büyüleyici bir andı ve öyle kalacaktı. Tatmin olup olmadığı yüzünden yeterince okunuyordu.
Bu yüz mutlu bir kızın yüzüydü.
Herkes yavaşça indikten sonra Imu'nun heyecanla görevliye kurduğu konuşmaya kıkırdadı, çok heyecanlı ve dopdolu bir kız olmasının yanında etrafa neşe saçıyor gibiydi. Beklerken karşılarında bulunan bu kırmızı bıyıklı adamı okuduğu kitaplardan birinde bulunan bir kötü karaktere benzetmişti. Güzel bir açılış konuşması kadar iyi bir başlangıç olmayacağını düşündü, şu an en ufak şey bile onu mutlu edebilirdi. Hayallerinde bile varacağını düşünmediği bir yerdeydi sonuçta. Adamın dediklerini yeniden düşününce "yasaklı" olan kısımlar onun aklına ufak düşünceler yerleştirmişti bile.
Peşlerinden ilerlediği ufak kalabalığın ardından ilk kata basamak basamak çıktı, Imu'dan fazla uzaklaşmamaya çalışıyordu.
İlk katta bulunan hava kendisini dev bir akvaryum içinde hissettirmişti, adamın dediklerini iyice dinledi ve not defterine notlar aldı. Imu'ya doğru eğildi ve konuştu.
"Denizanalarının aslında balık olmadığını ve çok büyük bir kısmının su olduğunu biliyor muydun? Bazılarının gözleri bile varmış."
Bu verdiği bilgiyi neden verdiğini sorgulaması iki saniyesini aldı ve yerine çekildi. Himota ve Gedhilfe kıyısında bulunan bu canlıları direkt olarak incelemeyi isterdi, belki gözü bulunanları bile bulurdu ve onlara isim koyardı. "Blopçükler", işte mükemmel isim.
İkinci kata gitme adına yine Imu'nun kuyruğu olarak ilerlemişti. Bu odada garip bir hissiyat içini kaplamıştı nedensizce. Kırmızı bıyıklı adamın konuşmasını dinledi, burada çok durmayacaklardı demek. Hastanın seslerini duyunca üzgün şekilde baktı ve hızlı iyileşmesini diledi.
Belki hastalığı yoktu ve deney olarak kullanılıyordu.
Hayır, Gedhilfe bir insana böyle bir şey yapacak bir yer değildi.
Hafiften düşüncelere dalmış sekilde üçüncü kata çıktı. Adamın ilk sözünü duyduğu an pişman şekilde düşündü.
"Keşke burada öğrenci olabilseydim."
Çok sesli olmayan şekilde kendi kendine söylemişti.
Öğrencilerin çalışma alanı ferah bir alandı Meinsu için alt kattaki havaya göre. Etrafa göz gezdirdi, hoştu.
Öğrenciyi gördüğünde kendi ile neredeyse yaşıt gibi gözüken çocuğa baktıkça ilk düşündüğü şey geliyordu aklına. Konuşma devam ederken bağırışları duyunca merdiven tarafına döndü. Biri üst kata çıkmıştı ve bir suç işliyor muamelesi görüyordu.
"Neler oluyor Imu, yukarıda ne saklıyorlar?"
Imu'nun heyecanını belki avantajına kullanabilirdi
Neler olduğunu bilmiyorsa:
Soruma cevabının peşinden "Sende öğrenmek istemez miydin?" diyecektim.
Neler olduğunu biliyorsa:
Soruma cevabının peşinden "Belki bildiğinden daha fazlası vardır. Görmek istemez misin?" diyecektim.
► Show Spoiler
Biliyorum son seçme kısmı garip oldu ama hikayeyi nasıl ilerleteceğini bilmediğimden dolayı böyle yapmak zorunda kaldım. Sorun olursa değişebilirim kesinlikle belirtmen yeterli olur.
Statistics: Posted by Meinsu Selsei — Mon Sep 21, 2020 8:22 pm
]]>