Re: [Ae Libjetütcha] Arc 2 Başlangıç

#11
Babamın hafiften gülümseyerek söylediği cümleler içimi rahatlatmıştı. Üstelik Ika konusuna geçmeden önce söylediği cümlenin sonundakilere tüm kalbimle katıldığım için çayımı masaya koyup “Aynen.” dedim. Temize çıkmıştım babam gibi ve eskisi gibi ülkeme hizmet edebilecektim. Ika konusunda ise, Chieoükütgo ailesi ya da başka bir ailenin onun kariyerini bitiremeyeceğini söylediğinde kafamı salladım. Bundan önce farketmemiştim ama aslında benim kariyerimin önemli bir parçasını babamın doldurduğu gibi, onunkini de ben dolduruyordum. Onun yaptıkları beni etkilediği gibi, benim de onu etkilediğimi bilmek daha da sorumluluk bindirmişti omzuma. Evet, bundan önce iki kere babamın alehine karar verip uygulamıştım ama ülkemizin ve prensiplerimin getirisiydi bunlar. Aynısını bana yapsa hiç sorun etmezdim. Babamın sigarasını içmesini beklerken çayımı bitirdim. Kıtayı gezme ayağına ülke ülke gezdiğim ve Dusha partilerinde ölüp ölüp dirildiğim için sosyal içicilik ile yetiniyorum sigara, ot ve alkol üçlüsünde. Babamın karşısında bir fırt isteyemeyeceğim için de çayımla yetinmeliyim. Üstelik babam kıtada önemli yerleri gezmemi istemişken ben gidip üniversite partilerinde sürtmüştüm ve bunu asla kendisine söylememiştim. Duysa kızardı herhalde. Dusha’lılar iyi partiliyor ne yapayım?

Sigarasını söndürdükten sonra konuşmaya başladı. Ben de o sırada çayımı bitirmiş, bir tane daha getirmesi için Ruch’u arıyordum gözlerimle. Cumhurbaşkanının babama kariyeri ile ilgili haber verdiğini duyunca çay olayı tamamen yok oldu aklımdan. “Ne haberi?” diye sordum. Soruma aldığım cevap ise mutluluğuma mutluluk kattı. Babamın dediğine göre, cumhurbaşkanı babama teşkilat lideri olması için aday olmasını söylemiş. “Ve?” dedim heyecanla. Babam da kabul ettiğini söyledi. Oturduğum yerde iyice hareketlendim ben de. "Bu mükemmel bir haber!" Üç aday olduğunu, seçim gününe kadar bir başka aday da çıkabileceğini söylediğinde kafamdan çoktan babama yardım etmek konusunda planlar kurulmaya başlamıştı bile. O ise ben bu planlara kurulmuşken hiç beklemediğim bir şey söyleyip, beni de aday olarak önermeyi düşündüğünü söyledi. “Ne?” dedim anlamamış bir şekilde. “Neden?” Benim genç olduğum için daha genç bir bakış açısıyla ilerleyebileceğimi düşündüğünü söyledi. Ülkemizi gençlerin temsil etmesi evet gerçekten iyi olabilir ama teşkilat lideri olmak deneyim gerektirmez mi? Yanlış mı düşünüyorum ki? Dusha’nın kralını düşündüm bir an. O benim yaşlarımdaydı ama sorunsuz mu yönetiyordu ki ülkesini? Hem o çocukluğundan beri kral olmak için yetiştirilmişti. Ben teşkilat lideri olmak istediğime liseden sonra karar vermiştim. Daha öğreneyeceğim çok şey vardı. Şuan o rütbeye gelmem birinin kuklası olmama neden olabilirdi. Babam sözlerini bitirdiği gibi kafamı iki yana sallamaya başladım.

“Ne demek sağlığını koruyabilecek misin?” dedim dişlerimi sıkarak. “Kendini ve sağlığını düşündüğün için ülkeyi senin gibi bir adamın teşkilat lideri olmasından mahrum mu bırakacaksın yani? Deminden beri konuştuklarımıza ters bu! Ben rozetimi, hatta hayatımı ortaya koydum Djurat için! Bu söylediklerini kabul etmiyorum!”

Sesimi azalttım. Ruch yakınlarda mı diye bakıp onun duyamayacağına emin olduğum bir şekilde babama doğru eğilip konuşmaya başladım. “Buraya gelmeden önce Elungi’nin yanındaydım.” dedikten sonra elimi cebime atıp rozetimi çıkartıp gösterdim babama. “Polisliğimi geri verdi ve...” Daha da kıstım sesimi, “Beni sağ kolu olarak görmek istediğini söyledi. Başkan yardımcısı gibi bir şey söyledi. Kabul ettim denebilir.” Rozetimi tekrar koydum cebime. “Bu akşam bir toplantıya katılacağım.” Arkama yaslandım. “Teşkilat lideri sen olmalısın baba, bunun için elimden gelen yardımı yaparım. Birbirimize karşı değil, birlikte çalışmamız gerekiyor. Hem, teşkilat lideri olmak için deneyim gerek. Ika olayından sonra çok toy olduğumu fark ettim. Çabuk tuzağa düşebiliyorum. Ben Elungi'nin yanındayken, teşkilat liderimiz sen olursan beni bu tuzaklardan da korursun. Ben de seni..." Djurat'ın kuralları nedeniyle ulaşamadığı kişilerden diyecektim ama cümlelere dökmenin ne kadar kötü olduğunu farkedip sadece "Korurum.” dedim.

Çenemin altını kaşıyarak, “Seçimler bir-iki hafta sonra dedi Elungi. O zamana kadar başka adaylar çıkabilir diyorsun... Diğer adayları incelemem, kimler olduğunu öğrenmem gerekli. Bu sırada sen de konuşmalarını, vaatlerini halledersin. Başarabileceğini biliyorum. Hatta başaracağına eminim baba.” dedim.
Image
Yaz geldi.
► Show Spoiler
Yan çar
Podosḧi Øfinuafeme

Re: [Ae Libjetütcha] Arc 2 Başlangıç

#12
► Show Spoiler
Sözlerin bittikten sonra bir süre sessizce oturuyorsunuz ancak babanı ikna etmiş olacaksın ki derin bir iç çekiyor ve "Sana böyle bir rütbe önerildiğini bilmiyordum. Elbette onu tercih etmelisin. Başkanımızın kararına karşı gelmek bize düşmez." diyor. Hemen ardından ise sana yaklaşıyor ve "Oğlum, şunu bilmeni istiyorum ki liderliği kabul etmek istememe sebebim sadece kişisel bir sebep değil. Elbet sağlık sorunlarım var fakat bu sadece buzdağının görünen yüzü. Benden daha genç adaylar olacak ve bu adaylar daha avantajlı olacaklar. Partimiz diğer partilerle stabil ilişkilere sahip bir parti değil. Üstüne üstlük şu olaylar..." diyor ve kendi sözünü kesip bir süre yere bakıyor. "Kafanı takma da işte şu son olaylar oyları etkileyebilir yine de. Vaatlerimin ne olup ne olmayacağını sen zaten biliyorsun ama konuşma konusunda senin kadar etkileyici olduğum söylenemez. Sen katılırsan seçilmenin garanti olduğunu düşünüyorum. Ama dediğim gibi, rütbe önerildiğini bilmiyordum. Bak oğlum. Djurat 10 yıl önceki Djurat ile aynı değil. Hoş olmayan olaylar oluyor ve şu an ülkenin namusu için, ülkeni korumak için yüksek bir rütbe sahibi olman lazım. Teşkilat başkanlığı Tihami olaylarından beridir tartışmalı bir rütbe haline geldi, malum bir teşkilat başkanı bir ülkeyi ikiye böldü. Eğer bir başkan yardımcısı olursan bu çok daha prestijli ve önü açık bir rütbe olur. Bu yolda ilerlemeni uygun görüyorum. Bana gelecek olursak elimden geleni yapacağım. Ama dürüst fikrim şu ki Djurat'ın günümüz siyasi iklimine bakacak olursak seçilmem zor gibi görünüyor." Babanla bir süre daha oturuyorsun ve hava kararmaya başladığında baban "Hadi git sen. Geç kalma." diyor. Beklentin ne olursa olsun baban sadece sırtına eliyle sertçe vuruyor ve el sallayarak seni gönderiyor.

Yaklaşık bir saat boyunca binada takıldıktan sonra Elungi'nin odasına çıkıyorsun ve Elungi seni takım elbiseyle karşılıyor. Birlikte aşağı iniyor ve binadan çıkıyorsunuz. Binadan çıkarken kapıda babanla karşılaşıyorsunuz ve Elungi babanla merhabalaşıp arabasını çağırıyor. Kişisel şoförü arabayla birlikte geliyor ve arabaya biniyorsunuz. Son model olduğu her yerinden belli olan, kadife koltuk kılıfına sahip beyaz bir araba. Elungi'nin kişiliğini yansıtıyor mu dersen halka gösterdiği kişiliğini yansıtmadığı çok açık. Elungi arkada oturduğun için sana dönüyor ve "Djurat atasözüdür, bir kralın tahtı, bu tahtın altındaki halkı söz konusuysa çakallarla bile tokalaşmak gerekir. Çakallar bizi bekliyor Ae." diyor. Lüks bir otele varıyorsunuz ve otele girdiğiniz anda tüm otel personelleri önünüzde sıra halinde durup sizleri teker teker selamlıyor. Otelin yemek alanına alınıyorsunuz ve size özel bir kat ayrıldığı bilgisi veriliyor. İlgili kata çıkıyorsunuz ve gerçekten de tamamen boş olduğunu görüyorsunuz. Oturup beklemeye başlıyorsunuz. Çok geçmeden iki kişilik Mavi Yıldız heyeti otele varıyor ve bulunduğunuz kata çıkıyorlar. Ayağa kalkıyor ve tokalaşıyorsunuz. Elungi ise eliyle seni gösteriyor ve "Djurat Cumhuriyeti'nin yeni başkan yardımcısını sizlere takdim etmek isterim, Ae Libjetütcha." diyor. Mavi Yıldız üyeleri gülümsüyor ve içlerinden biri "Rütbenizi tebrik ederiz sayın Libjetütcha. Kariyerinizde başarılar dileriz." diyor. İnanılmaz kasıntı ortam Elungi'nin içkileri istemesiyle biraz daha sıradanlaşıyor. Elungi üyelerden birine dönüyor ve "Gedhilfe'nin uçan araba teknolojisi ile ilgili konuşmuştuk, bununla ilgili detaylı bilgi almak isteriz." diyor. Döndüğü üye ise gülüyor ve "Yok efendim uçan araba değil, elbette aşina olduğumuz bir kelime değil ama kendileri ona uçak diyorlar. Koskocaman, iki kanada sahip bir taşıma aracı." diyor. Elungi ise "Kanatları mı var? Bu şey canlı mı?" diye soruyor. Mavi Yıldız üyesi ise "Hayır efendim, canlı değil. Araba gibi düşünebilirsiniz." diye cevap veriyor. Sen öğrendiğin bilginin şokunu atlatmaya çalışırken Elungi önemli bir soru soruyor. "Şimdi bu uçak nerelerde kullanılıyor? Pakt ülkelerinde bizden başka bilen var mı?" Uçakla ilgili konuşan üye soruyu cevaplıyor. "Henüz Djurat hükümeti dışında bu bilgiye sahip olan bir hükümet yok efendim. Bu kıta üzerinde uçtuğunu söyleyemeyiz. Size anlattığımız bölgeye gidip geliyorlar şimdilik. Henüz başka insanlarla karşılaşmadıkları bilgisini aldık. Ama unutmayın, bu her an değişebilir. Ve başka insanlar bulurlarsa yüzyıllar hatta binyıllardır erişmeye çalıştığımız şeye bir erişimimiz olacak." diyor. Elungi önündeki kejoyu kafaya dikiyor ve "Peki şimdi bizim bu bölgeye gemiyle falan gitmemiz mümkün değil mi?" diye soruyor. Üye ise "Efendim, teorik olarak mümkün ama aylar alacağı için denemeyi düşünmüyoruz. Onun yerine Gedhilfe hükümetinden bir uçağı kaçırmayı planlıyoruz. Gedhilfe içerisindeki adamlarımız sayesinde o kadar zor olmayacaktır eminim." diyor. Aynı üye sana dönüyor ve "Ae bey, lütfen saygısızlık ettiğimi düşünmeyin, bu konuşmanın aynısını sayın Elungi ile de yapmıştık. Burada konuşulan her şeyin burada kalması gerekiyor. Bunu sorun etmeyeceğinizi umuyorum." diyor.

Re: [Ae Libjetütcha] Arc 2 Başlangıç

#13
Sessiz sessiz nasıl bir ilerleme yapabileceğimizi aklımdan planlarken babam bana önerilen rütbeyi bilmediğini söyledi. “Elungi kendisi açıklar diye düşünüyorum. Aramızda kalsın şimdilik.” dedim. Babam da bana oğlum diyerek yaklaştı. Tekrar onunla konuşabilmek gerçekten iyi gelmişti. Daha sabah benden nefret ettiğini falan düşünüyordum çünkü. Kafamı salladım söylediklerini anladığımı gösteren bir şekilde. Babamın asıl kafasındaki rahatsızlık gençlerin seçileceği konusuydu. Hala kafamda bir isim rahatsız edici şekilde dolanıyordu. Gerizekalı herif. Anlaşamayacağım biri değil ama yaptıklarını affedemem. Onu teşkilat lideri yapmaları da benim onun karşısında yenilmem mi demek acaba? Sakin olmalıyım bu konuda. Ülkenin iyiliği kendi başarılarımdan çok daha önemli. Evet, önemli... Peki o zaman neden kaşlarımı çattım? Acıyor. Babam teşkilat liderliğinin Tihami’den sonra tartışılması konusunu söyleyince derin bir nefes aldım. “Haklısın.” dedim. Bir şekilde teşkilat liderleri etkileniyor ve sonra darbe marbe bir şeylere kalkışıyorlar. Oraya güvenmediğim biri gelirse, ki adını siz de biliyorsunuz. Ben nasıl rahat edebilirim? Edemem. Babamın olması gerekiyor. “Siyasetçi olmayanlar cumhurbaşkanı tarafından atanıyor demiştin değil mi?” dedim. Yine her şeyi kafamdaki o isme bağlıyorum. En son Alep’te olmuştu bu hatırlatırım. “Sorun yok.” dedim babam kendisinin seçilmesinin zor olduğunu söylediğinde. “Bir şekilde hallederiz.”

Bir süre daha babamla ve benden daha çok oğlu gibi davranan Ruch ile çay içip sohbet ettikten sonra yanlarından ayrıldım. Çocukken bir çok kere babamla işe gelip etrafta koşuşturduğum ve insanları tanıdığım için avcumun içi gibi bildiğim hükümet binasının içinde gezip, insanlarla sohbet ettikten ve başıma gelen şeyleri savuşturmaya çalıştığım bir saatin ardından Elungi’nin ofisine çıktım. Çıktım ama, cumhurbaşkanını karşımda gördüğüm gibi moralim alt üst oldu. Ütüye ihtiyaç olmasın diye açık renk kot pantalon ve salaş, kısa kollu bir gömlek giymiştim sabah. Elungi ise karşımda takım elbisesi ile on numara jilet olmuştu. Adama bakıp, sonra kendi üstüme baktım. “Bilseydim...” dedim ama devam ettirmedim cümlelerimi. Ulan babamla sohbet etmek yerine eve gider, takım elbisemi giyerdim. Boşa mı aldık o kadar para verdik anasını satayım. Valla polis üniformam olsa bile daha mantıklı bir kıyafet olurdu. Resmen Elungi’nin yanında oğlu gibiyim. Deliricem. İndik aşağı, son model bir arabaya bindik. Binmeden önce de babamla selamlaştı Elungi. Ben kafamla selamladım kendisini asker gibi. Arabanın kadife koltuklarına falan o kadar tersim ki. Şöyle bir durum var, ben de çok severim böyle gösterişi zenginliği vesaire ama Elungi’ciğim... İsmi lazım değilin limuzini buna 10 basar. Bu arabadan anladım ne biliyor musunuz? O kişi gelip Elungi’ye para konusunda bir şeyler söyleyip kendisini öne aday yapmak isterse, Elungi direkt kabul edecek. Benim bunu engellemem gerekiyor mu peki? Onunla anlaşamaz mıyım? Geçen sefer onun oyununa düşmüştüm. Şimdi benim onu oyuna getirmem gerekiyor. İlk şu toplantıyı halletmeliyim, sonra da herifi bir yerde kıstırmalıyım. Teşkilat binasında falan bulabilirim eminim. Benim kafamdaki Ika’yı nasıl bir yerde yakalayabilirim gibi planlarım sürekli sonunda onu öldürmemle sonuçlanıyorken önde oturan Elungi döndü bana ve Djurat atasözü söyledi. Çakallar hm... Elungi hiç güvenmiyordu bu kişilere. Ben tam anlayabilmiş değildim zaten kim olduklarını. Kim için çalışıyorlardı? Ülkeler üstü bir örgütler miydi?

Gitmemiz gereken yere geldikten sonra arabadan indik. Ben böyle paçoz gibi hissediyorum kendimi. Yine de dik durmaya çalışıyorum falan. Bir de lüks bir otele girdik. İyice rahatsız oldum. Keşke sorsaydım kıyafet kodu var mı diye ya. Direkt bizim için kat ayarlamışlar ki, tabi ki ayarlayacaklar. Ülkenin cumhurbaşkanı geliyor. Elungi’nin çaprazında bir yere oturduktan sonra çevreye bakınmaya başladım. Cumhurbaşkanı genç oğlu bir şeyler öğrensin diye çalışmaya getirmiş gibi bir görüntü var yemin ediyorum ya. Mavi Yıldız bilmemnesinden iki adam geldi çok geçmeden. Elungi ile birlikte ayağa kalkıp ondan sonra ellerini sıktım adamların. Cumhurbaşkanımız da beni yeni başkan yardımcısı olarak tanıttı onlara. Resmileşmişti yani her şey. Adamlardan bir tanesi gülümseyerek tebrik etti beni. Başarılar dilediğinde kafamı onaylayan şekilde salladım. Gülümsemesine karşılık vermedim. Tekrar yerime oturdum. Biraz sonra da içkiler geldi. İş konuşurken alkol almak benlik değil. Yine de getirilen viski bardaklarından aldım. Buz koyulması konusunda da kafamı sallayarak onay verdim. Viski bardağını yuvarlak hareketlerle sallarken Elungi konuşmaya başladı. Adamlara, Gedhilfe’nin uçan araba teknolojisini sorduğunda viskinin içindeki buzun kenara çarpmasını izlemekten vazgeçip kafamı kaldırdım adamların cevabını dinlemek için. Uçan araba olmadığını, adına uçak denildiğini söyledi. Ne demek lan bu? Kanatları olan, Elungi’nin canlı olup olmadığı sorusuna hayır cevabı aldığı bir alet. Uçan bir araba... Taşıma aracı dedi değil mi? Uçarak bir yerden bir yere gitmek mi? Kafamda böyle bir şeyi hayal bile edemiyorum. Arabanın iki yanından çıkan kanatlarını çırptığı geliyor aklıma. Nasıl yapılabilir ki böyle bir şey? Paktta bizden başka bilen yokmuş. Peki Mavi Yıldız nereden biliyor bunu? Neden bize söylüyor? Bunların hepsini sormam gerekiyor sanırım. Kıta üzerinde uçmuyormuş ve Mavi Yıldız’ın Elungi’ye anlattığı bölgeye gidip geliyormuş. İki cümle arasındaki mantığı kurarsanız bu bahsedilen bölgenin kıta üstünde olmadığını anlamanız zor değil. Bu bölgeye gemi ile gidilip gidilemeyeceğini sordu cumhurbaşkanımız. Aylar alacağını söyledi karşısındaki adam da. Yüzümde kafası karışmış bir ifade ile bir süre ortamızdaki sehpaya baktım. Sonra da viskimden bir yudum aldım bilgileri hazmetmek için. Adam da o sırada uçaklardan birini kaçıracaklarını söylüyordu.

Adım söylenince kafamı çevirdim adama baktım. Bana burada konuşulanların burada kalması gerektiğini söyledi. “Karşılıklı güvenimiz var olduğu sürece tabi ki burada kalacak. Hiç sorun etmem.” dedim. “Umarım siz de soru sormamı sorun etmezsiniz. Bu tarz bir şeyi ilk defa duyuyorum. Doğal olarak sorularım olacak.”

“Bahsettiğiniz bu araba- yani... Uçak. Taşıma aracı diyorsunuz. Gemiyle aylarca süren bir yolu, çok daha kısa sürede kat edebiliyor. Çıkarılan madenlerimizi kıtanın diğer ucuna bir günde teslim edebileceğimiz bir teknoloji... Böyle bir teknolojiyi kıtaya söylemeden kullanmaları, çok daha derin bir amaçları olduğunu gösteriyor. Gedhilfe’nin zenginliğine zenginlik katmak istememesinin nedeni nedir? Bahsedilen bölge kıtada değil, değil mi? Kıta dışında bir bölge bulup bunu bizden saklamaları, kıtanın dışında insan aramaları, bunu gizli yapmaları, bize karşı tehlike arz ediyor. Ne kadar sorumsuzlar!” Boynumun yanını kaşıyıp arkama yaslandım. “Hiç düşünmedikleri bir şeyle karşılaşıp tüm kıtayı tehlikeye atacaklar. Bunu öğrenmezsek ve insan bulurlarsa, en iyi ihtimalle onlara da element kullanmayı öğretecek sonra da bize karşı...”

Devamını getirmedim.

“Çocukluğumuzdan beri bize ezberletilen Birlik Pakt’ı Anayasasının 9. maddesi, ülkelerin birbirlerinden bilgi saklamayacağını söyler ve Gedhilfe ve Himota Pakt’ın kurulmasını isteyen ilk ülkelerdi.”

Kaşlarımı çatmış bir şekilde sessiz kaldım adama bakarak.

Ardından Cumhurbaşkanımıza dönüp “Pakt’tan ayrılmak doğru bir kararmış efendim.” dedim. “Eğer bu söylenilenler doğruysa Gedhilfe diğer ülkeleri uyutmak için paravan olarak kullanmış." Tekrar Mavi Yıldızcılara döndüm. "Peki diğer ülke konusunda bir bilginiz var mı? Pakt kurulmasında Gedhilfe’ye destek olan diğer ülke Himota’ydı. Onların da Gedhilfe’nin planlarından haberi olmadığına emin misiniz?”

"Bir de aklımda sizinle ilgili bir soru var. 24 yaşındayım, belki çok değil ama kimsenin hayrına bir iş yapmayacağını biliyorum. Gedhilfe'nin bu sırlarını bilmemiz, sizin uçak kaçırmanız, Gedhilfe'nin bir şekilde başarısız olmasıyla elinize ne geçecek?"
Image
Yaz geldi.
► Show Spoiler
Yan çar
Podosḧi Øfinuafeme

Re: [Ae Libjetütcha] Arc 2 Başlangıç

#14
Uçaktan size bir hayli bahseden Mavi Yıldız üyesi viskisinden bir yudum alıyor, hafifçe öksürüyor ve etrafını birkaç kere kontrol edip sana dönüyor. "Gedhilfe bu teknolojiyi kendi başına üretmiyor. Henüz onlara yardım eden topluluğun kimler olduğu konusunda yeterli bilgimiz yok ama..." Adam bir süreliğine duraklıyor ve bir sana bir de Elungi'ye bakıyor. Sonra da yanındaki arkadaşına bakıyor, bir iç çekiyor ve konuşmaya başlıyor. "Açıklaması zor bir konsept ama elimden geleni yapacağım. Kıtamız aslında bir kürenin üstünde, en azından Gedhilfe'nin gizli dosyalarından öğrendiğimiz kadarıyla durum bu. Bizim üstünde bulunduğumuz şeye gezegen deniyor ve gökyüzünde en azından 10 tane gezegen var. Gedhilfe'nin kullandığı uçakların kıta üstünde veya kıtanın bulunduğu gezegenin üstünde üretildiğini düşünmüyoruz." Elungi şaşkınlıkla adama bakıyor ve "Bir dakika. Bir dakika şimdi. Şimdi siz diyorsunuz ki biz bir kürenin üstündeyiz. E bu küre neyin üstünde duruyor?" Mavi Yıldız üyesi "Uçuyor efendim." diyor. Yanındaki üye ise "Süzüldüğünü söylemek daha doğru olur." diye düzeltiyor. Elungi başını kaşıyor ve "E denizler nasıl akmıyor?" diye soruyor. Konuyu açan üye ise "Bilmiyoruz. Bizim de bilgimiz kısıtlı." demekle yetiniyor. Tekrardan sana dönüyor ve "Gedhilfe şu an bırakın bu uçakları üretecek teknolojiye sahip olmamayı, yeterli materyale de sahip değil. Kıtamız dışında başka bir kıta varsa burada da üretiliyor olabilir ancak bizi hala keşfetmemiş, bizim de anca keşfettiğimiz bir kıtanın ne kadar iyi teknolojisi olabilir? Uçakları olsaydı onları en azından havada görürdük, değil mi?" diyor. İkinci sorunu duyduktan sonra hafifçe gülümsüyor ve "Himota çok ayrı bir konu..." diyor. "Himota'yı yıllardır inceliyoruz ve Gedhilfe'nin planından haberdar olmadıklarına eminiz. Eğer haberdar iseler gerçekten tüm kıtanın en iyi istihbarat birimine sahipler demektir. Hiçbir ulusun bu kadar gizli saklı iş yapamayacağını düşünüyoruz. Yani Himota şimdilik etkisiz eleman rolünde oluyor." Son soruna da net bir cevap vermeye yelteniyor. "Elimize şu an Gedhilfe'nin eline ne geçiyorsa o geçecek, sadece elimize geçen şeylerin kıtanın yararına kullanıldığına emin olacağız."

Elungi yine araya giriyor. "Bu uçak gezegenden gezegene uçabiliyor mu? Hem gezegenler ne kadar uzak? Gökyüzünde hiçbir zaman uçan bir küre gördüğümü hatırlamıyorum. Demek ki çok uzak olacak ki görmüyoruz. Gedhilfe'den Djurat'a gibi bir uzaklık var mı mesela?" Uçaklardan bahseden üye gülüyor ve "Efendim, bilmiyoruz. Gezegenden gezegene uçamayacağını varsayıyoruz ama öncelikle belli başlı belgeleri ele geçirmemiz ve kaçırıp kullanmamız gerekir. Ne kadar uzak oldukları konusunda da bir bilgiye sahip değiliz ne yazık ki. Ancak bir ülkenin bir ülkeye uzaklığı kadar kısa bir mesafe olacağını sanmıyoruz." Diğer üye öne eğiliyor ve konuşmaya başlıyor. "Sayın başkanım, Djurat Cumhuriyeti'nin bu araştırmalara ortak olmasını ve bize fon sağlamasını istiyoruz. Elbette sadece finansal destek alıp işleri tek başımıza yürütme gibi bir planımız yok. En güvendiğiniz adamlarınızı örgütümüzde aktif olarak çalıştırmak ve Gedhilfe'nin kıtamızdan yıllardır sakladığı sırları açığa çıkarmak istiyoruz." Elungi sana bakıyor ve "En güvendiğim adamım karşınızda duruyor. Ae'yi elbette kendisinin de kabul etmesi durumunda sizinle çalıştırmak isterim. Fon işini dert etmeyin, hallederiz." diyor. Son konuşan üye sana dönüyor ve "Memurluk geçmişiniz olduğunu duymuştuk. Yeteneğinizin hat safhada olduğuna şüphe yok. Sizi uçak çalışmalarında görmek isteriz." diyerek seni örgüte davet ediyor.

Re: [Ae Libjetütcha] Arc 2 Başlangıç

#15
Adam söylediklerinin duyulmaması için çevreyi kontrol ettikten sonra Gedhilfe’nin bunu kendi kendine üretmediğini, bir yerden yardım aldığını söyledi. Gözlerimi kısıp arkama yaslandım. Ne demek hangi topluluk olduğunu bilmiyoruz? Yani, mafya gibi bir topluluk uçan bir alet yapıp bunu Gedhilfe’ye mi ithal ediyor? Evet, kendisi üretmiyor olabilir ama yine de bilip Pakt ile paylaşmamaları bilgi sakladıkları anlamına geliyor. Acaba kaç tane var? Araba gibi dediler, zorlasan 6 kişi binebilirler. Bizi işgal etmeleri için 100-200 tane uçağa ihtiyaçları olur herhalde. Ellerinde kaç tane var ki? Fabrikaları var mı? Ben böyle düşünürken adam bir iç çekip başka bir konuya girdi. Dedi ki, kıtamız bir kürenin üstündeymiş. Kaşlarımı çatıp anlamadığımı belli eden bir bakış attım adama. Ne demek kürenin üstünde? Bir anda hızlı hızlı bilmediğim şeylerden bahsederken kafamı kaşıyıp durdurmak istedim adamı ama kaptırmış gidiyordu. Yok kürenin üstündeymişiz, adı saçma sapan bir şeymiş de, uçakları üretenler bizim küremizin üstünde değilmiş falan. Kürenin üstünde olmak ne demek ki?
► Show Spoiler
Tüm kıtadaki insanlar Gedhilfe’ye gitsek mesela, kıta düşer mi? Kafam çok karıştı. Bu kadar mükemmel bir dengede nasıl durabiliyor? Gökyüzünde en azından 10 tane gezegen var dediğinde düşündüm. Ay var. Güneş var yuvarlak olarak gördüğümüz, diğer 8’i nerede? Yıldızlar olamaz onların 10’dan baya bir fazla olduğuna eminim çünkü. Söyledikleri şeyler bir türlü kafamda mantığa oturmuyor. Elungi ise kürenin neyin üstünde olduğunu sorduğunda uçtuğu cevabını aldı. Evet, ay ve güneş de uçuyor gökyüzünde. Bu birleşiyor. Denizlerin dökülmemesi ise... Bak ben bunu hiç düşünmedim. Benim düşündüğüm durumda denizleri hiç hesaba katmadım. O zaman belki küre su doludur ve şöyledir;
► Show Spoiler
O zaman bu küre devasa bir şey olmalı. Bilgisinin kısıtlı olduğunu söylediğinde “Hıhım.” diye bir ses çıkardım sadece. Bana dönüp Gedhilfe’nin elinde olmayan bir materyalden yapıldığını söyledi uçaklar. Bunun başka bir kıtadan gelen bir teknoloji olduğunu da var saymadıklarını söyledi. Çünkü eğer olsaydı, bizi çoktan bulurlardı. Benim kafamdaki görüntüde, başka bir kıtanın var olması çok olanaksızdı. Uçan bir kürenin üstündeyiz. Eğer kürenin üstünde başka kıta olsa düşer.
► Show Spoiler
Bizim kürede olmaması, başka küreden geliyor demek. Aydan falan? Aydan gelse, görürdük. Başka kıtada olmadığına göre, Gedhilfe kendisi de yapmadığına göre, elinde malzemesi olan başka bir ülkedeki mafya gibi bir örgüt yapıyor olamaz mı? Himota konusunda yıllardır incelediklerini ve adamların ruhlarının bu olayı duymadığını söyledi. “Hmm...” Biz de yeni öğreniyoruz. Hiçbir ülke bilmiyor. Böyle gizli çalışabilen bir örgüt... Acaba Dusha’da mı? Belki de bizim ülkededir. Teşkilat liderimiz neler neler yapmış ruhumuz duymamış. Tamam da uçan bir arabayı Djurat’tan Gedhilfe’ye götürmek görünmeden imkansız. Geriye tek bir ülke kalıyor. Dusha? Toshohe ben sana o kadar sempati besledim, sen cidden Gedhilfe’ye uçan araba satan mafyaları göremiyor musun? Boş beleş adamsın ha.

Adamın en son soruma verdiği cevaptan hiç tatmin olmamış bir şekilde kaşlarımı kaldırdım. İyilik, dostluk, kıta barışı! Tabi tabi. Gedhilfe’nin eline ne geçtiğini bilmediğinizi söylediniz. Uçak ve bir kaç uçuk bilgi. Tabi şöyle bir durum da var, kıtanın üstünde durduğu artık ne boksa adını unuttuğum küreyi ancak yukarıdan baktığımızda görebiliriz. Uçak olayı mantıklı o yüzden. Elungi de kalkmış diyor uçak gezegenden gezegene uçabiliyor mu? Uçan küre yok ki diyor gökyüzünde. “Güneş ve ay var ya efendim.” dedim ben de. Onlar küre değil mi lan ben mi yanlış düşünüyorum? İnsana kendini sorgulatıyorlar. Gezegen, heh. Kürenin adını unutmuştum. Gedhilfece mi bu? Gezegenden gezegene uçabileceğini düşünmüyorlarmış çok uzaklarmış birbirlerinden. Bir ülkeden bir ülkeye gitmeye de kısa süre dedi bu arada. Buradan Gedhilfe’ye gitmek sanki yarım saat sürüyormuş gibi konuşuyor. Hmm, demek ki aydaki biri bizim kıtayı bizim ayı gördüğümüz gibi görüyor. E, Ay'ın üstünde kıta yok ki oğlum. Olsa üst tarafında görürdük. Bir de ay hareket ediyor, dengede duramaz kıtası olsa.

Beynim kulağımdan akacak gibi hissederken adam Djurat’ın bu araştırmaları fonlamasını istediklerini söyledi. Tüm her şeyi bırakıp cankulağıyla dinlemeye başladım bu söylediklerini. Gedhilfe’nin sırlarını birlikte açığa çıkarmak istediklerini, güvenilir kişileri de örgütlerine almak istediklerini söyledi. Elungi ise hiç düşünmeden beni öne sürdü. Fon işini dert etmeyin dedi. Evet, benim örgütle çalışmamı istediğini biliyordum ama bu resmen beni başı boş bir şekilde örgütün içine salmak değil midir? Ben sanıyordum ki, cumhurbaşkanımızın yanında kalacağım. Gedhilfe’ye gitmem gerekeceğini düşünmemiştim. Üstelik fon falan... Djurat’ı fonlayanların kim olduğunu biliyorum. Ben yokken at koşturacak. Teşkilat lideri olacak... Ülkemin içinden geçecek. Ulan şerefsiz. Ulan haysiyetsiz! Dişlerimi sıktım. Derin bir nefes aldım. Reddetmek istiyordum ama... Bu cidden önemli bir şeydi. Küçük düşünmemeliydim. Ika pezevengi yolsuzluk da yapsa bir Djurat’lı. Ülke onun da ülkesi. İlgi ve lüks meraklılığı, şımarıklılığı, pislik yapması falan zaten yükseklere gelmek için. Daha sonra eğer daha da abartırsa kıtayı fethetmek falan isteyecektir. Bunda ülkenin zararına bir şey göremiyorum. Aldığım nefesi geri verdim ve kabullenmiş bir şekilde “Siz nasıl isterseniz başkanım.” dedim. Adama dönüp “Benim hakkımdaki en önemli şey memurluk geçmişim değil, ülkeme bağlılığımdır. Djurat’ın çıkarlarını ön planda tutacağımı bilmenizi isterim.” dedikten sonra viskiyi tutmadığım elimi uzattım sıkışmak için. Sonrasında ise bardaktan bir yudum aldım.

“Uçağı kaçırmak için plan yapıldı mı yoksa yeni bir karar mı?” diye sordum ilk. “Kaçırdıktan sonra ne yapacaksınız? Üstünde çalışmak için belli bir yeriniz var mı? Djurat’ın da sizi fonlayacağını düşünürsek, burada bizim mühendislerimizle çalışılabilir. Bu-” elimle tırnak işareti yaptım “-Nereden geldiğini bilmediğiniz teknolojinin- kökenini bulmamız gerekiyor belli ki ilk. Bizim kürede değil dediniz ama nasıl emin olabilirsiniz ki? Yeraltında çalışan bir sürü örgüt var, aynı sizin gibi...” Çenemi kaşımaya başladım düşünürken. “Uçağı, bizim kürede başka bölgeler aramak için kullanmak çok saçma.” Aklıma Mabi ile otobüsten indiğimiz zaman geldi. “Resmin dışından bakmamız gerek. Uçağı üstünde bulunduğumuz küreyi -adı neydi? Heh gezegen!- işte onu tam görebilmek için kullanmalıyız.” dedikten sonra Elungi’ye döndüm. “Dediğiniz gibi, başka gezegenlere bakmak lazım. Bizim gezegende başka kıta olamaz, olsa aşağı düşer zaten.”
Image
Yaz geldi.
► Show Spoiler
Yan çar
Podosḧi Øfinuafeme

Re: [Ae Libjetütcha] Arc 2 Başlangıç

#16
"Katılacağınıza gerçekten ne kadar sevindiğimizi anlatamam. Sizin gibi deneyimli insanlara ihtiyacımız var." diyor karşındaki adam. "Kaçırma planımız şimdilik üst rütbeli üyelerimiz tarafından tartışılıyor. Yakında sizinle de iletişime geçeceğiz. Merak etmeyin, evinizi biliyoruz." diyor ve gülüyor. Garip bir sessizlik oluşunca yanındaki mevkidaşı "Şaka yapıyor. Bilmiyoruz evinizi." diyor. Konuştuğun adam diğer sorunu dinliyor ve "Merak etmeyin, bizim de düşüncemiz bu yönde. Kaçırdığımız uçağı Djurat'a getirip tüm çalışmaları burada yapmak istiyoruz. Uçağın kendisini kaçırmadan önce uçağın kullanımı hakkında yeterli bilgi sahibi edineceğiz. Hala adamlarımız evrakları kaçırmak ve bizi bilgilendirmek için operasyonlara çıkıyor. Anlayacağınız hala son aşamaya gelmedik." diye cevap veriyor ve boğazını temizleyip devam ediyor. "Öncelikle yeraltında bulunan diğer örgütler hakkında yeterince bilgi sahibiyiz, merak etmeyin." diyor ve kahkaha atıyor. Kimse gülmeyince anında susuyor ve konuşuyor. "Kıta teknolojilerini yıllardır araştırıyoruz ve uçak üstünde kullanılan, kıtamızda bulunmayan materyaller tespit ettik. Başka bir gezegende olabileceği tahminimiz buna dayanıyor. Elbette başka bir kıtada da olabilir ancak öğrendiğimiz kadarıyla bir gezegende bulunan materyaller bir kıtaya özel olmuyor genellikle. Eşit bir dağılım söz konusu." En son söylediklerine karşılık olarak gülümsüyor ve "Düşeceğini sanmıyorum efendim. Mesela sürekli olarak döndüğümüzü biliyor muydunuz? Aslında gezegenimiz insanlar tarafından fark edilemeyecek kadar hızlı bir şekilde dönüyor. Ama düşmüyoruz. Bir kıta da düşmez yani. Ama merak etmeyin, bunu sadece diğer kıtaya ulaşmak için değil, aynı zamanda diğer gezegenleri araştırmak için de kullanacağız. Sadece şimdilik sınırları hakkında yeteri kadar bilgi sahibi değiliz, yani başka bir gezegene uçulamayacağını tahmin ediyoruz." diyor. Elungi ise "Nasıl ya..." demekle yetiniyor.

Önünde oturan üye sana dönüp "Neyse, Ae bey son olarak size bir soru sormamız lazım." diyor. "Bok Jemipech iken Shisha ile Güney Tihami'de ne yaptın? Ekrandaki! Bana bak. Bana bak. Bana bak." diyor. Gözlerinin beyazının yok olduğunu görüyorsun. "Kak a kara ktter karakter karakter de d e değiştirdin n sen herkesi ka kan kan kandırdınnn n n n n n n." Gözlerini Ae'den sana çeviriyor. Gözlerinin içine bakıyor. Uyan artık. Bu çile bitmedi mi?

Uyan.

Artık.
► Show Spoiler
.

.

.

Özür dileriz, yaşanan bu hatayı hemen düzelteceğiz. Lütfen devam edin.

: )

Önünde oturan üye sana dönüp "Neyse, Ae bey son olarak size bir soru sormamız lazım." diyor. "Bizimle paylaşmak istediğiniz, hakkınızda bilmemiz gereken ve sizi bizimle ilişkili olduğunuzun öğrenilmesi durumunda tehlike altında bırakacak bir şey var mı? Güvenliğiniz bizim önceliğimiz."

Re: [Ae Libjetütcha] Arc 2 Başlangıç

#17
Bu adam benim deneyimli olduğumu nereden çıkardı ya? Bir vakaya çıktım şu zamana kadar Yike’yi bıçaklattım. Qardakh’lar sağa sola saldırmasın diye Mabi ile görev yaptım, sonra da gidip teşkilat liderini vurdum zaten. Deneyimim neredeymiş anlamadım. Sonra bir de evimi bildiğini falan söyleyip iyice işkillendirdi beni. Elungi’ye dönüp bi baktım şaka dediklerinde ardından tekrar sohbete döndüm. Djurat’a getirip burada halledeceklermiş tam da dediğim gibi. Kafamı olumlu anlamda salladım. Yani bunlar diyor ki, bir sürü halledilecek iş var, son noktaya geldiğimizde size söyleyeceğiz. Hmm... O sırada başka işlerimi halledebilirim. Mabi dönmüş olur, Ika’yla konuşurum... Adam hala kıtadaki teknojilerin bu uçak denen aletle eşleşmediğini söylüyordu. Kullanılan hammaddeler burada çıkmıyormuş. Cidden başka gezegenden geldiğini düşünüyorlar demek ki. Hem gezegen etrafında dönüyormuş ve fırlayıp gitmiyormuşuz. “Bunları kimden öğrendiniz?” diye sormadan edemedim. “Anlattığınız bilgileri, gezegenin dışından bakmış olan biri bilebilir. Eğer Gedhilfe’den öğrendiyseniz uçak diğer gezegenlere gidebilir demek değil midir bu?” dedim adam diğer gezegenlere gidemeyeceğini söylediğinde.

Bunları söyledikten sonra bir ürperme geldi. Boynumu kaşımaya başladım. Karşımda oturan adam bana döndü ve neyse dedi. Onlarla paylaşmak istediğim bir şey olup olmadığını sordu. Neden bahsediyordu? Anlamamış bir şekilde gözlerimi kıstım ilk ve “Babam milletvekilidir eğer böyle bir şeyden bahsediyorsanız.” dedim. “Bunun babam için bir sorun olacağını düşünmüyorum. Zaten başkan Elungi halledecektir.”

“Başka hakkımda söylenecek bir şey yok.” dedim ciddi bir şekilde. Aklıma gelen görüntüler gelen ürpertinin nedeni olduğunu düşündürdü. Mabi’nin öne çıkıp istifa ettiğini bağırması, Alep Jüchu’nun her zaman hayran olduğum o iyicil tavrı ile Mabi’nin istifasını kabul etmemesi. Yanlarına gelmem ve elimi kaldırdığım gibi kafasına bir kurşun göndermem.

Kafamı çevirip Elungi’ye baktım. Ondan gelen bir işaret beklemeye başladım. Eğer kafasını olumlu bir şekilde sallarsa “Teşkilat liderini vuran polis olmam dışında.” diye ekleyeceğim ve onların da karşı olduğu darbeyi kural dışı bir şekilde bitirdiğimi itiraf edeceğim. Eğer Elungi’den hiçbir hareket gelmezse hiçbir şey söylemeyip "Tahminen ne kadar süre sonra tekrar iletişim kurarsınız? Beklerken yapmam gereken bir şey var mı?” diye konuyu değiştireceğim.
Image
Yaz geldi.
► Show Spoiler
Yan çar
Podosḧi Øfinuafeme

Re: [Ae Libjetütcha] Arc 2 Başlangıç

#18
Konu çok uzadığı için olsa gerek gezegenlerle ilgili son sorunu es geçiyorlar ve karşındaki üye kısaca "Gedhilfe'den öğrendik." dedikten sonra sorularına verdiğin cevaba odaklanıyorlar. Önünde oturan adam "Yine de şimdilik babanıza uçak planından bahsetmemeniz iyi olur." diyor kısaca. Teşkilat liderini vuran polis olduğunu duyduklarında gülümsüyorlar ve yine önünde oturan adam "Bay Elungi bize bu olaydan sizi överek bahsetti. Djurat'ın kahramanı olduğunuzu iddia etti. Biz de çok farklı düşünmüyoruz. Malum, amacımız Djurat'ı iç savaşa sürükleyen insanları durdurmaktı ve bizden önce el attınız. Size ne kadar teşekkür etsek azdır." diyor. Ne kadar sürede iletişim kuracaklarını sorduğun zaman adam ayağa kalkıyor ve sandalyesinin arkasına bıraktığı çantasından bir dosya çıkarıyor. Dosyayı sana uzatıyor ve "Burada uçaklarla ilgili edindiğimiz tüm bilgiler mevcut. Bir hafta boyunca bunları incelemenizi istiyoruz. Sizinle tam bir hafta sonra iletişime geçeceğiz. Size nereye gelmeniz gerektiğini açıklayan bir mektup yollayacağız." diye açıklıyor. Diğer adam da ayağa kalkıyor ve ikisi de ellerini uzatıyorlar. Elungi de ayağa kalkıyor ve iki üyeyle de tokalaşıyorsunuz. O sırada karşındaki üye "Sizinle tanıştığımız için çok memnun olduk. Umarız ki gelecekte kıtanın kaderini birlikte değiştirebiliriz." diyor. Son olarak diğer üye ön iç cebinden bir rozet çıkarıyor. Rozetin mavi bir yıldız ve üstünde bir beyaz bir siyah kesişen iki daireden oluştuğunu görüyorsun. Rozeti sana uzatıyor ve "Mavi Yıldız'a hoş geldiniz." diyor. Üyeler sizinle vedalaşıyor ve eşyalarını toplayıp gidiyorlar.

Elungi ile baş başa kaldığında Elungi seni burada çok tutmayacağını, sadece birkaç şey söylemek istediğini belirtiyor ve bir kadeh daha içki istiyor. "Artık resmi olarak Djurat Cumhuriyeti Başkan Yardımcısı oldun Ae. Aynı zamanda bir Mavi Yıldız üyesi olarak kabul edildin. Üstündeki yükün ne kadar fazla olduğunu biliyorum ancak sen bir Djurat yiğidisin ve Djuratlılar karşılarına ne çıkarsa çıksın pes etmezler. Sana güvenim tam aslanım. Geçmişi geleceğinden uzun olan Djurat milletinin geleceğini birlikte inşa edeceğiz. Kadeh kaldıralım!" Son bir kadeh kaldırıyor ve evlere dağılıyorsunuz.
Off Topic
Konu sonlanmıştır.

Ödüller:

Ae Libjetütcha
• 75 IP
• Uçak Dosyası x1

Bir sonraki konuyu açmak sizin elinizdedir!
Off Topic
Artık Djurat Cumhuriyeti Başkan Yardımcısı rütbesine sahipsiniz. Bu rütbe size aşağıdaki olanakları sağlar;

•Aktif bir konunuz olmaması durumunda Djurat Başkanı ile istediğiniz zaman görüşebilirsiniz. (GM'li Konu)

•Djurat Başkanı ile görüştüğünüz konularda yasa önerileri yapma yetkiniz vardır. (GM'li Konu)

•Djurat Başkanı hasta olduğunda, tatile çıktığında veya herhangi bir sebepten ötürü görevini yerine getiremeyeceği zamanlarda geçici olarak Djurat Başkanı olarak atanırsınız. (GM'li Konu)
Off Topic
Artık bir Mavi Yıldız üyesisiniz. Bu üyelik size aşağıdaki olanakları sağlar;

•Aktif bir konunuz olmaması durumunda Mavi Yıldız ile irtibata geçip operasyonlara katılabilirsiniz. (GM'li Konu)
Locked

Return to “Hükümet Binası”

cron