Yenilerden Biri

#1
Öğle vakti hava hafif bulutlu ve ılımandı. Şehir meydanına doğru kalabalığı içerisinde sakin adımlarla yürüyordum. Bugün işim olmadığından arkadaşım Alep'le birkaç saat sonra buluşmayı planlamıştık. Kendisi benim buradaki az sayıdaki arkadaşlarımdan biriydi. Qardakh'lı olmamın beni ondan farklı kılmadığımı düşünen azınlıktan biriydi. Azınlık derken kendisi has Djurat'lıydı. Fikir olarak dedim. Etrafımdaki insanları göz ucuyla da olsa takip ediyordum. Herkes bir meşguliyet içerisindeydi. Çocukluğumda küçük kentlerde yaşamışlığa alıştığım için buralar hala bana çok kalabalık geliyordu. Öyle ki annelerinin elinden tutan ufak çocuklar bile sanki birer iş kadınıymışçasına hızlı adımlarla bir hedefe doğru düzgün adımlarla yürüyordu. Herkesin böyle olmadığı aşikardı tabi ama insanların çoğu şehir hayatını bu şekilde monotonlaştırmış gibiydi.

Çalışma günümde olmadığım için bugün başımda hemen her zaman taktığım şapkam yoktu. Bu yüzden ara sıra kendini gösteren güneş doğrudan gözüme giriyordu adeta. Gözlerim hafif kısık ilerliyordum bu yüzden. Alep'le buluşmamın aslında bir nedeni vardı. Bana arkadaşı Jego'yu ayarlayabileceğini söylemişti. Kızın fotoğraflarını henüz görmediğim için hemen 'olur' diyemedim. Önce fotoğraflarını görmem gerektiğini, sonra uyarsa görüşebileceğimizi söyledim. Kıza da şöyle bir benden bahsetmiş. Fotoğrafımı görmüş olmalı. Alep, onunla çekildiğimiz fotoğraflardan birkaçını göstermiştir diye tahmin ediyordum. İçimde heyecan yoktu ama kendimi iyi hissediyordum. Sabah kahvaltımı henüz yapmadığım için çok tuzlu olmayan restoranlardan birine girip kahvaltımı yapacaktım. Alep gelene kadar buralarda oyalanabilirdim. Evden erken çıktım çünkü temiz hava almanın bana iyi geleceğine inanıyordum. Kalabalıktan sıyrılıp kendimi bir restoranın içine attım. Buraya girince sanki az önceki kalabalık yok olmuş gibiydi. Evet, işlek bir dükkandı burası ancak yine de kapıdan içeri girdiğim an ortamın sesinin değişmesi iyi gelmişti. Boş masalardan birine oturup masadaki menüyü dikkatlice incelerken garson önüme gelmişti bile.
► Show Spoiler
Image

Re: Yenilerden Biri

#2
"Kaslarım... Muhteşemler... Çok... Çok iyi gerildiler..."

Odundan yaptığı ağırlıklarıyla kolunu çalıştırırken kendine sarf ettiği sözlerden birkaçıydı bunlar. "Sizler muhteşemsiniz." diyerek tamamladı hareketini. Ağırlığı bir kenara bıraktı, kahvaltı etmek için mutfağa doğru yöneldi. Dolabı açtığında karşılaştığı manzara, kaslarının şişmesinin verdiği tüm güzelliği yok ediyordu. Dolabı boştu. Yiyecek hiçbir şeyi yoktu ve bu Kudretli Ayı'nın kaslarını beslemeye ihtiyacı vardı. Endişelendi, "Ya kaslarımı geç beslersem? Onlar üzülmez mi?" Hızlıca odasına koşturdu. Pantolonunu giydi, o kadar çok acele ediyordu ki kemerini düzgün sıkamamıştı bile. Kaslarını paramparça gösteren o atletini üzerine giydikten sonra kırmızı kolsuz ceketini giydi. Bütün hızıyla kapıyı çekip çıkarken, arkasında bir şey bıraktığını fark etti. Şapkası.

GERIR BIREJ

Evine doğru tekrardan aceleyle döndü. Öyle aceleci davranıyordu ki, kapıyı bir dakika boyunca açamadı bile. Zorladı, zorladı ancak en sonunda omuz vurarak açtı. Bir an önce kahvaltı etmek zorundaydı. Şapkasını taktı kafasına iyice yerleştirerek. Koşturmaya başladı dışarıya doğru. Sadece önüne bakarak koşarken, omzunda hissettiği bir ten ve yere düşme sesi, ardından gelen kadın sesiyle durdurdu kendini. Kegu. Öyle ki, kaslarını düşünmekten Kegu'yu görmemişti bile. "Hayvan mısın be?" Kızın isyankar sorusuna karşılık, o koca elini uzattı kalkması için. "Evet, Kudretli bir ayıyım." Mabi'nin ses tonu oldukça ciddi çıkıyordu. Kegu bu cevap karşısında biraz şaşırmış, ardından ayının elinden destek alarak kalkmıştı. "Nereye bu kadar aceleyle?" Diye sordu kadın üzerini silkelerken. Kudretli ayı bir yandan kızın eteğindeki tozları silmekle uğraşıyordu. "Acilen kahvaltı etmem gerek. Özür dilerim." Kızın temizlendiğinden emin olduktan sonra, koşturmaya devam etti cevap beklemeden. Unutmayın, Mabi'nin kasları asla bekleyemez. Kaslar önceliklidir, onlara ihanet edilemez.

Gide Meydanı. Kahvaltı edebilmek için en iyi mekan. Buraya gelirken bile oldukça yorulmuştu. Hatta öyle ki, Kas stilini bile kullanmıştı bacaklarını kuvvetlendirip hızlıca gelebilmek için. Gide Meydanı'nında bir restoranın karşısında nefes nefese kaldı. Ellerini dizlerine koydu, nefesinin düzelmesi için birazcık bekledi. Ardından içeriye adım attı hızlıca. Gözü boş masa ararken, aklı sadece yemekteydi. Bu yüzden gördüğü bir adamın yanına oturdu. Diğer boş masalar hoşuna gitmemişti. "Selam dostum. Bende buraya oturmak istiyorum. Diğer masalar hoşuma gitmedi. Hem birinin sana eşlik etmesi güzel olur, tek yemek yemek bayar." Diyerek sandalyeyi hışımla oturmuştu. Kudretli Ayının cüssesi sandalyeye oturduğu anda masayı titretmeyi başarmıştı. Garsona bir ayının kükremesiyle seslendi bir anda, "GARSON! BANA BEŞ TABAK DJURAT MANTISI, ALTI TANE TAHİNLİ ÇÖREK! VARSA ÇORBA DA ALAYIM İKİ KASE! TEŞEKKÜR EDERİM!" Kahvaltı siparişini verdikten sonra şapkasını yerine oturttu iyice tekrardan. "Selam ben Mabi Mabi. Bir kere söyleyince hoş, iki kere söyleyince daha hoş. Memnun oldum. Masanı kaptığıma göre, izin ver yemeğini ben ısmarlayayım." Diyerek her zamanki iç ısıtan gülümsemesiyle.
► Show Spoiler
Image
GERIR BIREJ
Image
Image
image

Re: Yenilerden Biri

#3
Garsona kahvaltı menü - 1 i seçtiğimi söyleyecekken masama iri kıyım bir adamın hızla yaklaşmakta olduğunu görmüştüm. Bakışlarımı ciddiyetle üzerine dikerken patavatsızca konuşup sandalye çekip masama oturmuştu. Ardından garsona siparişi bağırarak vermişti. Salondaki herkes bu adamdan rahatsız olmuş gibi görünüyordu. Ben de nabızlarını ölçmek için hafifçe bakıyordum onlara. Sorun yoktu. Garson biraz mağdur da olsa sanırım bu müşterinin üstesinden sorunsuzca gelebilecekti. Şapkasını düzelttikten sonra kendisini tanıtmış ve bana yemek ısmarladığını söylemişti. Bu ilginç isimli adam sıcakkanlı görünüyordu. Ama sıradan biri olmaması göze fazla batıyordu. Beleş yemeğin lezzeti bir başka olacağından onu reddetmeyecektim. Dik oturduğum masaya hafif öne eğilip dirseklerimi masaya koymuş ve hafif hırçın bir tebessümle "Magna Libjürat. Tanımadığı birine yemek ısmarlayanı ilk defa görüyorum. Pekala öyle olsun." dedikten sonra garsona bakıp "Kahvaltı menü - 1 lütfen." demiştim. Mabi Mabi'nin siparişi ne kadar ayı olduğunu gösteriyordu aslında. Bu kiloyu koruması için normaldi sanırım. Onun yanında epey küçük kalıyordum açıkçası. Ama bu imreneceğim bir şey değildi. Boyumdan memnundum.

"Mabi Mabi demek... İlginç bir isim." derken geri yaslanıyordum. "Samimiyet hissi vermeseydin buralarda düzen bozuculuk dışında başka bir şey yapmadığını düşünürdüm. Ama küçük detaylar büyük anlam farklılıklarına sebep oluyor, değil mi?" demiştim. İsmi bir yerlerden tanıdık geliyordu ama nereden? Mabi Mabi...
► Show Spoiler
Image

Re: Yenilerden Biri

#4
Kudretli ayı, heyecanla yemeklerini beklerken karşısındaki adamın sözlerini dinlemeye başladı. Magna isimli bu adamın kendisinden daha sakin birisi olduğunu düşündü. Ayının ani hareketleri, ani bağırmaları heyecanından geliyordu. Her zaman hareketli ve ateşli olan bu adam, sözlerine de yansıtıyordu bu davranışını. Kendisinin dışardan "düzen bozucu" olarak görülmesine anlam verememişti aslında. Herkese belli edercesine ve şaşkınca etrafına bakınmaya başladı bir anda. Kendinden rahatsız olan birilerini arıyordu gözleri. "Arkadaşlar özür dilerim, kaslarımın acil besine ihtiyacı var. Yoksa bu derece bağırmazdım. Afiyet olsun hepinize." Diyerek düzeltmeye çalıştı içine girdiği durumu. Sonrasında masasına geri döndü, Kudretli Ayı'ya yakışır biçimde bir kahkaha patlattı. Sağ kolundaki tüm kasları patlatmak istercesine sıktı bir anda. Parçalanmış kaslarına şişmiş damarları eşlik ederken, bir öpücük kondurdu. Tutkulu, aşk dolu bir öpücük. Belki de hiçbir kadını böylesine bir tutkuyla öpmemişti. Kasıyla bir on saniye bakıştıktan sonra Magna denilen adama geri döndü. "Bu kasları yapmak için çok uğraştım. Çok yemek yemem gerekiyor. Bugün evde dolaba baktım, ne gördüm biliyor musun?" Yüzü korkunç bir ifade aldı. Kalın ve tok bir sesle fısıldadı. "Boş bir dolap." Sanki duyulmaması gereken bir şeymiş gibi etrafa baktıktan sonra tekrar adama döndü. "Böyle bir şey asla olmamalı. Kaslarımın beslenmeye ihtiyacı var. Onlar her şeyden önemli. He birde çok heyecanlı olduğum zamanlar var, o zaman bir anda bağırmaya başlıyorum. Aslında her zaman heyecanlıyım. Düzen bozucu demen kırıcı oldu ama, polisim ben." Başparmağıyla kendini gururla göstererek bir sağ göğsünü, bir sol göğsünü yukarı oynatmaya başladı. "Hi ha ho! Kudretli Ayı bir Djurat Polisi!"
► Show Spoiler
Image
GERIR BIREJ
Image
Image
image
Post Reply

Return to “Gide Meydanı”

cron