Re: [Mabi Chüimimuta] Usta Karı ve Kudretli Ayı

#12
Bir ya da 2 saate yazmış olacağım.
► Show Spoiler
Image
GERIR BIREJ
Image
Image
image

Re: [Mabi Chüimimuta] Usta Karı ve Kudretli Ayı

#13
Tati... Benden çok daha güçlü... Belki normalde işe yarayabilecek bir hamle yapmıştım ancak onun karşısında kalbim nasıl karşı koyamıyorsa, hareketlerim de karşı koyabilecek kapasitede değil. O benden güçlü, ona olan sevgim de çok güçlü. Hem aşk konusunda, hem dövüş konusunda yeniliyorum ona karşı. Her baktığımda bir daha aşık oluyorum. Şimdi o saldıracakmış. Savunma yapcak olsam bile kaybedeceğim sanırım. Ancak bu bana hiç problem yaratmıyor. Ona yenilmek bile aşkımın bir parçası benim için. Belime doğru gelen tekmekten kaçmak yerine dirseğimle savunma yapacağım. Dirsek, en güzel kemiktir. Sağlamdır, güçlüdür. Güzel bir savunmaya yarar. Dirseğimi tekmeye doğru salladıktan sonra, boştaki elimle yüzüne yumruk atacağım.
► Show Spoiler
Image
GERIR BIREJ
Image
Image
image

Re: [Mabi Chüimimuta] Usta Karı ve Kudretli Ayı

#14
Beline gelmekte olan tekmeyi dirseğinle savunuyorsun ve Kalsiyum - Kas stilinin de yardımıyla başarılı oluyorsun. Yumruğunu Tati'nin yüzüne doğru savuruyorsun ve Tati'nin endişeli bir yüz ifadesi takındığını anlık olarak fark ediyorsun. Tati, kafasını sola yaslıyor ve bir anda vücudunu yere atıyor. Vücudu yere doğru savrulurken tam olarak ne yapacağını anlamaya çalışıyorsun ve sen farkında olmadan önceden tekme attığı ayağını yere atıyor ve diğer bacağı ile kafana sertçe tekme atıyor. Hamlenin hemen ardından yere düşüyor ve nefes nefese kalmış bir halde "Daha iyi." diyor. Ayağa kalkıyor ve "İki seçeneğin var. Ya benim yöntemlerimi ve tekniklerimi öğrenirsin, ya da elinde olan dövüş tekniklerini geliştirmene yardımcı olurum. Sen seç." diyor.
Off Topic
Son bir kısa tur yazabilirsin, ondan sonra normal düzene göre devam edeceğiz.

Re: [Mabi Chüimimuta] Usta Karı ve Kudretli Ayı

#15
Benim karım, müthiş! Gerçekten o kadar iyi dövüşüyor ki ona kendimi kaptırmamam elde değil. Yaptığım hamle biraz daha işe yaradı ancak buna rağmen saldırıya geçebildi. Gerçekten, ondan çocuk yapmak istiyorum. Belki ona benzeyen bir kızım olabilir. Tabi saçlarının rengini benden alırsa daha güzel olur. Benim saçlarımın sarısı biraz daha güzel çünkü. Kafama attığı tekmeden sonra bir şey olmamış gibi yerden kalktı, ya onun tekniklerini öğreneceğimi ya da kendi tekniklerimi iyileştireceğimi söyledi. Yani elimde olan bir seçenek var. Ben, farklı şeyler görmeyi seviyorum ve karımın tekniklerini öğrenmek istiyorum. Mabi Mabi dövüşünü her halükarda geliştirebilirim, hem farklı dövüş teknikleri öğrenmek kendi tekniğimi mükemmelleştirmenin iyi bir yolu olur. Bu yüzden benim tercihim, Tati Tati dövüşünden yana.

"Ben senin tekniklerini öğrenmek istiyorum hayatım. Şimdi mi başlıyoruz, ne yapıyoruz? Eğer şimdi başlamıyorsak seni akşam romantik bir yemeğe götürebilirim. Böyle mumların yandığı, güzel bir müziğin eşlik ettiği yemek. Tabi önce gidip gömlek falan giymem lazım, senin de mükemmel bir elbise giymen lazım ki her baktığımda tekrardan aşık olabileyim. Sonra orada sana sevgilim olman için güzel bir teklif yapabilirim. Hadi kararını ver, başlayalım ya da yemeğe gidelim. Çok heyecanlıyım, iki seçenekte muazzam!"

Heyecandan parmak uçlarımda zıplarken Tati'nin cevabını dört gözle bekledim. Her şekilde, sevgilimle vakit geçirmek mükemmel bir şey. Ama yemek daha iyi olur tabi, onun ne iş yaptığını, nasıl bu kadar para kazandığını öğrenebilirim. Böylelikle karımı çok daha iyi tanıyabilirim.
► Show Spoiler
Image
GERIR BIREJ
Image
Image
image

Re: [Mabi Chüimimuta] Usta Karı ve Kudretli Ayı

#16
Tati, boş gözlerle bir süre boyunca sana bakıyor ve "En iyisi yemek söyleyelim." diyor. İçeri geçiyor ve ev telefonunun olduğu odaya girip yemek siparişi veriyor. Seni de içeriye çağırıyor ve geldiğinde "Restoran işini unut. Gelen yemeği yedikten sonra alıştırmaya devam edeceğiz." diyor. Koltuklardan birine oturuyor ve yine boş gözlerle seni süzüyor. "Otur." demesiyle karşısına oturuyorsun. O sırada hiç beklemediğin bir şekilde evin üst katından sesler gelmeye başlıyor. Merdivenlerden ses geliyor ve çok geçmeden küçük bir çocuk merdivenlerden aşağı iniyor. Tati'nin yanına geliyor ve sarılıp "Ben gidiyorum anne." diyor. Okul üniformalı ve çantalı çocuk seni görüyor ve utangaç bir yüz ifadesiyle "Merhaba abi." diyor. Tati "Geç kalma tatlım, tamam mı?" dedikten sonra çocuğu gönderiyor. Çocuk kapıyı kapatıp çıktıktan sonra Tati sana dönüyor ve "Oğlum. Yedi yaşında." dedikten sonra balkona bakıyor. "Doğduğu yıl ayrıldım. Çocuğu aldırmamı istemişti." diyor. O sırada kapı çalıyor. Tati, kalkıp kapıyı açıyor ve yemeğin geldiğini fark ediyorsun. Yemeğin parasını ödedikten sonra yemek masasına geçiyor ve seni de çağırıyor. Yemeğe oturuyorsunuz ve karşında iki tabak Budrik ve yanında da Himota yemeği olan fasulye ezmeli mantılarla karşılaşıyorsun. "Himota mantısı sever misin bilmiyorum. Sevmiyorsan bırakabilirsin, sorun değil." diyor. Yemeğe başladıktan sonra "Ne iş yapıyorsun? Neden dövüş eğitimi almak istiyorsun?" diye soruyor.

Re: [Mabi Chüimimuta] Usta Karı ve Kudretli Ayı

#17
Tati boş gözlerle bana bakarken, ben hala aşk dolu bakışlarımı korumaya devam ediyordum. Nihayetinde, Mabi gerçek bir aşk adamı. Romantik gözlerle bakmazsam onu nasıl elde edebilirim ki? Detgo Dedemin dediği gibi, seni istiyorum demeliyim. Bunu sözlü olarak ifade ettim ama kabul etti, bu yüzden gözlerimle seni istiyorum demeye devam etmeliyim. Karıcığım restoran işini unutmamı söylediğinde üzüldüğümü söylemeliyim. Kaslarıma yapışan bir gömlekle muhteşem gözükebilirdim ve bana kesinlikle o anda aşık olabilirdi. Ama evinde yemeyi tercih ettik. Daha doğrusu tercih etti. Her zaman böyle dominant birisi mi acaba? Hiç bir kadına tüm hakimiyetimi vermemiştim. Benim için yeni bir deneyim oluyor diyebilirim.

Otur dediğinde bile ona direnemedim ve anında oturdum. Kesinlikle çok dominant olmalı. İlişkimizde baskın taraf o olacak, belli oldu burası. Ama bir erkek olarak, ara sıra yumruğumu masaya vurmalıyım diye düşünüyorum. Bence öyle olmalı yani, erkekliğimi göstermeliyim arada. Ya da göstermesem mi? Bana fark etmez ki, ben aşık olduğum kadınla birlikte olmayı arzulayan biriyim sadece. Onun kişiliği böyle ise onu böyle sevmeli ve kabullenmeliyim. Kesinlikle böyle olmalı. Üst kattan gelen sesler, bir an için odağımı bozmuş ve neredeyse üzülmeme sebep oluyordu. Bir erkek yukarıdan gelseydi kesinlikle burayı terk ederdim. Hemde çok üzülürdüm. Ama küçük bir çocuğun gelmesiyle biraz şaşırdım. Bir oğlu vardı karıcığımın ve ben... Ben üvey baba mı olacağım?

Daha 22 yaşındayım ve üvey baba mı olacağım? Bence biraz erken gibi. Tamam ben çocukları çok severim, bir oğlu olması da benim için dert değil. Çocuk merhaba dediğinde kocaman gülümsedim elimi sallayarak. "Selam yakışıklı. Mabi ben. Fazla yakışıklı olmuşsun, okulda kızların canını yakma sakın. Hehe." Aklıma Ag geldi o anda. Belki bir oğlum yoktu, evlat hissini anlayamazdım ama ondan bir yaş büyük kardeşim vardı. Bu yüzden karıcığımın çocuğuna karşı elimden geldiğince samimi davranmaya çalıştım. Bu sırada karım, doğduğu yıl ayrıldığını söyledi. Çocuğu aldırmasını istemiş. Birisi nasıl böyle bir şey isteyebilir ki? Tati'den çocuğum olsaydı hep onunla takılırdım. "Hıyarlık etmiş. Çok yakışıklı bir oğlun var." dedim yemekler gelirken.

Yemeğe oturduğumuzda, karşımda iki tabak Budrik ve Himota mantısı denilen bir şey selamladı beni. "Daha önce yemedim. İlk kez tadacağım." dedikten sonra Himota mantısını yemeye başladım direkt. Tadı kötüyse Budriklerden sonra gelsin istemedim. Bu sırada Tati'nin sorusu beni şaşırttı. Gözlerim açıldı bir anda, utandım biraz da. Beni tanımak istiyor çünkü. Sonunda bir adım attı. Detgo Dede, oğlunla gurur duyacaksın. Sonunda istediğimi elde ediyorum. Mantımdan bir kaşık daha aldıktan sonra, söze girdim hızlıca. "Ben polisim aslında. Ama dövüş sanatında gelişmemin polis olmamla ilgisi yok. İnsanlara karşı şiddet kullanmayı çok sevmiyorum. Benim babam bir katildi, onun gibi can yakan birisi olmak istemedim. Sevgiye inanırım ben, herkesi karşılıksız severim. Bu yüzden şiddet kullanmayı sevmiyorum, zorunda kalmadığım sürece. Zorunda kalınca da genelde ağlayarak vuruyorum hehe." dedikten sonra bir kaşık daha aldım yemekten. "Tabi her ihtimalde her zaman konuşmayı denerim. Ben Kudretli Ayı'yım sonuçta. Kudretimde benim halkımdan gelir. Ben sevdiklerimi korumak için varım. Onları korumak içinde dövüş sanatında ustalaşmam gerek. Ama tek sebep bu değil. Ben Tuplo köyünde yaşıyorum. Bizim orada kan bağı olmasa da ruh bağı vardır. Aileyiz hepimiz. Orda benim iki tane kardeşim var, kan bağımız yok ama. Birisi Ag, senin oğlundan bir yaş büyük bir oğlan çocuğu. Çok enerjiktir, durmadan çalışabiliyor. Birde Ae var. Eski bir arkadaşımın kız kardeşi. Onları eğitiyorum köyde, beraber sürekli vakit geçiriyoruz. Onları eğitirken, benimde oldukça iyi olmam gerektiğini fark ettim. Şimdi yaşları küçük oldukları için benim eğitimim yeterli kalıyor ama büyüdüklerinde onlara her zaman destek olabilmem için benim en iyisi olmam gerek. İyi olmam yetmez. Bir gün gelirsen tanıştırırım seni." Dedikten sonra Budrike yumuldum. İlk tabağı bitirdiğim gibi geri döndüm Tati'me. "Sen ne iş yapıyorsun ben merak ediyorum. Bu ev çok güzel, parayı nereden kazandın?" dedim meraklı bir şekilde. Gerçekten, ne kadar kazanıyor acaba?
► Show Spoiler
Image
GERIR BIREJ
Image
Image
image

Re: [Mabi Chüimimuta] Usta Karı ve Kudretli Ayı

#18
Tati, hikayeni dinledikten sonra çok az da olsa sırıtıyor ve "Güzel bir sebepmiş." diyor. Ciddiyetini gün boyunca koruyan Tati, ilk olarak evinin güzel olduğunu söylemenle bozuyor. Hafifçe kıkırdadıktan sonra "Güzel mi? Teşekkür ederim." diyor ve "Bir eğitim merkezi işletiyorum. Bu eğitim merkezi ailemiz tarafından yüzyıllardır işletiliyor ve şimdi de bana kalmış durumda. Djurat içerisinde bulunan en popüler dövüş eğitim merkezlerinden biri. Yani iyi para kazandığım söylenebilir. Sevdiğim bir iş olduğu için minnettarım." diyerek bilgi veriyor. Biraz bekledikten sonra da "Ben de eskiden polis memuruydum. Hoş şeylerin olmadığı bir vakanın ardından ayrılmaya karar verdim." diyor ve göz temasını kesip önündeki yemeğe bakıyor. Yemeğini bitirdikten sonra senin de bitirmeni bekliyor ve tekrar balkona çıkıyor. Sen de arkasından çıkıyorsun.

"Bugün ilk olarak sana karşı kullandığım dönen tekmeyi öğreteceğim. İşine yarayacağını düşünüyorum. Bir bütün olarak dövüş tekniğimi öğretmek isterim ancak ilk birkaç gün basit hareketleri çalışacağız." dedikten sonra yanına geliyor ve anlatmaya başlıyor. "Birine tekme atma durumunda ayağını yakalarsa rahatlıkla kullanabileceğin bir hareket. Diğer bacağını vücudunu döndürecek şekilde tüm kaslarının kuvvetini kullanarak döndürüyorsun ve tekme atıp yere kapaklanıyorsun. Elbette planlı bir düşüş olacağı için ağır yara alma ihtimalin olmuyor. Elbette zeminin durumuna dikkat ederek uygulayıp uygulamama konusunda karar vermen gerekir. Anladıysan uygula bakalım." Bir süre boyunca Tati'nin bahsettiği hareketi çalışıyorsunuz ve ustalaşman uzun sürmüyor. Tati, gelişmeyi görünce "Bir günde bu kadar gelişmen umut vaadediyor." diyor. Arka balkonun bahçe tarafında bulunan büyük bir ağacın altına oturuyor. Ter içinde kaldığını görüyorsun. "Gel, yanıma otur." diyor ve üstündeki terle kaplı tişörtü çıkarıyor. Atletinin alt kısmını sıkıyor ve ağaca yaslanıp gözlerini kapatıyor.

Re: [Mabi Chüimimuta] Usta Karı ve Kudretli Ayı

#19
Yarın yaz okulu finalim var ona çalışıyorum. Bugün yazabilirdem yazacağım, en kötü yarına kalacak.
► Show Spoiler
Image
GERIR BIREJ
Image
Image
image

Re: [Mabi Chüimimuta] Usta Karı ve Kudretli Ayı

#20
Tati'm... Sırıttığın zaman o kadar güzel oluyorsun ki bir an kendimden geçiyorum. Sen kıkırdadığında ben eridim sanki. Dövüş merkezinde çalıştığını söylemişti, ancak işlettiğini şimdi öğrendim. Aslında, bunun dışında farklı bir iş bekliyordum. Bir dövüş merkezinin iyi bir para kazandırdığını düşünmemiştim. Eskiden polis olan gelecekteki eşim Tati, hoş olmayan bir vaka yüzünden işi bırakmış. Neler yaşadığını tahmin edemiyorum. Oldukça kötü anılar olmalı ve bunu sorarak acılarını deşmemeliyim. Ama yinede önemsemediğimi düşünmemeli. "Evin, süs eşyaların çok güzel. Benimde böyle süs eşyası biriktirmek gibi bir hobim olsun isterdim. Aslında hala olabilir, belki küçük figürler toplayabilirim. Benim evim iki odalı minik bir şey. Köyde yaşıyorum demiştim ya, ondan. Bu arada o vaka için üzgünüm. Anlatmak istersen her zaman dinlerim. Canını sıkma yeter. Acılarını paylaşabilirim, omuzlarındaki yükü alarak." Dedim samimi bir şekilde gülümseyerek. Detgo Dede, biliyorum seni istiyorum diyip elde etmeliydim ama bir kadının kalbine giden en güzel yol onun için fedakarlık yapmaktır bence. Bende onun yükünün altına girerek fedakarlık yapmak istiyorum. Tati için değer.

Yemek bittikten sonra beraber balkona çıktık. Ondan onun tekniklerini öğretmesini istemiştim ya, o da bana aynen bu şekilde eğitim verdi. Bana kullandığı hareketi öğretti önce. Söylediği hareketten basit diyerek bahsettiğinde, ne kadar geride olduğumu tekrardan anladım. İyi bir dövüşçü değilim, sadece güçlü bir adamım. İyi bir dövüşçü olmanın yolu iyi tekniklerden geçiyor. Tati'min basit dediği bu hareket gibi, bir sürü tekniği öğrenmem gerekiyor. Yine de, ustalaşmam uzun sürmedi. Hareketi ardı ardına birkaç kez daha tekrar ettim ve doğasını anlamayı başardım. İyi bir dövüşçü değilim, ama yetenekli bir dövüşçüyüm. Tati'min öğrettiği teknikleri harmanlayarak kendi tekniğimi oluşturacağım. Hatta, öğrendiğim tüm dövüş tekniklerini harmanlayarak Mabi Mabi Dövüşünü mükemmel bir noktaya getireceğim. Herkesin hayranlıkla bakacağı, yenilmez bir dövüş sanatı oluşturacağım. Durdurulamaz bir güç olacağım.

Arka balkonun bahçesinde, büyük bir ağacın altına oturduk Tati ile beraber. Yoruldum mu? Hayır hala kendimdeyim ancak oturmak iyi geliyor. Özellikle gelecekteki eşimin yanına. Gözlerini kapattığında, gülümsedim hafifçe. Ne güzel görünüyordu. Kafamı ağaca yasladım, Tati'min kafasının yanına. "Dövüşmeye başladığımda küçüktüm. Bana babam öğretmişti. Onun hayatı dövüşmekle geçtiğinden, çok öfkeli bir stili vardı. Hatta bana, olabildiğince sert ve duygusuz olmam gerektiğini söylerdi. Sonuçta dövüşmüş bu, biri birine zarar vermeli ve öbürü daha az zararla kurtulmalıymış. Bu yüzden karşımdaki beni öldürmeden önce, ben etkisiz hale getirmeliymişim. Dediğim gibi, katildi adam. Ben bunu bilmediğim için gücü elimde hissetmiştim o zamanlar. Sonrasında babam, annemi öldürdü. Bana baba olamadığı gibi, anneme de koca olamamıştı, onun yerine annemin katili olmayı tercih etmişti. Neyse, annem öldükten sonra dövüşmeye devam ettim. Bir gün, okulda birisini öyle bir dövdüm ki, nasıl dövdüğümü bile hatırlamıyorum o an ki öfkeyle. Durdurmasalar öldürürdüm belki de. Sonra birisi, benim için o zamanlar önemli birisi "Babası katil olan birinden ne beklersin?" dedi. O gün, kimseye zorbalık yapmayacağıma dair yemin ettim. Belki de, babama duyduğum öfke, annemin özlemi, hepsi birleşmiş ve dövmüştüm o çocuğu. Bir duygu patlaması gibi. Ondan sonra kendimi geliştirmeye devam ettim, bu sefer farklı bir yolla. Duyduğum tüm öfkeyi yok ettim bünyemden. Sevgi, sevgiye inanmaya başladım. İnsanlara sevgiyle yaklaştığım zaman bana genelde sevgiyle yaklaşıyorlar. Aslında eğittiğim çocuklara göstermek istediğim asıl nokta bu. Dövüşmek en son çözüm olmalı. Kendini koruyabilmelisin, ama benim önceliğim kendimden önce başkalarını korumak. Keşke... Keşke babam da bana bu şekilde öğretseydi. İnsanları korumanın önemini, öfkenin bize getirdiği zararı. Ama buna üzülemem, ben buna üzülerek zamanımı geçirirsem çocuklarda bir gün keşke diyebilir. Ne çocuğumun, ne kardeşlerimin keşke demesini istemiyorum. Bana demiştin ya, neden dövüş eğitimi almak istiyorsun diye. İşte tam bu yüzden almak istiyorum. Ben her zaman başkalarının koruyucusu oldum, her zaman ve her anlamda öyle olacağım. Bu yüzden en iyisi olmam gerek. İnsanlara sevginin gerçek olduğunu gösterebilmeliyim. Kimse babam gibi bir zorba olmamalı. Kimse öfkesine yenik düşmemeli. Bunu öğretmeliyim." Şapkamı gözlerimin önüne eğdim. Gözlerimi açtığım an ağlayabilirim sanırım. Babamı ve annemi anlatırken bile hüzünlendim çünkü. Özellikle, Kegu'nun ettiği sözü söylerken sesim titredi.
► Show Spoiler
Image
GERIR BIREJ
Image
Image
image
Locked

Return to “Konutlar”

cron