Re: [Bok Jemipech] Tuplo Tuplo Partizani

#11
Akop Teyzenin bir anda bana sarılınca ne olduğunu şaşırdım. Daha önce kimse bana böyle şevkle sarılmamıştı sanırım. Mahçup mahçup gülümsedim kadın ellerimi tutup bana teşekkür edince. "Ehe, ne önemi var..." derken Jüchu amca sözü aldı. Akop Teyze ve Jüchu Amca belli ki Tuplo'ların bilgelerindendi. Ben de bir süre sonra onlar gibi bilgili olmak istiyordum milletim hakkında. Adamı dinlemek için tüm vücudumla döndüm. İlgi ile dinlediğimi belli eder bir pozisyona geçtim.

Klanımı iyi bildiğini söyledi. Tuplo'lar çok tanrılı dine inanıyorlarmış. Yani, şu an inanılan din de bir nevi çok tanrı sayılabilir diye düşünüyorum. Yug, Iyur, Mitga... Bu isimler Djurat isimlerini anımsatıyordu. Zaten dilleri de Djuratçaya benziyor diye duymuştum. Harbi ya, madem benziyorlar neden çevirilmemişler ki acaba? Jüchu Amca konuşmaya devam ederken daha çok özel isim kullanmaya başladı. Ben de hemen not defterimi çıkardım. Tanrıların isimlerini hızlıca not ettikten sonra "Jüyak" yazdım. Amcanın dediğine göre, Jemi Klanı Jüyak'taydı. Burası da Yug denen tanrının doğduğu yer olarak biliniyormuş. Tuplojür... Gözlerimi kıstım. Ben 23 yılında doğdum. Büyük ihtimalle Jüchu Amcanın bahsettiği bu propagandalar Pakt'tan öncedir. Tuplojür kelimesi sanki Tuplo ve Djürat birlikteliğini yansıtıyormuş gibi geldi. Şu anda sayımız çok az olduğu için pek umursadıklarını sanmıyorum. Yine de o kelimeyi de not ettim.

Benim klanım ise; tek tanrının Yug olduğuna inanan, çok tanrılı inanca karşı çıkan bir klanmış. İşte bu garip. Kaşlarımı kaldırıp baktım Jüchu Amcanın yüzüne. Ben, inançlı biri değildim. Bu yüzden din konuları biraz uzaktı. Yine de tek tanrı olayı ilgi çekici gelmişti. Daha önce duyduğum bir durum değildi. Yug ölmeden önce diğer tanrıların kanıtlanamayacağını ve kendisinden başka tanrı olmadığını söylemiş. Çok ilginç. Yani eğer tanrısal bir varlık ile konuşabilseydim büyük ihtimalle ben de ona inanırdım. Iyur ve Mitga'yı neden savunmuş diğer Tuplolar acaba? Jemi Klanı ise Yug'un dediğini kabul edip sadece ona inanmışlar. Jüchu Amca Jemi Klanındakilerin hala Yug'a inandığını söylerken not almayı bırakmış pür dikkat onu dinliyordum.

Jemi'nin "Kan" demek olduğunu biliyordum. İsimlerinin gelme sebebinin savaş falan olmamasını umuyordum açıkçası. Ne yazık ki Yug için içinde bulundukları klanla savaşmaları, hatta tüm klanlarla savaş halinde olmaları ile ilerledi Jüchu Amcanın hikayesi. Oldukça savaşçı, inançlarına söz ettirmeyen bir klanmış demek ki. Gözlerimi kısıp Jüchu Amcadan başka yere bakmaya başladım. Peki ben neden kendi fikirlerimi ve inançlarımı belirtmekten bu kadar acizdim? Jüchu Amca yüzümdeki simgenin Yug'un simgesi olduğunu söyledi. Elimi kaldırıp gözümün yanındaki dövmeme dokundum. Yaşamış bir tanrının simgesi miydi yüzümdeki? Bu dövmeyi köklerimi hatırlamam için yaptırmıştım. Simgeyi annem mi vermişti? Tam hatırlamıyordum.

Tüm bu bilgileri hazmetmeye çalışırken, Akob Teyze evinde kitaplığının olduğunu ve bana bir kaç tanesini hediye edebileceğini söyledi. Üstelik kahve de ikram edecekti. Gülümsedim. Jüchu Amca da önce kendi evine uğrayacağını ve o da kitap getireceğini söyledi. Gençlere yardım edilmeli düşüncesine karşı gülümsemem yüzümde daha da yayıldı. "Sizi yormak istemezdim..." dedim yine mahçup bir şekilde. "Ancak aşırı mutlu olurum. Anlattığınız, gösterdiğiniz her şey daha çok öğrenme isteği ile dolduruyor beni. Yug mesela. Yaşamış bir tanrı çok ilginç. Iyur ve Mitga. Jüyak... Yug'un yaşadığı yerler şu an Djurat içinde bir yerde. Neresi olduğunu bilmemek çok garip." Elimle etrafımı gösterdim. "Zambaklar... Zambaklar bir sembol müymüş? Hiç öyle düşünmemişim. Neden genç üyenin olmadığını da merak ediyorum." Teyzeye dönüp "Kahve içerken konuşabiliriz değil mi? İşiniz varsa meşgul etmek istemem." dedim aceleyle tekrardan. İnsanları bana zaman ayırmaya zorlamak istemiyordum ama gerçekten aşırı ilgimi çeken konulardı bunlar. "Kütüphanede okuduğum çevirilerde Tuploların kendilerini tanrı gibi gördükleri yazıyordu. Hatta siz de okudunuz Jüchu Amca. Orada bahsedilen tanrıdan üstün varlıklar Yug, Iyur ve Mitga mı? Aaaa! Hatta-" Not defterimi açıp yazdığım yeri aradım bir kaç saniye. "Bir tane çeviride üç tane kalbe, omurgaya sahip oldukları yazıyordu. Ben de belki üç tane şehirleri, tanrları ya da yöneticileri vardır diye not almıştım..." Tekrar cebime koydum not defterimi.

Akob Teyze'nin evine gitmek için hareketlendiğimizde kalkıp yardım etmek için elimi uzattım ona. Sonra da koluma girmesi için kolumu uzattım. Aşırı tatlı bir kadındı. Yürürken "Belki de yanlış çıkarımlar yapıyorumdur." dedim gülümseyerek. "Yine de Tuplolar hakkında bir şeyler öğrenmek mükemmel!"
Yan Çar/Podosḧi Øfinuafeme


Buraya kısa saçlı bok imzası gelecek
► Show Spoiler
Locked

Return to “Yadrop Caddesi”

cron