[Fegø Foø] Milli Çıkarlar ve Terörizm
Posted: Wed Dec 15, 2021 1:07 pm
Fegø arabadan yeni inmişti. Sıcak diyarlı birisi için burası serindi. Fakat o Dushanın kuzeyinde büyüdüğünden serinliğe alışıktı, bir problem yaratmazdı. Buraya turizm maksatlı geldiğini söylemişti soranlara. Bu mevsimde burası gerçekten de görülmeye değer güzellikteydi fakat Fegø sadece iki kıçı kırık mağara ve çanak çömlek görmeye gelmemişti. Onun gerçek amacı farklıydı. Kökünün izini sürüyordu, milletinin uyanışının ve zorla uyutuluşunun hikayesini öğrenmek istiyordu. Zerfun Hakikatini arıyordu o. Terörist diye yaftalanmış ve her yerden gelen darbelerle sakat bırakılmış örgütün ardında kalanları arıyordu. Hepsini yakalayamamışlardı elbette, saklanmasını bilen ve ellerini temiz tutanlar da vardı örgüt üyeleri arasında.
Babasının mektubunda adı geçen Ano Amuho Eme Tutuhuremufa'da onlardan biriydi. Tam adını öğrenmek kolay olmamıştı. Mektupta kullanılan haliyle ReMu'yu çok aramıştı. Evde kaldığı polis akademisine gitmeden önceki süreçte tüm kütüphaneyi taramış fakat sonuç alamamıştı. Babasının eski arkadaşlarıyla buluştuğunda ise çoğu durumu bilmiyordu bile. Biri hariç. " Ah Ano'dan mı bahsediyorsun? Gençliğinde kendisine öyle denirmiş. Büyük adammış. Şahsen tanışma şerefine nail olamasam da tanıdığım dava adamları onu biliyorlar. Baban sana bir şey söylemedi mi? Garip. Davanın küllerinden doğması için bu yaşında bile çok çalışıyormuş. Şahsen bana sorsan saçmalık. Bu işler eskide kaldı, geçmişle yaşanmıyor geleceğe bakıp uyum sağlamalıyız. Ha tam adı mı ne? Şeyy Ano olduğu kesin adında. Zerfunların çoğunda olan Eme ismine de sahiptir herhalde, Soyadı da tutla başlayan birşeydi. Pek bilemeyeceğim. Neyse böyle morukları nereden öğrendin, Bırak huzur içinde ölsünler, onların ardından yeni yeşeren fidanlar çıksın ortaya. Ha? Evet önemli değil görüşürüz." O kişiyle ettiği sohbette duydukları bunlardı Fego'nun.
Bu bilgilerle ismi bulmak zor olmamıştı. Adı Ano Eme Tut olan yaşlı kişilerin bir profilini çıkarmış ve onları babasının mektubunda gördüğü kişi olma ihtimallerine göre sıralamıştı. Ano Eme Gamø Tutugamuhi ve Ano Amuho Eme Tutuhuremufa aradığı profile en çok uyan iki isimdi. İkisi de Hakikat'ın yıkılışında 20'li yaşlarındaydı. İkisi de aktif görev almış olabilecek Zerfunlar'dı. İkisinden de haber alınamıyordu yıllardır. Aralarında bir seçim yapmak çok zordu. O yüzden fego kulaklarını iyi açıp dinlemeye başlamıştı ufak söylentileri. Onlara götürebilecek minik haber kırıntılarını. Ama sabrı onu ödüllendirmişti. Duyduğu şey birilerinin hala iş başında olduğunu gösteriyordu. Djuratta isyan çıkmıştı. Halk birbirini kırıyordu. Ezilmişler özgürlüklerini talep ediyordu. Tıpkı zamanında hakikatin yaptığı gibi. Ve bu haberin içinde önemsiz bir detay vardı. Biri Jülchajda onlara tavsiye veriyordu. Örgütlenmelerine yardımcı oluyordu. 50 yıl önce izlenen yolu andırıyordu ilerleyişleri. Fego aradığı olayın bu olduğunu biliyordu. Piyangoyu tutturmuştu. Sırtına ceketini geçirdiği gibi evden ayrılmış ve kendisini yollara vurmuştu.
İşte sonunda burdaydı. Fego arabadan yeni inmişti. Sıcak diyarlı biri için burası serindi. Fakat önemi yoktu. Şimdi onun sürmesi gereken bir avı vardı. Geçmişin hayaletinin izini sürmeliydi. Bu kasabada bildiği hiç bir şey yoktu. Tamamen kör bir şekilde iz sürmeye çalışıyordu fakat bunun da önemi yoktu. Yabancı bir diyarda onun gibi birisi görülür ve duyulurdu. Onu bulacaklardı. Kimin için geldiğini anlayacaklardı. En azından öyle umuyordu Fego. Bu olana kadar bir şeyler yiyip içmeliydi. Aç ayı oynamaz doğal olarak. Rastgele bir yere oturup oradaki çalışana soracaktı Rangofa Dara olup olmadığını. Bulacağını umuyordu.
Babasının mektubunda adı geçen Ano Amuho Eme Tutuhuremufa'da onlardan biriydi. Tam adını öğrenmek kolay olmamıştı. Mektupta kullanılan haliyle ReMu'yu çok aramıştı. Evde kaldığı polis akademisine gitmeden önceki süreçte tüm kütüphaneyi taramış fakat sonuç alamamıştı. Babasının eski arkadaşlarıyla buluştuğunda ise çoğu durumu bilmiyordu bile. Biri hariç. " Ah Ano'dan mı bahsediyorsun? Gençliğinde kendisine öyle denirmiş. Büyük adammış. Şahsen tanışma şerefine nail olamasam da tanıdığım dava adamları onu biliyorlar. Baban sana bir şey söylemedi mi? Garip. Davanın küllerinden doğması için bu yaşında bile çok çalışıyormuş. Şahsen bana sorsan saçmalık. Bu işler eskide kaldı, geçmişle yaşanmıyor geleceğe bakıp uyum sağlamalıyız. Ha tam adı mı ne? Şeyy Ano olduğu kesin adında. Zerfunların çoğunda olan Eme ismine de sahiptir herhalde, Soyadı da tutla başlayan birşeydi. Pek bilemeyeceğim. Neyse böyle morukları nereden öğrendin, Bırak huzur içinde ölsünler, onların ardından yeni yeşeren fidanlar çıksın ortaya. Ha? Evet önemli değil görüşürüz." O kişiyle ettiği sohbette duydukları bunlardı Fego'nun.
Bu bilgilerle ismi bulmak zor olmamıştı. Adı Ano Eme Tut olan yaşlı kişilerin bir profilini çıkarmış ve onları babasının mektubunda gördüğü kişi olma ihtimallerine göre sıralamıştı. Ano Eme Gamø Tutugamuhi ve Ano Amuho Eme Tutuhuremufa aradığı profile en çok uyan iki isimdi. İkisi de Hakikat'ın yıkılışında 20'li yaşlarındaydı. İkisi de aktif görev almış olabilecek Zerfunlar'dı. İkisinden de haber alınamıyordu yıllardır. Aralarında bir seçim yapmak çok zordu. O yüzden fego kulaklarını iyi açıp dinlemeye başlamıştı ufak söylentileri. Onlara götürebilecek minik haber kırıntılarını. Ama sabrı onu ödüllendirmişti. Duyduğu şey birilerinin hala iş başında olduğunu gösteriyordu. Djuratta isyan çıkmıştı. Halk birbirini kırıyordu. Ezilmişler özgürlüklerini talep ediyordu. Tıpkı zamanında hakikatin yaptığı gibi. Ve bu haberin içinde önemsiz bir detay vardı. Biri Jülchajda onlara tavsiye veriyordu. Örgütlenmelerine yardımcı oluyordu. 50 yıl önce izlenen yolu andırıyordu ilerleyişleri. Fego aradığı olayın bu olduğunu biliyordu. Piyangoyu tutturmuştu. Sırtına ceketini geçirdiği gibi evden ayrılmış ve kendisini yollara vurmuştu.
İşte sonunda burdaydı. Fego arabadan yeni inmişti. Sıcak diyarlı biri için burası serindi. Fakat önemi yoktu. Şimdi onun sürmesi gereken bir avı vardı. Geçmişin hayaletinin izini sürmeliydi. Bu kasabada bildiği hiç bir şey yoktu. Tamamen kör bir şekilde iz sürmeye çalışıyordu fakat bunun da önemi yoktu. Yabancı bir diyarda onun gibi birisi görülür ve duyulurdu. Onu bulacaklardı. Kimin için geldiğini anlayacaklardı. En azından öyle umuyordu Fego. Bu olana kadar bir şeyler yiyip içmeliydi. Aç ayı oynamaz doğal olarak. Rastgele bir yere oturup oradaki çalışana soracaktı Rangofa Dara olup olmadığını. Bulacağını umuyordu.