Re: [Vaka] Eksik Malzeme

#21
Sırasıyla üstlerim olan Komiser ve Baş polis konuşmuştu. İkisininde söylediklerine katılmıyordum. Çok hızlı sonuca varıyorlardı. Daha parmak izi bile almadan tek suçu elinde yara olan bir adamı baş şüphelimiz ilan etmiştik. Adam bu yarayı iş yeri dışında bile almış olabilirdi. Omuz silkip ortama uymak dışında yapacak bir şeyim yoktu. Normalde farklı düşüncelere çok saygılı biri olsam bile bu ikilinin tavırları beni rahatsız etmişti.

Anlık bir kararla toplantıyı sonlandırıp gemiye geri dönmeye karar vermiştik. Hayır madem geldiğimiz gibi geri döneceğiz neden buraya geldik ki. Sonuçta tartıştığımız şey derin devlet sırrı değildi. Pek ala gemide hadi orada olmasa bile limanda konuşacak uygun bir yer bulabilirdik. Başkomiser ve Başpolis kesinlikle liyakata uygun bir şekilde bu mevkilere gelmemişti. Göthlifelı olmalarından şüphe duymaya başlamıştım.

Lima vardığımızda güvenlikle ufak bir işi halletmiştik ki hemen onun arifesinde Antilos'un kaçtığı daha doğrusu kaçmaya çalıştığı anlaşılmıştı. Adamın peşine düştüğümüzde ise bir ıslığı ile gelen bir araba onu alıp götürmüştü. Bizde kendi araçlarımızla peşlerinden gidiyorduk. Atom gücümü kullanarak arabalarını etkisiz hale getirmek istesemde bir türlü fırsatım olmamıştı. Yanımdaki diğer arkadaşlarımında atom güçlerini kullanmaya yeltenmemişti.

Takibimiz sonunda bir depoya gelmiştik. Ben tam taktik maktik konuşacak iken yine üstlerimizin zoruyla deponun içine sürüklenmiştik. Hayır adamlar zaten içeride kapıları mühürleyip etrafı güvenceye aldıktan sonra tek yapmamız gereken destek beklemek. Adam telsizden anons bile yapmamıştı. Onu geçtim arabadan indikten sonra bir yere falan bakaydık belki hangi binaya girdiklerine dair bir iz falan olurdu.

Bodoslama girdiğimiz binada Andum ile beraber üst kata çıkmıştık. Bir kapı kapanma sesini takiben bir birine çok yakın iki kapıya rastlamıştık. İlk olarak kapılardan biraz uzaklaşıp kapıların ardında bulunan insanların duyamayacağı bir ses tonu ile durumumuzu hızla özetleyip karakoldan destek isteyecektim.

Destek çağırma işi bittikten sonra telsizin sesini, sesin kendisinin uzaktan duyulabileceği ama içeriğinin anlaşılamayacağı bir seviyeye getirecek ve olabildiğince inandırıcı bir şekilde " Destek birliği, vardınız mı? " diyip bir kaç saniye sanki cevap bekliyormuş gibi yapacaktım. " Anlaşıldı. Gelen 22 kişiden 8'ini en üst kata yollayın. Şüpheliler burada. " diyecek ve kapıdan çıkabilecek kişilere karşı tetikte bekleyecektim. Pek bir amacım yoktu ama belki adamlar bu yalana kanarda teslim olur diye düşünüyordum.

Eğer bu yaptığım bir sonuç vermez ise kapıların etrafını inceleyerek hangi kapının hareket ettiğini anlamaya çalışacaktım. Belki kapanmanın şiddetiyle uçan bir kağıt, belkide bir ayak izi. Bulduğum ize göre Andum'a işaret yapıp o önden girerken bende arkasından bir kaç metre uzaktan gelecektim. Bu sırada elimde Neon Işını biriktirmeye başlayacaktım.
Image
► Show Spoiler

Re: [Vaka] Eksik Malzeme

#22
Kendini, cumartesi geceleri yayınlanan ucuz bir aksiyon polisiye filminde gibi hissediyordu. Ucuz ama izlemesi eğlenceli klişelerle dolu bir film. İçinde her şey vardı. Gizemli bir suç, araştırma yapıp esrar perdesini yavaş yavaş aralayan polisler, aksiyon dolu bir polis kovalamacası ve tüm olayın çözüleceği tansiyonun tavan yaptığı bir depo. Kaza yapmaktan kıl payı kurtulduktan sonra tüm ekip deponun önünde görev dağılımı yapmıştı. Bekwo ile birlikte alt katı taramak ve kontrol altına almakla sorumluydular. Nedense içinde bunun pek kolay olmayacağına dair bir his vardı. Bekwo ile yavaş yavaş ilerlerken görüş açılarına biri girmişti. Fötr şapkasıyla yelek giyen genç görünümlü biriydi. Abu durması için adamı ihtar edecekti ki adam onları görür görmez topuklamaya başladı. İç güdüsel olarak adamın peşinden koşarak tepki verdiler bu duruma. Kaçan kovalanır sonuçta. İlk davası pek heyecan dolu geçiyordu Abu'nun. Yıllarca babasından ve akademiden öğrendiği her şeyi kullanmaya gayret göstermişti. Her zaman her durumdan şüphe et, aklına ne gelirse sor, yaratıcı ol. Babasından aldığı tavsiyelerden bir kaçıydı sadece. Şimdiyse muhtemelen işin kas gücüne dayalı kısmına gelmişti. Abu pek şiddet yanlısı bir insan değildi. Lakin bu onun zayıf biri olduğu anlamına da gelmiyordu. Aksine gayet güçlü kuvvetli bir kadındı. Babasının etkili antrenman ve güç geliştirme seanslarına borçluydu. İşlerin o raddeye gelmesini istemiyordu. Suçluların tatlı tatlı teslim olmasını gerçekten tüm kalbiyle isteyen küçük bir ponçik gibi hissediyordu. Tabi bunun olma ihtimalinin çok ama çok düşük olduğunu biliyordu. Bir kaç dakika sonra bir kavgaya karışacak olmak hemde bir dava sırasında, biraz heyecan ve biraz tedirginliği beraberinde getirsede aldığı psikolojik eğitimler sayesinde odağını korumayı başarabiliyordu.

Kısa süreli bir kovalamacanın ardından bir yol ayrımına gelmişlerdi. Üç farklı koridor, üç farklı yol ve hiç kimsenin olmadığı bir yol ayrımıydı burası. İç güdüleri sağ taraftan gitmesi için zangır zangır bağırıyordu adeta. Normalde hızını kesmeyip momentumunu koruyarak sağ taraftaki koridora dalardı ancak bu sefer pek öyle olmamıştı. Bekwo kısık bir sesle ona seslenince dikkati tamamiyle ona odaklanmıştı. Olması gereken aslında ayrılıp daha çok alanı taramaktı ama Abu, Bekwo'yu tek başına göndermek istemiyordu. Yeni bir kızdı, yeni mezundu bu şehirde yapayalnızdı. Daha hayatına yeni başlamışken başına bir şey gelmesini istemiyordu. Aslında böyle düşünmemesi gerekiyordu, sonuçta Bekwo da tıpkı Abu gibi aynı testleri geçip mezun olmuştu ve bu işe uygundu. Kendini pek ala savunabiliyor olmalıydı. Fakat kıza bakınca bunları düşünüp rahatlayamıyordu. Derin bir nefes aldı. İçinde bulunduğu duruma göre düşünüp mantıklı bir karar vermesi gerekiyordu. Gözüyle tekrar sağ koridoru kestikten sonra bir karar verebildi. İçi kesinlikle rahat değildi ama görevin bekası için yapması gerekeni yapmak durumundaydı. "Dediğin muhtemelen doğru ancak ayrılmamız şu an için en iyisi, daha çok alanı kapatıp kaçanı ve onun muhtemel suç ortaklarını yakalamamız gerekiyor. Ben sağ taraftan gideceğim, sende düz git. Üç koridordan ikisini kapatmış oluruz biraz da şansın yardımıyla tekrar adamın ensesinde oluruz."Daha sonra kıza biraz yaklaştı, gözlerinin içine baka baka konuşmasına devam etti. "Dikkatli olmanı istiyorum Bekwo. Daha ilk görevden başına bir şey gelmesini istemiyorum. Eğer başın belaya girerse yada başa çıkamayacağın bir şeyle karşılaşırsan hemen yardım çağır tamam mı?" dedi ve sağ koridora girip koşmaya başladı.
Image


怨み
► Show Spoiler

Re: [Vaka] Eksik Malzeme

#23
Bekwo: Takım arkadaşınla aldığınız karara göre dümdüz gidiyorsun. Birkaç dakika ilerledikten sonra karşına kapısı açık bir oda çıkıyor. Dikkatli bir şekilde içeri girdiğinde odanın boş olduğunu görüyorsun. Ortada bir masa ve dört tane sandalye barındıran küçük bir oda. Masanın üstünde Limanın haritası var ve haritanın üstünde birkaç yazı ile işaret bulunuyor. İşlenen suçun planı olduğu kesin.

Abu: Sağ tarafa doğru koşuyorsun. koridorun sonuna doğru solda bir kapı görüyorsun. Senin koşar adımlarını duymuş olacak ki peşinde olduğunuz eleman sen yaklaştığın gibi saldırmak için çıkıyor fakat ne kadar hızlı geldiğini hesaplayamadığından sana tepki veremiyor. Fazla uğraşmadan elemana kelepçeyi takıyorsun.

Dukne: Birkaç adım gerileyip planını uygulamaya koyuluyorsun. Başpolis memurun ilk başta ne yaptığını tam anlamasa da vücut dilini okuyup planını kavrıyor. Telsiz konuşman bittikten sonra tam anlayamadığın kalın bir ses duyuyorsunuz. Bunun üzerine başpolis önden, sen arkadan ilerlemeye başlıyorsunuz. Birkaç adım attıktan sonra size en yakın kapı dışarı doğru açılıp görüşünüzü kapatıyor. Elemanın kapı hizasında koştuğunu fark eden başpolis hızla atılıp kapıyı kapatarak sana görüş sağlıyor ve sen de elemanı sırtından vuruyorsun. Isının verdiği acıyla bütün kasları sırtına doğru gerilen eleman dizlerrinin üstüne çöküyor. Başpolis hemen elemana yetişip ona kelepçeyi takıyor.

Komiser telsizden size selenip durum raporu istiyor. Durmunuzu ona bildirdikten sonra da sizi deponun girişine çağrıyor. Girişe geldiğinizde komiseri, yanında Antilos ile bir elemanı, polis arabalarını ve arabaların önünde bekleyen memurları görüyorsunuz. Gelenler elemanları arabaya bindirmeye çalışırken bağırışlarını duyuyorsunuz. "Büyük bir hata yapıyorsunuz! Biz Tihami'yi özgürleştirmeye çalışıyoruz! Himota'ya olan bağımlılığımız sonumuz olacak!" Birimler suçluları alıp götürdükten sonra komiser söze giriyor. "İyi iş çıkardınız kızlar! İlk vakanızı başarı ile bitirmeniz umut vaadediyor. Sizi biraz tehlikeye atmış oldum ama polis olmak böyledir. Her zaman destek kuvvetler olmaz veya her zaman bol bol vaktiniz ve bilginiz olmaz. Elinizdekilerle hareket etmeniz gerekir. Sizler parlak çocuklarsınız! Bu ülkeyi koruyabileceğinizden şüphem yok." Komiserden sonra başpolis söze girdi. "Daha ilk vakanızda aksiyon yaşamanız beni biraz kıskandırdı. Ben ilk kez polis olduğumda uzun bir süre sıkıcı evrak işleri ile uğraşmıştım. Başpolisin ardından komiser konuşmaya devam etti. "Antilos ile elebaşını yakalamışken küçük bir sorguya çektim. Sizin de anlayabileceğiniz üzere, Tihami - Himota ilişkilerine pek sıcak bakmıyorlar. Tihami'nin Himota'ya fazla bağımlı olduğunu ve bunun kötü sonuçlar yol açacağına inanmışlar. Otoritenin onları dinlemeyeceğini düşünüp ipleri ellerine almak istemişler. Zamane gençleri fazla tez canlı. Buldukları tek bir noktaya dikkatlerini verip büyük resmi gömekten kendilerini alıkoyuyorlar. Neyse, bu kadar koşuşturmaca sizi yormuştur. Bir dahaki vakaya kadar serbestsiniz.
Off Topic
Konu sonlanmıştır.

Ödüller:

Ad - Soyad
• Ingenium Puanı
• Pakt bofu
• Değerlendirme Notu

Bekwo Ganta
• 50 IP
• 400 PBF
• 7/10

Abu Aslad
• 50 IP
• 400 PBF
• 7/10

Dukne Batwo Dudshes
• 50 IP
• 400 PBF
• 7/10
Locked

Return to “Hefiksel Limanı”

cron