Görev arkadaşlarının yanından ayrıldıktan sonra ona rehberlik edecek bir güvenlik görevlisini bulup limandan sorumlu güvenlik müdürü yada şefi yada her ne zıkkımıysa ona doğru yollanmaya başlaması pek uzun sürmemişti. Gemilere çıkan yoldaki bir kulübedeki genç bir güvenlik görevlisine kendini tanıtması ve rozetini göstermesi yeterli olmuştu, sorun çıkarmamaları rahatlatmıştı Abu'yu. Tabi güvenliğin rahat tavırları pek hoş değildi. Ortalığın ayağa kalkmış olması lazımdı, başları çoktan ağrımış olmalı, şefleri annelerinden emdikleri sütü burunlarından getirmeliydi. Abu bunu yapmazdı, daha yumuşak bir tavır sergilerdi kuşkusuz ama yapılması gerekenin bu olduğunu da az çok biliyordu. Belki de hırsızlar limanın bu gevşekliğini önceden bildikleri için burayı seçmişlerdi. Tamamen ihmal yüzünden de olabilirdi, içeriden birileri de bu işe bulaşmış olabilirdi. Henüz belli bir yöne doğru çeviremiyordu, belki güvenlik şefi olayları biraz daha aydınlatabilirdi.
Limanı arkalarına alarak gemilerden ziyade binaların olduğu yokuş başında bir yere gelmişlerdi. Muhtemelen liman buradan yönetiliyordu. Onu buraya kadar getiren güvenliğe başıyla teşekkür ettikten sonra koridorun sonundaki ofise doğru adımlamaya başladı. Güvenlik şefinin bağırışları koridoru dolduruyordu. İnsanları tehdit eden bir güvenlik şefi diye zihninin bir köşesine not etti. Niçin bu kadar sinirlenmişti, niçin hırsızlıkla ilgilenmek yerine insanlara tehditler savuruyordu, birazdan öğrenmeyi umuyordu.
Abu içeri girer girmez, güvenlik şefi telefonu kapatmıştı. Anında. Yüz ifadesi değişmişti. Kesinlikle iyi bir başlangıç yapmamıştı adam. ''Merhaba, Abu Aslad.'' dedi ve rozetini gösterdi ve elini uzattı. Duyduklarına ve gördüklerine rağmen dostane ifadesini bozmuyordu. ''Malum olayla ilgili bir kaç soru sormak istiyorum, lütfen dikkatle dinleyin ve hiç bir detayı atlamayın. " Not defterini çıkardı. "Öncelikle olayın yaşandığı gece mevzu bahis geminin güvenliğinden kimler sorumluydu, mümkünse isimlerini daha da mümkünse kendilerini buraya çağırmanızı rica ediyorum. İkinci olarak tam olarak ne, ne miktarda çalınmış ve son olarak güvenlik dışında olayın yaşandığı saatlerde içeride kimler vardı, o saatlerde limana ve gemiye kimlerin giriş izni vardı, kimler girdi çıktı. Tüm bunları kontrol ettiğinizi ve giren çıkanların isimlerini bir defter yada onun gibi bir şeyde tuttuğunuzu varsayıyorum, bunu da incelemeyi rica ediyorum." dedi ve gözlerini adama kitledi. Kelimeleri tonlayışından yüzündeki kasların hareketine kadar yapacağı her şey bu saatten sonra Abu'nun mavi gözleri tarafından gözetim altındaydı.
Limanı arkalarına alarak gemilerden ziyade binaların olduğu yokuş başında bir yere gelmişlerdi. Muhtemelen liman buradan yönetiliyordu. Onu buraya kadar getiren güvenliğe başıyla teşekkür ettikten sonra koridorun sonundaki ofise doğru adımlamaya başladı. Güvenlik şefinin bağırışları koridoru dolduruyordu. İnsanları tehdit eden bir güvenlik şefi diye zihninin bir köşesine not etti. Niçin bu kadar sinirlenmişti, niçin hırsızlıkla ilgilenmek yerine insanlara tehditler savuruyordu, birazdan öğrenmeyi umuyordu.
Abu içeri girer girmez, güvenlik şefi telefonu kapatmıştı. Anında. Yüz ifadesi değişmişti. Kesinlikle iyi bir başlangıç yapmamıştı adam. ''Merhaba, Abu Aslad.'' dedi ve rozetini gösterdi ve elini uzattı. Duyduklarına ve gördüklerine rağmen dostane ifadesini bozmuyordu. ''Malum olayla ilgili bir kaç soru sormak istiyorum, lütfen dikkatle dinleyin ve hiç bir detayı atlamayın. " Not defterini çıkardı. "Öncelikle olayın yaşandığı gece mevzu bahis geminin güvenliğinden kimler sorumluydu, mümkünse isimlerini daha da mümkünse kendilerini buraya çağırmanızı rica ediyorum. İkinci olarak tam olarak ne, ne miktarda çalınmış ve son olarak güvenlik dışında olayın yaşandığı saatlerde içeride kimler vardı, o saatlerde limana ve gemiye kimlerin giriş izni vardı, kimler girdi çıktı. Tüm bunları kontrol ettiğinizi ve giren çıkanların isimlerini bir defter yada onun gibi bir şeyde tuttuğunuzu varsayıyorum, bunu da incelemeyi rica ediyorum." dedi ve gözlerini adama kitledi. Kelimeleri tonlayışından yüzündeki kasların hareketine kadar yapacağı her şey bu saatten sonra Abu'nun mavi gözleri tarafından gözetim altındaydı.