Yaş: 19
Cinsiyet: Erkek
Ülke: Kuzey Tihami
Uyruk:Tihami
Element: Neon
Rütbe: Polis Memuru
Uzmanlık:
Boy:1.69
Kilo:69
Saç ve Göz Rengi: Siyah saç ve Mavi göz rengi. Klasik bir Tihami vatandaşı.
Genel Görünüm:
Chisaki Kai - My Hero Academia
Sağa doğru ayrılmış kısa, tüylü kumral saçlı, dar yapılı, solgun genç bir adam. Gözleri ince, irisleri küçük ve mavi renk, oldukça uzun alt kirpikleri ve küçük kaşları var.Si yah bir gömlek ve uyumlu pantolon giyiyor, boynunda uçuk gri bir kravat ve belinin etrafında uzun, ince bir tokalı kemer ve sol kulağında üç tane boncuklu lob piercing var. Bunun üzerine kalın mor kürk yakalı koyu zeytin yeşili bir bomber ceket ve ten rengi tabanlı ve çorapsız beyaz bağcıklı spor ayakkabılar giyiyor.
Hidden text. You must register
Kişilik:
Birincil olarak insanlara değer vermez, insanları faydacı değerleri için piyon olarak görür ve amaçlarına ulaşmak için onlar üzerinde deney yapmaya isteklidir. Çocukluğundan beri kendini adadığı amaca uygun yaşayan insanlara bile bunu yapmaktan çekinmeyecek, onları kendi iyiliği için harcanabilir fedakarlıklar olarak görüyor ve en küçük hatalar için onları öldürmekten çekinmiyor. Dufo, dünyayı pakt fenomeninden önceki haline döndürmeye takıntılı olan, anarşist, anti-sosyal bir sosyopattır.
Dufo iyi ve düzenli olan her şey için bir felakettir. Kişisel kazanç ve zevk için hareket eder.İstediklerini almak için her türlü yola başvurmakta yanlış bir yanlış görmez. Kurallar ve yönetimler kendini savunamayanlar içindir. Güçlü olanlar istediğini alır, zayıflarsa ezilir. Zayıf olanlar grup oluşturduklarında birlikte hareket etme amacı gütmez, daha ziyade daha güçlü düşmanlara karşı koyarlar. Böylesi bir grup yalnızca diğerlerinin emirlerini uymaya zorlayabilecek güçlü bir lider tarafından birlikte tutulabilir. Bu yüzden kendisi en güçlü olmayı hedefler ve diğerlerinin açıklarını aramayı doğal olarak arzular. Ayrıca ilk gösterdiği zayıflık belirtisinde başka birisinin liderliğini onun elinden almak için fırsat bekleyecektir. Tek amacı dünyayı zayıflık hastalığından arındırmaktır.
İnsanların içerisinde rol yapmaktan onur duyar, göz önünde bulunmayı pek sevmez ve insanların açıklarını aklında tutmak gibi bir huyu vardır. İç dünyasında şeytanın ta kendisi iken sosyal hayatında nazik, insanları anlayışla dinleyen ve onlara kendisinin yetersiz olduğunu düşündürten hareketlere yer verecektir. Diksiyonu oldukça düzgün, ses tonunu ayarlamayı bilen ve insanlara duygusal bağlamda yanaşmayı deneyen, empati duygusundan yoksun olmasına rağmen onların duygularını paylaşmak gibi ahmakça bir yolu bile kabul etmeyi deneyen birisidir. Dufo'nun sahip olduğu iç ses tamamen kendisinin gerçek düşünceleri ve onun gelecekte hükumdar olduğu bir dünyaya aittir. Kendi ütopyasını bir şekilde insanlara kabul ettirmek zorunda olduğunu hisseder.
Doğru zaman ve doğru yer kavramı üzerine çok düşünür. İnsanlığı hususundaki varsayımların ise tabu olduğunu öne sürüp aslında kendi çıkarları doğrultusunda yaşar. Hayattaki nihai amacı dünyayı tamamen keşfetmek ve bunu yaparken dünyada var olan sistemin yok olmasını istemek. Sistemlerin insanları kısıtlayan öğeler olduğunu ve onların gerçek doğasına aykırı tutumlar sergilediğini düşünür. Bu sebepten ötürü sistemden birisi olup onu içten feth etmeyi hedefler.
İlgi / Hobi:
Her ne kadar kendisinin kişiliği karanlığın tasviri olarak anımsanıyor olsa bile dünyaya, dünyayı tanımaya ve keşfetmeye ilgisi vardır. Denizlerin uçsuz bucaksız uzandığı bir dünya olduğunu ve burada görülecek canlılar, keşfedilecek gizemler ve güçler olduğuna inanır. Dünyanın sadece aptal iyiliklerin hüküm sürdüğü değil aynı zamanda korkunç bir gerçekliğin saklandığı yer olarak hayal eder. Hobi olarak da renkli çizimler yapmayı, rengarenk şeyleri keşfetmeyi ve öğrenmeyi tercih eder.
Özgeçmiş:
Aslında bu hikaye masallarda konu olabilecek bir başlangıca sahip. Dufo oldukça mutlu bir çocukluk yaşamış, ailesi tarafından sevilmiş ve her zaman destek görmüş birisidir. Kendisi ailenin tek çocuğu olduğundan ötürü ailesi için çok değerli birisiydi. En yakın arkadaşı babası ve en sevdiği insan annesiydi. Ergenlik dönemine kadar okulundan evine koşup deniz manzarası izlemeyi seven, doğayı ve onun içindeki detaylara hayranlık duyan bir çocukluk yaşamıştı. Hayranlığını betimlemeyi ve onu insanlara anlatmaya da ayrı bir ilgisi vardı.
Babası bir polis memuruydu. Dufo'nun hayali polis olmaktan ziyade memleketinde daha önce hiç yapılmamış, konusu geçmemiş veya ilerlememiş olduğunu düşündüğü sanat alanında reformlar yapmaktı. Doğanın içindeki dengenin bir bütün olduğunu ve dünyanın dengeye uyum sağladığını düşünen birisiydi. Balıkçılık ile arası pek iyi değildi lakin kendisi balık tutan insanları izlemeyi ve onların hayat için verdikleri mücadeleyi izlemekten keyif alıyordu. Üstelik balıkların birbiriyle hareket edişini izlemek ve farklı türler tanımak onun en büyük tutkusuydu.
Ergenlik çağı dolayısıyla artık hayatla tanışmaya başlamış, çevresinde yaşanan olayları gerçeklik gözlüğünü takarak izlemeye, yaşananları öğrenmeye çalışmıştı. Yaşamın her alanında bir anlam, her hareket içerisinde bir niyet olduğunu ve düzenin içerisinde otoritenin nasıl sağlandığını anlamaya başlamıştı. Sorumlulukları arttıkça hayatın içerisinde yaşananları daha da iyi anlamaya başlamıştı. Sorular sorup, cevaplar alamayınca dengeleri kafasında oturtmuştu. Sadece insanların bu düzene sahip olduğunu düşündüğü bir süreçte olmuştu. Ancak, o çok sevdiği denizin içerisinde ki yaşamı incelediği vakit düzenin her yerde güçten ibaret olduğunu ve göbekten güce bağlı olduğunu görmüştü. Büyük balık, küçük balığı yerdi...
Zamanla farkındalığının artmasıyla çevresini daha farklı yorumlamaya başlamıştı. Tihami'nin güney kısmında en azından mutlu olmaya çalışarak yaşamaya çalışan bir bireye dönüşmüştü. Fakat daha sonrasında zorunlu bir şekilde kuzey kısmına göçmek zorunda kalmışlardı. Bunun sebebini o zamanlar anlamamıştı. Politika, siyaset ve dünya döngüsü gibi kavramlar onun için oldukça ağır bir yüktü. Bu yükü kaldırabilecek bir gücü yoktu henüz. Taşınmak zorunda kaldığı yer ise eskiden huzuru bulduğu deniz manzarasıyla alakasız, mutluluktan bir haber olan bir yerdi.
Durum sadece taşınmayla bitmemişti. İki bölge arasında bir savaş çıkmıştı ve o, annesini kaybettikten sonra sadece babasını bekleyen genç bir adam olmuştu çoktan. Hayatını neredeyse tek başına yaşayan ve zorlu koşullara ayak uydurmak zorunda kalmıştı. Artık eskisi gibi güzel günler yoktu onun hayatında. Hayatta kalma çabası onun her şeyini alıp götürmüştü. Geriye bıraktığı ise sadece umutla her şeyin düzelmesini bekleyen, babası ile eğlenceli vakit geçirmek isteyen küçük bir çocuğun göz yaşlarıydı.
Babası görev için gideli çok olmuştu. Yaşanan politik bir kriz sebebiyle polis güçlerinin müdahalesi gerekiyordu. Genç Dufo, babası olmadan geçen günleri bir deniz kenarında ufka bakarak geçiriyordu her akşam. Evde durmak için bir sebebi veya çalışmak için yapması gereken bir sorumluluğu yoktu. Sadece yaşamak için yapılması gerekenleri yapıyor, daha çok nefret ediyor, daha çok kin besliyor ve bir gün bu düzenden kurtulmak için ne gerekiyorsa yapması gerektiğini kendine söylüyordu defalarca. Tihami Kuzey ve Güney olarak bölüneli çok olmamıştı. Rejimler belirlenmiş, düzenler oturmuştu. Güney kısmındaki evine dönmek istiyor ve özgürce yaşamak istiyordu ama yaşanan bir çok sıkıntı buna engel oluyordu. Babasının geri dönmesi için gün sayıyordu ancak günler geçiyor ve babası gelmiyordu.
Babasının gelmeyişiyle birlikte yaşananları ufak ufak kabul etmeye başlamıştı. Bu dünya, iyiliğin yeryüzünde hüküm sürebileceği bir gerçekliğe sahip olamazdı. Her bekleyişinde daha çok biriken öfke ve nefreti onu ele geçirmeye, ilgi duyduğu şeyleri değiştirmeye ve dünyaya bakışına farklı anlamlar katmaya başlıyordu. Kalbi olana bu hayat zordur. İyilik beklentisi olanın kötülük bulması muhtemeldir. Savaşların kazananı yoktur ama kaybedeni çoktur. Bu tarz düşünceler onun ahlaki ve ruhsal yapısını bozmaya devam ediyordu. Daha sonrasında içinde eskisine dair hiçbir şey kalmamıştı genç adamın. Hiçlik, yokluk ve çöküş...
İçindeki hiçliği bastırmak için kendini bir amaca vermesi gerektiğini düşünmüştü. Bu amacı edindikten sonra babasının görevi olan polisliğe karar vermişti. Artık yalnız kalmaktan korkar hale geldiği için babasıyla görevlere gitmek onun adına iyi olacağını düşünmüştü. Bu amaç uğruna eğitimlerden geçti, hazırlıklar yaptı ancak o acı gerçekle karşılaşmasından sonra Dufo, asla eskisi gibi birisi olmayacaktı... Polis olmasına az bir süre kala çok acı bir gerçekle karşılaşmıştı. Bunca zamandır görevde bildiği babasının cesedinden bir kaç parça adeta önüne atılmıştı. Bu gerçekle yüzleştikten sonra kendisi içindeki hiçliği nefret, öfke ve yıkım duygularıyla kaplanmasına izin vermişti. Artık bir amacı vardı! Düzene dair en ufak kırıntıyı bile yok etmek, acısını hafifletecek ve onun dünyaya olan nefretinin yansıması olacaktı.
Karakter Görünümü:
Chisaki Kai - My Hero Academia
Statlar:
Kuvvet:3
Kıvraklık:3
Kavrama:4
