Kelebek Etkisi Anonim - P.S. 47

#1
Değerli Okuyucu, bu eserin ülkemizin içinde bulunduğu güncel durum ve toplumun uzun yıllardır süre gelen tutumu yüzünden isimsiz yayımlanmak zorunda bırakılmıştır. Benim kim olduğum önemsiz fakat yazdıklarımı lütfen aklınızın bir köşesinde tartın. Hem böyle daha gizemli ve eğlenceli, değil mi? Beni aşırıcı veya hayalperest göreceksiniz. Sorun değil, yeter ki, anlamaya çalışın ve hemen göz ardı etmeyin.

Djuratlılar olarak bugüne kadar birçok toplumsal eylemde bulunduk. Aldığımız kararlarla kaderimizi ve nice kaderleri değiştirdik. Başarılarımızla kıtada çeşitli alanlarda öncü olduk. Uygar yönetim biçimini icat eden millet biziz. Peki, bu kadar kapasite göstermiş ve bundan fazlasını potansiyel olarak barındıran milletimiz neden başını beladan kurtaramıyor? Neden durmadan sorun çıkıyor? Acılar çekiyoruz, kayıplar veriyoruz ve müttefik bulmakta zorlanıyoruz. Daha kendi içimizde bile bütün olamıyoruz. Bunları ana nedeni nedir? Kaynak nedir? Düşünebileceğinizden çok daha geriye gidiyor. Biz çok yanlış yaptık ve bunları hepimizin bilip ders çıkarması gerek. İlk yanlışımız Qardakhlılara olan tutumumuz oldu.

Qardaklılar bizimle aynı bölgede fakat farklı coğrafi koşullarda yaşayan komşularımızdı. Biz onlardan önce akıllılık edip yaşam koşullarının daha elverişli olduğu yerlere göç ettik ve kurulduk. Buranın nimetleri ile hayati ihtiyaçlarımızı giderdikten sonra manevi ihtiyaçlarımıza; insan olarak gelişmeye ve ilerlemeye başladık. İlk hatamız Qardakhlılara acımak oldu. Niye üstün ve ileri olan taraf olarak onların yararına anlaşma yaptık? Niye onların çıkarını kendimizden çok gözettik? Bu çok garip! O tarihlerde Qardakhlıları sanki kırk yıllık dostumuzmuş gibi görmeyip diğer milletler gibi davransaydık, Şu an yaşadığımız hiçbir iç savaşı yaşamayacaktık. İç sorunun adı bile olmayacaktı bu topraklarda. Biz onlara yersiz bir özgürlük ve haksız bir savunuculuk gösterdiğimiz için sırtımızdan beslendiler. Hatta bir yerden sonra hastalık gibi milletimize yayıldılar ve nice sorunlara neden oldular. Zamanında yapmamız gereken onlarla savaşmaktı veya onları asimile etmekti. Doğru davranış buydu. Onları kendimize katabilirdik ama yapmadık. Sonra sanki bunu becerebilmiş gibi onları kullanmaya kalktık. Bu yüzden tarihimizde kara lekelere neden oldular. Kendi dili, tarihi ve kültürü olan bir grup niye kendisini bir başka gruba teslim etsin? Kendisini nasıl bir başka gruba ait hissetsin? Hiçbir zaman bizden olmadılar ve olmayacaklar çünkü bunun olmasını sağlayan katı kararları almadık. Onlar savaş gücü olarak kullanmayı kabul ettiler çünkü bizim kuzeyimizdeydiler. Onlara direkt saldırı yapılması için önce bizim aşılmamız gerekiyordu. Bunun farkında oldukları için uslu durdular. Sonra da gidip şeytana tapan barbarlarla birlikte oldular. Elimizde onları kalıcı olarak dilediğimiz gibi şekillendirebileceğimiz güç vardı. Qardakhlılar yüzünden başımıza gelen her şey biz Djuratlıların suçu!

Sıra Gedhilfe'de. Onlar konusunda da yanlış yaptık. Cumhuriyet aşkına, elinde bu kadar güç barındıran bir ülkeye neden boyun eğdik?! Başından beri başkalarını asimile etme konusunda en başarılı milletten esinlenip bizim de asimile etmemiz gerekirken göz göre göre asimile olduk. Gül ihraç etmek ne ya?! Size sorsam, gül ihracatı ülkeyi turizm yoluyla kalkındırmak için yapılmış bir ticari hareket dersiniz. İlk bakışta öyle, evet ama beş dakika oturup düşünseydi birileri, gelecekte ne gibi sorunlara neden olacağını öngörebilirdi. Djurat'a Gedhilfe güllerini görmeye gelmiş oldular. Ödünç aldığımız güzelliklerden etkilendiler. Bizden değil. Yetmezmiş gibi, onların ciğeri beş para etmez, göz boyama üzerine olan Pakt'ını kabul ettik. Doyamadık, bir de sözde Pakt Dili olarak yutturulan basbaya Gedhilfe dilini de kabul ettik. Afiyet olsun hepimize! Bari götten değil de ağızdan alaydık...

Himota konusuna hiç değinmek istemiyorum. Düşünmek, araştırdıkça ne kadar iğrenç olduklarını öğrenmek hem midemi bulandırıyor hem de sinirlendiriyor. Bir avuç ilim irfan ve teknoloji gerisi sefil barbara nasıl bu kadar çok kaybedebildik? Aramızdan hiç kimse mi strateji bilmiyordu? Zamanında var olan hiçbir komutan, general veya asker dahi akıl edemedi bir taktik? Bildiğimiz bütün askeri terimlerin Himota kökenli olduğunu biliyor muydunuz? Bu ilkeller askeriye terimlerin hepsini icat etti ve kıtaya kabul ettirdi ama biz hiçbir sik beceremedik, öyle mi? Zamanının Himota İmparatoru'na askerlerini haksız yere katledip sınırlarını taciz etti diye mektup yollayan Koskoca Djurat Kralı hem kendisini hem de bizleri rezil etti. Himota İmparatoru mektuba karşılık tehdit ve aşağılama mektubu yolladı. Sonuç? Koskoca Djurat Kralı pısırık çıktı! Himota'ya karşı tek başına hiçbir bok yapamadı! Başkaları ile beraber de yapamadı. Çok daha erken bir tarihte güneye yayılabilirdik. Çok daha erken bir tarihte sınırları taciz eden ve toprak genişleten biz olabilirdik. Kendimizle bu kadar meşgul olmasaydık. O kadar içine kapanık bir millettik ki, etrafımızda neler olup bittiğini umursamadık ve yarrağı yedik!

Milletimizin bir dini yok, biliyor musunuz? En büyük kitle manipülasyon aracı olan din olgusuna sahip değiliz! Kim sahip peki? Siktiğimin züppeleri! GEDHİLFE! Bizim mitolojimiz var mı yok mu onu bile bilmiyorum. Siz biliyor musunuz? Ben kesinlikle bilmiyorum çünkü! Gedhilfe kıta üstünde sahip olduğu gücü ağırlıklı olarak dine borçlu. Götünü siken Himotalıları bile din ile dize getirdi. Şimdi de yapışık ikizler gibi davranıyorlar. Bunları yazarken bağıra bağıra öfke kustuğumu itiraf etmek zorundayım.

Bakın, Kıtadaki en büyük millet olmak varken acizliğin daniskası durumundayız. Daha kendimizi bile idare edemiyoruz. Yaşadığımız yer bok çukuru çünkü ya biz göre göre sıçtık ya da başkalarının sıçmasına izin verdik. Temizlememekte de diretiyoruz. Bana istediğinizi diyebilirsin. Küfür edin, aşağılayın, hakaret edin, hakkımda arama kararı çıkarın, beni kesinlikle bulursunuz, buna eminim. Sadece şunu asla aklınızdan çıkarmayın. Bu kağıt parçalarına yazdığım her bir cümle gerçek. Kalemimde çıkmış her bir paragraf doğru. Bunu iki gram beyniniz varsa, gururunuza yediremeye yediremeye kabul edersiniz. Şimdi siktirin gidin!
Locked

Return to “Djurat”

cron