Re: Muhabbet #1

#21
Elag Yadrop wrote:
Tue Aug 18, 2020 10:50 pm
Tihami'li bir kızı sikerken hayal etti kendini. Bu.. bu gerçekten hoş değildi. Domates kabuğu geçiciydi, fakat sikine sinmiş bir hamsi kokusu asla çıkmazdı ve böyle bir durum gelecekteki seks hayatını da olumsuz yönden etkileyebilirdi.

Size de bazen bu sitede gezinirken 'biz ne yapıyoruz amına koyayım' hissi geliyor mu?
Image

Re: Muhabbet #1

#22
Elimi kırdım. Turlarımı tek elle yazacağım. Bu yüzden fazladan IP alacağım. Öyle karar kıldım...
"I know your anger, I know your dreams
I've been everything you want to be"
Image
► Show Spoiler

Re: Muhabbet #1

#24
Shisha Shøge wrote:
Wed Aug 26, 2020 3:33 pm
Elimi kırdım. Turlarımı tek elle yazacağım. Bu yüzden fazladan IP alacağım. Öyle karar kıldım...

Çok geçmiş olsun ballı böreğim, böğürtlenli turtam, kavala kurabiyem. İyileş bir an önce.
Image
► Show Spoiler

Re: Muhabbet #1

#25
Livei Nyawodz wrote:
Wed Aug 26, 2020 4:51 pm
Shisha Shøge wrote:
Wed Aug 26, 2020 3:33 pm
Elimi kırdım. Turlarımı tek elle yazacağım. Bu yüzden fazladan IP alacağım. Öyle karar kıldım...

Çok geçmiş olsun ballı böreğim, böğürtlenli turtam, kavala kurabiyem. İyileş bir an önce.
Barisu wrote:
Wed Aug 26, 2020 4:48 pm
Çok geçmiş olsun.

Ayrıca nah alırsın IP'yi
Eksik olmayın canlarım...
"I know your anger, I know your dreams
I've been everything you want to be"
Image
► Show Spoiler

Re: Muhabbet #1

#27
Aslen çok daha önceden yazdığım ama MAL GİBİ KOPYALAMADIĞIM İÇİN VE SİTENİN BALIK HAFIZASI OLDUĞU İÇİN 3 KOCA PARAGRAFIN GÖZÜMÜN ÖNÜNDE YOK OLMASI sonucu girdiğim öfke nöbetinden ve genel karamsarlıktan çıkmış fakat tamamen unutmuş olduğum Umay Ana konusunu hazır uyuyamamış iken yazmak istiyorum.

Umay Ana belki de Türk mitolojisindeki en çok yer kaplayan kuday olabilir. Üç farklı kişiliği vardır ve üçü de fazlasıyla sağlamdır diyeyim siz anlayın. İlk ve ana kişiliği diyebileceğimiz kişiliği Tanrıça kişiliğidir. Umay Ana bu kişilikte iken yeni doğan bebeklerin ağzına yaşam suyu damlatarak onlara yaşam/ruh verir. Kişi, hayvan ve ruh gözetmeksizin bütün dişileri ve yavruları korur. Yeryüzündeki görünümünün bir geyik olduğuna inanılır ki geyikler zaten bütün tanrıçaların yeryüzündeki görünümleri olarak düşünülür. Yaşam suyu Yaşam Ağacı'nın dibinde olduğu için Umay Ana'nın orada yaşadığına inanılır. Bu kişiliğine saygı ve sevgi sonsuzdur. Hem kişiler hem de kudaylar tarafından. Şifacı şamanlar hastaları iyileştirirken Umay Ana'yı anarlar ve ona yakararak yardım isterler. Anadoluda Fatma Ana'nın Eli olarak bilinen sembol aslen Umay Ana'nın elidir. Orta Asya çağından kalma Türk geleneğidir. Rünik sembolü yanlış hatırlamıyorsam ters üçgendir. Bu rünik sembol aynı zamanda toprak, şifa ve kutsama gibi anlamlar taşır. Günümüzde yakarışlar yazılı kağıtların deri parçasına konulup ters üçgen şeklinde takılmasının sebebi budur. Kutsal yazıların veya maddelerin ters üçgenden nesne içinde taşınması Umay Ana'nın korumasında olmak için gerçekleştirilen bir eylemdir. Orta Asya çağından kalma Türk geleneğidir.

İkinci kişiliği savaşçı kişiliğidir ve bu kişiliğe büründüğünden cinsiyet değiştirir. Yaratılış destanını bilen birisi olarak her ne kadar kafamı karıştırsa da, bazı kaynaklarda bu kişiliği Erlik adıyla geçiyor. At üstünde ilerleyen, ok atan ve kılıç savuran bir er olduğuna inanılıyor. Bu kişiliğinin biraz kötücül olduğu ve bu kişilikte iken diğer yıldızlarla gezegenleri katledecek kadar güçlü olduğu yazar. Alpler erginlik çağına geldiğinde Erlik'i anarlar. Savaşa gidecekleri zaman önce Erlik'e zafer için yakarırlar. Bu kişiliği ve genel olarak kendisi ant kadehi ve ant içme eylemi ile ilişkilendirilir. Umay Ana'nın hem dişi kişiliğinin hem de erkil kişiliğinin ant kadehi taşıdığı çizimler vardır. Tanrıça kişiliğinde iken ölenleri karşılar ve onlara yaşam şerbeti diyebileceğimiz bir içecek sunar. Ölenler bunu içerek sonsuz yaşama göçerler. Tanrı kişiliğinin ant kadehi tutmasının sebebi ise erginlik çağına gelen Türklerin gerçekleştirdiği ayine göndermedir. Erginlik çağına gelen Türkler Mars tepede iken bir kaba kanlarını akıtırlar ve bunu kımız ile karıştırırlar. Ardından pusatlarını çıkarıp kaba daldırarak ant içerler. Ant içtikten sonra da kaptan içerler. Böyle alp olur, böyle yetişkin olurlar. Günümüzde Türk Silahlı Kuvvetleri bu geleneği sürdürmektedirler. Serilmiş bayrağın üstüne silahlarını koyup ant içerler. Sadece içecek kısmı yoktur.

Üçüncü kişiliği en kötü ve korkunç kişiliğidir. Bu kişilikte iken Alkarası denilen cadıya dönüşür. Kıpkırmızı bir kıyafet giymektedir ve yeni gelinlerle bebeklerine dadanır. Yeni gelinler Alkarası'ndan korunmak için evlenirken kırmızı kıyafet giyerler ve kırmızı bir ip keserler. Günümüzde gelinlerin kırmızı giymesi ve söz, nişan gibi etkinliklerde kırmızı iplik kesilmesinin sebebi budur. Orta Asya Türk geleneğidir. Görebileceğiniz gibi, Umay Ana Türk kültürünün olmazsa olmaz parçasıdır. Hzır hatırlamışken şuna da değineyim. Osmanlı çağında Umay Ana kişi başlı ve gövdeli fakat kuş bacaklı ve kanatlı olarak çizilmiştir. Yunan mitolojisindeki harpy yaratığının daha hanımefendi yorumu diyebiliriz.

Re: Muhabbet #1

#28
Ben de bu konu hakkında başıma gelenleri söyleyeyim.

Çizgi film okuyorum ve ilk senemizde photoshop dersimizin final ödeviydi Erlik Han. O hoca her sene aynı ödevi veriyormuş. Bu yüzden Erlik Han derseniz tüm çizgi film öğrencileri (eskişehirdeki) çizdiği bir resmini çıkarır. Ben onun Umay Ana'nın bir personası olduğunu bilmiyordum. Kutay sen bizim bölümü çok seversin sanırım ya.

The More You Know.


Çizimimi de atayım. Bundan 1 sene önce olduğu için. Baya kötü çizilmiş bir resimdir.
► Show Spoiler
Yan Çar/Podosḧi Øfinuafeme


Buraya kısa saçlı bok imzası gelecek
► Show Spoiler

Re: Muhabbet #1

#29
Bu çizimini sevdim. O kadar da uzak değil aslında. Erklig Han düşmüş bir varlık ve düşmesinin sebebi diğer din ve inançlarda düşenlerin aksine kıskançlık veya "Ben haklıyım! Hakkımı ver!" ve benzeri bir isyân değildi. Erklig Han fazla hırslı bir varlık. Savaşmaya, fethetmeye ve üstünlüğünü kanıtlamaya takıntılı diyebileceğimiz bir varlık. Bu yüzden düşüyor. Ona verilen her görevden sonra daha da üstün bir savaşçı oluyor ve bu onun aklını ele geçiriyor. Tabii, birden fazla yaratılış destanı var. Bu sadece biri için geçerli. Bu destanda emir gelmeden savaş açıyor ve kaybediyor. Kaybedince öfkeden kuduruyor ve hırs yapıp tekrar tekrar emir gelmeden savaş açıyor. Bu davranışı yüzünden düşüyor. Bir destanda Yaratılmayan üç varlıktan biri. Bay Ülgen'le beraber sadece su varken kuş gibi uçmakta oldukları yazar. Yanlış hatırlamıyorsam, sudan çıkıp Bay Ülgen'e yaratma ilhâmını veren Kartal Ana. Bu destanda Erklig Han önce kişi isminde bir varlık olarak yazılıyor ve Bay Ülgen için suyun dibinden toprak çıkartıyor ki Bay Ülgen etrafa saçıp kara parçalarını yaratsın. Ha, nedir? Ağzına toprak saklıyor kişi. Kendisine ait bir yer olsun diye. Bay Ülgen'e özeniyor fakat boğuluyor. Bay Ülgen onu kurtardıktan sonra amacını öğreniyor ve onu yanından sürüyor. Kişinin türkürdüğü toprağı ve onun soyundan olanları lanetliyor. Ardından dokuz dalından dokuz farklı insan soyu doğan büyük bir ağaç yaratıyor ve bilinmeyen bir sebepten ötürü bir süreliğine uzaklaşıyor. Tek emir ise ağacın bu tarafından yiyin, bu tarafından yemeğin. Kişi insanların aklına girip onların emre karşı gelmesini sağlıyor. Bunu fark eden Bay Ülgen öfke ile insanları sorguluyor. Gerçeği öğrenince de kişiyi yeraltına sürüyor. Yeraltına sürülen kişi Erklig Han oluyor. İnsanlara da ceza olarak onların başında durmayacağını kendi kendilerine hayatta kalıp gelişmek zorunda olduklarını söylüyor. Bir başka destanda ise Bay Ülgen'in ilk yarattığı insan Erlik Han oluyor. Doğadan ilhâm alarak yaratıyor. Toprak-beden, çim-kıl, su-kan ve ruh da kendisinden bir parça. Galiba bu destanda önce erkek yaratılıyor sonra kadının bedeni yaratılıyor fakat yaşam verilmiyor. Bir sebepten ötürü Bay Ülgen bir şey getirmeye gidiyor. Onun yokluğunda Erklig Han gelip kadının bedenine ruh üflüyor. Bunu da topuz çalgısı ile yapıyor. Türk mitolojisinin en ilginç noktalarından biridir Erklig Han. İnsan Türkçe bir sözcük değildir, Arapça'dır ve Türkçe karşılığı kişidir. Türk mitolojisinde de tek bir varlığa kişi adı verilmiştir, Erklig Han. İnsanoğlunun türkçesi ise kişioğludur. Yani, insanların atasının Erklig Han olması gibi bir olasılık var.

Erklig Han'ın kendisi ise istisnasız her kaynakta aşırı güçlü bir varlık olarak geçer. Belki de Yaratıcı Tanrı'dan sonraki en güçlü varlıktır. Savaşmak ve dövüşmek konusunda fazlasıyla tehlikelidir. Aynı zamanda demirci de sayılır çünkü kendi kılcını kendisi dövmüştür. Kılıcı ise apayrı bir güçte. Atı kesinlikle doğaüstü bir binek. Kara şamanlara "Kara haşerat!" diye seslendiği söylenir. Siyah böcek yani. Ne hikmektir ki, kara şamanlar sorumlulukları gereği sıklıkla körmösler ile uğraştıklarından kim bilir kaç kez Erklig Han'ın karşısına çıkmışlardır fakat Erklig Han onlara hiç zarar vermemiştir. Sadece varlıklarından rahatsız olduğunu belirtip onları aşağılamıştır.

Re: Muhabbet #1

#30
Ön Bilgilendirme videonuzu sonuna kadar izledim ve gerçekten başarılı buldum. Ama bir şey dikkatimi çekti, daha doğrusu çekemedi. Şey, çekemedi dediysem, haset kaldığım şey ile bağlantı kurmamanızı tüm içten dileklerimle bilmenizi isterim. Arkadaşlar, arka planda yer alan çiçekler, böcekler falan iyi hoştu da tuvalet kağıdını nereye sakladınız? Gözüm aramadı değil, şey çok merak ettiğimden değil de hani. Ha, ben göremediysem de gören arkadaşlar görmeme yardımcı olurlarsa sevinirim. Ty, gg.
Image
► Show Spoiler

Return to “Muhabbet”

cron