#29
by Hiperyus
Bu çizimini sevdim. O kadar da uzak değil aslında. Erklig Han düşmüş bir varlık ve düşmesinin sebebi diğer din ve inançlarda düşenlerin aksine kıskançlık veya "Ben haklıyım! Hakkımı ver!" ve benzeri bir isyân değildi. Erklig Han fazla hırslı bir varlık. Savaşmaya, fethetmeye ve üstünlüğünü kanıtlamaya takıntılı diyebileceğimiz bir varlık. Bu yüzden düşüyor. Ona verilen her görevden sonra daha da üstün bir savaşçı oluyor ve bu onun aklını ele geçiriyor. Tabii, birden fazla yaratılış destanı var. Bu sadece biri için geçerli. Bu destanda emir gelmeden savaş açıyor ve kaybediyor. Kaybedince öfkeden kuduruyor ve hırs yapıp tekrar tekrar emir gelmeden savaş açıyor. Bu davranışı yüzünden düşüyor. Bir destanda Yaratılmayan üç varlıktan biri. Bay Ülgen'le beraber sadece su varken kuş gibi uçmakta oldukları yazar. Yanlış hatırlamıyorsam, sudan çıkıp Bay Ülgen'e yaratma ilhâmını veren Kartal Ana. Bu destanda Erklig Han önce kişi isminde bir varlık olarak yazılıyor ve Bay Ülgen için suyun dibinden toprak çıkartıyor ki Bay Ülgen etrafa saçıp kara parçalarını yaratsın. Ha, nedir? Ağzına toprak saklıyor kişi. Kendisine ait bir yer olsun diye. Bay Ülgen'e özeniyor fakat boğuluyor. Bay Ülgen onu kurtardıktan sonra amacını öğreniyor ve onu yanından sürüyor. Kişinin türkürdüğü toprağı ve onun soyundan olanları lanetliyor. Ardından dokuz dalından dokuz farklı insan soyu doğan büyük bir ağaç yaratıyor ve bilinmeyen bir sebepten ötürü bir süreliğine uzaklaşıyor. Tek emir ise ağacın bu tarafından yiyin, bu tarafından yemeğin. Kişi insanların aklına girip onların emre karşı gelmesini sağlıyor. Bunu fark eden Bay Ülgen öfke ile insanları sorguluyor. Gerçeği öğrenince de kişiyi yeraltına sürüyor. Yeraltına sürülen kişi Erklig Han oluyor. İnsanlara da ceza olarak onların başında durmayacağını kendi kendilerine hayatta kalıp gelişmek zorunda olduklarını söylüyor. Bir başka destanda ise Bay Ülgen'in ilk yarattığı insan Erlik Han oluyor. Doğadan ilhâm alarak yaratıyor. Toprak-beden, çim-kıl, su-kan ve ruh da kendisinden bir parça. Galiba bu destanda önce erkek yaratılıyor sonra kadının bedeni yaratılıyor fakat yaşam verilmiyor. Bir sebepten ötürü Bay Ülgen bir şey getirmeye gidiyor. Onun yokluğunda Erklig Han gelip kadının bedenine ruh üflüyor. Bunu da topuz çalgısı ile yapıyor. Türk mitolojisinin en ilginç noktalarından biridir Erklig Han. İnsan Türkçe bir sözcük değildir, Arapça'dır ve Türkçe karşılığı kişidir. Türk mitolojisinde de tek bir varlığa kişi adı verilmiştir, Erklig Han. İnsanoğlunun türkçesi ise kişioğludur. Yani, insanların atasının Erklig Han olması gibi bir olasılık var.
Erklig Han'ın kendisi ise istisnasız her kaynakta aşırı güçlü bir varlık olarak geçer. Belki de Yaratıcı Tanrı'dan sonraki en güçlü varlıktır. Savaşmak ve dövüşmek konusunda fazlasıyla tehlikelidir. Aynı zamanda demirci de sayılır çünkü kendi kılcını kendisi dövmüştür. Kılıcı ise apayrı bir güçte. Atı kesinlikle doğaüstü bir binek. Kara şamanlara "Kara haşerat!" diye seslendiği söylenir. Siyah böcek yani. Ne hikmektir ki, kara şamanlar sorumlulukları gereği sıklıkla körmösler ile uğraştıklarından kim bilir kaç kez Erklig Han'ın karşısına çıkmışlardır fakat Erklig Han onlara hiç zarar vermemiştir. Sadece varlıklarından rahatsız olduğunu belirtip onları aşağılamıştır.