"Hop, genç! Bak buraya!" Sokakta yürüyen yaşlı adam, koştura koştura elindeki gazeteleri satmaya çalışan çocuğu baştan aşağı süzüyor ve cüzdanına uzanıp çocuğa sesleniyor. Aldığı gazeteyi incelediğinde Alep Jüchu'nun vefat ettiğini öğreniyor. Öncelikle çaresizlik içerisinde dizlerinin üstüne çöküyor ve "Bir ayda iki başkanımızı kaybettik... Bu ülke nereye gidiyor?" diye yakarıyor. Hemen ardından haberin detayını okuyor ve tekrardan şok geçiriyor. Hemen ayağa kalkıyor ve şehir merkezine doğru koşuşturuyor. Haberin son cümlesini sürekli aklında tekrarlayan yaşlı adam gözyaşlarına boğulmamak için kendini zor tutuyor. Merkeze vardığı anda kendini devasa bir kalabalığın ortasında buluyor. Megafondan yankılanan sesi anında tanıyor ve öne doğru ilerlemeye başlıyor. Millet Partisi başkanı Elü'ud Elungi son olaylar ile ilgili bir miting düzenliyor.
"Bendeniz Elü'ud Elungi. Bildiğiniz gibi son bir ay içerisinde ülkemizde nice felaketler yaşandı. Ben artık bu düzenin durmasını istiyorum ve bunun için elimden geleni ardıma koymamaya ant içiyorum. Ne kadar üstün bir ülke olabileceğimizi sadece Djuratlı vatandaşlarımıza değil, aynı zamanda Qardakhlı vatandaşlarımıza, Tuplolu vatandaşlarımıza ve nice azınlıklarımıza da kanıtlayacağım. Birer inci gibi parlayacağız bu kıtada. Bunun için desteğinize ihtiyacım var. Sizin de bildiğiniz gibi seçimler bundan 3 ay sonrasında yapılacak. Bu süre içerisinde ülkemin her bir köşesini gezeceğim ve sizlerle konuşacak, dertlerinizi dinleyeceğim. Sizden biri olduğumu her birinize kanıtlayacağım ve sizlerin güvenini kazanacağım. Djurat Cumhuriyeti'nin istikrarı Pakt yoluyla olmaz kardeşlerim. Önce milli istikrar sağlamamız gerekiyor. Bu milli istikrarı sağladıktan sonra Pakt, Makt, bakarız. Bu millet artık sahipsiz kalmayacak!" İnanılmaz bir alkış sesi yankılanıyor ve yaşlı adam yavaşça oradan uzaklaşıyor.
3 Ay Sonra
Yaşlı adamı torunları hastanede ziyaret ediyor. Ölüm döşeğinde olan adam gülümsüyor ve oturur pozisyona geçmeye çalışıyor ama kalkamıyor. Torunları, yaşlı adama getirdikleri hediyeleri gösteriyorlar ve kendisine biraz eğlenmesi için televizyon açıyorlar. Torunlardan biri, diğerine gelmeden önce oy verip vermediğini soruyor. O ise şaşırıyor ve unuttuğunu söylüyor. O sırada televizyonda seçim sonuçları açıklanıyor ve Elü'ud Elungi %81 oy ile seçimi kazanıyor. Bir anda yaşlı adamın gözleri doluyor ve kalp atışı hızlanıyor. Torunları ise hemen bir hemşire çağırıyorlar. Yaşlı adam "Biz..." kelimesini sayıklayıp duruyor ve sonunda "Biz bittik..." diye bağırıyor. O anda nefesi kesiliyor ve yaşamını yitiriyor.
O Sırada
Pakt tarihinin en yüksek oy oranını alan Elü'ud Elungi seçim konuşmasını yapmaya hazırlanıyor. Dinlenme odasına genç bir adam giriyor. Kolları dövmelerle dolu olan, saçları kazıtılmış yemyeşil gözlere sahip adam Elü'ud Elungi'nin dikkatini çekiyor. "Buraya girme iznini kimden aldınız acaba?" diye soruyor. Genç adam ise bir dizinin üstüne çöküyor ve "Ben Mavi Yıldız'ın lideriyim efendim. İktidarınız süresince sizlere hizmet edeceğime yemin ederim." diyor. Elungi şaşkınlıkla "Bildiğimiz Mavi Yıldız mı? Liderinin sen olmadığına eminim." diyor. Genç adam ise "Son iki aya kadar ben değildim efendim. İşler değişti. Liderin işleri çıktı." diye cevap veriyor. Elungi, dizinin üstüne çökmüş olan genç adama elini uzatıyor ve kalkmasına yardım ediyor. Genç adamla tokalaşıyor ve "Adın ne senin?" diye soruyor. Genç adam gülümsüyor ve adını söylüyor. Elü'ud Elungi zafer konuşması yapmak için sahneye çıkıyor.
"Ey milletim. Sevinin, alkışlayın, mutlu olun. Sadece bir parti olarak biz kazanmadık. Aynı zamanda siz kazandınız. Djurat Cumhuriyeti'nin tüm vatandaşları kazandı. Artık Pakt Birliği'nin dikta rejimi altında ezilmeyeceğiz. Artık milletimizi ayıramayacaklar. Artık milletimizin altın bayrağı dinmeyecek. Önümüzde artık hiçbir engel yok. Djurat Cumhuriyeti olarak Pakt'tan ayrılacağız!"
