Himota İmparatorluğu'nun büyük salonlarında bir hareketlilik var. İmparator Pisan Higenadon, ülkesine ve kıtaya hitaben önemli bir konuşma yapmaya hazırlanıyor. Salonun derinliklerinde, heyecanlı fısıltılar ve bekleyiş içindeki gözlerle dolu bir kalabalık toplanmış durumda. Herkesin gözü, ihtişamlı tahtın önündeki kürsüye çevrilmiş.

İmparator Higenadon, soğukkanlılıkla yürüyerek kürsüye ulaşıyor. Onun her adımı, otorite ve kararlılıkla dolu. Mikrofonun önünde dururken, hafif bir gerginlik hissi salonu sarıyor. O an, İmparator Pakt Birliği'ne bir talepte bulunuyor. Bu seslenişin, Pakt Birliği'ne üye tüm devletlerde yayınlanmasını istiyor. Sebebi belirsiz, ancak ses tonundaki ciddiyet, bu talebin sadece bir istek olmadığını, daha çok zorunlu bir gereklilik olduğunu hissettiriyor. İmparator, bu talebin onaylanmasını beklerken, salon sessizliğe bürünüyor.

Nihayet, Pakt Birliği'nden gelen onay haberini alınca, İmparator derin bir nefes alıyor ve tüm dünyaya seslenmeye başlıyor. O anda, Himota İmparatorluğu'nun büyük salonundaki herkes, tarihin yazıldığına tanıklık ediyor. İmparatorun ağzından çıkacak her kelime, sadece Himota için değil, tüm kıta için yeni bir başlangıcın habercisi olacak.


"Sevgili Himota halkı, kahraman askerlerimiz ve bu büyük kıtanın değerli sakinleri, bugün sizlere, tarihimizin en kritik dönemecinde, gözlerimdeki derin endişe ve yüreğimdeki ağır sorumlulukla sesleniyorum. Uzun yıllar boyunca, biz, kendi dünyamızda yaşadığımızı düşündük. Ancak gerçek, sandığımızdan çok daha karmaşık ve şaşırtıcı. Bizim dünyamız, aslında bize verilmiş bir isimle anılan, büyük bir yanılsamanın parçası. Şimdi size açıklamak istediğim, bizim dünyamızın gerçek adı değil, 'Dünya' diye adlandırılan başka bir gezegenin varlığı.

Dünya, bizden uzak bir yerde, kendi ekseni etrafında dönen ve kendi güneşine sahip başka bir dünya. Ve şimdi, bu Dünya'nın, bizim kıtamızı, evimizi yaratıp bizi denek olarak kullandığını açığa çıkarıyorum. Bu yabancı gezegen, bizim yaşamlarımızı gizlice izlemiş, manipüle etmiş ve şimdi de bizi tamamen ele geçirmek istiyor. Bu korkunç gerçeği, kıtamızın en güçlü devletlerinden biri olan Gedhilfe Krallığı'nın liderleri de biliyor. Gedhilfe Krallığı, özellikle de Kral Deith Ozæf, bu yabancı güçlerle gizli anlaşmalar yaparak, kıtamızın üzerinde hüküm sürmeyi planlıyorlar.

Yakında, bu büyük ihanetin ve gizli işbirliklerinin kanıtlarını tüm kıtaya sunacağım. Gedhilfe hükümetine lanet olsun! Onlar, kendi halklarını ve tüm kıtamızı ihanete uğrattılar. Himota olarak biz, bu büyük tehdide karşı duracağız. Bizler, kıtamızın bağımsızlığı, hürriyeti ve geleceği için mücadele edeceğiz. Bizler, güçlü ve cesur bir milletiz. Yenilgiyi asla kabul etmeyeceğiz.

Ve şimdi, Himota'nın yürekli evlatları, kahraman askerlerimiz ve vatansever yurttaşlarımız, sizin eşsiz iradenizi övüyorum. Gedhilfe hükümetinin ihanetini unutmayacağız ve onları yıkma sözü veriyorum. Onların zulmüne ve hain emellerine karşı, Himota'nın bağımsız ruhunu ve güçlü iradesini tüm dünyaya göstereceğiz. Bu savaş, sadece topraklarımız için değil, aynı zamanda özgürlüğümüz, onurumuz ve geleceğimiz için de veriliyor. Gedhilfe hükümetini yok edeceğiz ve kıtamızı bu karanlık tehditten kurtaracağız.

Şimdi, sevgili halkım, bu mücadelede sizden cesaret ve dayanışma bekliyorum. Birlik olalım ve bu tehdide karşı koymak için hep birlikte mücadele edelim. Himota'nın zaferi için, ileri! Geleceğimizi korumak için, ileri! Özgürlüğümüz ve bağımsızlığımız için, ileri!"

Pisan Higenadon'un çarpıcı konuşmasının ardından tüm kıta, beklenmedik bir kaosa sürükleniyor. İmparatorun sözleri, Gedhilfe, Himota, Dusha, Djurat, Kuzey ve Güney Tihami'de çeşitli tepkilere neden oluyor. Gedhilfe Krallığı'nda, Kral Deith Ozæf'in ihanetiyle ilgili iddialar şok dalgaları yaratıyor. Halk arasında şüphe ve öfke yayılıyor, bazıları Kral'a sadık kalsa da çoğunluk hükümetin güvenilirliğini sorgulamaya başlıyor. Başkentte ve büyük şehirlerde, hükümet karşıtı gösteriler patlak veriyor, halkın bir kısmı sokaklara dökülerek Kral Ozæf'in istifasını talep ediyor. Himota'da ise, İmparator Higenadon'un çağrısına büyük bir destek ve milli birlik havası hakim oluyor. Higenadon'un cesur ifşaatları, halkın milli gururunu tetikliyor ve birçok Himotalı, Gedhilfe Krallığı'na karşı direnişe hazır olduklarını göstermek için sokaklara çıkıyor. Askeri birlikler de alarma geçiriliyor, halkın ve devletin güvenliğini sağlamak için hazırlıklara başlanıyor. Dusha ve Djurat'ta ise durum daha karmaşık hale geliyor. İki ülke arasındaki siyasi dengeler ve ittifaklar, Higenadon'un açıklamalarıyla sarsılıyor. Dusha'da hükümet, Gedhilfe'ye karşı dikkatli bir tavır sergilerken, Djurat hükümeti daha ihtiyatlı bir yaklaşım benimsiyor. Her iki ülkede de halk, hükümetlerinin bu kriz karşısındaki tutumunu merakla ve endişeyle izliyor. Kuzey ve Güney Tihami'de ise durum daha sakin kalıyor, ancak bu ülkeler de kıtanın geri kalanı gibi gelişmeleri yakından takip ediyor. Kuzey ve Güney Tihami halkları, kendi iç sorunlarıyla meşgulken, Higenadon'un açıklamalarının kıtadaki geleceği nasıl etkileyeceğini merakla bekliyor. Ama her şeyden öte, kıtanın tamamı, en azından şimdilik o anda televizyon izleyenler ve onların duyurdukları, kendilerinin dönen bir küreye bağlı olduğunu, bambaşka bir dönen kürede yaşayan insanlar tarafından manipüle edildiklerini öğrenmenin şokunu yaşıyorlar. Sonunda, kıtanın tamamı gerçeğin en basit halini öğrendi ve üçüncü evreye geçiş tamamlandı.


Gedhilfe Krallığı'nda, Pisan Higenadon'un çarpıcı açıklamaları sonrasında protestolar baş gösteriyor. Halk, sokaklara dökülüyor, Kral Deith Ozæf'in yönetimine karşı öfke ve hayal kırıklığını dile getiriyor. Kalabalıklar, başkentte ve büyük şehirlerin meydanlarında toplanıyor, Kral'a sadakat yemini eden az sayıda grup dışında, hükümetin güvenilirliğini sorgulayan yüzlerce insan bir araya geliyor. Bu kaotik ortamda, Kral Deith Ozæf'in nerede olduğu bilinmiyor. Saraydan herhangi bir açıklama yapılmazken, Kral'ın sözcüleri Himota İmparatoru Pisan Higenadon'un iddialarını yalanlayan resmi bir açıklama yapıyor. Sözcüler, İmparatorun iddialarının asılsız ve yıkıcı olduğunu, Gedhilfe Krallığı'nın böyle bir ihanetin içinde olmadığını savunuyorlar. Ancak bu açıklamalar, halkın öfkesini dindirmeye yetmiyor ve protestolar giderek büyüyor. Bu sırada, Himota sınırlarında Gedhilfe kraliyet polislerinin varlığına dair haberler medyada yer almaya başlıyor. Bu durum, zaten gergin olan siyasi ortamı daha da kızıştırıyor. Himota ve Gedhilfe arasındaki ilişkiler, bu yeni gelişmeyle daha da geriliyor. Himota hükümeti, bu durumu kendi egemenliğine yapılan bir müdahale olarak görüyor ve Gedhilfe'ye karşı sert bir tutum sergiliyor.




Birkaç saat sonra, Gedhilfe kraliyet polisleri, beklenmedik bir şekilde Himota sınırlarına ateş açmaya başlıyor. Bu saldırıda, birkaç Himota askeri hayatını kaybediyor. Bu trajik olay, tüm kıtada şok dalgaları yaratıyor ve durumu daha da geriyor.

Ateş açılmasından kısa bir süre sonra, uzun süredir görünmeyen Kral Deith Ozæf ilk kez ortaya çıkıyor ve çok beklenen resmi bir açıklama yapıyor.




"Bu zorlu ve karanlık zamanlarda, Gedhilfe Krallığı'nın asil halkına sesleniyorum. Himota'nın İmparatoru tarafından yapılan temelsiz ve tehlikeli suçlamaları en güçlü şekilde reddediyorum. Himota'nın bu kışkırtıcı ve saldırgan tavırları, barış ve istikrarı tehdit eden kabul edilemez eylemlerdir. Biz, Gedhilfe Krallığı olarak, hakkımızda atılan iftiralar karşısında sessiz kalmayacağız. Himota'nın yalanlarına ve manipülasyonlarına karşı gereken her türlü önlemi alacağız.

Himota'nın sınırlarımıza yönelik saldırgan eylemleri ve kışkırtmaları, bizim sabrımızı taşırdı. Biz, Gedhilfe halkı olarak, egemenliğimize ve topraklarımıza yönelik her türlü tehdide karşı dimdik ayakta duracağız. Bu sebeple, Pakt'tan resmi olarak ayrıldığımızı duyuruyorum. Pakt, artık Gedhilfe Krallığı'nın çıkarlarını koruyamayan, Himota'nın hain emellerine hizmet eden bir yapı haline gelmiştir.

Himota'ya karşı askeri bir tepki göstermekten çekinmeyeceğiz. Himota sınırlarında bulunan kuvvetlerimizin, kendi savunmamız ve güvenliğimiz için gereken her türlü önlemi alması talimatını verdim. Gedhilfe halkı, birlik ve beraberlik içinde bu zorlu dönemi aşacaktır. Egemenliğimizi korumak, halkımızın güvenliğini sağlamak ve topraklarımızı savunmak için her şeyi yapacağız. Himota'nın yalanları ve ihanetleri karşısında, Gedhilfe Krallığı, asil duruşunu koruyacak ve gerekirse savaşacak. İleride, daha güçlü, daha bağımsız ve daha özgür bir Gedhilfe inşa edeceğiz. Halkım, sizin gücünüz ve cesaretiniz bu karanlık günlerde ışığımız olacak. Gedhilfe, asla yıkılmayacak!"

Kral Ozæf'in bu sert ve meydan okuyan tutumu, kıtanın diğer bölgelerinde endişe ve belirsizliği artırıyor. Gedhilfe ve Himota arasındaki bu yükselen gerilim, tüm kıtanın geleceğini belirsiz bir halde bırakıyor.


Dusha Krallığı'nda, uzun zamandır kayıp olan Kraliçe Ashe'in beklenmedik bir şekilde kraliyet sarayının yakınlarında ortaya çıkması büyük bir şaşkınlık yaratıyor. Kraliçe Ashe, kral ve ülkenin önemli yetkilileriyle bir araya geliyor, ancak kendisiyle yapılan görüşme sırasında Ashe'in durumu oldukça endişe verici. Sürekli ağlıyor, zar zor konuşuyor ve titriyor. Ashe, kendisinin bambaşka bir gezegene gittiğini ve orada öğrenmemesi gereken çok fazla şey öğrendiğini anlatıyor. Bu gizemli gezegen hakkında verdiği bilgiler, toplananları şaşkına çeviriyor ve kraliyet sarayında bir huzursuzluk dalgası yaratıyor.




Tam bu olaylar yaşanırken, Gedhilfe ve Himota arasında patlak veren gerginlik, Dusha Krallığı'nın dikkatini çekiyor. Kral Toshohe, Gedhilfe Krallığı'na karşı sert bir açıklama yapıyor. Toshohe, Gedhilfe'nin aleyhine açıkça cephe alacaklarını belirtiyor ve Gedhilfe'ye karşı net bir şekilde tepki gösteriyor. Toshohe, halkına ve kıtaya hitaben yaptığı konuşmada, Dusha'nın Gedhilfe'nin eylemlerini kınadığını ve Himota ile dayanışma içinde olacağını duyuruyor.

Kral Toshohe "Gedhilfe Krallığı'nın son eylemleri, barış ve istikrarı tehdit eden kabul edilemez davranışlardır. Biz, Dusha Krallığı olarak, bu tür saldırganlıkları şiddetle kınıyor ve Himota İmparatorluğu ile tam dayanışma içinde olduğumuzu açıklıyoruz. Gedhilfe'nin bu eylemleri, kıtamızın barışına ve halklarımızın güvenliğine yönelik ciddi bir tehdittir. Dusha Krallığı olarak, kıtamızın birliği ve huzuru için gereken her türlü önlemi alacağız." diyerek tavrını belli ediyor.




Kral Toshohe'un bu açıklamaları, kıtanın diğer bölgelerinde de büyük yankı uyandırıyor. Dusha halkı öğrendikleri gerçekleri sindirmek için ellerinden geleni yaparken bir yandan da kraliçelerinin başına gelen trajedinin yasını tutuyorlar. Hala insanlar tam olarak öğrendikleri bilginin büyüklüğünün tam olarak farkına verebilmiş değiller. Bu uluslararası şok devam ederken Dushalılar da Gedhilfe karşıtı protestolar yapmaya başlıyorlar. Kralları tarafından resmi destek aldıklarında ise bu silahlanmaya ve element kullanıcılarının ordulaştırılmasına dönüşüyor. Dusha her ihtimale karşı hazır ve her şey ilk kurşunun atılmasına bakıyor.


Djurat Cumhuriyeti'nin merkezi meydanında, Mavi Yıldız örgütünün beklenmedik bir halka açık seslenişi gerçekleşiyor. Meydan, meraklı ve tedirgin vatandaşlarla dolup taşıyor. Mavi Yıldız'ın temsilci üyeleri, yüksek bir platforma çıkarak halka hitap etmeye başlıyorlar. "Değerli Djurat halkı, biz Mavi Yıldız, gerçeği gözler önüne sermek için buradayız. Yıllardır, bu hükümet sizi yalanlarla kandırdı, sizi gerçeklerden uzak tuttu. Bizimle birlikte..." Ancak, Mavi Yıldız temsilcileri daha fazla konuşamadan, meydana gizlice yerleştirilen Djurat polis kuvvetleri ani bir hareketle ortaya çıkıyor. Yüksek sesle komutlar veriliyor ve hemen ardından silah sesleri yükselmeye başlıyor. Polis, Mavi Yıldız temsilcilerine ve üyelerine yönelik ateş açıyor. Bu ani saldırı, meydanda bulunan halk arasında büyük bir panik ve kargaşaya yol açıyor. İnsanlar çığlıklar atarak kaçışmaya başlıyor, bazıları yere düşüyor, diğerleri ise ne yapacaklarını bilemiyor. Meydan bir anda savaş alanına dönüşüyor. Djurat polisinin bu sert ve beklenmedik müdahalesi, Mavi Yıldız'ın sesini kesiyor ve örgütün daha fazla bilgi açıklamasının önüne geçiyor. Meydanın tamamen kapatılması ve Mavi Yıldız üyelerinin hızla etkisiz hale getirilmesi, Djurat hükümetinin örgüte karşı ne kadar ciddi ve kararlı olduğunu gösteriyor.




Bundan birkaç saat sonra, Djurat Cumhurbaşkanı Elü'ud Elungi bir basın açıklaması yapıyor.

"Mavi Yıldız, yıllardır ülkemize zarar veren bir örgüttür. Bugün, bu tehdidi kökünden söküp atmak için gereken her şeyi yapacağımızı taahhüt ediyoruz. Ayrıca, Himota İmparatorluğu'nun açıkladığı Dünya ile ilgili olaylarda da bu örgütün parmağı olduğunu tespit ettik. Bu ihanetin hesabını sormak, sadece Djurat'ın değil, tüm kıtanın görevidir."

Cumhurbaşkanı Elü'ud'un bu açıklamaları, Djurat'taki siyasi atmosferi daha da gerginleştiriyor ve ülkenin içinde bulunduğu kaotik durumu daha da derinleştiriyor. Djurat hükümetinin Mavi Yıldız'a karşı aldığı bu sert tutum, uluslararası alanda da büyük ilgi çekiyor ve kıtadaki diğer ülkelerin tepkileri merakla bekleniyor.


Tihami yarımadasında Himota'nın açıklamalarının ardından halk arasında büyük bir hareketlilik başlıyor. Güney Tihami'de, birleşmeyi destekleyen bir kesim, hükümetin son politikalarına karşı büyük çaplı protestolara başlıyor. Bu protestolar, hızla şiddet olaylarına dönüşüyor. Güney Tihami hükümeti, protestoculara sert bir şekilde müdahale ediyor, göstericilere karşı gerçek mermiler kullanıldığı ve çok sayıda yaralı olduğu haberleri yayılıyor.




Bu kaotik atmosferin ortasında, Kuzey Tihami'de de benzer bir durum yaşanıyor. Kuzey Tihami'de de birleşmeyi destekleyen gruplar, hükümet karşıtı gösterilere başlıyor. Ancak Kuzey Tihami hükümeti, Güney Tihami'nin aksine, daha ılımlı bir yaklaşım sergiliyor ve Güney Tihami ile diyalog kurmaya çalışıyor.




Bu sırada, Gedhilfe ve Himota arasındaki gerginlik hakkındaki haberler Tihami'ye ulaşıyor. Bu haberler, özellikle Güney Tihami'de büyük bir etki yaratıyor. Güney Tihami hükümeti, Gedhilfe'nin Himota'ya karşı aldığı duruşu desteklediğini açıklıyor ve Gedhilfe'ye tam destek verdiğini duyuruyor. Bu durum, bölgedeki siyasi dengeleri daha da karmaşık hale getiriyor ve Tihami ülkeleri arasındaki iç gerilimleri artırıyor.


Pakt Bölgesi'nde diplomatlar, Himota İmparatorluğu'nun şok edici açıklamasının ardından Pakt Birliği'nin yıkılmasını önlemek için yoğun bir çaba içine giriyorlar. Tüm kıtanın gözü üzerlerindeyken, diplomatlar kriz masalarında acil toplantılar düzenliyorlar. Her ülkenin temsilcisi, kendi hükümetlerinin tutumunu belirlemeye çalışırken aynı zamanda Pakt'ın birliğini korumanın yollarını arıyor. Gerginlik ve endişe havası, koridorlarda, toplantı odalarında hissediliyor.

Bazı üyeler, Gedhilfe Krallığı'nın Pakt'tan ayrılması ve Himota ile yaşanan gerginliğin ardından Pakt'ın geleceği hakkında ciddi şüpheler taşıyor. Diğer yandan, bazı üyeler ise bu krizi, Pakt'ın daha da güçlenmesi için bir fırsat olarak görüyorlar. Ancak, görüş ayrılıkları ve belirsizlikler, diplomatların üzerinde büyük bir baskı oluşturuyor.

Saatler süren tartışmalar ve müzakereler sonucunda, Pakt Konseyi Başkanı, Pakt Birliği'nin yıkılmadığını ancak şu an için resmi olarak dondurulduğunu açıklıyor. Bu durum, bir sonraki açıklamaya kadar Pakt ülkelerinin kendi iç meselelerine odaklanmasına ve ortaya çıkan krizleri kendi başlarına çözmelerine olanak tanıyor. Bu karar, Pakt Birliği'ndeki tüm ülkelerde çeşitli tepkilere neden oluyor. Bazıları bu kararı, birliğin zayıflığının göstergesi olarak yorumlarken, diğerleri ise bu durumun geçici olduğuna ve Pakt'ın daha da güçlenerek geri döneceğine inanıyor.