"INGENIUM'a hoş geldiniz. Yaşamaya ve fikir üretmeye devam edin. Biz de sizi izlemeye devam edeceğiz."
Binyıllar boyunca yaşamış olan birbirinden farklı topluluk ve hepsinde bulunan hayatta kalma içgüdüsü sayesinde insan elinden çıkmış savaşları, insan elinden çıkan bir barış antlaşmasıyla bitirdiniz. İnsanların "hayatta kalma" anlayışı tamamen değişmiş oldu. Birkaç yüzyıl öncesine, hatta elli yıl geriye gidersek insanların birbirlerini hayatta kalma amacıyla öldürdüklerini görebiliriz. Korku, her zaman insanların içgüdülerinde değişiklikler olmasına sebep olur. Korku, insanları bir adım öne çıkma hissiyatına sokar. Ama bazen öne çıkma amacıyla gittiğiniz yolların derinliğini fark edemeyecek kadar kör kalabilirsiniz. Bu, çoğu senaryoda kötü şeylere yol açsa da sizin hikayenizde her şey daha pozitif bir hal almış gibi görünüyor. Bazı yeraltı kaynaklarında bulunan o madde, insanlığın kaderini değiştirdi. Hatta bu maddenin belirli deneylerde kullanılması insanlığı büyük bir savaşa sürükledi. Kolay sıkılan varlıklar olduğunuz için yaklaşık elli yıl içinde bu savaşı bitirme kararı aldınız. Belki de tarihin en büyük aptallığını, alınan en zekice karar ile örtbas etmiş oldunuz.
Kıtanızda bulunan beş ülkeyi barıştırma konusunda büyük başarı sergilediniz. Gerçekten de takdire şayan olduğunu söylemem gerekiyor. Uçurumdan düşmemek için zar zor tutunan bu dengenin altına adeta bir köprü inşa ettiniz. Savaşmakta olduğu gibi, barışmakta da yeteneklisiniz. Biz, barışmakta sizin kadar yetenekli değiliz. Belki de aramızdaki en belirgin fark bu. Ama merak etmeyin, oluşturduğunuz paktın tek ülke sistemine geçmek gibi ütopik görünen ama bir o kadar da distopik olan bir sonucu olmadı. Kültürleriniz, bayraklarınız, yemekleriniz, müziğiniz ve sizi siz yapan çoğu şey hala elinizin altında. Dilinizi kaybetmiş olabilirsiniz, ama öğrenip öğrenmemek size kalmış. Bu özgürlüğe sahip olmanın ne kadar mükemmel ve ne kadar değerli olduğunu bilmeniz gerekiyor. Değerini bilmezseniz, inşa ettiğiniz köprünün yıkılması uzun sürmez. Bana inanın, deneyim sahibi biriyle konuşuyorsunuz.
Ben kim miyim?
Her şeyi bir defada konuşursak pek de eğlenceli olmaz, değil mi?
Binyıllar boyunca yaşamış olan birbirinden farklı topluluk ve hepsinde bulunan hayatta kalma içgüdüsü sayesinde insan elinden çıkmış savaşları, insan elinden çıkan bir barış antlaşmasıyla bitirdiniz. İnsanların "hayatta kalma" anlayışı tamamen değişmiş oldu. Birkaç yüzyıl öncesine, hatta elli yıl geriye gidersek insanların birbirlerini hayatta kalma amacıyla öldürdüklerini görebiliriz. Korku, her zaman insanların içgüdülerinde değişiklikler olmasına sebep olur. Korku, insanları bir adım öne çıkma hissiyatına sokar. Ama bazen öne çıkma amacıyla gittiğiniz yolların derinliğini fark edemeyecek kadar kör kalabilirsiniz. Bu, çoğu senaryoda kötü şeylere yol açsa da sizin hikayenizde her şey daha pozitif bir hal almış gibi görünüyor. Bazı yeraltı kaynaklarında bulunan o madde, insanlığın kaderini değiştirdi. Hatta bu maddenin belirli deneylerde kullanılması insanlığı büyük bir savaşa sürükledi. Kolay sıkılan varlıklar olduğunuz için yaklaşık elli yıl içinde bu savaşı bitirme kararı aldınız. Belki de tarihin en büyük aptallığını, alınan en zekice karar ile örtbas etmiş oldunuz.
Kıtanızda bulunan beş ülkeyi barıştırma konusunda büyük başarı sergilediniz. Gerçekten de takdire şayan olduğunu söylemem gerekiyor. Uçurumdan düşmemek için zar zor tutunan bu dengenin altına adeta bir köprü inşa ettiniz. Savaşmakta olduğu gibi, barışmakta da yeteneklisiniz. Biz, barışmakta sizin kadar yetenekli değiliz. Belki de aramızdaki en belirgin fark bu. Ama merak etmeyin, oluşturduğunuz paktın tek ülke sistemine geçmek gibi ütopik görünen ama bir o kadar da distopik olan bir sonucu olmadı. Kültürleriniz, bayraklarınız, yemekleriniz, müziğiniz ve sizi siz yapan çoğu şey hala elinizin altında. Dilinizi kaybetmiş olabilirsiniz, ama öğrenip öğrenmemek size kalmış. Bu özgürlüğe sahip olmanın ne kadar mükemmel ve ne kadar değerli olduğunu bilmeniz gerekiyor. Değerini bilmezseniz, inşa ettiğiniz köprünün yıkılması uzun sürmez. Bana inanın, deneyim sahibi biriyle konuşuyorsunuz.
Ben kim miyim?
Her şeyi bir defada konuşursak pek de eğlenceli olmaz, değil mi?
