Hera Memuga

#1
İsim: Hera Memuga
Yaş: 22
Cinsiyet: Kadın
Ülke: Dusha
Element: Kalsiyum
Rütbe: Polis Memuru
Uzmanlık:

Boy: 1.70
Kilo: 63
Saç ve Göz Rengi: Koyu Kahverengi - Ela
Genel Görünüm: Hera'nın yüzünde ilk göze çarpan şey büyük ve yuvarlak gözlerine eşlik eden olabildiğince dolgun dudaklarıdır. Dolgun ve alımlı bir surata sahiptir. Uzun kirpiklere, minik ve düzgün bir burna sahiptir. Koyu kahverengi tonlarında, genel olarak bağladığı; kıyafetine göre topladığı gür ve dalgalı saçlara sahiptir. Mimiksiz ve genel olarak sert mizaçlı biri gibi gözükür, bu ciddiyet genel olarak giyimine de yansır. Olabildiğince sade, düzgün ve temiz kıyafetler giyer. Genel olarak giydikleri, Dusha kültürünün klasik ve geleneksel kıyafetlerinden ibarettir. Kısa yada halka şeklinde minik küpeleri tercih eder. Makyaj yapmayı sevmez, zaten parlak ve pürüzsüz bir cildi vardır. Aksesuar olarak koluna hep altın ve kalın geleneksel bilezikler takar. Düzgün ve şekilli bir vücudu vardır. İlk bakışta biraz balık etli gibi gözükse dahi yakından bakıldığında kıvrımlı ve estetik bir vücuda sahip olduğu görülebilir.


Image

Kişilik:
Hera, üvey ailesinden aldığı terbiyeyle yoğrulmuş, dış dünyaya açılmasıyla birlikte edindiği tecrübeyi kendi nezdinde sindirerek dışarı yansıtmaya çalışan biridir. Yaşamın basit olduğunu düşünür ve sadeliğe inanır. Gösterişten ve şatafattan uzak yaşamaya çalışır. Egoist ve bir şekilde gösteriş yapan insanlara ise genelde mesafelidir. Yalan söylemeyi sevmediği gibi yalan söyleyen insanlardan da tiksinir. Genel olarak insanların kendi çıkarları adına yaptıkları aç gözlülükler ve gösterişleri adına girdikleri rollerden nefret etmesinin bir çok nedeni vardır. Bu durumun en büyük nedeni çok muhafazakar bir aile tarafından Dushuma öğretileri ve geleneksel Dusha terbiyesiyle büyütülmüş olmasıdır. Bunun nezdinde o da dinine bağlı, geleneklerine bağlı bir çocukluk ve gençlik hayatı geçirmiştir. Pek tabii, üniversite okuyup içinde yaşadığı evreni biraz daha tanıması ve daha sonrasında polis memuru olmasıyla biraz daha gözü açılmış, çevresine daha ön yargısız bakabilmeye başlamıştır.

Soğuk mizaçlı olsa dahi sert biri olduğu söylenemez. Yüzü buz gibiyken bile gülümseyebilir. Çünkü duygulardan yoksun biri değildir. İnsanlara karşı güveni hep mesafeli olsa dahi güzel duyguların varlığından haberi vardır ve bu duyguların en büyüğü olan sevgiyi kalbinde iyi özümsemiştir. Üvey dahi olsalar, ailesinin asla eksik etmediği sevgisiyle büyümüştür ve insanlara sevgisini göstermeyi sever. Gülüşü bir saniyeden daha uzun sürmese dahi, içten içe o soğuk ve ifadesiz suratın arkasındaki sevgi dolu kadın görülebilir.

Sadakat, bağlılık ve buna benzer hisler içindedir ülkesine karşı. Mesleğini seçtiği günden beri elinden geleni yapmaktadır bu işte iyi olabilmek için. Hep basitliği, sadeliği savunan biri olarak işinde de gereğini yapıp hayatını kazanma derdindedir. Fakat bu durum, yine de potansiyelini görmesine engel değildir. Hep daha iyiye gidebileceğinin ve isterse daha büyük şeyler başaracağının farkındadır. Bu nedenle gün geçtikçe daha özverili ve çalışkan bir insan olmuştur. Onu sinirlendiren, damarına basan ve rahatsız eden şeylere karşı sessiz kalmayı dener ilk etapta. Bunda çok başarılı olduğu da söylenemez. Haksızlık, yalan, terbiyesizlik gibi konularda genelde asabi ve çığırtkan bir tutum izlemektedir. Bu tutum kısa sürse dahi, bir anlığına korkutucu bir insana dönüşmektedir.

Sosyal hayatında iş hayatına göre daha canlı biridir. Güven duvarını aşmayı bekler ve bir insana güvendiğinde, çekimser gibi gözükmesine rağmen beklenmedik yerlerde beklenmedik atılımlar gerçekleştirebilmektedir. Sosyal olarak daha pasif bir insan konumunda olması bazı zamanlar pot kırmasına ve nerede ne konuşacağını bilememesine de yol açmaktadır. Gerek yetiştirilme tarzı, gerek şu yaşa kadar pek sosyal bir hayat yaşamaması onun hayattaki tercihlerini daha önce hiç düşünmemesini sağlamıştır. Onun için iyi ve kötü tanımları, doğru ve yanlış tanımları bu kadar net iken aşk bir o kadar bulanık ve yabancıdır. Kendine dahi açılamadığı konular, düşününce onu utandıran düşünceler vardır. Hemcinslerinden, yani dişilerden de hoşlandığını yeni yeni keşfetmektedir. Yapmayı gereksiz bulduğu bir çok şeyi de aslında sevdiğini yeni yeni anlamaktadır. Bu durum, polis memuru olup artık tek başına hayatını kazanmasından sonra kendinde yeni bölgeler keşfetmesini de sağlamıştır.

İlgi / Hobi: Hera'nın en büyük hobisi kuşkusuz yemek pişirmektir. Geleneksel Dusha mutfağındaki hemen hemen her türlü yemeği pişirmeyi bilmektedir ve genel olarak kendi yemeklerini kendi pişirir. Yemek pişirmek, onu gündelik hayatın bir çok stresinden uzaklaştırır ve can sıkıntısını buruşturup bir kenara atmasını sağlar.

Edebiyatı ve Dusha kültürünü çok sever. 15 yaşından bu yana zaman zaman amatör şiirler yazmaktadır. Bu şiirler genelde Doğa ve Dushuma hakkında da olsa son zamanlarda daha lirik ve duygusal şiirler yazabildiğini keşfetmiştir.

Üvey babasından çok küçük yaşta Tunge çalmayı öğrenmiştir. Sürekli çalmasa dahi ara sıra yazdığı şiirlere uyumlu besteler yaparak Tunge çalıp, şarkı söylemeyi sevmektedir.

Özgeçmiş: Hera'nın hikayesi henüz o dünyaya gelmeden başlamıştı. Dateremi şehrinde gözlerini dünyaya açtı. Biyolojik annesi ve babası polis memurlarıydı. Bir Uranyum kullanıcısı olan babası, henüz Hera dünyaya gelmeden son zamanlarda artan ağır rahatsızlıkları sebebiyle vefat etti. Bir terörle mücadele polisi olan annesi ise Hera doğduktan yalnızca bir sene sonra bir vaka sırasında ağır yaralanarak felç geçirdi. Hera henüz iki yaşındayken de vefat etti. Uzun zamandır çocukları olmayan, kaderin cilvesi sonucu Hera'nın karşılarına çıkması sonucu onu evlat edinen üvey anne ve babasıyla Pudaerø kentinde geçirdi çocukluğunu. Üvey babası öğretmen, üvey annesi ise aşçıydı. Pudaerø kentinin şehir merkezine biraz uzak, minik bir kasabada geçti çocukluk yılları. Her çocuk gibi sokaklarda oyun oynadı, annesinden dikiş dikmeyi ve yemek yapmayı öğrendi. Babasından müziği ve edebiyatı öğrendi. Fakat hayata dair bir şeyleri eksik hissediyordu o yıllarda. Diğer çocukların aksine Hera, çok erken bir yaşta olgunlaşmaya başlamıştı. Bu yıllarda daha sessiz bir kimliğe büründü. Neşeli ve hiperaktif çocukluğunu bir kenara bırakmış, adeta olgunlaşmış bir meyve gibi ağırlığını verdiği ağaçtan düşmüştü. Okuluna gidiyor, derslerinde başarılı bir imaj çiziyordu. Bu dinginliği ve artık kişiliğinin oturuşunu ise Dushuma dinine yürekten bağlanmasına borçluydu. Genç bir kız olduğunda zaten oldukça muhafazakar olan üvey ailesi sayesinde Dushuma dininin sahip olduğu tüm incelikleri öğrenmeye başladı. Kitaplar okuyor, her fırsatta Postoha ve Tumi'ye dualar ediyordu.

Polis Memuru olma fikri zaten çok küçük yaşlardan beri zihninin bir köşesinde olan bir hedefti. Küçük yaşlarda elementini ve elementinin kontrolünü keşfetmesinden sonra üvey ailesi, kendileri element kullanıcıları olmamalarına karşın çok modern ve kapsayıcı bir tutum sergileyerek ona bu konuda yardım ettiler. Bir çok konuda tanıdıkları deneyimli element kullanıcılarından gerek danışmanlık, gerek psikolojik destek alarak Hera'yı bu duruma hazırladılar. Çocukluktan bu yana onun polis memuru olup olmaması konusunda ise ne bir zorlama, ne de bir baskı yarattılar. Çünkü Hera'nın özgür ruhu ve oturmuş karakteri bir gün bile onların yüzünü eğmediği gibi, yine yanlış bir karar alamazdı. Hera kasabasındaki insanların ve ailesinin gözünde böyle bir profil çizmişti işte.

Üniversite yılları Hera için aslında kendini bulma yıllarının başlangıcıydı sadece. Hera cesareti ve inancı tartışılamayacak kadar yüksek biriydi şu zamana kadar. Ailesi, küçük kasabası, Pudaerø onun için çok anlamlı yıllara gebe olmuştu. Fakat bundan sonra yaşaması, yaşayarak öğrenmesi ve hatta öz anne babası gibi bir polis olmak varsa eğer kaderinde, onlar gibi olması gerektiğini düşünüyordu. Savaş sanatı okumaya başladı. Hiç bir fikrinin ve ilgisinin olmadığını bilerek girdiği bu bölümden yüksek bir derece ile mezun oldu. Strateji, mücadele ve dövüş konusunda kendini geliştirdi. Bir çok yakın dövüş silahını kullanmasını burada öğrendi.

Teşkilata yeni girmiş biri olarak pek fazla dikkat çekmiyordu şimdilik. Onun gösteriş, ego ve zorbalıkla derdi vardı. Bu yıllarda üniversite yıllarından daha farklı görüyordu. Artık genç bir kız gibi de değil, olgun bir kadın gibiydi. Kendince değer verdiği şeyler vardı. Bunlardan biri de mesleğiydi. Polisliğe fazlaca önem veriyor, sadece yaşamak için yaptığı iş olarak bakmıyordu. Felsefesini ve yararlı olabilme hissiyatını da benimsiyordu. Hera'nın zamanla değişen ve evrimleşen kişiliğinde şüphesiz ki polis memuru olmasının çok büyük bir rolü vardı.

Polis memuru olmasından bu yana, Dateremi şehrinde mütevazı bir apartman dairesinde kendine yeten bir evde tek başına kalmaktaydı. Eskisi kadar müsait olmasa dahi vakit buldukça şiirler yazıyor, Tunge çalıyor ve şarkı söylemeye çalışıyordu.

Karakter Görünümü: Balsa Yonsa - Moribito

Statlar:
Kuvvet: 3
Kıvraklık: 4
Kavrama: 3
Image
► Show Spoiler

Re: Hera Memuga

#3
Bu kız [Vaka] Sahte Elçi adlı konudan 400 PBF ve 50 IP kazandı.
Image
► Show Spoiler

Re: Hera Memuga

#4
Yeşeren Düşler konusundan 20 IP,

Tutkunun Esiri konusundan 20 IP,

[Vaka] Aduri Gupuha Adına vakasından 50 IP ve 400 PBF kazanılmıştır.
Image
► Show Spoiler

Re: Hera Memuga

#5
Pakt Görüşmesi Canlı Yayını konusundan 25 IP kazanıldı.
Image
► Show Spoiler
Locked

Return to “Düşmüş Karakterler”

cron