Yaş: 20
Cinsiyet: Kadın
Ülke: Tihami Cumhuriyeti
Element: Sezyum
Rütbe: Polis Memuru
Uzmanlık:
Boy: 173
Kilo: 60
Saç ve Göz Rengi: Açık kahverengi – Ela
Genel Görünüm: Ahem ülkenin doğusunda doğduğu için diğer Tihami vatandaşlarından farklı bir görüntüsü vardır. Hafif esmer tenlidir. Burnunun üstünde ve yanlarında nokta nokta çiller bulunmaktadır. Güneşe çıktıkça artan bu çillerin genetik olması onun daha çok canını sıkmaktadır. Saçları kızıla yakın kahverengi rengini taşır. Genellikle bağladığı saçları, hafif dalgalıdır. Saçlarının bitimi ise omuzlarının 2 parmak aşağısına denk gelmektedir. Dudakları teni ile neredeyse aynı rengi taşır. Sarıya yakın ela gözlerine ise saçlarıyla aynı renkte olan kaşları eşlik eder.
Vücudu ise ne zayıf ne kiloludur. Hafif yapılı bir görüntü sunsada oldukça fittir. Bileklerinin inceliği zarif bir kadın imajı çizer kendisine.
Normal hayatında oldukça takı takar ve takmayı sever. Özellikle sarı halka küpelerine bayılır. İş günü ne giyeceğini önemsemez. Oraya güzellik için gidilmediğini düşünür. Bu yüzden eline geçirdiğini giyer. Tek kriter rahat olmasıdır.
Kişilik:
Dışarıdan soğuk görünen, tanıdıkça aslında öyle olmadığı anlaşılan fakat içten içe soğuk davranmaya çalışan birisidir Ahem. Tanımadığı rastgele birisiyle aralarında olması gereken mecazi bir mesafe olduğunu düşünür. Bu gerekçeyle zaman zaman tuhaf davranışlar sergileyebilir.
Başkalarını örnek almayı bilen ve onların ideolejilerini anlamaya çalışan birisidir Ahem. Alçakgönüllüdür. İnsanlarla empati yapmayı bilir ve onlar için en iyi çözümü bulmaya çalışır. Durup dururken birini kırmaktan çekinir. Fakat hak edene ise tüm içtenliği ile çekinmeden karşılık verir. Adalet duygusu keskin bir şekilde içine damgalanmıştır. ‘’Sevginin kurduğu devleti adalet devam ettirir.’’ Sözünü aklına mıhlamıştır. Ona göre bir devlatın bekası sonsuz olabilmesi için o ortamda adalet olmalı ve o adaleti sağlayan bir takım kurumlar olmalıdır. O kurumları ise kendisinin içinde bulunduğu kutsal bir topluluk olarak görür Ahem. İşte bu yüzden yaptığı işin önemini ve ciddiyetini bilir ve bu konuda oldukça hassas davranır.
Ahem salak insanlardan nefret eder. Onlardan olabildiğince uzaklaşır. Çünkü bir insanın kafasını kullanarak düşünmemesi onun aslında ne kadar tehlikeli olduğunu gösterdiğini düşünür. ''O tür insanlar yarını düşünmez ve geçmişte yaptıklarından bir ders çıkarmaz.''
Mantıklı ve zeki insanlara tutulabilir. Asıl çekici olan dış görünüş değil, akıl olduğunu düşünür. İnsanlarla ilişkileri ve muhabbetleri genellikle ‘’iş konuşması/arkadaşı’’ statüsünü geçememiştir. Tabii ki yakın arkadaşları vardır. Kendisi az arkadaş öz arkadaş kafasındadır.
Ne kadar etrafa herkese kolay güvenmem imajı çizsede biri ona samimi ve yakın gelirse elinde olmadan içinde güven duygusu yeşerir. Bu yüzden bir insana kolayca sevgi besleyebilir, ona kolayca tutulabilir. Lakin bu hissi içinde kontrol etmeyi zamanla öğrenmiş ve bir insana kolayca güvenilmeyeceğini her zaman kendine hatırlatmıştır.
Ahem annesine aşık bir kadındır. Ona göre annesi, dünyanın en güçlü kadınıdır. Hatta zaman zaman kendisini onun yerine koymuş ve ''acaba ben ne yapardım?'' Dediği çok olmuştur. Bunun yanı sıra aynı mesleği icra ettikleri için çok mutludur. Ahem zaman zaman annesi ve kendisinin yaşadıklarını düşünerek kendini içine kapatarak depresif modunu açar. Genellikle bu zamanlarda babasının var olmasından duyulan pişmanlığını kendi içinde yaşar.
İlgi / Hobi:
Ahem resim çizmeye bayılır. Çok küçük yaştan annesini izleye izleye kazanmıştır bu tutkuyu. Ona göre bir şeyi çizmek, yaşanılan hayatı kişinin kendi ütopyasına, isteklerine ve hayallerine göre yeniden şekillendirmesine benzer. Hayat herkese adil davranmaz. Her yerde adalet olacak bir şey de yoktur. Fakat resimler karşılıksız olarak kişiye adalet sağlar. İşte bu yüzden bu karşılıksız verime aşık olmuştur Ahem.
Özgeçmiş:
Orta halli bir ailenin tek çocuğuydu Ahem. Annesi polisti. Fakat küçük yaşlarda babasının kuryelik mesleğini bilmemekteydi. Çünkü garip bir şekilde babasında gizem bulutları vardı. Çok mutlu ve neşeli bir çocukluk geçiren Ahem, küçükken bir oğlan çocuğu gibi büyümüştü. Çünkü sokaktaki çocuklarla kaynaşabilmek için bazı davranışlarını şekillindermek zorunda kalmıştı. Belki de Ahem’in babasının eve nadiren gelmesi bu durumu güçlendirmişti. Yine de Ahem huzurlu ve neşeliydi. Annesinde de sahte bir huzur vardı. Kızı üzülmesin diye her şeye katlanan bir annenin huzuru...
Ahem dışarı çıkar, oynar, gezer, tozar ve yorulduğunda ise eve gelirdi. Eve geldiğinde genellikle annesi yemek yapıp resim tezgahının başında yarım kalmış projesini devam ettiriyor olurdu.
Günler bu döngüde geçerken Ahem, liseye doğru kendisinin üzerindeki yükü anlamış ve davranması gerektiği gibi davranmaya başlamıştı. Annesine daha fazla yardımcı olmaya başlamış. Ve onun yükümlülüğünü hafifletmek amacı ile iş bölümü bile yapmıştı. Bunlar olurken 3 yıldır görmediği babası tek bir mesaj bile göndermemişti. Ahem günler geçtikçe babasında bir terslik olduğunu anlıyordu. Bir şeyler yanlıştı ve annesinin zaman zaman ağlaması bunun kanıtı gibi duruyordu kendince. Yine de tek bir laf bile etmemişti annesine onun acısını daha da derinleştirmemek için.
Okul hayatı monoton bir şekilde ilerliyor, gelip geçici birkaç erkek arkadaşı illa ki oluyoyordu Ahem’in. O zamanlar öyle şeylerin zaman kaybı olduğunu düşünüyordu. Ona göre lise hayatında sevgili muhabbeti, hayatın toz pembe kısmıydı. Hayatın gerçekleri ve acılarına kendisi katlandığını düşünüyordu ve bu konuda kendini diğerlerinden üstün tutuyordu. Aslında böyle düşünmesinin başka bir sebebi daha vardı. Diğerlerinin yaşadığı bu kolay ve huzurlu hayatı kıskanıyordu. Bu adalet değildi. Kendi yaşadığı hayat istediği bir hayat değildi. Fakat kimse bunu umursamıyordu. Annesinin istediği hayat bu değildi onu da kimse umursamıyordu.
Zorla da olsa bir şekilde liseyi bitirdi Ahem. Annesini idol olarak aldığı için polisliği seçeceğine hiç şüphe yoktu. Ayrıca annesinin her akşam gelip olanları, mevcut durumu ve düzeni anlatıp dinleyebileceği olgunlukta bir kızı vardı. Çoğu suçluyu ve sebep oldukları durumu duyan Ahem için her bir olay, içinde yanan aleve bir odundu sanki. O yüzden polisliği benimsedi.
Fakat polis akademisine girmeden önce içindeki resim aşkına engel olamamış ve görsel sanatlar için üniversiteye gitmişti. Üniversiteyi okurken içindeki polis olma arzusu artık doruklara ulaşmıştı. Artık bir şekilde eylemde bulunmak istiyordu. İnsanlığa, devletine katkıda bulunmak istiyordu.
Bunlar yaşanırken babasından hala bir haber yoktu. Annesinin dediğine göre babası illegal birkaç iş yaptıktan sonra gizlice ülkeden kaçmıştı. Annesi ile birlikte diğer tüm polis teşkilatı tarafından aranan bir suçluya dönmüştü o zamanlar. Ahem’in hayatında babası bir etken olmadığı için onun bir suçlu çıkması Ahem’i pek şaşırtmamıştı. Sadece ona karşı saf öfke besliyordu.
Üniversiteden mezun olduktan sonra polis akademisine girip ordanda başarı ile ayrılmıştı Ahem. Artık görevine başlamak için sabırsızlanıyordu.
Karakter Görünümü:
witcher - triss
► Show Spoiler
Statlar:
Kuvvet: 3
Kıvraklık: 5
Kavrama: 2
