Miras alınan İrade

#1
► Show Spoiler

Uh, aaa...

Acaba nereden başlasam? Aslında hikaye çok uzun ve benden öncesine dayanıyor ama sizlere sadece bir kısmından bahsetmek zorundayım! Öbür türlü bu maceranın ne anlamı kalırdı değil mi? Hehehe! İşte tam da bu yüzden kendimden başlayacağım çünkü tarihteki en komik olaylara şahit olmuş kişi olarak şunu söylemeliyim ki; ne yapıyorlarsa bilin ki suçlarını kapatmak için yapıyorlar! Komik olan kısmı ise burada başlıyor çünkü ben sadece oyun oynamak, iyi vakit geçirmek isterken bile beni de hapishaneye tıktılar! Tabii unuttukları bir şey var ki benim için var olan hiçbir şey geçerli değil! Nasıl yani?!

Yavaşça çenesini kaşıyıp gökyüzüne doğru bakar bu kelimeler dökülürken kağıda. Sonrasında ise yüzünde kocaman bir gülümseme ile güneşin ışıklarının yüzünü okşamasına müsaade eder ve devam eder...

Yani aslında bu da sizin için ilgi çekici gelecektir ama bilmiyorum ben böyle doğdum. Sanırım bu da olayları benim için zorlaştıran şey oldu çünkü insanların benim adımı aptal, salak veya zeka özürlü sanması gerçekten garipti. Oysa ki benim adım ...! Öyle değil mi? Umarım bunu bu taşlara böyle yazarlar yoksa kaç yüzyıl geçmesi gerekirse geçsin geri gelip, onları bir temiz pataklayacağım! Hehehe! Ancak ben kavgada da iyi olmadığım için misket oynarız. Oyunların kralı olarak seslenirler bana! Sizin de beni aklınıza öyle kazımanızı isterim!

Her neyse! Benim size söyleyeceklerim sadece şu; hikayemin bir kısmını başka bulunduğum bölgelerde bıraktım! Eğer sen, bu yazıyı okuyan kişi benim hikayemi okursan benim ismimi unutma olur mu? En azından benim size diğer notlarımda anlattığım şeyleri hiçbir zaman unutmayın! Bu size bıraktığım notlar benim hayatımı feda edip yazdığım şeylerden bir parça olarak kalacak. Ben aslında öldüm ama çok komik bir şaka yaparak ölümden biraz zaman isteyebildim. Üstelik ne kadar oyuncu olduğumu öğrenince beni cennet diye adlandırdığı özel bir yere götüreceğini söyledi. Orada bir sürü arkadaş bulabilirmişim! Kim bilir, belki siz de benim arkadaşlarım olursunuz ve sizleri de bir güzel yenerim! HEHEHE!

O anlığına zaman durdu ve bir anda görüntü bir taşın üstüne elindeki kopmuş ağaç parçasıyla bir şeyler kazıyan bir adama çevrildi. Kahkahasını attıktan sonra da çok ses çıkardığını fark edip koşmaya başladı. Koşarken şakalar yapmaya, hikayesini bağıra bağıra anlatmaya devam etti!

... 800 YIL SONRA ...


Gökyüzünün tek bir insanı bile aydınlatmadığı bir yerde, denizlerin insanları yutmak için nöbet tuttuğu bir adada... Genç bir adam ve onun davasına inanmış bir çok dostu, bulduğu tüm parçaları bir araya getirip hikayeyi en başından okumak istedi. Tek parça olarak tuttuğu kaya, taş ve kağıtları bir araya getirmek oldukça zor ve tehlikeli bir yoldu. Ancak bir şekilde, kaderin de onun yüzüne gülmesiyle bunu başarabilmişti. Hikayeyi en başından sonuna doğru okuduğunda gözünden yaşlar gelene kadar gülmeye başladı. Çevresindeki arkadaşları durumu garipsemiş olsa da bir süre sonra onlar da bu kahkahaya eşlik ettiler ve o adam, bütün hikayeyi okuduğunda kahkahasının sesine denk bir şekilde şu cümleleri söyleyerek devam etti:

"HAHAHAHA! KAÇ YIL GEÇMİŞ OLMASINA RAĞMEN BİR İNSANIN HALA KOMİK OLABİLMESİ GERÇEKTEN İLGİNÇ! KEŞKE ADINI DOĞRU YAZMASALARMIŞ! EN AZINDAN O ZAMAN SENİNLE KARŞILAŞACAK ŞANSIM OLURDU!" diyerek bu kahkahanın belirsizliğine bir ışık yaktı. Etrafındaki insanlar ilk başta bu cümleleri anlamamış ve gülmeye devam etmişti. Fakat sonrasında o güvendikleri güçlü, gözü kara ve onurlu adam tüm gerçeği onlara anlattı. Maalesef şansın kendi yüzüne gülmediğini ancak bir süre sonra birileri; bu hikayenin gerçek kahramanı olacağını dile getirdi. İşte o zaman gelene kadar onlar sadece gülmeye ve "o" kişi ile buluşacakları ve onunla eğlenebilecekleri oyunları düşündüler. Çünkü geri kalan her şey sade bir hüzün, çaresizliğe olan nefret ve dünyanın acımasızlığına duyulan bir avuç kinden ibaretti.


YAKINDA GÖRÜŞECEĞİZ! O ZAMANA KADAR BENİM HİKAYELERİMİN VE ZORLUKLARIN PEŞİNDEN HİÇ AYRILMAYIN!
Image
► Show Spoiler
Post Reply

Return to “Serbest Kurgu”

cron