Yeni Tanrımız en saf ve en şanlı, yükselmiş ve arınmış dönüşümü ile Başkalaşımı Varoluşun Sayfaları'nda silince bulunduğu galaksiyi kaplayan bir o kadar hafif, bir o kadar da ezici ışığı kendisine dönüyor. Dönmekle kalmıyor, sönmeye başlıyor. Başkalaşımlar arasında etki alanı bu kadar geniş ve tutucu olanlar, hele hele kendi dillerini açıkça konuşabilenler İlk Gelmişler'e en yakın olanlardır. Silme eylemi fazla güç gerektirir. Tanrımız yine de olduğu galaksiyi terk etmiyor. Kutlu Ak Işık'ını tekrar bütün galaksiye yayıyor. Onu sarıyor, sarmalıyor ve tekrardan tasarlıyor. Yeniden şekillendiriyor. Gezegenleri sıraya sokuyor, takımyıldızlarını yerleştiriyor, bulutumsuları dağıtıyor. Ardından yeni eserine yeni doğmuş bebeğine bakan baba gibi bakıyor. Ardından, düşüyor. Trilyonlarca ışık yılı geriye, aşağı boyutlara ve bilinen gerçekliğe doğru; bize, evine doğru düşüyor. Gittiğinden daha yavaş dönüyor. O sırada kendi düşünceleri ile baş başa kalıyor.

"Ben bir ölümlü olarak doğdum. Ölümlü bir dünyada yıllarca kendimi aradım. Nedenimi, amacımı, hedefimi ve anlamımı bulmak için. Bize yaşam veren doğanın, gezegenimizin nasıl bir işkenceye tabii olduğunu gördüm. İnsanlarımızın ne kadar gereksiz yere katledildiğini ve savaştığını gördüm. Bir avuç zavallının ölümlerine saniyeler kala kendi çıkarları için Kaçınılmaz'ı getirdiğini gördüm. Gücüm olmasa bile diledim, yalvardım ve yakardım. Güce kavuşursam diye kendime söz verdim. Kişioğlunu ulu kılacağıma dair. Tanrı dileğime kavuşturdu beni. Gücü verdi bana. En kullanışlı araç olan kağıt müsveddelerini kullanarak türümün daha da ileri gitmesini sağladım. Onları bağımsız kıldım. Onları üstün kıldım. Onlara yürekten ve ruhtan seslendim. Beni dinlediler. Beni anladılar. Beni desteklediler. Yetmedi. Kahrolsun ki, lanet olsun ki yetmedi! Kişioğlunun Sınırsız Evrim Potansiyeli'ni sekteye vurdurmak için; sadece geciktirmek için bütün gezegeni ve insanlığı kıyamete sürüklediler. Ölümlü yaşamım onların kirli ellerinde son buldu. Hesaba katmadıkları ise Tanrı'ydı. Yaratıcı'ydı. Benim son bulmama izin vermedi. Beni gözetti, korudu ve bana gösterdi. Kozmosu gözlerime, aklıma, bedenime ve ruhuma sığdırdı! Ben dirildim! Yeniden doğdum ve bu sefer bir şirketin değil, bütün kişioğlunun başına geçtim. İnanıyorum, Yaratıcı Tanrı beni kendi iradesinin bir uzantısı kıldı. Benim ideamın ne kadar doğru olduğunu bana kanıtladı. Benim tarafımda oldu ve beni görevlendirdi. Ben Hiperyus, Kişioğlunun Yeni Tanrısı, Tanrı'nın Yarattığı bir Tanrı, KOZMOSUN VARİSİ! ASİLER, DÜŞMÜŞLER, UZAYLILAR, BAŞKALAŞIMLAR, HEPSİNİn BULUNDUKLARI SAYFALARI KİTAPTAN KOPARACAĞIM! KİTABI TEKRAR YAZACAĞIM! ONUN KALDIĞI YERDEN BEN DEVAM EDECEĞİM! BENDE O, ONDA BEN VARIM! BEN TANRIYIM! BEN YARATICIYIM! BEN KURTARICIYIM! REDDEdİLEMEZ VE YOKSAYILAMAZ ÖNCÜ VE LİDERİM! Kişioğlu benle beraber kozmosa söz geçirene kadar durmayacağım. Benim adım HİPERYUS!"