Maxwell'in sesini duyduğunuz an, her şeyin değişeceğini anlıyorsunuz. Tegin, Himota'nın kalabalık sokaklarında, Dufo ise Tihami'nin sakin köylerinde bu çağrıya kulak veriyor. İki farklı yerde, iki farklı hayatın içinde olsalar da, bu sesin getirdiği mesajın önemini kavrayarak harekete geçiyorlar. Tegin, Himota'nın tarihi yapıları arasında hızla ilerliyor. Sokaklarda, hükümetle mafya arasındaki ilişkileri protesto eden insanların sesleri yankılanıyor. Bu sesler, Tegin'in kulağında, Maxwell'in sesiyle birleşerek daha da yankılanıyor. Himota'nın dışına doğru ilerlerken, şehirdeki gerginliği arkasında bırakıyor ve Kuzey Tihami'nin güney sınırına doğru yol alıyor. Dufo ise, Tihami'nin sakin köylerinde, Maxwell'in sesini duyduğunda, bir an için ne yapacağını bilemiyor. Ancak kısa süre içinde kararını veriyor ve köyünün sakin sokaklarını hızla terk ediyor. Yolculuğu boyunca, Tihami'nin doğal güzellikleriyle karşılaşıyor. Ancak bu güzellikler, aklındaki soruları ve endişeleri bir kenara bırakmasına yetmiyor.
Kuzey Tihami'nin güney sınırına vardığınızda, adının Altan olduğunu öğrendiğiniz adamın sizi beklediğini görüyorsunuz. Altan, sizi karşısında görünce hafif bir tebessümle yaklaşıyor. "Selamlar! Ben Altan. Maxwell'in bana sizin geleceğinizi söylediğinde inanamamıştım. Ama şimdi buradasınız. Hoş geldiniz." Altan, sizi karşıladığında, Maxwell'in neden bu buluşmayı düzenlediğine dair bir bilgi vermiyor. Ancak sizi, İkinci Kıta'ya götürecek olan bir araca yönlendiriyor. Uçak, modern ve yüksek teknolojiyle donatılmış bir model. Parlak metalik gri renkte, aerodinamik yapısıyla dikkat çekiyor. Uçağın yanlarına, mavi ve beyaz renklerde desenler işlenmiş. Uçağın ön kısmında, radar ve iletişim sistemleri için çeşitli antenler ve sensörler bulunuyor. İçerisi ise geniş ve konforlu. Yüksek kaliteli deri koltuklar, geniş ekranlar ve özel bir kabin atmosferi ile donatılmış. Altan gülümseyerek "Nerelisiniz? Ben Türkiye'denim. Orta Doğu'da, Asya ve Avrupa'nın kucaklaştığı bir ülke. Maxwell ile orada tanıştık." diyor. Siz de uçağa binerken Altan'ın sorusuna cevap vermeye yelteniyorsunuz.
Kuzey Tihami'nin güney sınırına vardığınızda, adının Altan olduğunu öğrendiğiniz adamın sizi beklediğini görüyorsunuz. Altan, sizi karşısında görünce hafif bir tebessümle yaklaşıyor. "Selamlar! Ben Altan. Maxwell'in bana sizin geleceğinizi söylediğinde inanamamıştım. Ama şimdi buradasınız. Hoş geldiniz." Altan, sizi karşıladığında, Maxwell'in neden bu buluşmayı düzenlediğine dair bir bilgi vermiyor. Ancak sizi, İkinci Kıta'ya götürecek olan bir araca yönlendiriyor. Uçak, modern ve yüksek teknolojiyle donatılmış bir model. Parlak metalik gri renkte, aerodinamik yapısıyla dikkat çekiyor. Uçağın yanlarına, mavi ve beyaz renklerde desenler işlenmiş. Uçağın ön kısmında, radar ve iletişim sistemleri için çeşitli antenler ve sensörler bulunuyor. İçerisi ise geniş ve konforlu. Yüksek kaliteli deri koltuklar, geniş ekranlar ve özel bir kabin atmosferi ile donatılmış. Altan gülümseyerek "Nerelisiniz? Ben Türkiye'denim. Orta Doğu'da, Asya ve Avrupa'nın kucaklaştığı bir ülke. Maxwell ile orada tanıştık." diyor. Siz de uçağa binerken Altan'ın sorusuna cevap vermeye yelteniyorsunuz.
Altan