[Tarih] Prui

#1
"İlklerimiz topraktan evi öğrendi. Güvenceyi öğrendi. Üretmeyi öğrendi. İlklerimiz sudan uçsuz bucaksızlığı öğrendi. Yaşamı öğrendi. Tek olmadıklarını öğrendi. İlklerimiz gökten özgürlüğü öğrendi. Aydınlığı ve karanlığı öğrendi. Düzeni öğrendi. İlklerimiz doğadan döngüyü öğrendi. Dengeyi öğrendi. Mutlak süreci öğrendi. Su toprağa yaşam verdi. Toprak aldığı yaşamla doğayı doğurdu. Gök ise onlara göz kulak oldu. Hiçbir canlı bu elementler olmadan var olamaz. Varlığını da sürdüremez. Canlılar bu elementlerle barış içindedirler fakat fazlası gerekir çünkü ilk defa gözleri açtıklarında hiçbir bilgiye nail olamazlar. Muhtaçtırlar. Elementler katı öğretmenlerdir. Acımazlar. Bu yüzden birbirimiz olmadan hayatta kalamayız. Birbirimiz olmadan öğrenemeyiz. Birbirimiz olmadan güçlenip gelişemeyiz. Bizden öncekiler bize dünü anlatır. Bizler ise bugünü yaşarız. Bizden sonrakilere de yarını emanet ederiz. Yaşlılarımız varoluşun sırrını paylaşırlar. Onların inşa ettikleri kabilemizde güven ve bereket içerisinde yaşarız. Onlara olan saygımızı ve minnetimizi kabilemizi çok daha ileri taşıyarak ve yeni sırlar keşfederek gösteririz. Biz yaşlandığımızda da aynı sırları ve fazlasını bir sonrakilere aktarırız ve onlardan da aynısı bekleriz. Onlar da aynısı yaparlar. Bizim döngümü de budur."

Prui halkı bulundukları coğrafyada köyler hâlinde yaşamaktadır. Köyler arasındaki iletişim ve etkileşim düzenli ve sağlıklıdır. Dışarıdan bakıldığında iyi geçinen farklı yerleşkeler olarak gözükseler de, kendilerini asla ayrı veya farklı görmezler. Nüfusun zamanla artışı ve belli kesimlerin göç etmek istememesi sonucu Prui halkı her seferinde kısmi göç geçirerek asla ayak bastıkları hiçbir toprağı terk etmemiş bulunmaktadır. Dünyalılar ile tanışmadan önce birinci kıtanın değişim çağında sahip olduğu teknolojiye yakın bir durumu olan Prui halkı, dünyalılardan sonra onların getirdiği teknolojiyi kullanmaya başlamıştır. Toplumsal kimliklerini ilk kazandıkları dönemlerde bütün halkı yaşlılar yönetmiştir çünkü her şeyi bilen ve öğreten konumundadırlar. İlerleyen dönemlerde ise yeni nesillerin onlardan daha çok öğrenmeye, keşfetmeye ve paylaşmaya başlaması sonucu, yönetim yaşlıların elinden alınmış ve daha akılcı ve çağdaş denilebilecek yeni neslin eline bırakılmıştır. Yaşlılar böylelikle toplum içinde saygıya layık ve akıl danışılacak kişilere dönüşmüştür. Daha da ilerleyen dönemlerde ise yaşlılar için daha rahat ve huzurlu, beraber yaşayabilecekleri ve gereksinimlerini kolaylıkla karşılayabilecekleri bir bölge inşa edilmiştir. Bu da toplumu sadece çocuklar, gençler, genç yetişkinler ve yetişkinlerden ibaret kılmıştır. Ayrıca, toplumu yeniliğe, farklılığa ve gelişime açık kılmıştır.

Prui adındaki bu toplum katı bir kabile yaşam biçimine bağlıdır. Toplumcu bir bakış açısı ile yaşarlar ve bunu kimliklerinin yansıması olan kurallarla desteklerler. Birey ancak topluma kattıkları ile değerlenebilmektedir. Belki de kültürel evrimlerinin daha başında olan bu toplum, içinde bulundukları manevi süreci tamamlayamadan dünyalılar ile tanıştıklarından ilkel yollarına sıkı sıkıya tutunmaktadır. Dünyalılar ise onları geri kalmıştan çok farklı bir kültür olarak tanıdıklarından, toplumun dengesini bozduklarını fark edememişlerdir. Ancak getirdikleri teknoloji ve felsefe ile Pruilerin birkaç basamağı birden atladığını söylemek gerekmektedir. Başta dünyalıları bir tehdit olarak görüp onlara güvenemeseler de, zaman içerisinde dünyalıların iyi niyetlerini kararlılıkla kanıtlayıp devam ettirmeleri sayesinde onları dost kabul etmişlerdir. Prui halkı farkında olmasa da tam bir zaman yolculuğu yapmış bulunmakta ve bunun meyvelerini afiyetle yemekte. Geçmişin ve geleceğin kesiştiği bu çizgide asla hayâl edilemeyecek gelişmeler oldu ve olmaya devam etmekte. Geçmiş mi geleceği yutacak? Yoksa, gelecek mi geçmişi yutacak? Hep beraber göreceğiz.
Locked

Return to “Prui”

cron