Himota İmparatorluğu (Himota Dili: Himota-girin) ya da resmî kısa adıyla Himota, kıtanın güneyinde bulunan bir ülkedir. Batısında Gedhilfe, doğusunda Tihami, kuzeyinde Djurat ve kuzeybatısında Dusha ile komşudur.
Ülkenin başkenti olan Tinkadoko şehri, ülkenin tam olarak merkezinde bulunur. Himota için hem jeopolitik hem de kültürel önem taşıyan şehir, ülkenin demir rezervlerinin büyük bir kısmını içeren, aynı zamanda da yüzölçümü olarak en büyük olan şehirdir. Himota ekonomisi, Himota'da bulunan demir madenleri, gıda şirketleri ve silah ticareti ile güçlü kalmaktadır.
Himota'nın insanları genellikle siyah saçlı, kahverengi veya ela gözlü ve buğday tenli olurlar. Dövme, saç boyatma gibi unsurlar Himota kültüründe bulunmamaktadır. Yaşlılar bu kültürü reddeder ve yetişkinler oldukça yabancı bakarken gençler daha açık ve meraklı bir yaklaşım sergilemektedir. Ülkenin değerli metalleri ve taşları sayesinde yüzük, kolye, küpe gibi aksesuarların kullanımı da toplum içinde yaygındır. Günümüzde hâlâ inlerde ve polis teşkilatında olan Himotalılar isteğe bağlı olarak hafif zırh giymektedir. Giydikleri zırhların göğüs, sırt, bel ve bilek kısımlarında demirden semboller veya çizimler bulunmaktadır.
Siyaset
Himota İmparatorluğu, kurulduğundan beri üniter yarı-parlamenter monarşi sistemine sahiptir. Yasama ve yürütme yetkisi imparatorun elinde olsa da resmi adı "İhtiyat Heyeti" olan 4 kişilik bir konsey imparatora akıl hocalığı yapmaktadır. Taht babadan oğula geçmektedir fakat birden fazla aday varsa kimin başa geçeceği halk tarafından seçilir. P.S. 20 yılından beri ülkenin başında Pisan Higenadon bulunmaktadır.
Demografi
Himota halkının %85'i Shugridizm mensuplarından oluşmaktadır. Bu yüzdenin geri kalanı dinlerle ilgilenmeyen, dindar olmayan insanlardan meydana gelir. Shugridizm için ülkenin her şehrinde ibadet tapınakları inşa edilmiştir. Ülkede eğitim için kurulmuş temelöğretim okulları olmakla birlikte sadece bir tane yükseköğretim okulu bulunmaktadır. Bu okul, ülkenin başkentinde bulunan Dekobesan Üniversitesi'dir.
Kültür
Himotalılar çağlar boyunca süregelmiş hiçbir kültürel ögeyi terk etmemişlerdir. Değişim Çağı'ndan beri askeri eğitime, onura, adalete, birlik ve beraberliğe önem vermişlerdir. Müzik aletleri savaş davullarının daha çağdaş yorumundan, üç telli sazdan, savaş borularının daha çağdaş yorumundan ve flütten oluşmaktadır.
Mutfakları ağırlıklı olarak et, bakliyat ve sebze yemeği içermektedir. Çeşit çeşit eti farklı farklı yöntemlerle hazırlamışlardır. Himota mutfağının en ünlü yemeği, etin küçük parçalar halinde pişirildiği ve pideye sarıldığı Nonan yemeğidir.
Her yıl spor adı altında ok atma, kılıç tokuşturma, mızrak atma ve at yarışları sergilenir. Himotalıların kendilerine has bir dövüş sanatı vardır. Sert ve direkt darbelerden oluşur. Ardışık saldırı ağırlıklıdır. Her ne kadar bir spor dalı olarak kabul edilse de halkın gözünde bir ağırlığı olduğundan yarışması yoktur. Dövüşler kapalı bir ortamda yapılır ve halka açıldığında seyirci sayısı kısıtlıdır.
