Himota İmparatorluğu'nun güncel imparatoru asla göz ardı edilemeyecek büyük bir güçtür. Hükmü altında Himota'yı çağa ayak uydurabilecek ama asla kimliğini kaybetmeyecek bir yapıya sokabilmiştir. İzlediği politikalar sayesinde içine kapanık ve dostsuz olan devlet artık kapısı herkese açık ve müttefiki olan bir devlete dönmüştür. Babası olan önceki imparatorun o daha küçükken ölmesi her ne kadar üzücü bir kader olsa da ortaya adını altın harflerle yazacağı destan niteliğinde bir yaşam çıkmıştır. Pisan Higenadon kıta tarihinin en genç imparatoru olmuştur. Tarih boyunca hiçbir liderin göstermediği başarıyı göstererek Kıtasal Savaş'ta elinde kalan toprakları savunabilmiş, topraklarını geri alabilmiş, bütün çarpışmaları kazanmış, şu anda bile devam eden bir ittifak kurmuş, Pakt'ın kurucu üyesi olmuş ve hazineyi korkusuzca harcayarak ülkesine büyük bir teknoloji akımı sağlamıştır. Tahta geçmeden önce bile halk, ordu ve hatta babasının danışmanları ona çoktan imparator olmuş gibi davranmıştır. Ayakta durmayı öğrendiği andan itibaren bütün yaşamı sert bir eğitimden ibaret olmuştur. Var olan her bir silahta yeterlilik yeterlilik sahibidir. Özellikle kargı kullanmada rakipsiz bir ustalığı bulunmaktadır. Himota kültürü, tarihi, dili ve dini üzerine kusursuz bilgi sahibidir. Gedhilfe dili, Pakt dili ve Tihami dili bilmektedir. Varlığı baskı yaratabilen biri olarak attığı bakış tecrübesiz bir göz tarafından savaş ilanı olarak yorumlanabilir. Sesinin gök gürültüsünden farkı yoktur. Masaya indirdiği yumruğun da depremden. Himota halkının gözünde Tanrı'dan kut almış bir kurtarıcı rolündedir. Sadece serbest kıyafet gezerken yumuşaktır. Deith Ozaef ile yakın arkadaşlığı Kıtasal Savaş'a dayanır. Onunla iken büyük bir rahatlık ve sevinç gösterisinde bulunur. Yine sadece Deith Ozaef ileyken içki içtiği görülür. O zaman da ağır içer.






Himota İmparatoru'nun Hanımı ve gayriresmi danışmanıdır. Annesi her ne kadar onun başkentli ailelere yaraşır mükemmel bir gelin adayı olması için yetiştirse de bir yerden sonra Banoge dayanamayıp isyan etmiştir. Bu isyan döneminde akranları arasında kötü bir ün salmıştır. Ağzı bozuk, kavgacı ve inatçı bir kişilik benimsemiştir. Annesi ile araları düzeldikten sonra da her zaman ilgisini çekmiş olan alana yönelmiştir. Silah ustalığına. Yükseliş İni'nde dövüş sanatı öğrenmiş, Kurt İni'nde ise mızrak. Yaşı ilerledikçe gerçek bir hanımefendiye dönmüştür. Bir savaş gösterisi sırasında İmparator'u büyülemiş ve zamanla aralarında bir aşk filizlenmiştir. Evlenmelerinin ardından devlet işleri konusunda o kadar bilgili hale gelmiştir ki, kocasına danışmanlık yapmaya başlamıştır. İmparator'un Banoge'nin fikrini almadan karar vermediğini gören tanıklar bile vardır. Tahta bir varis vermesiyle beraber oğlunun gelişiminde büyük bir rol oynamıştır.






Himota Polis Teşkilatı'nın başkanıdır. Teşkilat başkanlığına P.S. 40 yılında atanmıştır. Doğudaki Gidinpese'de doğmuştur. Küçüklüğünü yaşıtları ile oyunlar oynarak geçirmiştir. Taktiksel zekası gençliğinde arkadaşlarıyla savaş oyunu oynarken ortaya çıkmıştır. Bu oyunda taraflar en az beş kişilik takımlardan oluşmaktadır ve büyük bir alanda gerçekleşmektedir. Kazanmanının iki yolu vardır. Ya karşı taraf pes edecek ya da karşı taraftaki herkes alt edilecek. Kobin oyunu sayısız kez oynamış ve asla kaybetmemiştir. Öyle ki, şanı kısa sürede bütün gençler arasında yayılmıştır. Bu oyunla tanışması sonrası sıra sıra Şahin İni'nde, Kurt İni'nde ve Yükseliş İni'nde en üst seviyeye çıkmış ve adını altın harflerle tarihe yazmıştır. Element kullanıcısı olmamasına karşın hem Şahin, hem Kurt hem de Aydın unvanına sahip olduğundan Himota Polis Teşkilatı'na katılabilmiştir.

Onun bakış açısıyla eğer kişi güçlü ve yetenekliyse, ait olduğu ulusa karşı sorumluluk sahibidir çünkü ancak onun yapabileceği şeyler bulunmaktadır. Bu yüzden Himota Polis Teşkilatı'na katılmıştır. Element kullanıcısı olmadığı için uzun yıllar rütbe atlayamamıştır fakat bir gün teşkilatı havaya uçuracak bir saldırıyı engellemesi ve suçluları en az kayıpla yakalaması sayesinde İmparator tarafından direkt üst düzey rütbeye çıkarılmıştır. Üstleri onu hor görürken İmparator'un onu fark edip layık olduğu mertebeye çıkarması onu etkilemiştir. O gün bugündür işine dört elle sarılmaktadır. Altlarını asla hor görmemekte ve her fırsatta onlarla bağını kuvvetlendirmektedir. Hatta arada sırada İmparator onu huzuruna çağırmaktadır. İmparator ile arasının sıkı olması dedikodulara neden olsa dahi, başarıları bu dedikoduları yok etmekte birebir.

Himota Polis Teşkilatı'nda babacan kişiliği ile bilinen Doka Sabaodan, gençlerle ilgilenmeyi ve onları yetiştirmeyi seven bir komiserdir. Ülkenin geleceğinin yeni nesiller olduğuna inanır. Her bir neslin bir öncekinden daha üstün olma zorunluluğunu vurgular. Bu nedenlerden ötürü düzenli olarak polis adaylarına eğitim vermektedir. Aslen öğretmen olmayı hedeflemiş olan Doka Sabaodan, bu hedefinde başarısız olunca gençleri yetiştirme isteğini teşkilat yoluyla gerçekleştirmeye başlamıştır. Himota Dövüş Sanatı'nda ileri düzeydedir. Her ne kadar Aydın unvanına gelememişse de Yükseliş İni'nde saygı görmektedir. Kurt ve Şahin İnlerinde de belirli bir seviyeye geldikten sonra Teşkilat Başkanı Kobin Rontodi'den etkilenip polis olma kararı almıştır. Başkan'a meydan okuduğu bile olmuştur. Tabii, bu meydan okuma bozgunla sonuçlnamış olsa da Kobin üzerinde olumlu bir etki bıraktığı söylenir. Söylentiye göre Kobin zaman zaman Doka'nın danışmanlığına başvurur.






Himota Polis Teşkilatı'nda çapkın kişiliği ile bilinmekte olan Bagon Bagonodan, hafif bir kişiliğe sahiptir. Kadınlara olan sevgisi onu genç yaşta sosyalleşmeye itmiştir. Bu konuda asla sorun yaşamaz. Ciddi olmakta zorlandığından, her an gözüne kestirdiği bir kadınla flörtleşebilir. Görev esnasında bile. Aslen art niyet sahibi değildir. Flörtleştiği kadınları yatağa atmak gibi bir derdi yoktur. Kadınlar arasında pöpüler olmak ve gönlünü hoş tutma amacı güder fakat onu reddeden ve ondan ayrılmış kadınların yaydığı söylentiler yüzünden işi bir hayli zorlaşmıştır. Bir çeşit kötü ün edinmesinden dolayı şansı yaver gitmese de asla güzel bir zaman geçirmekten vazgeçmez.






Himota Polis Teşkilatı'nda disiplinli ve sinirli olarak bilinir. Disiplinden asla ödün vermez. Koşullar ne olursa olsun takımı belli bir düzen içinde tutup olayların kargaşaya sürüklenmesini engeller. Çabuk sinirlendiği ve astlarını azarladığı sıklıkla görülür fakat işin bilinmeyen kısmı yaşı ileri bir hanımefendi olduğudur. Astları genellikle ondan baya genç olduklarından onlara anaç bir kişilikle yaklaşır. Teşkilatta geçirdiği uzun yıllarından sonra her bir astını çocuğu gibi görmeye başlamıştır. Bu yüzden olsa gerek, astlarını azarladığı zaman, dikkat edilirse, anne imajı vermektedir. Teşkilat içinde bunu evlenip çocuk sahibi olamamasına bağlayanlar olmuştur. Bu kişiler bir gün bu iddialarını yalanlamaya başlamış ve konuyu bir daha asla açmamışlardır.






Himota Polis Teşkilatı'nda arabulucu kişiliği ile ön plana çıkmaktadır. Zihin Bilim ve Toplum Bilim dallarında eğitim almış birisi olarak edinimlerini kişilerarası ilişkilerin sağlıklı olması adına kullanır. Meslektaşları arasında sorun çıktığında olay yerine ilk varan o olur. Teşkilatın içişleri ondan sorulur. Astlık üstlük piramidinin her bir basamağında parmağı vardır. Şikayetler ve önerilerle de o ilgilenir. Çeşitli olay ve durumlardan ötürü akli dengesi olumsuz etkilenmiş kişilere hizmet vermektedir. İlham kaynağının İmparator olduğunu söyler her zaman.






Himota Polis Teşkilatı'nda sorumsuz ve keyfî kişiliği ile öne çıkar. Durum ne kadar karamsar olursa olsun yüzünden gülümsemesi eksik olmaz. İş yapmaktan pek hoşlanmaz ve fırsat buldukça işlerini başkasına yaptırır. Çok cana yakındır. Sözü geçen bu izlenimleri bıraktığının farkındadır ve gerektiğinde gösterdiği ciddiyet ve başarı ile bu izlenimi alt üst etmekten zevk alır. Sıklıkla kahve içerken görülür. Kendisi hakkında fazla bir şey bilinmez. Soruları mizahi yollarla dağıtır. Bu yüzden arkasından çok konuşulur.






Himota Polis Teşkilatı'nda ortamı okuyamaması ve saflığıyla bilinir. Her ne kadar başpolis olsa da fazla bir deneyim sahibi değildir. Aksiyonda geri düşerken masa başı işte öne çıkar. Teşkilattaki en iyi masa başı işçisi olabilir kendisi. Eksileri olsa da asla çekinmeden her işe atlar. Gösterdiği bu azim çuvallamalarına karşın takdir toplamasını sağlar. Ayrıca, masa başı işleri herkes sıkıcı bulur. Dakaden'in bu işleri sevmesi ve başarılı olması teşkilat için bir nimet niteliğindedir.

Himota öz dinini öğreten ve Himota'nın Eski Yolu izlemesini savunan bir dini kuruluşun başıdır. Küçük yaştan itibaren ulusunun tarihi ve dini onu baya etkilemiştir. Bu alanlarda kendini geliştirmek adına Dekobesan Üniversitesi'nde Himota Dili, Kültürü ve Tarihi üzerine eğitim almıştır. Öz din onu çok büyülemiştir ve bununla beraber sorgu çağı başlamıştır. "Kendi dinimiz bu kadar güzel ve doğru iken neden yabancıların dinine geçtik? Tarihte bu kadar güçlü ve söz geçiren iken neden şimdi yaranmaya ve boyun eğmeye çalışıyoruz?" Genç adam böyle düşünmeye başladığı andan itibaren kaderini de çizmeye başlamış oldu. Daha çok öğrendikçe ve daha çok derine indikçe ulusunun güncel durumunu bir gerileme olarak yorumladı. Ulusunun kendi elleriyle kendilerini sabote ettiğine inanıyordu. Bir yandan bunların peşinde koşturuyor, öte yandan çalışarak eve para sağlıyordu. Babasız büyümüştü. Ona sadece annesi bakıyordu. Babası konusunda da annesinin ağzını bıçak açmıyordu. Annesi bir yaştan sonra zayıf düştü ve ağır hastalandı. Oğluna son sözleri ise şu oldu.

"Oğlum senin damarlarında akan kan asil, soyun kutlu, ulusun görkemli. Bu yaşamda çok büyük işler başaracaksın. Ben sana inanıyorum. Ben babanı sen daha bebekken terk ettim. Hırs, güç ve idealizm onun gözünü kör etmişti. Senin geleceğin olabilmesi için ondan uzaklaştım. Sakın kendini heba etme."

Annesinin de ölümü ile birlikte artık yapayalnız kaldı. Tek başına kendi yolunda devam etti. Djurat'da aldığı siyaset eğitimi sonrası ideasını kesinleştirdi ve Kızıl Güneş Tarikatı'na katıldı.

"Şanı büyük ulusum her geçen gün kimliğini ve kuvvetini yitiriyor. Ayağımıza gelmesi gerekenlerin ayağına gidiyoruz. Bize yaranması gerekenlere yaranıyoruz. Kudretimiz yokmuş gibi davranıyoruz. Başkalarının dinini benimsiyoruz. Bu yanlış. Bu böyle giderse zavallı olacağız! Ant olsun ki, ben buna seyirci kalmayacağım. Bu gerçeği reddediyorum!"

Kızıl Güneş Tarikatı'na katıldığından beri gözü dönmüş bir kararlılık ve azimle bütün kaynakları okudu, bütün soruları sordu, bütün kutlu yerleri gezdi ve bütün eğitmenlerle kılıç tokuşturdu. O zamanki tarikat lideri aynı zamanda bir polisti ve görev esnasında şehit düştü. Bundan sonra tarikatın başına bu fazlasıyla istekli adam geçti. Yönetimi ele almasıyla işler daha da ciddileşti. Tarikatın verdiği bütün eğitimler daha da sıkılaştı. İçerikleri daha da zenginleştirildi. Eğer Sai ve Tegin adında iki yiğit ile karşılaşmasaydı, tarikat eski dinin resmi tapınağı bile olacaktı. Ne var ki, onlarla karşılaştı ve işler hızla sarpa sardı. İki taraf da hapishanelik oldu. Tarikat lideri hala hapiste ancak Sai ile Tegin özgür ve onları bambaşka bir gelecek bekliyor.






Bir annenin biricik oğlu, bir babanın güvencesi ve en büyük devletin varisi. Ten babasının ideallerinden dolayı tıpkı onun gibi ayakta durabildiği andan itibaren eğitim görüyor. Önce kendi ulusundan başlayan bu eğitim zamanla kıtayı kapsıyor ve devam ediyor. Onu kendisinden önce gelenlere kıyasla farklı kılan birkaç özelliği mevcut. Tahta çıkacağı gün Himota tarihinde kalkan ustası olan ilk imparator olacak. Bu kadar saldırgan bir kültürün içinde bu kadar savunmacı bir kişinin çıkması şaşırtıcı. Ona sorulursa bu gayet mantıklı. Gelen her bir saldırıyı defedebilmek ve amansız bir çaba gösterilmesine karşın kendisine çizik dahi atılamaması kadar büyük bir üstünlük gösterisi olamaz. Bunu Gedhilfe kültüründen etkilenmesine yoranlar da var tabii. Her ne kadar Himotalılar kalkan kullansa da kalkanın ustaları Gedhilfeli Şövalyelerdir. Başka bir kültürden etkilense bile özüne bağlıdır. Himota savaş felsefelerini benimser ve ona göre hareket eder. Hız, çeviklik, hareket kabiliyeti her zaman ön plandadır. Daha gidecek çok yolu olsa da, babası gibi her silahta marifetlidir. En ağırları hariç. Ondan öncekilerin aksine kendisini halka tanıtma ve takdir toplama derdi yoktur. Takıntılı bir şekilde üstünlük peşinde koşar. Bir varis olmanın kaderine vurduğu zincirler kimsenin anlayamayacağı kadar ağır. Babası ona aynı anda hem yakın hem de en uzak olunca da bu onu takıntılarına daha çok itiyor. Yalnızlık onu içten içe yiyip bitirse bile alışmaya çalışıyor. Stress ve gerginlik her zaman üzerinde. İnsanlar geleceğin belirsizliğinden korkarlar. Ten ise mutlak geleceğinden çekiniyor. Eğer an geldiğinde hazır olamazsa...