Re: [Livei Nyawodz] Geçmiş ve Gelecek

#11
Eidhæn ikili gelmeden önceki muhabbetinizde sana "Gelmen eminim patrona iyi gelmiştir. Son zamanlarda Dyoch ve Dhæcho ile çok fazla uğraşıyor. Zaten bir ayağı çukurda olan bir adamın üstüne bu kadar psikolojik yük binmesi..." diyor. İkili geldikten sonra ettiği teklife verdiğin cevabı duyunca mutlu oluyor ve "O zaman kahvelerimizi içip kalkalım. Hem seni hem de tanıştıracağım kişiyi bekletmek istemem." diyor. Çok geçmeden Mavi kahvelerle birlikte geliyor. Uzun süre sonra ilk defa hep birlikte güle eğlene takılabiliyorsunuz. Patron da, Mavi de mutlu görünüyor. Eidhæn ise her zaman olduğundan daha konuşkan. Kahvelerinizi bitirdikten sonra vedalaşmak için evin kapısına doğru yöneliyorsunuz. Patron, seni köşeye çekiyor ve kimsenin duymayacağı bir ses kuvvetiyle "Kızım, sen etrafındaki tüm insanlara etnik kökenin veya milli kimliğin doğruyu yapma söz konusu olduğu zaman önemli olmadığını gösterdin ve göstereceksin. Seninle gurur duyuyorum ve umuyorum ki hayatını kötü etkileyecek bir davranışta bulunacak insanlarla bizim aracılığımızla haşır neşir olmazsın. Seni korumak, gözetmek için elimizden geleni yapacağız. Şüphen olmasın." Gülümsüyor ve Eidhæn ile seni uğurluyor. Mavi ile de vedalaşıyorsunuz ve yola çıkıyorsunuz. Eidhæn, yoldayken sana bakıyor ve "Bildiğim çok güzel bir park var. Orada buluşacağız. Trablo Meydanı'na çok yakın." diyor.

Meydana vardığınızda oldukça alımlı, uzun kızıl saçlı bir kız ile karşılaşıyorsunuz. Kız güneş gözlüklerini çıkardığında gözlerinin yeşil olduğunu fark ediyorsun. Kız derin bir nefes alıyor ve "Şekerim nasılsığaaaaaan?" diye haykırıp Eidhæn'e sarılıyor ve yanaklarından öpmeye başlıyor. Yanakları kızaran Eidhæn "Kot, dur, seninle birini tanıştıracağım." diyor. İsminin Kot olduğunu öğrendiğin kız bir anda sana dönüyor ve elini uzatıp "Ay merhaba, ben Kot." diyor ve hemen Eidhæn'e dönüp "Kim bu?" diye soruyor. Eidhæn endişeli bir yüz ifadesi takınıp "Livei Nyawodz, hani hareketimize katılmıştı." Kot hemen söze giriyor. "Ay evet, pardon hayatım daha ilk defa görüyorum tanıyamadım. Ben de Kot-" Bir anda kahkaha atmaya başlıyor. "AY İŞE BAK ADIMI İKİ KERE SÖYLEDİM REZALET AHAHAHAH!" Yüksek sesle yaklaşık on saniye boyunca gülüyor ve sonrasında Eidhæn "Aynı zamanda Mavi'nin kuzeni." diyor. Kot ise daha üzgün bir ifade takınıyor ve "O beni çok sevmez, ben de onu. O yüzden sen kuzen saymasan da olur." diyor ve hafifçe kıkırdıyor. Parkta bulunan ahşap banklardan birine oturuyorsunuz ve Kot sessizliği ilk bozan kişi oluyor. "Ay sevgilimden ayrıldım arkadaşlar ama nasıl ayrıldım. Vaktiniz varsa anlatayım mı?" Soru yöneltmesine rağmen yüzünde öyle bir ifade var ki anlatmazsa hayatı boyunca bu anı hatırlayacak ve sizi asla affetmeyecek gibi duruyor.


Kot
► Show Spoiler

Re: [Livei Nyawodz] Geçmiş ve Gelecek

#12
Çay içtikten çok kısa bir süre sonra üzerine kahve içmek Livei'nin midesini ekşitse de Mavi, patron ve Eidhæn ile birlikte yarın yokmuşçasına sohbet etmek ruhuna çok iyi gelmişti. Uzun zamandır bir gerginlik olmadan kafa dinleme ve espriler yapıp birbirlerini güldürme şansları olmamıştı. Keşke ekibin diğer üyeleri de burada olsalardı da onlara katılsalardı. Özellikle Eidhæn'in anlattıklarından sonra bunun patron için çok önemli olduğunu düşünmeye başlamıştı. Dyoch ve Dhæcho konusu canını fazlasıyla sıkıyor olmalıydı. Onun yaşındaki adamlar oturup torun sevmeli, masallar anlatmalıydı. Mavi ile Livei'ye genç olmalarını vurgulayıp bu işlerle uğraşarak gençliklerini heba ettiklerini söylemişti ancak o da ömrünün en dinlenmesi gereken zamanını tüketmiyor muydu? Herkes ciddi fedakarlıklar veriyordu ve kimsenin bir pişmanlığı yoktu.

Bir süre sonra diğerleri ile vedalaşıp gitmek üzere hazırlandılar. O esnada patron, genç kızı kenara çekip ona Livei için değeri paha biçilemez olan sözler söyledi. Patronun onunla gurur duyduğunu söylemesi yüreğini sıcacık hislerle doldurmuştu. "Seninle gurur duyuyorum Livei." Gözünün önüne gelen görüntüyü hemen aklından sildikten sonra hüzünle iç çekti. Açıkçası Livei etnik kökenleri bu kadar önemsemiyordu. Burada herkes Gedhilfe adlı ülkede doğmuş ve oranın vatandaşı olmuş kimselerdi. Deinzei veya şu bu azınlıktan olmaları neyi değiştiriyordu ki? Herkes aynı bayrağın altında, aynı ülke için çabalayan, aynı ülke adına hizmet veren, aynı ülkeyi seven vatandaşlardı işte. Bunu anlamak neden bu kadar zordu? Neden sürekli önemsiz konularda tartışmak zorundalardı? "Teşekkür ederim patron her şey için minnettarım. Ancak sonunda ne olursa olsun benim için bir önemi yok. Bu yola çıkarken pek çok şeyi göze aldım, sonuçlarına da katlanmaya hazırım. Böyle olması sizin hatanız değil. Umarım mutlu sona hepimiz sağ ve tek parça ulaşırız." dedi yaşlı adama gülümseyerek. Belki şu anda onu yanlış anlayacaklardı ve olmadığı bir şeyle yaftalayacaklardı ancak günün birinde bu hareketin yaptıklarının değeri anlaşılacaktı ve herkes onlara minnettar kalacaktı. "Ah, bu arada aklıma geldi de karargahımız yakıldığı için yeni bir karargah arayışındaydık. Ailemin büyükçe bir çiftliği var. Mavi de orayı daha önce ziyaret etti. Onunla bu konuyu konuşabilir misiniz? Belki ailem orada yaşadığı için sürekli kullanmak zor olur ancak geçici süre bile olsa bizi rahat ettirir diye düşünüyorum." Hem belki de daha güvenli olurdu. Nerede oldukları ortaya çıksa bile bir sivilin çiftliğini yakmazlardı ya? Hele ki sahipleri emekli iki polisken.

Kiminle tanışacağının merakı içerisinde Eidhæn ile söylediği parka gelmişti Livei. Trablo Meydanı'nın dibindeydiler. Örgütün henüz tanışmadığı üyelerinden birisi olduğunu düşünüyordu ancak sürpriz olması açısından yolda bunu ufaklığa sormamıştı. Parka girdikleri anda oldukça güzel bir kadınla karşılaştılar. Giyimiyle, kuşamıyla, duruşu ve tavırlarıyla model gibiydi. Oldukça havalıydı. Bir ortama girdiğinde ışıl ışıl parlayan, popüler tiplerden birine benziyordu. Kız onları görünce gözlüklerini çıkartmış ve haykırarak Eidhæn'i şapır şupur öpmüştü. Ah, demek Eidhæn büyük ablalar tarafından sevilmeye alışık bir çocuktu. Livei yüzüne yansıtmamaya çalışsa da bu durumu biraz kıskanmıştı. Ona Kot diye seslendiğinde bunun patronun bahsettiği isimlerden birisi olduğunu hatırladı genç kız. Kot ve Huld denen iki kişiyle henüz tanışmamıştı. Artık geriye sadece Huld kalmıştı. Eidhæn'in onun kim olduğunu kıza söylemesi üzerine gülümseyerek "Memnun oldum." dedi. Kız inanılmaz gürültücü, rahat, enerjik ve samimi bir tipe benziyordu. Livei böyle insanlardan pek hazzetmezdi. O Mavi, Eidhæn ve Shira gibi daha sakin enerjileri seviyordu. Friks fazla heyecanlı, bu kız fazla neşeliydi. Onların yanında kendini çok sönük, geride kalmış, işe yaramaz ve çirkin hissediyordu. Üstelik enerjilerine ayak uyduramadığı için de onları takip ederken yoruluyordu.

Mavi'nin kuzeni olduğunu öğrenmesi üzerine bir süre şaşkınlıktan adeta küçük dilini yuttu Livei. "Aaa, hiç birbirinize benzemiyorsunuz." dedi yanlışlıkla. Bu cümleyi dışından söylemeyi planlamamıştı. Zaten kız da birbirlerinden pek hoşlanmadıklarını söylemişti. Bu kadar zıt insanların anlaşması komik olurdu. Sahi, o zaman bu kız neden örgüte katılmıştı? Deinzei azınlığından olduğu için mi? Böyle gizli işler yürüten bir örgüt için fazla dikkat çekecek bir insandı. Gerçi her kitabı kapağından yargılamak doğru değildi, Livei bunu biliyordu. Kot belki de ciddileştiğinde oldukça güçlü ve mesele örgüt oldu mu fazlasıyla dikkatli olabilirdi. İki büyük abla, bir şeker çocuk birlikte ahşap banklardan birine geçip oturdular. Oturdukları anda Kot onlara sevgilisinden nasıl ayrıldığını anlatmak istediğini hal diliyle belirtmişti. Vücudunun tüm hücreleri şu an bu hikayeyi anlatmaya hazırdı. Livei kendi aşk hayatı yeterince boktan değilmiş gibi daha üç dakika önce tanıştığı bir insanın ayrılık hikayesini dinlemeye hiç de hevesli değildi. Yine de daha en baştan kötü bir izlenim uyandırmak istemiyordu. "Ehe, şey..." şeklinde kekeledikten sonra Eidhæn'e doğru "Yardım et!" diye bağıran gözlerle bakmaya başladı. O zeki bir çocuktu. Ne yapılması gerektiğini bilirdi. Belki kızı, tüm muhabbeti yönetmeye başlamadan önce durdurmanın formülünü de biliyordu.
Image
► Show Spoiler

Re: [Livei Nyawodz] Geçmiş ve Gelecek

#13
Otururken çiftliği önermenin ardından gelen cevabı anımsıyorsun. Patronun verdiği uzun cevabın önemini tekrardan kendine hatırlatıyorsun. "Teklifin için teşekkür ederim kızım ancak seni ve aileni bu şekilde riske atamayız. Hükümetin bizi yok etmek için yapabileceklerinin bir sınırı olduğunu düşünmüyorum. Ben karargah için çok iyi bir yer biliyorum. Hem de her yerden uzak, bilinse bile girilmesi zor. Benim evim yeni karargah olacak." Patronun herkesin geleceği adına kendini riske atmasının önemini düşünüyorsun. O sırada tekrar konuşmanın kendisine odaklanıyorsun ve Eidhæn'e bakıyorsun. Eidhæn ise Kot'un koluna dokunuyor ve bir dondurma standını gösterip "Kot, alabilir miyiz? Hem konuşması daha zevkli olur." diyor. Kot ise heyecanla ayağa kalkıyor ve "Hemen alıp geliyorum bebeğim." diyor. Dondurma standına doğru giderken Eidhæn bankta senin yanına kayıyor ve "Kot biraz vurdumduymaz bir insandır ama çok iyi kalplidir. Takmamaya çalış, olur mu?" dedikten sonra gülümsüyor ve Kot'un gelmesini bekliyor. Kot geldiğinde Eidhæn bugün yaşananları anlatmaya başlıyor ve muhabbeti ayrılıktan uzaklaştırıyor.

Bugün yaşananları duyan Kot "Ay keşke ben de gelseydim, Lujiş ne yapıyor?" diyor. Eidhæn ise "Patron iyi, gergin ama iyi." demekle yetiniyor. Kot'un yüzünün az da olsa hüzünle kaplandığını görebiliyorsun. "Dyoch abilerden haber var mı?" diye soruyor ancak bu sefer aynı sıcakkanlılığı yok gibi görünüyor. Eidhæn ise "Yok ne yazık ki." diyor ve dondurmasından bir ısırık alıyor. Sen de dondurmanı yavaşça yiyorsun. Kot sana dönüyor ve "Mavi senden hoşlanıyormuş diye duydum. Kuşlar söyledi." diyor. Eidhæn bir anda şaşkınlıkla "NE?" diye bağırıyor ve ses tonunu yükselttiğini anlayınca "Ciddi misin? Vay be." diyor ve umursamıyormuş gibi başka bir tarafa bakıyor. Kot ise gülümseyerek senin yüzünü süzüyor.

Re: [Livei Nyawodz] Geçmiş ve Gelecek

#14
Eidhæn, Livei'nin işaretini anlayıp Kot'u dondurma standına yönlendirmişti. İşte akıl küpü Eidhæn! Günün kurtarıcısı! Kızın geri dönüp muhabbete kaldığı yerden devam etme ihtimali vardı ancak en azından biraz dikkati dağılırdı. O esnada ufaklık bankta onun yanına yanaştı ve Kot hakkında önyargılı olmaması gerektiğini, onun aslında çok iyi kalpli birisi olduğunu söyledi. Livei onu gülümseyerek onayladı. Elbette iyi birisiydi! Neticede bu örgütteydi. Bu örgütte olup da kötü kalpli olan tek bir kişiyle bile karşılaşmamıştı henüz. Kişilikleri birbirinden farklı ve uyumsuz olsa da herkes kendinden önce başkalarını düşünüyordu burada. Özellikle de patron... Livei, patron aklına gelince onunla arasındaki son konuşmayı anımsadı. Kendi çiftliğini karargah olarak kullanabileceklerini söylediğinde patron bunu çok riskli bulmuş ve kendi evini kullanacağını söylemişti. Bu da riskli değil miydi? Elbette evi çok uzakta ve ulaşılması zor bir bölgedeydi ancak örgütün direğinin kendini böyle feda etmesi doğru muydu? Livei gibi bir alt basamağın kendini feda etmesi daha doğru olmaz mıydı? Gerçi onları bu yüzden seviyordu. Basamak filan yoktu. Herkes eşitti. Tecrübeleri farklı olsa da herkesin ortak, tek bir amacı vardı.

Kot geldikten sonra Eidhæn ustaca bir hamleyle kıza konuşma fırsatı vermeden bugün yaşananlar hakkında konuşmaya başlamıştı. Bir yandan dondurmalarını yerken bir yandan da herkesin ilgisini çeken ortak bir konuda konuşuyorlardı. Livei önce çay sonra kahve içmişti ve üzerine dondurma yiyordu. Bunun rahatsızlığı tüm midesini kaplamadan muhabbete odaklanmaya çalıştı. Bu akşam sağlıklı bir şeyler yese iyi olacaktı. Kot'un patrona "Lujiş" diye seslendiğini duyunca istemsizce kıkırdadı. Patronu tanımlayan mükemmel bir takma addı bu. Lujiş. Evet patron kesinlikle Lujiş denebilecek tontonluktaydı. Livei bir an için kendisini patrona "Lujiş" diye seslenirken hayal etti ve neredeyse dondurmayı boğazına kaçıracaktı. Patronun durumundan ve Dyoch'lardan muhabbet açılınca Kot'un yüzüne bir gölge düşmüştü. Geldiklerinden beri onu ilk kez durgun ve hüzünlü görüyordu. Elbette hüzünlenmekte haklıydı. Livei, ikiliyi onlar kadar tanımasa da onların sağ salim kurtarılmasını istiyordu. Mavi'nin, hükümetin örgüt üyelerinin zihnini yıkadığını ve bir üyelerinin bu sebeple onlara saldırdığını anlattığını hatırladıkça tüyleri ürperiyordu. Umuyordu ki ikisi de hem mental hem fiziksel açıdan sağlıklılardı. Livei tam bunları düşünüp hüzünlenirken Kot'un ağzından muhabbet ile çok alakasız ve oldukça rastgele bir cümle döküldü.

"Mavi senden hoşlanıyormuş diye duydum. Kuşlar söyledi."

Genç kız yerinden sıçrayıp, Eidhæn ile aynı anda "NE?!" diye bağırdıktan sonra dondurmasını yere düşürmemek için sıkıca tuttu. Ha? Ne? Kulakları doğru mu duymuştu? Kot onunla dalga geçiyor olmalıydı. Belki de onun tepkisini ölçmek için onu deniyordu. Mavi'nin kuzeniydi sonuçta. Gerçi Eidhæn bile oldukça şaşırmıştı. Yoksa ciddi miydi? Kot normalde böyle şeyler yapan bir insan olsa Eidhæn böyle tepki vermezdi, değil mi? Yoksa haberli bir şekilde şaka mı yapıyorlardı? Ama böyle bir konuda şaka yapmazlardı, değil mi? Livei düşünmekten çıldıracaktı. On saniyede zihninden binbir şüphe dolu cümle geçmişti. Sakinleşip düşünmeye çalıştı. Mavi ile birlikte geçirdiği anlara geri gitti. Pekala, genç kız bu tarz konularda biraz kalın kafalıydı. Belki biraz değil, fazlasıyla kalın kafalıydı. Ancak Mavi'nin ona bakışından, davranışından, sözlerinden hiçbir farklı ima sezmemişti. Hiç anlamamıştı. Genç kızın kalbi son tecrübesinden ötürü hala yaralıydı ve kanıyordu, bu yüzden etrafına yeterince iyi odaklanmamış da olabilirdi. Mavi de duygularını saklama ve çaktırmama konusunda iyiydi. Onu kurtardıkları gün bile gülümsemişti. Gerçi Eidhæn de anlamamış olmalıydı ki böyle abartılı bir tepki vermişti. Onun gibi zeki bir çocuk bile anlamadıysa Livei'nin anlamaması ve bunu şaka zannetmesi normaldi herhalde. Üstelik Mavi gibi birisi neden Livei'den hoşlansındı ki? Böyle bir şeye asla ihtimal vermezdi. Düşüncesi bile ütopik geliyordu.

Livei yüzünün yavaşça boyalı saçlarıyla birebir aynı renk olmasını engelleyemedi. Şu anda buharlaşıp uçmak istiyordu. Ne tepki vermeliydi? Ne söyleyecekti? Aşırı utanmıştı. Üstelik Kot bunu nereden biliyordu? Kimden duymuştu? Mavi mi söylemişti yoksa birinin tahmini miydi? Livei, duygularıyla daha fazla oynanmasına tahammül edemeyecek kadar sınırdaydı. Her şey aptalca bir yanlış anlaşılmaysa komik duruma düşecekti. Değilse ne olacaktı? Mavi'yi sonraki görüşünde ne tepki verecekti? Her şey çok garip olacaktı. Şu an resmen kafasından çıkan dumanları hissedebiliyordu. Onu gülümseyerek süzen Kot'un yüzüne utancından zar zor bakarak cılız bir sesle konuştu. "M-Mavi bana b-bir şey s-söylemedi..." Aptal Livei. Söyleye söyleye bunu mu söylemişti yani? Güya komik duruma düşmemek için soğukkanlı tepki verecekti. Beynini kullanabilse belki duygularını da kontrol edebilirdi. Kendinden nefret ediyordu. Kot'un dedikleri gerçekten doğruysa bile, Mavi'nin kendisinden hoşlanmasını hak ediyor muydu ki? Hayır, bu örgütün içinde var olmak bile bir lütuftu onun için.

"Senin gibi harika bir kadının beni sevmesi inanılacak gibi değil. Hala rüyadan uyanmayı bekliyorum."

Bok da böyle hissetmişti demek ki. Hak etmediği bir sevginin ona lütuf olarak geldiğini... Nitekim Livei onu gerçekten sevmişti, tüm kalbiyle, tüm ruhuyla, tüm bedeniyle. Sonunda ise terk edilmişti. Tüm bu hisler ve anılar onunla kalmıştı ancak o gitmişti. Çok acı vericiydi. Genç kız aynı duyguları tekrar yaşamanın açlığını çekiyordu ancak terk edilmekten ölesiye korkuyordu. Bok'un yokluğunu kabullenmek, iyileşmek, başkasına aşık olmak... Hayali bile huzur vericiydi ama ya tekrar aynı acıyı göğüslemesi gerekirse? O zaman ne yapacaktı? Mavi... Mavi'nin ondan hoşlanmasının fikri bile güzeldi. Mavi iyi kalpli, fedakar, hırslı, mücadeleci, düşünceli, saygılı, sempatik bir insandı. Alıcı gözle bakınca, oldukça hoş bir erkekti. Onunla yemeğe gider, alışverişe çıkar, her zaman kitap okuduğu parkta piknik yaparlardı. Ona kurabiye pişirirdi, komik olmayan şakalar yapardı, saçlarını okşardı. Sarılırdı, kokusunu içine çekerdi, kalp atışını dinlerdi. Onu varlığının her zerresiyle severdi ve aynı şekilde sevilmeyi beklerdi. Hak etmediği, asla hak etmeyeceği kadar mutlu olurdu.

Livei içine daldığı hülyaya fazla kapılmadan kendini uyandırdı. Gerginlik ve utançtan saçlarıyla oynamaya başladı. Kızın tek bir cümlesiyle bu kadar yükselmenin bir manası yoktu. Mavi'nin ağzından onaylayıcı bir şey duymadan tepki vermesi abartılıydı. O da böyle bir insandı işte. Abartırdı. Hatta şu an duyguları öylesine birbirinin içine girip kalbine yüklenmişti ki ağlamak istiyordu. Başını dondurmasına eğdi ve erimeden onu yemeye devam etti. Kot'un ve Eidhæn'in yüzüne bakamayacak kadar utanmıştı. Sanki özel alanını işgal ediyor, zihnine girip düşündüğü her şeyi duyuyorlar gibi hissediyordu.
Image
► Show Spoiler

Re: [Livei Nyawodz] Geçmiş ve Gelecek

#15
Kot tepkini görünce bir anda kahkaha atmaya başlıyor ve "Ay nasıl heyecanlandııı..." diye sayıklıyor. Eidhæn ise kızarıyor ve "Baya ilginç olacak." diyor. Kot, gülümsüyor ve dondurmasını bitirdikten sonra ayağa kalkıp "O zaman biraz benim evime gidelim. Benim halletmem gereken birkaç iş var, siz de televizyon izlersiniz." diyor. Eidhæn ise "Aslında benim-" derken Kot sözünü kesiyor ve "Ağzını yırtarım, bize gidiyoruz." diyor. Reddedemeyeceğiniz bir teklif aldığınız için Kot'un evine doğru yola koyuluyorsunuz. Giderken sokakları ezberliyorsun ve senin evinden çok da uzak olmadığını fark ediyorsun. Tahmini olarak Kot'un evi ile ailenin çiftliği arasında on beş dakika yürüme mesafesi olduğunu düşünüyorsun. Eve vardığınızda evin gereğinden fazla derli toplu olduğunu ve titizlikle temizlendiğini görüyorsun. Kot, çamaşır asmaya gideceğini söylüyor ve bu sırada Eidhæn ile yalnız kalıyorsun. Televizyonun karşısına geçiyorsunuz ve açtığınız ilk kanalda bir romantik komedi dizisinin olduğunu görüyorsunuz. Eidhæn ise dirseğiyle seni dürtüp "Bak, Mavi ile geleceğin." diyor. Hemen ardından kahkaha atıyor ve senin davranışlarını izliyor.

Eidhæn ile geçirdiğin kısa vakit ardından Kot gelip işlerini bitirdiğini söylüyor. Kot, bir anda heyecanlanıyor ve "Akşam yemeğine kalırsanız size çok güzel şeyler yaparım." diyor. Hemen ardından ise yanına gelip "Livei..." diyor. Ellerini tutuyor ve "Bu akşam bende kalır mısın?" diye soruyor. Eidhæn utanç dolu gözlerle ikinize bakıyor.

Re: [Livei Nyawodz] Geçmiş ve Gelecek

#16
Ne yazık ki Livei buharlaşıp uçamamıştı, görünmez olamamıştı, bir bahane bulup ortamdan sıvışamamıştı. Oturup yanındaki ikilinin bu yeni gelişme hakkındaki yorumlarını dinlemek zorunda kalmıştı. Yüzü alev alev yanarken bitirmek üzere olduğu dondurma da içini hiç ama hiç ferahlatmamıştı. Üstelik Eidhæn'in de yüzü kızarmıştı. İlginç olacak olan neydi? Livei ile bu konuda uğraşmaları mı ilginç olacaktı? Eğer öyleyse haklıydı çünkü onlara gün doğmuştu. Genç kızı bu konuda istedikleri kadar utandırabilirlerdi. Ancak henüz ortada hiçbir şey yoktu. Herkes sakin olmalıydı.

Dondurmalar bittikten sonra Kot heyecanla ayağa kalkmış ve ikiliyi evine davet etmişti. Livei pek gitmek istemiyordu. Evine gidip kendini yüzükoyun yatağa bırakıp her şeyi hazmetmeliydi. Hatta gerginlik ve heyecandan uyuyamayıp ertesi gün işe geç kalmalıydı. Bu konuda karargahtan azar yedikten sonra yine ne kadar işe yaramaz olduğunu hatırlayıp üzülecekken aklına Mavi'yi getirip küçük bir kız çocuğu gibi için için çığlık atmalıydı. Evet, tam olarak bunu yapmak için kendi evine gitmeliydi. Eidhæn reddedecek olmuştu ancak Kot onu susturup ikiliyi zorla peşinden sürüklemeye karar vermişti. Genç kız içinden birkaç saat daha sabretmesi gerektiğini düşünerek onların peşine takıldı. Kot'un evi, ailesinin çiftlik evine pek uzak sayılmazdı. Yürüyerek on veya on beş dakika kadar sürerdi. Tek başına yaşadığı merkezdeki apartman dairesine de fazla uzak değildi. Kot buralarda oturuyorsa acaba Mavi'nin evi de bu civarlarda mıydı? Sahi, Livei onun yaşamına dair hiçbir şey bilmiyordu. Nerede yaşıyordu, kimle yaşıyordu, boş zamanlarında ne yapıyordu, ne yerdi, ne içerdi... Onun hakkında bilmediği ve öğrenmek istediği şeyler vardı. Mavi ise onun hakkında her şeyi biliyordu. Kendi evine de, ailesinin evine de gelmişti. Ailesi ile numaradan da olsa tanışmıştı. İnekleriyle bile tanışmıştı. Genç kızın ne iş yaptığını ve muhtemelen hobilerini de biliyordu. Bu durum hiç adil değildi. Livei bunu düşününce istemsizce somurttu.

Kot'un evi, onun gibi alımlı bir bayandan beklendiği gibi fazlasıyla tertipli ve düzenliydi. Livei iç çekti. Bu duruma epey imrenmişti. Kendisi de pasaklı bir insan değildi ancak evi bu kadar düzenlemek ile uğraşmıyordu. Zaten tek başına yaşamaktan nefret ediyordu ve geceleri bir yerlerde oyalanıp bir şeyler içtikten sonra evine gidiyordu. Orayı otel gibi sadece uyumak için kullandığından ötürü nasıl göründüğünü pek umursamıyordu. Ev gibi hissettirmiyordu zaten ona. Soğuk, sessiz ve karanlıktı. Çiftlik evinde ise temizliği annesi yaptığı için orası hep düzenliydi. Çiftlik evine işi olmadığı zamanlarda ve haftasonlarında uğruyordu. Her gittiğinde elinden geldiğince annesine yardım ediyordu ancak haftanın büyük bir kısmında ev annesine kalıyordu. Eidhæn'in portresi çiftlik evindeki odasında, yatağının baş ucundaki duvarda asılıydı ve her gittiğinde güzelce tozunu alıyordu. O portreyi apartman dairesine yakıştırmamıştı bu yüzden canından çok sevdiği çiftliğinde kalıyordu. Hem de genç kıza çiftliğe gitmek için bir bahane oluyordu.

Kot çamaşır asmak için gittiğinde Eidhæn ile birlikte televizyon izlemeye karar verdiler. Şanslarına açtıkları ilk kanalda romantik bir dizi çıkmıştı. Livei bu tarz diziler izlemeye pek katlanamazdı ama artık işler değişmiş gibiydi. Eidhæn'in onunla uğraşmak için ettiği laf üzerine yüzünün yeniden pancar gibi kızarmasını engelleyemedi. İki avucunu yüzüne kapattı ve "Ufff lütfen utandırma beni!" dedi çocuğu dirseğiyle geri dürterek. Genç kızın utangaçlığı Eidhæn'i fazlasıyla eğlendiriyor olmalıydı ki neşeli bir kahkaha patlatmıştı. Daha ortada bir şey yoktu. Daha ortada bir şey yoktu. Yükselmemeliydi. Bundan nefret ediyordu. Mavi fikrini değiştirmiş de olabilirdi. Livei, Mavi'nin kendisinden neden hoşlanabileceğini anlamıyordu. Hiçbir özelliği olmayan birisiydi. Ondan çok daha güzel, çok daha zeki, çok daha başarılı birisini bulamaz mıydı? Genç kız emindi ki onun çok geniş bağlantıları vardı ve böyle birisini rahatça bulabilirdi. Livei hala Kot'un söylediklerinin gerçekliğini kabul etmekte zorlanıyordu. Ancak bunu ona onaylatmak da istemiyordu çünkü kızın vereceği tepkiden çekiniyordu.

Kot işlerini bitirdikten sonra akşam yemeğine kalmalarını istemişti. Sonrasında ise genç kıza ismiyle hitap edip ellerinden tutup gece kalmasını istemişti. Livei kalbinin çılgınlar gibi atmasına engel olamadı. Kan yine yüzüne sıçramıştı. Eli ayağı birbirine dolaşmıştı ve heyecanlanmıştı. Bir anda ne diyeceğini bilemeyerek "Ne? Ha? Ş-Şey... O-O-Olur ama n-neden?" diye teklifi kabul etmiş bulundu. Halbuki eve gitmek istiyordu. Hem de çok istiyordu. Kot ile daha bugün tanışmıştı, neden onu yatıya çağırmıştı ki? Neler oluyordu? Kızın dominant enerjisinin onu baskı altına almasından yorulmuştu. İstemediği bir yöne doğru zorla sürüklenmekten nefret etse de arasını onunla iyi tutmak istiyordu. Bu yüzden reddetmek konusunda zorluk yaşıyordu. Kot bunu fark etmiş olacaktı ki sürekli ondan absürt ve istemediği şeyleri talep ediyordu. Açıkçası Livei, Kot ile tek başına kalmaktan korkuyordu. Bu kız onu çiğ çiğ yerdi. Bu evden cesedi çıkardı. Bunu biliyordu. Buna emindi. "Frum ve Ser lütfen bana yardım edin. Lütfen. N'olur..."
Image
► Show Spoiler

Re: [Livei Nyawodz] Geçmiş ve Gelecek

#17
"Çok güzel."

Kot'un ağzından şu ana kadar çıkan en ciddi, endişe verici ve şüphe uyandırıcı cümleyi duyduktan sonra Eidhæn'e bakıyor ve "O zaman ben de yemeğe kalıp dönerim." lafını duyuyorsun. Kot ile yalnız başına kalacağın böylece kesinleşmiş oluyor. Kot, yemek hazırlamak için mutfağa gidiyor ve Eidhæn ile bir süre daha baş başa kalıyorsun. Eidhæn, oturduğu koltuğun önünde bulunan masanın üstünde duran buruşuk bir kağıdı alıyor ve arka cebinden çıkardığı bir kalem ile karalama yapmaya başlıyor. Bir süre sonra yanına geliyor ve elindeki kağıdı gösteriyor. Bir kuşu iki farklı açıdan çizdiğini görüyorsun. "Evin dışarısında görmüştüm, aklımda kaldı." diyor ve kağıdı sana uzatıyor. "Senin olsun." Gülümseyip oturduğu koltuğa geri dönüyor. Kendisiyle az biraz muhabbet ettikten sonra yemeğin hazır olduğunu fark ediyorsunuz. Kot, müthiş kokuların geldiği mutfaktan yanınıza geliyor ve size büyük ihtimalle senin daha önce hiç görmemiş olduğun bir şeyi pişirdiğini söylüyor. Şüpheyle mutfağa ilerliyorsun ve Eidhæn de arkandan geliyor. Önüne koyulan tabakta küçük küçük doğranmış kırmızı ve yeşil biberler ve kremalı, fırında pişirilmiş tavuk eti görüyorsun. Kot, servis yaptıktan sonra masaya oturuyor ve "Bu gördüğünüz yemek aslen bir Deinzei yemeğidir. Zaten Eidhæn yüzlerce kez yemiştir ama. Aşırı güzel ayol!" diyor. Yemeği tattığın anda lezzeti ağzını kaplıyor ve yediğin yemeğin oluşturduğu hazza inanamıyorsun. Adeta gökte süzülüyor gibi hissediyorsun. Yeşil biberden oluşmuş bir pelerinin, kırmızı biberden oluşan bilekliklerin ve tavuk etinden oluşan bir zırhın var. Bir süre sonra bu mutlu yolculuğu bırakıyorsun çünkü tabağındaki tüm yemeği yiyorsun. Hayal kırıklığı ile tabağa bakarken Kot tabağı havalandırıyor ve büyük kaşığı tencereye sokup tekrardan biber eklemeye, sonradan da fırın tepsisine doğru ilerleyip daha fazla tavuk eti eklemeye koyuluyor. Maceran yeniden başlıyor ve bu sefer herkes kafayı yemiş durumda. Ama sen tavuk yemeye devam edebilirsin, çok güzel.

Mutlu ve heyecanlı yemek faslının ardından Eidhæn ile vedalaşıyorsunuz. Eidhæn gittikten sonra son bir kez sana verdiği kuş çizimine bakıyorsun ve kağıdı bozulmayacak şekilde katlayıp cebine koyuyorsun. Kot, salonundaki koltuklardan birine oturuyor ve seni de çağırıyor. Koltukların olduğu yere geldiğinde yanına oturmanı söylüyor. Yanına oturduğun anda elini senin elinin üstüne koyuyor ve konuşmaya başlıyor. "Mavi'nin beni pek sevmemesinin nedeni..." Yere bakıyor ve tekrar gözlerine bakıyor. Gözlerinin dolduğunu görebiliyorsun. "Zamanında ona ilan-ı aşk etmiş olmam." Kısa bir süreliğine tepkini ölçtükten sonra konuşmasına devam ediyor. "Biliyorum, akraba sayılırız, yani tamamen akrabayız aslında ama o çok..." Gözlerini siliyor ve hızlıca kafasını sana çevirip "O çok ateşli!" diyor. Kot'un sözlerinin verdiği duygusal ağırlığı üstünden atmak için konuşmayı devam ettirmen gerekiyor gibi görünüyor.

Re: [Livei Nyawodz] Geçmiş ve Gelecek

#18
Eidhæn'in döneceği gerçeğini bilmek Livei'yi yıkmıştı. Çocuğa sarılıp "Hayır n'olur sen de kal!" diye haykıramayacağı için her şeye gülümseyerek kafa sallamak zorunda kaldı. Bundan nefret ediyordu. Her şeyden nefret ediyordu. Başına gelebileceklerden korkuyordu. Livei bu gece bu binadan sağ çıkıp çıkamayacağı fikirleri ile ilgilenirken Eidhæn'in ona verdiği kağıt ile irkildi. Çocuk beş dakikada dışarıda gördüğü bir kuşun muazzam bir biçimde kara kalem çizimini yapmıştı. Üstelik ona hediye ediyordu. "Biliyor musun sen harikasın! Teşekkür ederim." dedi çocuğun saçlarını okşayarak. Kısa bir süre sonra Kot onlara yemeğin hazır olduğunu bildirdi. Livei fazlasıyla acıkmıştı. Kızın söylediğine göre bu yemek Livei'nin daha önce hiç yemediği bir şeydi. Genç kız götüm götüm mutfağa ilerlerken Eidhæn'in de arkasından geldiğini fark etti. Zehirlemezdi onu, değil mi? Livei iç çekti. Neden böyle düşünüyordu ki? Durduk yere niye zehirlesindi ki?

Yemek hakikaten genç kızın daha önce hiç yemediği bir şeydi. Öğrendiğine göre bu geleneksel bir Deinzei yemeğiydi. Sahi, onların kültürü hakkında hiçbir şey bilmiyordu. Belki Kot'tan bu yemeklerin tarifini alabilirdi. Ağzına attığı ilk lokmada öldüğünü ve Frum ve Ser ile buluşmak için göklere süzülüyor olduğunu zannetti. Hayatında daha önce hiç bu kadar lezzetli bir şey yememişti. Neredeyse mutluluktan ağlayacaktı. Livei'nin yemeklerle pek arası yoktu ancak bu kadar lezzetli şeyler yapan bir tanıdığı olsa kesinlikle bütün ömrünü onlarla vakit geçirmeye harcardı. "Kot! Bu muhteşem! Ellerine sağlık, bayıldım. Lütfen tarifini ver bana." dedi çocuklar gibi mutlu bir şekilde. Tarifini alsa da orijinali kadar lezzetli yapabilir miydi bilmiyordu. Kot gerçekten muhteşemdi. Hem güzeldi, hem temiz ve titizdi, hem lezzetli yemekler yapıyordu. Livei erkek olsaydı kesin ona şimdiye kalbini kaptırmıştı. Hatta şu anda evlenme teklifi ediyor olabilirdi. Ona gittikçe daha da imrenmeye başlıyordu. "Seninle evlenecek kişi çok şanslı birisi olacak." dedi hüzünle boş tabağına bakarak. Kot bunu görünce hemen tabağını almış ve ona biraz daha koymuştu. Livei gerçekten ağlayabilirdi. Daha birkaç dakika önce buradan kaçmak istiyordu ama şimdi Kot tarafından kaçırılmak ve kalan ömrünü burada yemek yiyerek geçirmek için her şeyini verebilirdi.

Yemekten sonra Eidhæn gitmişti. Genç kız da kendini daha rahat hissediyordu. Çocuğun ona verdiği kuş resmini bozulmaması için cebine koyarken bir kere daha göz attı. Eidhæn gibi yetenekli bir çocuk ressam olabilir, kraliyete kadar namını duyurabilirdi. Kaderinin politik oyunlardan dolayı çok farklı çizilmesi ne kadar acı vericiydi. Livei bunu değiştirmek istiyordu. Eidhæn ondan gençti. Eğer bunu yapabilecek gücü varsa, çocuğa bambaşka bir hayat yaşatmak istiyordu. Kot'un kendisini yanına çağırması ile dikkati dağıldı. Salonda koltuklardan birine oturmuştu. Gidip yanına geçti. Kot inanılmaz dokunsal bir kadındı. Livei kendisine bu kadar elleşilmesine pek alışkın değildi. Hiç böyle yakın bir kız arkadaşı olmamıştı. Bu yüzden hemen utanıp kıpkırmızı kesiliyordu. Kot ciddi bir şekilde konuşmaya başladı. Mavi'ye aşık olduğunu söylemişti. Livei duraksadı. Bu konuda ne tepki vermeliydi emin değildi. Tehlikeli sulara giriş yaptığını hissediyordu. Her yerde kırmızı alarmları görebiliyordu. Kızın gözlerinin dolduğunu görünce kalbinin binlerce parçaya ayrıldığını hissetti. Aslında kendisi ilk tanıştıklarında Mavi'den hoşlanmadığını söylemişti ama demek ki yalandı. Kızın onun elini tutan ellerini sıktı ve boynunu büktü.

Aklına pek çok tatsız anının hücum etmesine engel olamamıştı. Bok'un sırtını dönüp arkasına bakmadan gidişini seyrettiği o ona gitti. Çok canı yanmıştı. Bok ile her gün bir arada olduğunu, sürekli birlikte çalıştığını ancak duygularının ona ulaşmadığını hayal etmeye çalıştı. Korkunç bir his olmalıydı. Livei şanslıydı ki Bok onun için gözlerinden ırakta bir yerdeydi. Onu unutması ve iyileşmesi daha kolay olacaktı ancak Kot için bu imkansızdı. Ailesini terk edemezdi. Mavi'yi çok ateşli bulduğunu söyledikten sonra bir süre ne diyeceğini bilemez şekilde hüzünle ona baktı. "Kot..." Kendini berbat hissediyordu. Bu gruba bir anda dalmış ve daha hiçbir şey yapmamışken Mavi'nin ilgisini çalmıştı. Evet akrabalardı ancak kuzenler arası evlilik çok da garip bir şey değildi sonuçta. Livei bir Deinzei kanı bile taşımıyordu. Üstelik hiç kimseydi. Onun ilgisini hak edecek bir şey de yapmamıştı. Kot daha güzeldi, daha sıcakkanlıydı, daha yetenekliydi, ev işlerinde çok iyiydi. Eğer Mavi'nin genç kızdan hoşlandığı bilgisi gerçekse... Belki de bu fazla ilerlemeden aralarından çekilmeliydi. Mavi onu şimdi reddetmiş olabilirdi ancak ileride fikri değişebilirdi ve ona daha sıcak yaklaşabilirdi. Livei ikisinin mutluluğunu kendi elleriyle parçalamak istemiyordu.

"Çok canını yakıyor olmalı. Orada olduğunu biliyorsun ama ulaşamıyorsun. Sözlerinin ve duygularının üzerinde hiçbir tesiri olmuyor. Sırtını dönüp gidiyor. Yanındayken bile yalnız hissediyorsun, yakınındayken bile aslında çok uzaktasın." Sesinin titremesine engel olamadı. Yine kalbi sıkışmıştı. Boğazında oluşan yumrunun gitmesi için bir süre konuşmadı ve yutkundu. Her an kontrolünü kaybedip ağlayabilirdi. "Kot sen çok güzelsin. Yeteneklisin. Henüz bugün tanıştık ama Eidhæn çok iyi kalpli birisi olduğunu söyledi o yüzden içinin de güzel olduğuna eminim. Üstelik sıcakkanlısın. Mavi'den hoşlandığın halde bana bile iyi davranıyorsun. Eğer ben Mavi olsaydım sana çoktan aşık olmuştum." buruk bir şekilde gülümsedi. "Mavi belki şu an akraba olduğunuz için bu olasılığa sıcak bakmıyor olabilir ama çevresinde senin gibi bir kız ona ilgi gösterdikçe fikri değişecektir. O mantıklı ve zeki bir erkek. Doğru seçimi yapacaktır. Bu yüzden..." Konuşmak inanılmaz zor olmaya başlamıştı. Cümlesini bitirmenin yüküne dayanamayacağına karar verdi ve sustu. Belki de Kot onu bu yüzden çağırmıştı. Kalbine iki yük birden yüklemek ve ona acı çektirmek için. Belki Mavi ile arasına farkına bile varmadan girdiği için onu cezalandırıyordu. Livei ise bu yükü kaldıramayacak kadar kırılgandı. Davranışlarının kimsenin canını yakmasını istemiyordu. Kot burada mutsuzken Mavi ile güzel bir hayatı olacaksa, varsın olmasındı. Zaten bunu istemeye hakkı da yoktu.
Image
► Show Spoiler

Re: [Livei Nyawodz] Geçmiş ve Gelecek

#19
Kot, ilgili ve destekleyici laflarını dinledikten sonra acı bir gülümseme takınıyor ve "Livei..." dedikten sonra bir bacağını diğerinin üstüne atıp ters tarafa bakıyor. "Bilmediğin bir sürü olay oldu. Ama sana anlatabilirim, kadın kadını anlar. Yanlış anlama, bizim çocuklar iyi insanlar ama bu tarz konuları konuşamıyorsun." Bir süre duraksıyor ve hemen ardından gülümseyip "Sanırım bir sigara yaksam iyi olacak." diyor. Ayağa kalkıyor ve evinin balkonuna gidiyor. Balkondan döndüğünde elinde çakmak ve sigara paketi görüyorsun. Sigarasını yakıyor ve tekrardan yanına oturup anlatmaya başlıyor. "Mavi ile çok sonradan tanıştım. Çocukluğumda başka bir şehirde yaşıyordum. Mavi'nin babası aramızdan ayrılmadan önce balıkçlılık yapıyordu ve başkentin deniz sınırı olmadığı için balık biraz lükstü. Benim babam da uzun süre balıkçılık konusunda Mavi'nin babasına yardım ediyormuş. Ben tabii bunu çok sonradan öğrendim. Neyse gittik bir gün başkente, bunların dükkanı da dopdolu. Babam beni tanıştırmaya götürdü ama tanıştırdığı zaman kuzen olduğumuzu söylemedi. Var ya, babam bunu söyleseydi belki o kadar olay yaşanmazdı. Çok komiğime gidiyor şimdi geriye bakınca. Mavi ile tanıştık, kaynaştık, bir süre sonra da fazla yakınlaştık. Ben sürekli onlarda kalıyordum ve kaldığım zamanlarda bayağı, yani bayaaağı yakınlaşıyorduk. Günlerden bir gün Mavi ile buluştuk ama nasıl mutsuz. Gelmiş bana diyor ki biz bunu sürdüremeyiz. Çok duygusal bir yapım var, deli gibi ağlıyorum. 'Neden?' diye sorup duruyorum ve eninde sonunda aldığım cevap 'Çünkü kuzeniz! Bilmiyor musun?' oluyor. Şok ile kendisine bir tokat atıyorum, hızlı adımlarla eve gidiyorum. Hala da ağlıyorum ha. İçimden diyorum ki bu şerefsiz bu kadar ciddi bir konuda bile şaka yapıyor. O gün babama olayların tamamını anlatıyorum, o da kuzen olduğumuzu söyleyince macera orada bitiyor." Güle ağlaya anlattığı hikayeyi bitirmiş gibi hissederken bir anda tekrardan lafa giriyor. "Tabii bu olaydan beş yıl sonra aynı örgütte karşılaşıyoruz ve sonrasını biliyorsun zaten." dedikten sonra iç çekiyor ve sigarasını söndürüyor.

"Bu olay beni kötü etkiledi ama bazı konularda farklı düşünmemi sağladı." Kot, sana yakınlaşıyor. "Her şeyden önce..." Onun tarafında olan omzunu sıvazlıyor ve elini yavaşça beline indiriyor. "İnsanlara gelince ilgi alanım değişti diyebiliriz." Sol bacağını eliyle okşuyor ve gittikçe alanını daha da genişletiyor. "Ve sen gerçekten ilgimi çok çekiyorsun Livei." Eliyle saçını düzeltiyor ve çenenden tutup sana doğru yaklaşıyor.

Re: [Livei Nyawodz] Geçmiş ve Gelecek

#20
Kot sigarasını yakmaya gittiğinde Livei bir süre şüphe içerisinde onu izledi. Kot hakkında az buçuk fikir sahibi olmuştu ve ne kadar "açık" bir insan olduğunu anlamıştı. Onu bu şekilde kabul edebilirdi ancak anlatacağı şeyin boyutları hakkında endişeliydi. Sigarasını yakıp geri döndüğünde gözlerini tiksinmiş bir şekilde dumanlara çevirdi. Saçlarını daha sabah yıkamıştı! Sigara kokmasını istemiyordu! Gerçi daha bu sabah Mavi'yle tüttürmek istemişti. Ancak o zaman efkarlıydı, durum şu an çok farklıydı.

Kot'un anlattığı hikayeyi oldukça rahatsız olmuş bir şekilde dinlerden arada ciğerlerine dolan sigara dumanından dolayı öksürdü. Rahatsızlığının tek sebebi sigara dumanı değildi elbette. Bu kadar mahrem bir hikayeyi Mavi'nin rızası olmadan dinlemek ona garip geliyordu. Sanki özel hayatlarını işgal etmiş gibiydi. Livei böyle konularda rahat değildi. Kot, onun yüzüne bakınca bunu anlayamıyor muydu? Bir insan ne kadar vurdumduymaz olabilirdi? Kot, Mavi ile "bayaaaağı" yakınlaştıklarını söylerken yüzünün kızarmasına engel olamadı. İkisini o şekilde hayal etmek genç kıza çok garip gelmişti. Bunu neredeyse iğrenç bulacaktı ki saygısızlık olacağını düşünerek kendisini durdurdu. Demek ki Mavi de Kot'tan hoşlanıyordu. İlişkilerinin devam etmemesinin tek sebebi kuzen olmalarıydı. Birbirlerini gerçekten seviyorlarsa böyle şeylere takılmak saçma değil miydi? Yani ne olacaktı ki? Onun yaşadığı köyde kuzeniyle evlenen çok fazla insan vardı. Belki de Mavi'yi bir sonraki görüşünde bunu ona çıtlatmalıydı. Birbirlerine aşıklarken aynı örgütte çalışmaları çok zor olmuyor muydu? Bu kadar inat etmesi saçmaydı. Hem belki de Mavi kendi dikkatini Kot'tan dağıtmak için Livei'den hoşlandığını filan söylüyordu, ya da her ne oluyorsa o oluyordu. Birkaç saat içerisinde bu konuyla ilgili ne kadar da çok karar değiştirmişti.

Kız sigarasını söndürünce derin bir oh çekti. Bu leş kokuya daha fazla katlanamayacaktı. Normalde bir sigara da kendisi alır ve eşlik ederdi ancak içmesini bilmiyordu ve öksürüp kendini komik duruma düşürmek için Kot'a yeterince güvenmiyordu. Mavi olsaydı işler değişirdi. Onun yanında çok daha rahattı. Gerçi Mavi, Livei ile böyle bir şeyi asla yapmazdı. Bunu düşünürken Kot'un koltukta ona doğru iyice yaklaştığını fark etti. Omzunu sıvazlamaya başlamıştı. "Kot?" Livei neler olduğunu sorgulayan gözlerle Kot'a bakarken kızın elinin beline doğru indiğini hissetti. Kalbi deli gibi çarpmaya başladı. Neler oluyordu? Sol bacağını okşamaya ve başka yerlere doğru ilerlemeye başlamıştı. Yüzüne düşen saçlarını düzeltti ve çenesini tuttu. Ağzı buram buram sigara kokuyordu. Bu "yakın kız arkadaş" takılması değildi, değil mi? İmkansızdı. Onu resmen elliyordu. Bu kesinlikle başka bir şeye doğru ilerliyordu.

Kot'un yüzünü ona doğru yaklaştırması ile birlikte kuyruğuna basılmış kedi gibi yerinden sıçradı ve koltuktan fırladı. Tir tir titreyerek kollarını kendi bedenine sardı ve dehşete düşmüş gözlerini Kot'a yöneltti. "N-N-N-N-N-N-N'APIYORSUN?" diye haykırdı. Daha beş dakika önce bu kız hakkında muhteşem şeyler düşünüyor ve kendi hislerinden vazgeçip onun yarım kalmış aşk hayatını düzeltmeyi planlıyordu. Bu neydi böyle? Hayatında ilk kez bir kadın tarafından tacize uğramıştı. Hatta hayatında ilk defa tacize uğramıştı. Eğer tüm bunlar bir şakaysa hiç komik değildi. Livei duygusal bir kadındı. Sadece aşık olduğu insanla sevişirdi. Kot gibi meşrebi geniş değildi. Ne yani, Mavi ona zamanında yüz vermedi diye Livei'yi taciz etme hakkını ona kim vermişti? Genç kız öfkelenmişti. Öfkesinin arkasında büyük bir hüsran ve düş kırıklığı vardı. Örgütte başkalarının kişisel alanlarına karşı bu kadar saygısız bir insan olacağını düşünmemişti. Fikrini yine değiştirmişti. Mavi'ye layık değildi. Onun gibi birisi asla Mavi'nin kanına girip onu da bozmamalıydı. Mavi daha iyisini hak ediyordu. Kot'u tüm düş kırıklıkları ve mutsuzlukları ile bırakmaya karar verdi. Asla ders almayacaktı ancak bunu hak ediyordu. Belki başkalarının hayatına daha saygılı olmayı öğrenirdi. "Ben gidiyorum." dedi dişlerinin arasından öfkeyle ve dış kapıya doğru ilerlemeye başladı. Bir dakika daha bu evde kalmaya tahammülü yoktu. Yine iyi niyeti suistimal edilmişti.
Image
► Show Spoiler
Locked

Return to “Æfgrenst”

cron