Re: [Vaka] Yok Olan Altınlar

#11
Anlık olarak işe yarayabilecek güzel bir plan fakat sanki atladığın iki tane nokta var. Mesela, Gedhilfe'de hastalık olup olmadığını vatandaşları senden daha iyi bilebileceğinden işler pek akışkan ilerlemeyebilir. Mesela, kan örneği almak direkt abartı olabilir. Şimdi aklıma gelen üçüncü bir nokta ise neden hadamenin ancak bir sağlık çalışanının yapması gereken eylemleri yapmaya kalkışması. Bunlar karşındaki kişilerde şüpheye neden olmaz mı?

Gedhilfeli grup çıkışa yaklaşırken onları selamlayıp iyi dileklerde bulunuyorsun. Ardından fikrini uygulamaya geçirerek güncel sağlık sorununu dile getiriyor ve kontrol yapman gerektiğini belirtiyorsun. Gedhilfeliler tabii ki durumu garipseyerek "Grip mi? Bizim ülkede grip mi var? Olsa haberlere çıkmaz mıydı? En son olduğunda çıkmıştı diye hatırlıyorum." tarzında cümlelerle birbirlerinin zihnini yoklamaya başladılar. Hele kan örneği kesinlikle onlara abartı geldi. "Sen hadame değil misin? bunlarla sağlık çalışanlarının ilgilenmesi gerekmiyor mu? Onlar nerede?" şeklinde seni soru yağmuruna tutmaya başladılar. İçgüdüsel olarak etrafında toplanıp seni sorguya tutarlarken göz ucuyla kahverengi bir silüetin hızlı adımlarla uzaklaştığını görüyorsun. Planın içinde bulunduğun durumu göz ardı ettiğin için geri tepmiş bulunmakta fakat bu demek değil ki başarısız oldun. Doğru bir karar ile hem Gedhilfelileri başından savabilirsin hem de suçluyu yakalayabilirsin. Hadi göreyim seni, zekâ küpü!

Re: [Vaka] Yok Olan Altınlar

#13
Derin bir of çektim. Ne de kafa ütülüyorlardı. Gözlerimi kapatarak sağ elimle iki gözümün arasına masaj yapmaya başladım. Bir soluklandıktan sonra "Hanımefendi!(ya da Beyefendi) Bu kararı alan kurum sizin ülkeniz değildir. Bizzatihi Himota İmparatorluğudur. Sizin ülkenizde grip vakası sıfır bile olsa bu bizim umrumuzda değildir." Diğerine döndü. " Sayın Beyefendi! (Ya da hanımefendi.) Burada açık kalp ameliyatı yapacak değiliz. Parmağınıza Himota Teknolojisinin tasarladığı kan tüpünü batıracak ve örneğinizi alacağım. Merak etmeyin öncesinde kursa yolluyorlar." Ses tonumu biraz daha yükselttim. "Eğer ki beni ve de Himota İmparatorluğunun politikalarını sorgulamaya devam ederseniz sizleri casusluk suçlaması ile üst makamlara bildirmek zorundayım!" Kırılsınlar istiyordum. "Böyle bir şeyi ister miyiz?! TAHMİNİMCE HAYIR! Şimdi derhal çevremden çekilin ve ip gibi dizilin." Bu sırada asıl şüphelinin silüeti hızlı adımlarla oteli terk ediyordu. Hızlı adımlarla, nispeten koşarak adamın yanına gidecek. "Beyefendi, nereye gittiğinizi sanıyorsunuz! Himota İmparatorluğunun kudreti adına olduğunuz yerde kalın hemen!" diye bağıracaktım. Eğer koşmaya başlarsa şapkamı atacak ve "Himota kanunları namına olduğun yerde kal" diyerek kovalayacaktım. Soktuğumun Hentanden Departmanı ne bok yiyordu hala? Muhtemelen donut partisindeydiler. Beni çağırmamış olmaları ne kötü.
► Show Spoiler

Re: [Vaka] Yok Olan Altınlar

#14
Anlık kurgu üretme becerin takdire şayan! Frum ve Ser'e yakaralım da seni ciddiye almasınlar. Eğer alıp da üst mrütbelere şikâyette bulunurlarsa foyan ortaya çıkacak ve bu ne senin ne de ülken için hiç iyi olmayacak. En azından şimdilik aldığın risk işe yarayacak.

Büründüğün karakterin kişiliğini o kadar iyi yansıtıyorsun ki, karşındakiler saldırıdan teslime geçiyor ve sıra olmaya başlıyor. Sesindeki ciddiyet, yüzündeki bıkkınlık ve orantılı bir yalan yetti de arttı bile. Gedhilfeliler sıra olmuş beklerken, yanından geçen şüpheliyi fark edip ona sesleniyorsun fakat duracak gibi durmuyor. Koşmadan hızlı adımlarla ilerliyor. Şapkanı atıp şüpheliye tekrar sesleniyorsun ve ona yetişiyorsun. Seslenmenin işe yaramadığı belli ve odada gördüklerini düşünce kolundan tutmak gibi bir davranış biraz riskli. O yüzden, bir koşu adamın önünü kesiyorsun. Adam nefes altından küfür edip başını kaldırmadan "Biraz acelem var memur bey, izninizle." diyor ve gitmek istiyor ama onun önünden çekilmiyorsun. Ne olursa olsun şüpheli kaçmamalı. Dişlerini sıkıyormuşcasına konuşuyor. "Bakın, önemli bir iş görüşmem var. Aileme ekmek götürmem buna bağlı. Sizden ricâ ediyorum, bırakın da gideyim artık!" Adamın sinirli olduğu belli. Yumruğunu sıktığını görüyorsun. Duruşu değişiyor ve kemik kıtlatma sesleri geliyor. Sana mı öyle geliyor yoksa adam gittikçe daha mı kaslı gözükmeye başladı? Zihninde tehlike çanları çalmakta. İşlerin fiziksel boyuta geçme olasılığı her geçen saniye artıyor. Savaşçı değilsin fakat Himotalısın. Karşındakinin vücut dilini anlayabiliyorsun. Donut partisinin ne kadar cezbedici olduğunu düşünürsek, bunun üstesinden kendi başına gelmen gerekcek. Elindeki seçenekler belli fakat acaba hangisi en doğrusu?
Off Topic
Sonraki turdan sonra konu bitiyor. Ha gayret aslan!

Re: [Vaka] Yok Olan Altınlar

#15
Off Topic
Ben kendimle ilgilenirken, her ne kadar utanç verici bir gerçek olsa da, siteyi unutmuşum. Aslen yedi günde bir dönmesi lâzım konun ama on bir gün olmuş ve hâlâ yazmamışsın. Ben kendimi toplarken sen de topla kendini. Son tur zaten. Sen yazacaksın, ben yazacağım ve bitecek.

Re: [Vaka] Yok Olan Altınlar

#16
Adam çoktan polis olduğumu ortaya koymuştu. Zira bir hademeye kimse kalkıp memur bey demezdi. Gedhilfelilerin de bunu göz önünde bulundurarak olaya karışmayacağına kanaat getirmiştim. Adam sözlerini bitirdikten sonra da agresif tavrımı sürdürecektim. Adamın sözünü kesecek ve "Ya ne anlatıyorsun amına koyayım ekmek-mekmek geç lan şuraya." diyerek kolundan-yakasından bir yerinden tutup diğerlerinin yanına doğru çekiştirecektim. Adam da büyük ihtimalle bana saldıracaktı. Kendimi adamın yapacağı ilk saldırıya odaklayacaktım. Zira onu savuşturursam, adamı haklama şansım olabilirdi lakin eğer bir tek bile saldırısını yersem beş saniye sonra gözlerime bastırarak kafatasımı patlatması içten bile değildi. Eğer dövüş başlarsa, Atom Enerjimi, limonlu kolonyamı ve de dişlerimi sakınmayacağım bir dövüşe girişecektim. Ey Frum ve Ser! Size ancak böyle zamanlarda işim düşüyor. Siz de zaten bu zamanlar için varsınız.
► Show Spoiler

Re: [Vaka] Yok Olan Altınlar

#17
Elemana kaba bir yaklaşım sergileyince zaten kendini zor tutan adam seni yaka paça tutup sen daha tepki veremeden otelin girişine doğru fırlatıyor. Havada kısa süre savrulduktan sonra gedhilfeli gruba doğru uçup onları bowling topunun labutları devirdiği gibi deviriyorsun. Sen dâhil herkes üst üste yığın şeklinde şoku atlatmaya başlarken eleman depar atıyor. sen kendine gelip suçlunun peşinden koşmaya başladığında da ani bir fren ve yere kapaklanma sesi duyuyorsun. Hızla kendini sokağa atıyorsun. Komiser ve başpolis arabalarıyla suçluya ya çarpmışlar ya da son anda durmuşlar gibi bir durum söz konusu. Başpolis hızla arabadan çıkıp adamı kelepçeliyor ve arabaya taşıyor. O sırada komiser sana yaklaşıyor. "Umuyorum seni fazla yalnız bırakmamışızdır. Diğer otellerin hepsine uğradık ve olayı öğrendik. Suçu işledikten sonra hepsi farklı otellere dağılmışlar. Akılları sıra kafamızı karıştırmak istemişler ama fazla acemice bir fikir olmuş. Teker teker hepsini yakaladık. Biraz göz korkutma ağızlarındaki baklaları çıkarmalarını sağladı. Çarptığımız eleman sözde elebaşıymış ve kalsiyum elementi kullanıyormuş. Kıyafetinin hâline ve girişteki yeni kalkan yığına bakılacak olursa biz ona çarptığımız esnada elementi etkindi. Eminim sorun çıkmaz. Katkıların için teşekkür ederim. Bundan sonrasına üstlerin bakacak. O sırada başpolis arabadan çıkıp yanınıza geliyor. "Komiserim, suçlu baygın ve kelepçeli durumda arka koltukta. Ayrıca yolda bunu buldum. Galiba suçluya ait." Başpolis kırılmış bir sigara dalı gösteriyor. Komiser önce kırık sigara dalına bakıyor. Ardından sana bakıyor. Gözlerinin içine bakarak cebinden sigara paketini çıkarıp aynı dal sigarıyı ağzına götürüyor ve yakıyor. Derin derin çektikten sonra kafasını kaldırıp dumanı havaya salıyor. Ardında bakışlarını sana çevirmeden arabaya doğru ilerliyor. Başpolis önce arkasından seyrediyor ardından sana dönüp vücut dili ile ne olduğunu anlamadığını belirtip peşinden gidiyor.
Off Topic
Konu sonlanmıştır.
Ödüller
Rodoron Teneodan
-30 IP
-400 PBF
-10/10
Post Reply

Return to “Hentanden”

cron