Re: [Vaka] Olası Başkent Çetesi

#21
Ginte: Komiser bol etli tostunda bir ısırık alıyor ve demli çay ile ıslatıyor. Ardından "Evet, öyleler. Dediğim gibi, durumun ciddiyetini kavratınca her şeyi itiraf ettiler. Hayat hikayeleri ve işledikleri suçları. Boy uyuyor, kıyafetler uyuyor ve sembol de uyuyor. Suç üstü de yakaladık. Neden şüphe ettiğini anlamış değilim. Galiba sana fazla kolay geldi."

Tegin: Akşam yemeğine yumulurken ses çıkarmadan etraftakileri dinlemeyi tercih ediyorsun.

Nogon: Komiser seni dinlerken bol etli tostundan büyük bir ısırık alıyor ve demli çayından sağlam bir yudum alıyor. Lokmasını bitirmeden önce kafasını sallıyor ve söze giriyor. "Amatörlük mü? Hayır, hepiniz layığıyla görevlerinizi yerine getirdiniz. Size amatör demek yanlış olurdu. Doğaçlama mı? Pek sayılmaz. Elbette sizin fikirleriniz ile hareket etmemiz doğaçlama havası vermiş olabilir fakat plan uzun yıllardır süre gelen klasiklerden bir parça. Bakın, isteseydik olaya yakışan yerinde planlar ve araştırmalarla size dahi gerek kalmadan bu işi sadece komiser ve başpolis olarak çözebilirdik veya biz oturduğumuz yerden size emirler yağdırarak da bu vakayı sonuçlandırabilirdik ancak bunun zerre anlamı olmazdı çünkü biz bir takımız ve takım olarak hareket etmek zorundayız. Siz her ne kadar devlet gözünde resmi polis memurları olsanız da acemisiniz ve öğrenecek çok şeyiniz var. Bizim amacımız hem adaleti yerine getirmek hem de sizleri eğitmek. En iyi eğitimde gözetimli özgür pratiktir. Yani, bilen insanların müdahale edebileceği, kişilerin özgürce fikirlerini uygulayabileceği ve bu eylemlerinin sonuçlarına göre şekillenebilecekleri ortam. Ginte'ye de dediğim gibi sanıyorum, vakanın kolaylığından memnun değilsin. Seni uyarıyorum çaylak, eğer gerçekten vakanın sorunsuz ve kolay şekilde sonuçlanması seni hayal kırıklığına uğratıyorsa bu yolun sonu aydınlık değil bilesin." Konuşma sırasında sertleşmiş bakışları ile gözlerinin içine bakan komiser bu bakışları gözlerinin içinden çekmeden tostunu yemeye ve çayını yudumlamaya devam etti.

Başpolis havadaki gerginliği sezdiğinden olsa gerek çay bardağını alıp havaya kaldırdı. [color=# BFBF40]"Günün sonunda kazasız belasız şekilde bir takım olarak ilk vakamızı bitirmiş bulunmaktayız! Her ne kadar sevgilimle randevumu ertelemek zorunda kaldıysam da. Bunun üstüne mis gibi çaylarımızı yudumlayıp keyif yapmak iyi gelir. Hatta, içeride birkaç tatlı olacak. Onları getireyim bir koşu.[/color] Başpolis Çay Ocağı'ndan çıktıktan bir iki dakika sonra bir takım bağırışmalar duyuldu ve hepiniz hemen kalkıp dışarı çıktınız. Karakolun hemen önünde kim olduğunu bilmediğiniz genç bir şahıs vardı. Hemen ilerisinde diz çökmüş ve nefes almakta zorlanan başpolis duruyordu. Ağzından kan geliyordu ve suratı ile vücudunun birkaç yerinde morluklar vardı. Komiser size başpolisin yanına gitmenizi söyledikten sonra davetsiz misafirin karşısına geçti.

"Astımı bu duruma soktuğuna göre buradan kemiklerin kırılmadan ayrılamayacaksın, delikanlı." "Benim işim sizinle değil. Kardeşlerimi alıp gidecektim fakat yoluma çıkarsanız sonunuz onun gibi olur. "Kardeşlerin mi? İçerdekilerin abisi olduğunu mu söylüyorsun?" "Evet, onlar benim değerli kardeşlerim. Göz göre göre hapishanede çürümelerine izin vermeyeceğim." "Kardeşlerin uğruna kendini tehlikeye atmanı takdir ediyorum fakat adalete karşı gelmen akıllıca bir davranış değil." Genç öfke ile bağırdı. "Bana adaletten bahsetme sakın! Hiç kimse biz haksızlığa uğrarken adaleti sağlamadı. Varlığımız dahi insanlar tarafından yoksayıldı. Çürümüş bir sistemi senle tartışmayacağım. Çekil yoksa sonuçlarına katlan!" Genç sokak dövüşçülerini andıran bir pozisyon aldı ve vücudu saniyeler içerisinde griye döndü. Komiserin soğuk bakışları şaşkınlıkla doldu. "Demir elementi. Bu kadar genç yaşta ve eğitimsiz halinle Demir Elementi - Tam Vücut Zırhı'nı kullanabiliyor musun?!" Genç, komiserin şaşkınlığını fırsat belleyip hızla atılarak suratına ağır bir yumruk geçirdi. Komiserin kafası yumruğun etkisi ile yana döndü fakat beklenilenin aksine ne komiserin vücudu hareket etti ne de kemik kırılma sesi geldi. Aksine tiz bir demir sesi yankılandı. Genç yumruğunu çekmemiş olmasına karşın komiser yavaşça suratını gence çevirdi. Genci titreyerek geri adım attıracak kadar korktucu bir sinirle bakıyordu komiser. Komiserin ayağını yere vurmasıyla bütün vücudu demir ile kaplandı. Genç daha tepki veremeden de harekete geçti. Önce ileriye doğru çömelerek gencin çenesine bir yumruk attı. Genç birkaç santim havaya kalktığında ileriye attığı tek ayağının üzerinde kalkarak boştaki kolunu dik açıya getirerek gerdi ve bütün vücudunu ileri atarak gencin gövdesinin ortasına sert bir yumruk geçirdi. Yumruğun etkisi ile gencin vücudunu kaplayan demir parçalanarak etrafa saçıldı ve genç bayılarak yere kapaklandı. Komiserin sinirli bakışları içten içe sizi de korktmuştu. Hele hele Himota'nın gurur kaynağına sahip olması onu üst düzey bir tehlikeye çeviriyordu. Başpolis gülümseyerek size şunları söyledi. "Hiç değişmemiş. Hala söz konusu astları olunca işi abartıyor. Himota tarzı dövüş sanatı tekniği kullanması gerekmiyordu."

Komiser stili bozduktan sonra delikanlıyı ayılttı. Ayılan delikanlı ağrıdan dolayı inleyerek komiserin desteği ile doğruldu. delikanlı karamsar bir ses tonu ile "En azından kardeşlerim hapiste yalnız olmayacaklar." dedi. Komiser bunun üzerine "Hapse falan girmeyeceksiniz. Hemen salma kendini!" deyince delikanlı "Nasıl?" diye haykıran bir bakış attı. Komiser bunun üzerine ilgi çekici bir konuya değindi. "Siz gençler parlak zeka olduğunuz kadar gerizekalı da olabiliyorsunuz! Hemen umudu kesip ne diye suç dünyasına atıldınız ki? Neden yetkili bir büyüğünüze başvurmadınız? Gelecek Fonu diye birşey duymadınız mı? Devlet sizin gibi yoklukta olan insanlara yeni bir hayat sunmak adına kenarda para biriktiyor ve bunu size harcıyor. Zamanında bir büyüğüne başvursaydınız çektiklerinizi asla çekmezdiniz!" Delikanlının gözlerinden yaşlar akmaya başladı ve kısa sürede ağlamaya başladı. Komiser ona sıkıca sarıldı ve elini başına koydu. "Ağlama delikanlı. Demir elementine sahip olan sen Himota'nın gurur kaynağısın! Kendini safkan bir savaşçı olarak görebilirsin. Kendini toparla ve bir daha asla yıkılma!" Başpolis memuru sizden destek alarak ayağı kalktı ve söze girdi. "Eğer onlar hakkında olumlu konuşursak ve para cezalarını ödersek hapse girmelerine gerek kalmaz. Böylece direkt Gelecek Fonu'na girebilirler. Ben dosya işlerini hallederim. Komiserim, siz de parayı halledersiniz. Ne gündü be!"
Off Topic
Konu sonlanmıştır.

Ödüller:

Ad - Soyad
• Ingenium Puanı
• Pakt bofu
• Değerlendirme Notu

Ginte Bimoa
• 50 IP
• 400 PBF
• 8/10

Tegin Hentanodan
• 50 IP
• 400 PBF
• 8/10

Nogon Hegeodan
• 50 IP
• 400 PBF
• 8/10
Locked

Return to “Tinkadoko”

cron