[Ae Libjetütcha] Siyasi Kriz

#1
► Show Spoiler
Eski püskü olan, artık üretimi olmadığı için modelini anlayamadığın bir arabanın içinde dört polis memuruyla birlikte yolculuk ediyorsun. Araba normal arabalara göre daha büyük, arka koltuklara dört kişi rahatlıkla sığıyor ve bir diğer polis ise ön koltukta oturuyor. Yolculuk yaklaşık bir saattir devam ediyor ve bir saat daha var gibi görünüyor. Polislerden biri kahkahaların arasında boğazını temizliyor ve "Bu arada arkadaşlar, bu işe gönüllü olmamın sebebi ülkemin siyasi sisteminin işlemesini sağlamak. Yike Kümilib'in çarpık görüşlerini benimsemiyorum. Qardakhlar bizim kardeşlerimiz. Sadece Qardakhlar değil, tüm kıta bizim kardeşimiz." dedikten sonra şoföre dönüp yol ile ilgili bilgi veriyor. Bir diğer polis "İyi dedin be abi, zaten karşı olup da ne yapacağız? Savaş savaş nereye kadar? Malum Tihami'de olanları gördük. Hiçbir sike yaramadığını hep bir ağızdan gördük. Vakit birlik olma vakti." dedikten sonra senin yanında oturduğu için omzuna dokunuyor ve gülümsüyor. Bir süre kahkahalar azalıyor ve sessizlik artıyor. Yavaş yavaş yağmurun başladığını gözlemliyorsun. Polislerden biri uyuyakaldığı için bir polis ondan olabildiğince uzaklaşıp fısıldıyor. "Yeni merkez binaları Miyam Ovası'nın yakınlarındaymış. Buralar da hep yağmurlu biliyorsunuz." Bir diğer polis hemen lafa atlıyor. "Abi bilmez miyim? Üç kere tatile geldim bu taraflara, hepsinde mi yağar yahu?" Kısık sesli bir gülüşme olduktan sonra Yike Kümilib'i alacağınız eve varıyorsunuz. Arabadan çıkmadan önce ön koltukta oturan polis "Gitmeden her birimiz kendimizi tanıtalım. Ad soyad söyleseniz de yeterli. Böylece orada bir sorunla karşılaşırsak birbirimize rahatlıkla seslenelim. Ben başlarım."

"Chiyom Elukak, Jechi'de görevliyim."

"Aja Arkich."

"Ika Chiepükütgo, başkentteyim."

"Rolud Elüpa. Aslen Bolcheb doğumluyum, şu an Matchoyit'te görev yapıyorum."
Off Topic
Esenlikler dilerim, bu konuda GM olarak ben, yani Barisu ile ilerleyeceksiniz. Pasiflik süresi 48 saattir. (2 gün)
Off Topic
Uyandığın vakitten arabayla alınışına, oradan da mekana varışına kadar yazabilirsin. Turun başladığı kısıma kadar olan olayları sana bırakıyorum.

Re: [Ae Libjetütcha] Siyasi Kriz

#2
Bu göreve neden başvurdum? Sarı saçlarımı arkaya doğru tararken aynada yüzüme bakıyor, yeşil gözlerimin içindeki turuncu çizgileri inceliyordum. Çevremin genişlemesi ve babama kendimi kanıtlama isteğimden daha da yüksek olan bir motivasyonum var. O da önce ülkemin içindeki düzeni sağlamak, ardından da tüm kıtanın düzgün bir şekilde yaşamasını sağlamak. 23 yaşındayım, babamın isteği ile diğer ülkeleri gezdim. Bizim eksiklerimizi, diğer ülkelerin artılarını gördüm. Siyasi fikrim babamınki ile aynıydı ve değişmedi. Daha da oturdu. Ülkeme geri döndüğüm gibi polis eğitimi almaya başladım. Şimdi ise ilk görevime çıkıyorum. Bu görevin de tabi ki siyasal bir şey olması gerekiyor. Papatya kolonyasını saçlarımın yanına doğru sürdüm. Ardından da boynuma gezdirdim ellerimi. Ülkeler arasında politika ve siyasete Djurat kadar kafa yoran bir ülke yok. Terör sorunu yaşayanı da yok. Ben "free speech"e bağlı bir insanım. Herkes istediğini düşünüp söyleyebilir, ancak ülkenin bütünlüğünü bozacak bir "eylemde" bulunurlarsa. Devletin de karşısında kendisini savunması gerekir. Bundan önce Qardakh milliyetçileri terörist olarak adlandırılmış, şimdi ise Djurat milliyetçileri için bu kelimeyi kullanıyorlar. Fazla basit bir kelime gibi geliyor kulağa belli bir süre sonra. Bana sorarsanız, her şeyin abartısı yanlış. Üniformamı üstüme geçirmeden önce siyah bir tişört giydim, boynuma üstünde adım yazan kolyemi taktıktan sonra Djurat üniformamı üstüme geçirip sarı düğmelerini tek tek ilikledim. Minimalistik bir şekilde dizayn edilmiş odama geçtim acele adımlarla. Göğsümdeki bayrağı düzelttikten sonra aynada son kez kontrol ettim kendimi. Mükemmel gözükmesi için biraz daha düzeltmeye çalıştım saçlarımı. "MükemmeIIik her savaşta çarpışarak kazanmak değiIdir. En iyi strateji savaşmadan kazanmaktır." yazıyordu aynamın üst tarafında. Her şeyin tamam olduğundan emin olduktan sonra, evden çıktım.

Teşkilata yarım saat erken gidip diğer polisleri ve gelecek arabayı bekledikten sonra bok gibi bir araba durdu önümüzde. 5 polis bindik arabaya, bir de şöför vardı arabayı kullanan. En son olarak bindikten sonra yüzümü ekşittim arabanın bu haline ancak bir şey söylemedim. Yani, koskoca ülkenin polislerine verdiği araba bu mudur? Yoksa görevimizin amacı yüzünden mi böyle bir arabayı layık görmüşler? Diğer polisler üstünde durmadılar bu durumun. Normal bir şey miydi yani Djurat polis memurlarını böyle yıkık, böyle dandik bir arabada gezdirmek? Neyse ki meslekdaşlarım kafa çocuklardı da, sohbetleri sardı. Bir ara saatime bakıp 1 saattir yolda olduğumuzu görünce şaşırdım. Sohbet edince çabuk geçiyor zaman. Biri çıkıp bu işe gönüllü olmasının sebebini söyledi. Fazlası ile barışçıl bir düşünceye sahipti eğer bu dediklerini içten söylüyorsa. Cevap vermek yerine çevredekilerin konuşmasına izin verdim. Çoğunlukla aynı fikirdeler gibiydi. Tihami'nin bölünmesi, bizim ülkeye örnek olmuştu anlaşılan. Yol boyunca fazla konuşmamış, daha çok esprilere dahil olmuştum. Söylediklerini dinliyor, çok da kafama takmıyordum açıkçası. Zaten bir süre sonra Miyam Ovasının yağmurundan bahsetmeye başladılar. Dışarı baktığımda cidden baya baya yağmur yağdığını fark ettim. Saçımla bu kadar uğraşmasa mıydım? "Şemsiyemiz var mıdır arabada?" dedim dalgın dalgın. Yike Kümilib'i almak için durduğumuzda öndeki polis arkaya dönüp tanışmamız gerektiğini söyledi. Ciddi ciddi 2 saattir muhabbet ediyoruz ve birbirimize adımızı söylemedik. Herkes tek tek adını söylemeye başladı ama birden 4 tane isim verilince bana, baştakileri unuttum bile. İsimlerde çok kötüyüm. Herhalde görev boyunca millete rumuz takıp duracağım. Jechi'li, Bolcheb'li, Matchoyit'li falan derim bunlara. Nerede görevli olduğunu söylemeyen çocuğa da "Pışt!" derim o zaman. Sıra bana gelince, "Ae Libjetütcha." dedim. "İleride teşkilat başı olunca ülke için canını ortaya koyan polis memurlarını, düşüncesini savunan parti başkanlarını böyle bir çöpe bindirmeyecek adamım. Bu hurdaya 10 bin verirler mi araba pazarında abi? Alep Jüchu en az 150 bin bofuluk arabaya biniyordur. Terbiyesizlik ediyor ama, biz işimizi fazla iyi yapalım. Onun yaptığı terbiyesizliğe alet olmayalım." diyerek geyiği verdim bizimkilere. Sonra da başkentli olan çocuğun koluna dirseğimle hafifçe vurdum. "Ben de başkentteyim bu arada, görevden sonra iletişimi kesmeyelim."

Tanışma faslından sonra açtım kapıyı çıktım arabadan. (Şemsiye varsa şemsiye ile) Şu leşliğe bak anasını satayım, kapıyı açıyorum deli gibi bağırıyor araba. Paslı falan herhalde. Şöyle bir derin nefes aldım sakinliğimi korumak için. Bizimkiler arabadan hızlı çıksın diye de "Hızlı." dedim. Ben milliyetçiliğin sonuna kadar yanındayım. Madem adamın düşüncelerini sevmiyorsun Alep efendi, sen neden ayrım yapıyorsun? Sen neden bu adamı düşük seviye bir politikacı yerine koyuyorsun? Aynısı babamın başına gelse nasıl kızardım kim bilir? Hala arabadan çıkamamış olan, ön koltuktaki polise "Haydi Jechi'li haydi.." dedim sert bir şekilde. Sohbet, taşak falan güzel ama görevde lakayıtlığa gelemem. "Gel işini aslanlar gibi yap da; Jechi polisleri, köylülerin tarlaları yakılıyorken yatıyor muymuş yoksa babayiğit gibi çalışıyor muymuş görelim." diyerek adamı da gazladım. Herkes çıkınca "Adama suikast olacakmış, biz üç başkentli yanında duralım" Adını unuttuğum ve nereli olduğunu da bilmediğim çocuğa "Sen ve Jechi'li de çevreyi araştırarak ilerlesin." dedim. Sonra da elimle başkentlileri benimle gelmeleri için çağırarak Yike'nin kapısına ilerleyip sertçe 3 kere vurdum. "Parti Başkanı Yike Kümilib Beye miting meydanına kadar eşlik edecek yarım manga polis hazırdır. Yola çıkabiliriz."
Image
Yaz geldi.
► Show Spoiler
Yan çar
Podosḧi Øfinuafeme

Re: [Ae Libjetütcha] Siyasi Kriz

#3
Araba yorumunu duyanların arasından Chiyom, güldü ve "Abi bu herifin elinde para mı olacak da iyi araba ayarlayacak? Ha belki bizimkiler ayarlamıştır da sırf bu adama götlük olsun diye böyle bir araba ayarlamışlardır kesin." O sırada Aja, arabanın arka tarafından bir şemsiye kapıp eline veriyor. Yavaş yavaş arabadan çıkarken herkese belirli bir görev atamaya başlıyorsun ve kimsenin sana uymakta sorun çekmediğini fark ediyorsun. Jechi'li Chiyom laflarına karşılık olarak "Sen şimdi görevde gör beni, Kümilib'in tek bir kılına zarar gelmeyecek." Ardından kendince emir verdiğin herkes ya başını sallayarak onaylıyor, ya da sözlü bir şekilde kabul ediyor. Kapıya varıyorsunuz ve kapıyı çalıp durum bildiriyorsun. Bunun üstüne kapıyı kambur duran, kısa boylu, yaşlı bir adam açıyor ve "Yike bey çok kısa bir süre içerisinde sizlere katılacak. Lütfen, içeri buyurun." diyor. Adamın ricası üzerine içeri geçiyorsunuz. Aranızdan sadece Rolud ayakkabılarını çıkarıyor. Adam sizi oturma odasına geçiriyor ve "Çay ikram edeyim?" diyor. Çay isteyenler istediklerini belirtiyor ve çay ikram ediliyor. Biraz çay içip lafladıktan sonra Yike Kümilib ile karşılaşıyorsunuz. Televizyonda her zaman gördüğünüz bir adam olduğu için anında tanıyorsunuz. Herkese başıyla selam veriyor ve sandalyelerden birine oturuyor. Daha kimseye selam vermeden önce aranızda tek siyah saça sahip olan Aja'yı işaret ediyor ve evdeki görevli adama "Bak, benim tersime gitmek için yollamışlar. Hep böyle bunlar." diyor. Garip bir sessizliğin ardından "Gençler, hayat nasıl gidiyor? En tartışmalı başkanla yan yana olmak nasıl bir duygu?" diyor. Daha da garip bir sessizlik oluşuyor. Aja'nın duygusuz bir şekilde yere baktığını görebiliyorsun.


Yike Kümilib
► Show Spoiler

Re: [Ae Libjetütcha] Siyasi Kriz

#4
Ciddiyetle girdiğimiz ev ziyaretimiz bir süre sonra çay partisine dönünce biraz koyvermedim değil. "Hmm, doğunun çayı da çok güzel ya. İhraç ediyor muyuz Dusha'ya falan?" diye Djurat'ın ekonomisini laflarken, çayımın sonlarına doğru Yike Kümilib bulunduğumuz oturma odasına geldi. Saygı gösterisi olarak ayağa kalkıp selamladım onu. Kafası ile onaylayınca yine yerime oturdum. Bir yanımda Jechi'li, bir yanımda da adını unuttuğum polis vardı. Sanki Yike'yi istemeye gelmişiz gibi... Harbi, kambur lavuk kim? İbne mi bunlar? Yike geldi, geldiği an yanımdaki sessiz çocuğu gösterip kocasına Alep'i şikayet etti iyi mi? Baktım yanımdaki çocuğa şöyle göz ucu ile. Harbi Qardakh bu. Djurat milliyetçisini korumak için Qardakh yolla. Alep hoş adamsın ama boş adamsın. Dışarıda bizi bekleyen arabayı hiç görmesin o zaman. Zaten birazdan o leş arabaya bindireceğiz kendisini bakalım nasıl tepki verecek. Duygularımızı falan sordu sonra. Beni kaybetti tabi orada. Ne duygusu kardeşim karı mıyız? Yanımda yere bakan polise dirsek attım diğer polisler Yike'ye cevap verirken. Dişlerimin arasından sadece onun duyabileceği bir sesle "Eğer senin yüzünden bu adama zarar gelirse, iki elim yakanda olur." dedim. "Kaldır kafanı, profesyonel ol."

Alep'in sabote etmek için her şeyi yaptığı bu görevi başarılı bitirmek için elimden geleni yapacağım. Adama zarar gelsin istiyor. Sağ salim bir şekilde mitinge götüreyim, sonra da karşısına çıkıp işimi iyi yapmamın nedeninin onu örnek almam olduğunu söyleyeyim. Sike sike tebrik edecek beni. Ayrımcı olduğunu kabul etsin de bak nasıl koltuğundan ediyorum onu. Alep farkında değilsin ama düşman ediniyorsun hiç beklemediğin bir yerden. Yüksek bir rütbedesin ve bunu kötüye kullanıyorsun. Düzeni yozlaştırıyor, insanların teşkilata olan güvenini azaltıyorsun.

Polisler ile Yike'nin konuşması bitince elimdeki çayı fondipleyip bardağı önümdeki sehpaya bıraktım sakince. Arkama yaslandıktan sonra "Fikirlerinizin sonuna kadar arkasında durmanıza saygı duymamak imkansız." dedim. Sanki tırnaklarımda bir kir varmış gibi tırnaklarımı inceleyerek konuşmama devam ettim. "Jechi'de miting yapmak istemeniz de cesaret örneği. Malum daha geçen, teröristler tarlaları yaktı burada. Reis-i cumhurumuz yakın zamanda kimin yaptığını bulacağız demişti ancak iyi saklanıyorlar galiba. Ses soluk yok." Kafamı çevirip Jechi'li çocuğa gülümsedim piç piç. Ardından da kahkaha atıp "Neyse canım!" dedim. "Bu kadar yağmurlu bir yerde yangın sorun olmamıştır." Her lafımda biraz daha laf sokuyordum. Hem işini yapmayan Jechi'lilere, hem de büyük ihtimal bu bahsedilen teröristlerin tuttuğu partinin lideri olan Yike'ye. Eğer söylediklerime alınıp tepki verirse, Yike kendisinin ve partisinin terörist olduğunu kabullenmiş olur. Adam politikacı, kesin en iyi cevabı verecektir. "Yola çıkalım mı hazırsanız?"
Image
Yaz geldi.
► Show Spoiler
Yan çar
Podosḧi Øfinuafeme

Re: [Ae Libjetütcha] Siyasi Kriz

#5
Yike, düşündüğünün aksine sadece gülmekle yetiniyor ve yanına gelip yakanı düzelterek "Sen var ya, kral adamsın." diyor. Yaptığın çağrının ardından ise tüm muhabbeti sessizce dinleyen elemanlara dönüyor ve "Ee, hadi bakalım, gidiyoruz çocuklar! Herkese söylüyorum." deyip kapıya yöneliyor. Herkes ellerindeki fincanları bırakıp ayağa kalkıyor. Kambur adam ise Aja'nın yanına gidiyor ve bir şeyler fısıldıyor. Aja, kafasıyla onayladıktan sonra yanına geliyor ve yanından geçerken kulağına "Benden gelmez." deyip dışarıya çıkıyor. Herkes arabanın önüne gelince Yike, tahmin ettiğin gibi oldukça yerli bir tepki gösteriyor. "Eveeeet, arkadaşlar, bu ne amına koyayım?" Bir anda Chiyom, kahkaha atıyor ve "Jechi'li olduğumu söyleyince böyle bir araba verdiler başkanım." diyor. Ekibin tamamı neşeleniyor ve sırayla arabaya biniyorlar. Chiyom ise tekrardan söze giriyor ve "Keşke elimizde olsa başkanım, yolladıkları arabaya bakın." dedikten sonra arabaya biniyor. Yike, Chiyom arabaya binerken "Yok yok biliyorum, sizin elinizde olan bir şey değil. Görün çocuklar, farklı fikirlere sahip olmanın bedeli bu ülkede bu işte." diyor. Herkes arabaya bindikten sonra yola çıkıyorsunuz ve yeni bir muhabbet başlıyor. Başkan Yike söze giriyor. "Miyam Ovası'na gideceğiz. Sessiz, sakin bir yer. Miting binasını oraya aldırdık. Tarlalardan uzak." Tarla geyiği tekrardan açılınca yine toplu bir kahkaha seansı başlıyor. Bu sefer Rolud söze giriyor. "Başkanım, o ovaya bir ara gitmiştim. Yakınlarında bir tatlıcı var, kafayı yersiniz. Hayatımda bu kadar iyi tahinli çörek yediğimi hatırlamıyorum. Adamlar günlük yapıyorlarmış. Ha o bir yana-" Aja, bir anda ortamın sessizliğe bürünmesini sağlayan bir soru soruyor. "Qardakhlılardan nefret mi ediyorsunuz?" Yike, soruya cevap verecek gibi görünmüyor.

Re: [Ae Libjetütcha] Siyasi Kriz

#6
Yike ibne mi ya? Nereden çıktı şimdi yakamı düzeltmek falan? Kral falan diyor bir de. Kralın tadına bakmak istemiyordur umarım. Kanımdaki saf Djurat geni adamı azdırdı herhalde. Böyle aşırı ırkçılardan korkacaksın işte. Bir anda kaldırdı herif bana, iyi mi? Adam yakamı bırakınca ellerimi yakama götürüp, bir de kendim düzeltmek zorunda hissettim. Gözlerimle de takip ettim Yike yanımdan geçerken. Neydi şimdi bu ya? İş mi attı herif bana? Kambur herifden sıkıldı da safkan Djurat'lı yarrağı mı istiyor? Kafam acayip karıştı. Tamam, Ae sakin ol. Sen buraya Alep'in inadına, bu adamı miting yerine sağ salim ulaştırmak için geldin. Yike'yi dışarıdaki külüstür arabaya atıp Jechi'nin dağlarına götürme, orada delice sikme fikri çık kafamdan. Arkasından bakıyorum, götü deli gibi sıkı. Görev bittikten sonra adamlarına çağırtsa beni, yatak odasında "Djurat'lı yiğidim yok et beni!" diye bağıra bağıra binse üstüme... Qardakh çocuğun sessice kulağıma fısıldaması ile döndüm bulunduğum ortama. Çevirdim kafamı çocuğa, benden gelmez diyor. Kimden gelir? Çocuğa ne söylediğimi bile unuttum Yike'nin bir hareketiyle. Arkama döndüğümde, çocuğun kalktığı koltuğun arkasında duran kambur herifi gördüm. Bir şeyler dönüyor burada.

Arabaya gittiğimizde Yike'nin tepkisine istemesem de gülmek zorunda kaldım. Yani araba gerçekten "bu ne amına koyayım" tarzı bir araba. Önden gidip başkan için kapıyı açtım. Bu yaşlı sürtük için elimden geldikçe kibar bir polis olacağım. Yike binince, diğerlerinin de arabaya binmesini bekledikten sonra en son ben bindim yine. Her zaman yaptığım gibi, sohbetlerini bir kulağımla dinleyip fazla oralı olmadım. Arada Yike bana laf çaktığında da dönüp gülümsemekle yetindim. Sohbetlerine katılsam şimdi, flörtleşip duracağız herifle. Polisler ne oluyor anasını satayım diyecekler. Belli yani alttan alttan tarla lafı falan atıyor. Flört oğlum bu. Arabanın dışarısını izleme kararı verip Jechi'nin yeşilliklerine verdim kendimi. Bolcheb daha gri bir şehir. Tabi başkent olduğu için yeşillendirmişler de, burası köy işte. Çocuklar falan koşuşuyor etrafta, emmiler kahvede oturmuş çorba içiyorlar... Nasıl sikko bir hayat lan bu diye düşünüyorum kendi kendime. Bu herifler ne biliyor da gidip oy veriyorlar. Burada köylerinde takılırken ne eğitimi görüyorlar? Okul vardır kesin ama üniversite var mı? Köylümün gelişmesini istiyorum. Tarım yaparken bile, tarım bilgilerinin çok yüksek olmasını istiyorum. Şu kahveye girdiğimde emmilerle çorba içip siyasi bilimler konuşabilmek istiyorum... Ancak baksana, polislerle bile konuşamıyorum bu konuları. Salak salak tahinli çörekten bahsediyor adam.

"Qardakhlılardan nefret mi ediyorsunuz?"


Dönüp baktım yanımda oturan Qardakh çocuğa. Herkesi susturmuştu bu sorusuyla. Hala soğuk bir ifade ile duruyordu. Kime yöneltmişti bu soruyu? Göz ucu ile Yike'ye baktığımda ise ağzını açıp bu soruya cevap vermek istediğini fark ettim. Bir kaç saniye daha kimse bir şey söylemeyince soruyu Yike'ye yöneltmiş olma olasılığı bile olsa konuşmaya başladım. "Bu ülkede herkes birbirinden nefret ediyor ki." dedim omzumu silkerek. Rahat, bir tavırla konuşuyordum. "Başka hiçbir ülkede bu kadar kavga ve ayrımcılık görmedim. Qardakhlar Djuratlılardan nefret eder, Djuratlılar Qardakhlardan... Djuratlılar Djuratlılardan nefret eder, Qardakhlar Qardakhlardan... Jejemijülaj, Qardakhların Djuratlılara karşı iç savaşıydı ancak en çok Qardakhlar öldü... Bu ülkede insanların birbirine hoşgörü ve sevgi ile yaklaşması asıl garip karşılanan şey. Bu yüzden daha çok, Qardakhları seveniniz var mı gibi sormalıydın sorunu. Açıkçası size yapılan ayrımcılıklardan sonra, senin de Djuratlıları sevdiğini düşünmüyorum ben." Hafiften gülümsedim, "Olayı kişisel algılamamak gerek." diye de ekledim. "Buraya gelirken konuştuğumuz gibi, belki de Tihami'nin başına gelenlerden bir ders çıkarır vatandaşlarımız da, birlikte iyi yaşamayı öğreniriz." Tekrar döndüm dışarı tarlalara bakmaya. "Buralarda ne yetiştiriliyor?" diye sordum ortamdaki soğukluğu hiç umursamadan. "Hala elleri ile mi tarım yapıyor köylüler? Gedhilfe'deki tarlaları değişik sistemlerle suluyorlardı."
Image
Yaz geldi.
► Show Spoiler
Yan çar
Podosḧi Øfinuafeme

Re: [Ae Libjetütcha] Siyasi Kriz

#7
Aja, laflarına karşılık olarak sadece "Haklısın..." demekle yetiniyor. Ardından tarım muhabbeti açılıyor ve Chiyom lafa giriyor. "Yeni tarım yöntemlerini entegre etmeye çalışıyorlar ancak ne köylüler bunu istiyor, ne de hükümet buna ciddi ciddi para yatırma peşinde. Djurat halkı buna hazır değil der geçerler kısacası." Chiyom sustuğu anda Rolud lafa giriyor. "Abi, tarım sektörü hep aynıydı. Biz zamanında tarımda bulunduk. Ailem tarım ile uğraştı, şirketimiz bile vardı ama battı. Nasıl battı diyecek olursanız biraz uzun hikaye ama izninizle anla-" Aja, bir anda Rolud'un sözünü kesiyor ve "Ama Djuratlıları seviyorum. Qardakhlıları ne kadar seviyorsam o kadar." diyor. Rolud ise "Aja niye böyle yapıyorsun ya?" deyip gülüyor. Kimsenin beklemediği bir anda Yike Kümilib Aja'ya cevap vermeye karar veriyor. "Qardakhların uzun yıllar boyunca Djuratlıların onlara bahşettiği rahatlıkla yaşadığını düşünüyorum. Tarihi olarak daha önce burada olmaları ise onlara böyle bir hak vermiyor. Ama bu benim toplum düzeniyle ilgili bir düşüncem. Qardakhlı görünce yüzüne tükürmüyorum. Onlar da kendi içlerinde böyle yetişmişler. Senden şüphelendiğim için de özür dilerim genç hanım, hükümetin ne yapacağı belli olmaz. Beni sevmiyorlar sonuçta."

"Mitingin yapılacağı yere çok yakınız gençler. Herkes hazır olsun. Her yerden hain çıkabilir. İçinizden bile." Yike, kendi kendine kahkaha atıyor ve bir sigara yakıyor. Ardından arada en az konuşan eleman Ika, ön koltukta arkasına dönüyor ve "Beyler, burada atıştırmalık ne yiyebiliriz bilen var mı ya? Midem kazınıyor." diyor. Siz cevap veremeden Yike Kümilib "Çorbacı var miting yerinin iki sokak ötesinde. Gittiğimiz gibi miting başlamaz, bir uğrayın olmadı?" diyor. Ika ise "Uğrarız valla başkanım, hava sıcak ama içeceğiz mecbur." diyor. Chiyom ise "Yok ya, çorba dışında bir şeyler de vardır illa ki. Bir sorarız." diyor. Rolud muhabbete girmeye çalışırken miting yerine varıyorsunuz ve arabadan iniyorsunuz. Aja "Aç değilim, oturacağım." diyor ve yanına aldığı çantanın içinden bir not defteri çıkıp partinin genel merkez binasının merdivenlerine doğru ilerliyor. Ekibin devamı ise çorbacıya gitmeye karar veriyor. Chiyom yanına gelip "Geliyor musun kanka?" diye soruyor.

Re: [Ae Libjetütcha] Siyasi Kriz

#8
"Köylümü hafife almalarından tiksiniyorum." dedim Jechi'li polisin dediklerine karşın. Kaşlarımı çatmış camdan bakıyor, söylediklerine çaresizlik ve üzüntü karışımı bir duygu hissediyordum. Bu duygu ise dışarı sadece sinir olarak yansıyordu. Matchoyit'li polis tarım sektörünün aynı olduğunu, tarım şirketlerinin battığını anlatıyordu. Sonunda ilgimi çeken bir konu olduğu için döndüm Matchoyit'li adama ancak Qardakh kız bir anda söze atlayıp Djuratlıları sevdiğini söyleyerek adamın ağzına tıktı kelimeleri. Kaşlarımı daha da çatıp baktım kızın yüzüne. Ne uzatıyorsun güzel kardeşim? Şimdi kes sesini küçük fahişe diye girişsem, yok kardeşim sen ırkçısın Qardakhları sevmiyorsun derler. İnsanın sabrını zorluyorlar yemin ediyorum ya. Sinirlendiğim için susmasını söyleyecektim ki Yike konuşmaya başladı. Başkana dönüp aynı çatık kaşlarla dinledim dediklerini. Qardakhların rahatça yaşadığını ama yine de sorun çıkardıklarını düşündüğünü, Qardakhlardan nefret etmediğini kibar bir dille söyledi. Hatta bir de özür diledi kızdan. Alnımdan bir damar attığını hissettim bu söylediklerinden sonra. Ancak konuşup okları kendime çevirmek istemedim. Mantıksız gelmişti Qardakh kızın da, Yike'nin de söylediği şeyler. Hatta kızın çok duygusal olduğunu ve bu şekilde bizi de manipüle ettiğini fark ettiğim için daha da sinirlenmiştim. Görevdeyiz diye tutuyorum kendimi. Eğer arkadaş çevresinde olsam şu an tartışma çıkarırdım. Kafamı çevirip Yike'nin kendi kendine yaptığı espriyi umursamadım. Zaten daha sonra insanlar yemek yiyecek yer hakkında konuşmaya başladılar. Hiç açmıyor beni yüzeysel sohbetler.

Araba miting binasının önüne geldiğinde ilk ben çıkıp şemsiyemi açtım. Ardından da Yike için kapıyı tuttum. Hala yemek yiyecek bir yer arıyordu diğer herifler. Qardakh kız ise aç olmadığını, oturacağını söyledi. Gözümle takip ettim onu. Kambur herif ile konuşmuş olması, arabada durup durup sürekli böyle konuları çıkarması... Üstelik Yike'den bir özür de koparmış olması beni daha da işkillendirmişti. Jechi'li polis bana onlara katılıp katılmayacağını sorduğunda pek oralı olmayıp "Hıı... Çok iyiymiş" gibi bir ses çıkardım kızın miting binasına gitmesini izlerken. Adamın dediği kulağıma gelmiş olsa da, duymamıştım. Zaten arabadan indiğimizden beri sanki aralarında değildim. Biraz sessiz durduktan sonra döndüm bunlara. "Yemek yemeğe gitmiyoruz." dedim kararlı bir şekilde. Ne olduğunu bilmiyorum ama sürekli bilinç altımda beni dürten bir şeyler var. "Başkan Kümilib ne derse desin, biz bir görevdeyiz. Görevimiz de başkanı sağ salim o mitinge çıkartmak. Hatta mitingde bile korumamız gerek. Eğer şu an içinizden biri yemeğe gitmek isterse onu engellemem, ama görevden sonra bunu üstlere bildiririm." dedim. Söylediğim kelimeleri aşırı düzgün, sıfır duygu ile söylemiştim. "Başkanın yanından ayrılmıyoruz. Görev bilincini bana göstereceğini söylemiştin Jechi'li, böyle mi gösteriyorsun? Hadi içeri geçelim. Mitingden sonra yemeğe gideriz ve ben öderim. Ancak bu görevin en iyi şekilde sonuçlanması çok önemli." İtiraz ya da karşıt bir görüş beklemeden dönüp merkez binasına doğru ilerledim. Yike'nin yanından ayrılmayacağım. Binanın merdivenlerine yürüdüm kendimden emin bir tavırla, binanın içinde oturmuş olan kızı görünce de önünde durup kısık gözlerle 1-2 saniye baktım ona. Ardından kulağına doğru eğilip aynı bana yaptığı gibi "Kimden gelir?" diye fısıldadım ve beklemeden doğrulup, Yike'nin gittiği yere, binadaki odasına doğru ilerledim.

Eğer Yike'yi bulabilirsem bir asker selamı çakıp "Görevim sizi mitinginiz boyunca korumak." diyeceğim. "Bazı yozlaşmış kişilerin oyunlarını bozmaya kararlıyım. Ben buradayken size zarar gelmeyecek, bundan emin olmalıyım." diye neden geldiğimi söyledikten sonra duruşumu bozup "Neden?" diye soracağım. "Size, düşüncelerinizi korkusuzca savunduğunuz için saygı duyduğumu söyledim. Neden kızı memnun etmek için huyuna gittiniz? Qardakhların şımarıklığından çok daha fazlası olduğunu biliyorum siyasal düşüncenizin içinde. Size saygı duymaya devam etmek istiyorum, bu yüzden bilmeliyim. Neden yaptınız bunu?"
Image
Yaz geldi.
► Show Spoiler
Yan çar
Podosḧi Øfinuafeme

Re: [Ae Libjetütcha] Siyasi Kriz

#9
Chiyom, yemeğe gitmeyeceğini duyduğu anda "Nasıl ya?" diyor ve üzgün bir ifadeyle miting binasına doğru ilerlemeye başlıyor. Rolud, hiç bozuntuya vermeden kabul ediyor ve Chiyom'un ardından ilerlemeye başlıyor. Ika ise "Tamam, üstlere söylersin." dedikten sonra ters yöne, çorbacıya doğru ilerlemeye başlıyor. Merdivenden miting binasına çıkarken seslendiğin Aja ise gözlerini bile çevirmeden ve ses çıkarmadan not defterini karalamaya devam ediyor. İçeri giriyorsun ve Yike ile karşılaştıktan sonra kendisine sorunu yöneltiyorsun. Yike, yakınında bulunan parti elemanlarına gülümsüyor, kadınlardan birine göz kırpıyor ve sana dönüp "Bak genç adam, şunu anlaman lazım ki idealarımın bu ülkede hüküm sürebilmesi için ölmemem gerekiyor. Olası tüm tehditleri ortadan kaldırmak için de bazı fedakarlıklar yapmak gerekiyor. Evet, belki ideolojimi yansıtan şeyler değildi söylediklerim, ama saatli bir bombanın kesilmesi gereken kablosunu kestim. Çaktın mı?" dedikten sonra sana da göz kırpıyor ve üst kata çıkıyor. O sırada yakınınızda bulunan bir parti görevlisi size yaklaşıp üst kata geçmenizi söylüyor. "Başkanımız bir röportajda yer alacak, o sırada onunla aynı odada durmak için iki elemana ihtiyacımız var. Kimler geliyor?" Aranızda kimlerin gideceğini kararlaştırdıktan sonra röportaja yarım saat kaldığını öğreniyorsunuz ve miting binasında istediğiniz gibi takılabileceğiniz söyleniyor. Zemin kata göz atıyorsunuz ve sadece iki oda olduğunu görüyorsunuz. Odalardan birinde bir sürü yüksek rütbeli parti elemanının toplanıp içki içtiğini görüyorsunuz. Diğer odanın ise kapısı kapalı ancak içeriden duman çıkıyor. Üst kata çıkma ihtimalinizi değerlendiriyorsunuz. Dışarıya bakıyorsunuz ve Aja'nın hala aynı yerde not defterine bir şeyler karaladığını görüyorsunuz.

Re: [Ae Libjetütcha] Siyasi Kriz

#10
Yike'nin dediklerini kaşlarım çatık, anlamaya çalışan bir şekilde dinledim. İdealleri için, düşüncelerinin devamı için politik düşünmesi gerektiğininden bahsetti. Aslında düşüncelerimin doğru olduğunu ve orda Qardakh kıza söylediklerinin ortamı yumuşatmak için olduğunu söyledi. Hatta ortamı yumuşatmak değil, direkt kızın kötü bir amacı varsa bunu bitirmek için o cümleleri sarf ettiğini öğrenmiş oldum. Duygusal değil, oldukça politik bir hareketti yani. Hafiften yerimde kıpırdanıp söylediği şeyleri hazmetmeye çalıştım. Evet, söyledikleri ona olan saygımı tekrar yerine getirmişti. Yike düşünceleri için gururunu arka plana atabilen bir liderdi. Kafamı anladığımı belli edercesine salladım. Yaşlı orospu bana göz kırpıp tekrar flörtleştiği için sanki görmemiş gibi davranarak "Teşekkür ederim." dedim cevap verdiği için. Başkan üst kata çıkarken yanımda Jechi'li ve Matchoyit'li polisle birlikte pencerenin yanına gittim. Onların konuşmalarının yanında sessiz kalarak aşağıda oturan, not defterine bakan Qardakh kıza baktım. Sanki çözmem gereken bir şey varmış gibi hissediyordum hala. Yanımıza gelen bir parti üyesi röportajda yanında duracak iki eleman ihtiyacı olduğunu söyleyene kadar öylece baktım aşağıda oturan kıza. Bu lafları duyduğum gibi aklıma gelen, yanımdaki iki polise de söylenecek şeyler değildi. Birden gözlerim açıldı, yüzüme bir gülümseme oturdu. Sanki, eureka anı yaşamış gibiydim. Önce Jechi'liye sonra Matchoyit'liye baktım onlar da anladı mı diye. Ancak yaşadığım bu çözme anını fark bile ettiklerinden emin değildim.

Röportaj yarım saat sonra olduğu için dolaşabileceğimiz söylendiğinde diğerleriyle birlikte parti binasını dolaşmak için aşağıya indik. Yürürken de "Düşüncenin bir önemi var mı?" diyordum Jechi'li polise. Bazen böyle konuşurken, kafamdaki düşünceler abstract oluyor ve karşımdaki kişiye anlatmakta zorlanıyordum. Kendim biliyorum ama kelimelere dökerken zorlanıyorum. "Önemli olan yapmak. İdeaların hüküm sürmesi sadece yaşayarak olmaz. Yüreğini, canını ortaya koymalısın." Jechi'liye anlatıyordum ama aslında kendi düşüncemi anlamak için konuşuyordum. "Eğer gururunu hiçe sayabiliyorsa, beni anlayacaktır. Kesinlikle anlayacaktır." Zemin kattaki iki odaya sadece göz gezdirdim. Arkada beklemeyi ve vereceğim kararı gözden geçirmekle meşguldüm. İçki içen üst rütbeli partililerin miting öncesi böyle eğlenmeleri fikrimi daha da destekliyordu. Bu partinin düşüncelerini zerre desteklemiyorum aslında. Ancak ülkemin vergisi, vatandaşın yardımı ile geçinen bu partililerin işlerini ciddiye almalarını ve ciddi bir olaya soyunmalarını istiyorum. Madem düşüncelerinde bu kadar koyular ve akıntıya karşı yüzüyorlar. Davaları uğruna her şeylerini verebilmeleri gerekiyor. Her şeylerini. Burada partilemek ile, istediklerini elde edemeyecekler.

Zemin katta, partiledikleri odanın yanındaki oda ise tamamen muallaktı. Kapısı kapalı ama altından duman çıkması ise aklıma tek bir şeyi getirmişti... Acaba bir odada alkolleniyor, diğer odada da takılıyorlar mı? Burası iş yeri olmalıydı onlar için. İşini düzgün yapmayan kişilere bakış açımı da biliyorsunuz. Bir değişiklik gelmeli, bu insanlar ciddileşmeli. Nasıl olacağını biliyorum, tek yapmam gereken taşlarımı düzgün oynamak. "Dışarı çıkalım." dedim yanımdaki polislere. Her zamanki gibi onları beklemeden dışarıya yöneldim hemen. "Herkes vatanı için en iyisini ister. Yike de, kendisine göre en doğru olanı düşünen bir vatansever." Bunları sesli konuşsam da, hala kendi kendime düşünüyordum. Sakin adımlarla Qardakh kızın yanına doğru ilerlerken "Kızın adı neydi?" diye sordum unuttuğum için. Yanımdaki polisler adını söyleyince kızın oturduğu yere ulaşınca "Aja, kalk." dedim. "Başkan Kümilib, röportaj verecekmiş. İki polise izin var, senle ben gireceğiz." Yanımdaki polisler tepki verecek gibi olduğunda elimi kaldırdım susmaları için. "Diğer arkadaşlar, zemin kattaki kapalı odayı araştıracakları için meşguller."

Eğer doğru hamleleri yaparsam, Yike'nin yaşayarak sürdüremeyeceği kadar ileri götüreceğim düşüncelerini.
Image
Yaz geldi.
► Show Spoiler
Yan çar
Podosḧi Øfinuafeme
Locked

Return to “Jechi”

cron