Re: [Ae Libjetütcha] Siyasi Kriz

#11
Chiyom, sözlerini dinliyor ancak herhangi bir tepki vermiyor, sadece gülümsemekle yetiniyor. Rolud'un ise uzaktan güncel araba fiyatlarını konuştuğunu duyabiliyorsun. Eninde sonunda Aja'nın yanına geliyorsun ve kendisine bir teklifte bulunuyorsun. Aja, ruhsuz ama şaşkın bir yüz ifadesiyle "Ne odası?" diyor ve içeri doğru bakıyor. Chiyom ise hızlıca "Odadan dumanlar çıkıyor. Fena ortam anlaşılan. Ben okeyim." diyor ve Rolud'un koluna dokunup içeri gitmeyi teklif ediyor. İkili içeri gidince Aja ile tek başına kalıyorsun. Aja, lafların sebebiyle röportajın hemen gerçekleşeceğini sanarak içeri giriyor ve ikinci katın merdivenlerine doğru ilerlemeye başlıyor. Onu takip ediyorsun ve o sırada röportajı sana bildiren görevli geliyor ve "Arkadaşlar, şimdi çıkmayın. Üstünü falan değiştiriyor adam. Ben söyleyeceğim siz takılın." diyor. Aja, tekrar dışarı çıkıyor ve merdiven basamaklarından birine çöküyor. Not defterini tekrar açıyor ve çizim yapmaya başlıyor. Not defterine uzaktan göz atıyorsun ve atlı bir askeri çizdiğini görüyorsun. Asker, daha önce görmediğin geleneksel kıyafetler giyiyor ve atın üstünde deri zırh mevcut. Aja, ruhsuz gözlerle sana bakıyor ve "Gel, yanıma otur." diyor.

Yanına oturuyorsun ve kendisini süzüyorsun. Simsiyah saçları Djurat gibi sarışın dolu bir ülkede metrelerce uzaktan belli olsa da mavi gözleri olduğunu yakından bakınca anlıyorsun. Bir süre çizimi bırakıyor, kaleminin silgisini ağzına götürüp dişliyor ve tekrar çizime devam ediyor. Garip bir sessizliğin ardından sana dönüyor ve "Gördüğüm her insan beni yargılayacakmış gibi hissediyorum. Bu bir zayıflık, özür dilerim." diyor. Ardından hemen gözlerini kaçırıyor ve çizimine devam ediyor.


Aja Arkich
► Show Spoiler

Re: [Ae Libjetütcha] Siyasi Kriz

#12
Jechi'li ve Matchoyit'li polis yanımızdan ayrılınca Aja'yı inceledim yapacağı hareketlere anlam vermek için. Kız kalktı ve üst kata çıktı. Ben de arkasından sessizce ilerledim. Birlikte merdivenleri çıktık. Bana polis lazım diyen çalışan daha zamanı gelmediğini söylediğinde de, Aja ile gerisin geri dışarı çıktık. Kızı boşu boşuna yürütmüştüm ama pek umrunda değildi sanki bu olay. Yike'ye zarar verecek biri gibi davranmıyordu. Büyük ihtimalle daha 15 dakikası vardı röportajın. Aja basamaklardan birine oturdu ve not defterini açtı. Not defterine atlı bir askeri karalamıştı. Güzel de çizmişti şimdi ne yalan söyleyeyim. Benim bu tarz şeylerde hiç yeteneğim yoktur. Himota savaşçılarına benziyordu çizdiği şey. Kız bana bakıp yanına oturmamı söylediğinde bir şey söylemeden dediğini yaptım. Gözlerimi dikip baktım ona hiç utanmadan. Saçları tel tel, düz ve yumuşak gözüküyordu. Qardakh olmadığını anlamamı sağlayacak mavi gözleri dalgın ve donuk bakıyordu çizdiği resme. Büyülenmiş gibi baktım kıza ve güzelliğine. Daha önce güzel kız görmemiş miydim? Tabi ki de görmüştüm. Ben daha esmer kızları seviyorum açıkçası. Sessizliği o bozdu. Bana baktı. Gözleri gözlerimle buluştu. Hiç utanmadan baktım gözlerine. Gördüğü herkesin onu yargılayacağını düşündüğünü söyledi. Sonra da özür diledi benden. Neden özür diliyordu ki? Gözlerini kaçırıp çizimine geri döndü. Atın yelesini tonlarken sessizce izledim ellerini. Derin bir nefes aldıktan sonra elimi kaldırıp Aja'nın benim tarafımdaki elinin üstüne koydum. "Aja." dedim. Sesim hüzünlüydü. "Sana özel bir şey anlatmalıyım. Benimle gel."

Ayağa kalktım hiç düşünmeden. Kızın elini tutup çekiştirdim benimle gelmesi için. Kaşlarımı üzüntü ile büzüştürmüş, yüzüme buruk bir ifade vermiştim. Kızı miting binasından uzağa, bulabildiğim bir ağacın altına götürdüm. Çevremize bakıp ikimizi de kimsenin göremediğine emin olduktan sonra döndüm kıza. Ellerini tuttum ve kalbime götürdüm. "Ben bu yargılamaya dayanamıyorum Aja!" dedim. Kendimi ağlamak için zorluyordum. Yavaş yavaş gözlerimin yaşardığını hissedince devam ettim. "Benim annem Qardakh. Çocukluğumdan beri anneme yapılanları izliyorum ve canıma tak etti." Ağlamaya başlayınca kıza sarılıp omzuna kapandım. "Ama merak etme, bugün değişecek her şey..." dedim. "Kendimi yakacağım ama seni, ve senin gibileri kurtaracağım." Kıza iyice sarılıp kendime çektim belinden. Kulağına "Bugün söylediğim her şey yalandı." diye fısıldadım. "Yike'nin ölmesi gerekiyor. Qardakhları ya da Djuratları sevmekle alakası yok bunun Aja. O varken ülkede barış olamaz." Daha da şiddetli ağlamaya başladım kızın omzunda. "Kendimi hazırlamıştım. İşini bitirecektim ve teslim olacaktım. Ancak sen..." durdum kızın söyleyeceklerimi tahmin etmesi için. "Seni gördüğümde her şey değişti." dedikten sonra omzundan kaldırdım kafamı. Gözlerimi elimin tersi ile sildikten sonra ellerini yakaladım tekrardan. "Çok güzelsin. Gözlerin... Saçların... Narin hareketlerin... Duygusallığın... Neden karşıma şimdi çıktın ki Aja? Çok daha farklı olabilirdik. Şimdi teslim olmak istemiyorum. Seni tanımışken teslim olamam! Benimle Himota'ya kaçar mısın?" Atlı okçu yüzünden aklıma orası gelmişti. "Birlikte bütün bu ayrımcılığı bitirmek için çalışabiliriz. Ben kadere ve enerjiye inanıyorum. Seni Frum ve Ser bana bahşetti. Sana burada aşık olmam gerekiyordu. Lütfen bana hayır deme. Lütfen..." Hızlı hızlı cümleleri kurup, sonunda da iyice kısılan sesim ile kızın omzuna tekrar kapandım. Herhalde kendimi dışarıdan görsem kusardım. Ancak oturup beklemekten ya da işleri şansa bırakmaktan nefret ederim.
Image
Yaz geldi.
► Show Spoiler
Yan çar
Podosḧi Øfinuafeme

Re: [Ae Libjetütcha] Siyasi Kriz

#13
Aja, duygu değişimlerini şaşkınlıkla izliyor ve kendisine yönelttiğin son soru ile birlikte kıpkırmızı oluyor ve geri çekiliyor. Ellerini senden uzaklaştırıyor ve "Ben, benden tam olarak ne istediğini..." dedikten sonra bir süre duraklıyor ve "Anlamadım. Sanırım." diyor. Tekrar sana doğru yaklaşıyor ve ağladığını gördüğü için çantasından bir peçete çıkarıp gözlerini siliyor. "Ben kimsenin ölmesini istemiyorum. Benim annem Qardakhlı ancak babam Djuratlı. Böyle bir evlilik zor bulunur, değil mi? Ama bu gibi evliliklerin bir umut doğurabileceğine inanıyorum." Aja, ağacın altına oturuyor ve tekrar defterini eline alıp çizim yapmaya başlıyor. Seninle göz kontağından kaçındığını fark ediyorsun. "Bana tam olarak ne yapmak istediğini anlat lütfen. Ve neden yapmak istediğini. Detaylı bir şekilde." diyor. O sırada Ika'nın size yaklaştığını görebiliyorsun.

"Oğlum, çorba çok güzeldi lan. Keşke siz de gelseydiniz." diyor. Aja'ya dönüyor ve "N'aptın?" deyip kafasını eğiyor ve çizime göz gezdiriyor. Tekrardan sana dönüyor ve "Bu arada kapt-" derken kendi sözünü kesiyor ve "Sen ağlıyor musun lan?" diyerek devam ediyor. Ika, şaşkınlıkla sana bakıyor ve Aja gergin bir şekilde, kalemini kağıda fazla sert bastırarak çizimine devam ediyor.

Re: [Ae Libjetütcha] Siyasi Kriz

#14
Kız kendini benden geri çektiğinde kafamı kaldırıp gözlerine baktım. Yüzü domates gibi kızarmıştı. Ellerini ellerimden çekip ondan ne istediğimi anlamadığını söyledi. "Sadece yanımda olmanı Aja. Başka bir şey istediğim yok." dedim sessizce. Kız çantasından çıkardığı peçete ile gözümdeki timsah göz yaşlarımı silerken elimi elinin üstüne getirdim narince. Kimsenin ölmesini istemediğini söylüyor, annesinin Qardakh babasının Djurat'lı olduğunu söylediğinde "Benim de öyle!" dedim. Demin attığım yalan kızın ailesi ile aynı kafada olunca işimi daha da kolaylaştırmıştı. Zor bulunacağı doğruydu böyle ailelerin. Ancak umut doğruabilecek miydi? Yaşlarımı sildikten sonra defterini çıkartıp çizimine geri döndü. Bana bakmıyor, yine de ne yapmak istediğimi soruyordu. "Bu şekilde bir yere varamayız." dedim. Hala sesimde saf ve heyecanlı genç çocuk tonu vardı. "Umut ederek hiçbir şey düzelmez. Zaten yıllardır bunu ummamış mı herkes? Değişen ne var? Hiçbir şey." Kızın yanına çömeldim. Gözümün ucu ile bize doğru gelen polis memurunu seçebildiğim için sesimi yükseltmeyi bırakmışım. Kıza, "Yan benimle." dedim sessizce. "Birazdan Yike ölecek." Elimi kurşun atar gibi yaptım elementimi anlaması için. "Kameraların olması mesajımızı herkesin duymasını sağlayacak. Irkçılar, ülkemizde barınamazlar. Belki kendimizi yakacağız ancak, kahraman olacağız. Aja, yan benimle... Tüm ezilen ve ayrımcılık yaşayan Qardakhlar için. Yanımda ol." Ika iyice yakınlaşmıştı. "Buradan Tihami, oradan da Himota'ya geçeriz. Zaten bir süre sonra aynı fikirdeki insanlar da bizi bulur... Djurat'ı değiştiriceğiz." Kıza çevirdim kafamı iyice. Yüzüme bir gülümseme yerleştirdim hülyalı. "Bana ilham veriyorsun." dedikten sonra yanağından çok minik bir makas alarak kalktım ayağa.

Andaval polis memuru yanımıza gelip çorbadan bahsetmeye başladı hiç düşünmeden. Sonra da dönüp bana bakarak yüzümdeki yaşları fark ettikten sonra yine tüm kazmalığını konuşturdu. Kafamla ağacı işaret edip "Alerji." dedim sadece. Fazla üstünde durmam sadece şüphe çekecektir. "Diğerleri içeride şüpheli bir odayı araştırıyorlar." diye bilgilendirdim çocuğu gözümdeki yaşları elimin tersi ile silerken. Aja'ya gösterdiğim o sevimli yüzü yok etmiştim bu polis memuruna karşı. "Yike röportaj verecekmiş. Biz de yanında olacağız." Derin bir nefes aldım. "Hayatındaki önceliklere düzgün karar versen sen de bir işe yarardın herhalde." İşini yapmayan insanlardan tiksiniyorum. Heriften sözümü sakınacak da değilim. "Aja, gel içeri geçelim. Birazdan bizi çağırırlar."
Image
Yaz geldi.
► Show Spoiler
Yan çar
Podosḧi Øfinuafeme

Re: [Ae Libjetütcha] Siyasi Kriz

#15
Aja ayağa kalkarken kendisine dönüyorsun ve o sırada Ika omzundan tutuyor ve seni ağaca doğru itiyor. "Bana baksana sen iki dakika." dedikten sonra Aja'ya dönüp "Sen git." diyor. Aja, başta ne yapacağını bilemiyor ancak yanınızdan uzaklaşmaya karar veriyor. Sana endişe dolu gözlerle baktıktan sonra gidiyor. Ika, sana iyice yaklaşıyor ve sessizce konuşuyor. "Her şeye yorum yapmak zorunda değilsin, torpilli piç. Başkentte babanla ilgili çok muhabbet dönüyor. Ne bok olduğun belli. Ama kusura bakma, hükümet zerre sikimde değil ve üstlerim bunu biliyor. Başkente git, adımı an, bir yanlışın olursa seni de babanı da attırırım. Kim olduğumu bilmiyorsun. Kızın yanında da bana öyle afra tafra yapma. Anladın?" Yavaşça uzaklaşıyor ve arkasını döndüğünde "Gayriresmi kaptancılığına istersen devam et ama sadece çömez bir polis memurusun. Kafa sikme bu kadar." Miting binasına doğru yürümeye başlıyor ancak hala sana yakın. Gözlerinle Aja'yı arıyorsun ve merdivenlere oturmuş, not defterine bir şeyler çizdiğini görüyorsun. Arada bir size doğru bakıyor.

Re: [Ae Libjetütcha] Siyasi Kriz

#16
Aja ile içeri geçecektik ki, bu zırtapoz onunla konuşmamı istedi. İstifimi bozmadan tekrar yalancı göz yaşlarımı sildim iyice ve bir şey söylemeden durdum yerimde. Ne konuşacaksa artık? Aja'ya gitmesini söylediğinde anladım aslında saçmalayacağını ama dur bakalım ne bok yiyecek. Aja'ya dönüp kafamı onaylamak için aşağı doğru indirdim gitmesi için. Yüzündeki endişe biraz memnun etmişti beni aslında. Onu kendime bağlayabildiğimi gösteriyordu. Kız uzaklaşınca bu zibidi geldi dibime, benim tüm yılan bakışlarıma karşı fısıldayarak, tehditkar bir şekilde konuşmaya başladı.

Dedi ki;

Her şeye yorum yapmak zorunda değilmişim.
Torpilli piçmişim.
Babamla ilgili muhabbet dönüyormuş başkentte.
Ne bok olduğum belliymiş.
Hükümet sikinde değilmiş, üstler de bunu biliyorlarmış.
Bu malı şikayet ettiğimde beni de babamı da attırırmış.
Kim olduğunu bilmiyormuşum.
Kızın yanında façasını almamalıymışım.
Kafa sikmemeliymişim.
Kaptancılığa devam edebilirmişim.

Herifin kurduğu her cümlede daha da yükseliyor, dişlerimi sıkıyor, kaşlarımı çatıyor, derin derin nefes alıp yüzüne bakıyordum sinirli bir şekilde. Ulan nasıl becerdin bunu zibidi? BENİ TETİKLEYECEK BU KADAR CÜMLEYİ ARKA ARKAYA SÖYLEMEYİ NASIL BECERDİN? Ulan ben, götümü yırtıyorum başarılı olmak için. Hiçbir yerde babamın adını anmıyorum ki bana farklı davranmasınlar. Babam dediğin adam beni süründürüyor sorumluluk sahibi olayım, düzgün bir adam olayım diye. Sen burada götünü yayıp çorba içerken ben sürekli görev düşünüyorum bu yüzden. Zibidiye bak! Yok hükümet sikinde değilmiş, beni de babamı da attırırmış. İşte bu piçleri Gide Meydanında sallandıracaksın. Yozlaştıracak ya düzeni. Döndü arkasını, başladı merkeze doğru yürümeye. Benim kaşım seyiriyor. Gözlerim yarıya inmiş, yüzümde garip bir gülümseme var. Kafamın içi zonkluyor. Herifin söylediği her cümle kafatasıma işledi gibi hissediyorum.

Sakin olacağım. Görev... Göreve bakacağım. Önemli olan görev.

Aja'ya baktım. Binanın önünde oturmuş arada bir bize bakıyordu. Gözlerimiz kenetlendiğinde gülümsedim kıza sanki hiçbir şey olmamış gibi. Olmadı ki zaten. Bu herif benim ileri görüşümü bozamaz. Zaten beni sevip sevmediği zerre sikimde değil. Asıl sinirimi zıplatan şey, hükümeti siklemediğini söylemesi ve babamı attırmak ile tehdit etmesi.

Yine de umursamayacağım.

Yürümeye başladım merkez binasına doğru zibidinin peşinden. Aja'ya bakarkenki gülüşüm yok olmuş, çok daha korkutucu bir ifade ile bakmaya başlamıştım adama. Adımlarım hızlandı. Gözümü kan bürümüş gibi hissediyordum. Her zamanki sakin ve mantıklı halim sanki arkaplana atılmış, sadece içimdeki o rahatsız edici hissi yok etmem gerekiyormuş gibi bencil hareket ediyordum. Zibidiye yeterince yaklaştığımda gerilip sağ yumruğumu herifin ense köküne tüm gücümle çaktım! Senin ananı avradını kuyuya atıp üstüne işerim lan ben! Çorbacı piçe bak gelmiş beni tehdit ediyor! Ben ki, tüm ülkenin gelişmesine yardım edecek adamım. Bak bakalım torpilli piç miymişim? Hem işini yapmıyor, hem de düzene bir tehdit oluşturuyor.
Image
Yaz geldi.
► Show Spoiler
Yan çar
Podosḧi Øfinuafeme

Re: [Ae Libjetütcha] Siyasi Kriz

#17
Ika'nın ensesine yumruğu savurduğun anda Aja size doğru koşmaya başlıyor ve gelince seni itip Ika'dan uzaklaştırıyor. Ika ise yere düşüyor ancak hemen arkasına dönüp kalkıyor ve sana doğru gelmeye başlıyor. "İşte şimdi bitti kardeşim. Şimdi kariyerini bitirdin. Geçmiş olsun." diyor ve Aja, Ika'yı senden uzaklaştırmaya çalışıyor. Ika, 'Geçmiş olsun.' demeye devam ediyor ancak her dediğinde sesi daha da yükseliyor. O sırada parti üyeleri olayı görüyor ve üç tane parti üyesi size doğru geliyor. İçlerinden biri "Aaa arkadaşlar ne oluyor yahu? Neden böyle oldu?" diyor ve Ika adama cevap olarak "Arkadaş kendi kariyerini sonlandırmaya çalışıyor efendim, bir şey yok." diyor. Bir süre sonra yanınızdaki parti üyelerinin sayısı artıyor ve yaklaşık on kişi olduğunda kavga durduruluyor. Ika az önce yakınında olduğunuz ağaca gidiyor ve bağdaş kurup oturuyor. Aja ise kavga bittikten yaklaşık 10 dakika sonra yanına geliyor ve "Tamam, sana yardım edeceğim. Ne istersen yapacağım." diyor. O sırada parti üyelerinden biri yanınıza geliyor ve "Arkadaşlar, çekim başlayacak, haydi." diyor. Böylelikle Aja ile birlikte binaya giriyor ve üst kata çıkıyorsunuz.

Üst katta İki tane sandalye, önünde de büyük bir kamera ile karşılaşıyorsunuz. Sandalyelerden birinde Yike Kümilib, bir diğerinde ise kendisiyle röportaj yapacak kişi oturuyor. Etraflarında iki parti üyesi var ancak kameraya gözükmüyorlar. Parti üyelerinden biri sizi çağırıyor ve yanına gittiğinizde "Bir tarafta sen, bir tarafta da sen duracaksın. Yanımızda duracaksınız ve kameraya gözükmeyeceksiniz." diyor. Aja röportaj yapan kişinin olduğu tarafa geçiyor, sen de Yike'nin olduğu tarafa geçiyorsun. O sırada röportaj başlıyor. Muhabir kendisine tartışmalı sorular soruyor ve Yike de tartışmalı cevaplar veriyor. Bir süre sonra "Qardakhlılar hakkında tam olarak ne düşünüyorsunuz?" sorusu geliyor. Bu soruya cevaben Yike öncelikle kahkaha atıyor, sonrasında da konuşmaya başlıyor. "Qardakhlılar falan bunları bırakalım artık. Ben bu ülkenin geleceğini düşünüyorum. Qardakhlıları düşünmüyorum. Buzul çağında kalmış bir toplumu düşünüp ne yapacağım, neye yarar sağlayacağım oğlum?" Tekrardan kahkaha atıyor. O sırada Aja sana bakıp kafasını sallıyor. Bir sinyal bekliyor gibi görünüyor.

Re: [Ae Libjetütcha] Siyasi Kriz

#18
Aja beni ittirdi, ben de kızın omzundan yerdeki çocuğa bakıp dediklerine karşın "Bitir!" dedim. "Gel bitir bakalım!" dedikten sonra üniformamım kollarını sıyırmaya başladım hızla. Aja yerden kalkıp üstüme doğru gelmeye çalışan zibidiyi tutuyordu. Kollarımı iyice sıvayınca ben yürüyordum ki yanımıza koşan partililer de beni tuttu. Geçmiş olsun diyor sürekli hastalıklı gibi. "GEL BİTİR!" diyorum ben de o her söylediğinde. O sesini yükselttikçe ben de yükseltiyorum. "Şu an burada bitir kariyerimi! Dene beni! Yiyorsa gelirsin!" diyorum. "Bitirmezsen şerefsizsin. Bitirmezsen, yakana yapışırım oğlum! Belan olurum senin! Bir şey söylediysen gerçekleştir! Erkek ol! Adam ol!" Partililerin sayısı artınca sakinleşti tabi bu. Herifleri umursamadan diktim gözlerimi buna şahin gibi, atmaca gibi bakıyorum. Çevremdekiler sakin olmamı söylediklerinde "Amnı gtnu sktğm..." tarzı hırıldamalarla geri çektim kendimi. Neler olduğunu sorduklarında da "Ya yok bir şey." diyerek geçiştirdim. O beni tehdit ettiğinde sessiz kalıp buna izin vermek hem kendime yakıştıramayacağım bir hareketti, hem de bu tarz hareketlere devam etmesine neden olacaktı. Tepki gösterilmesi gerekiyor yolsuzluklara. Hele bir şey yapsın, benimle uğraştığına pişman ederim onu.

Partililer beni sakinleştirmek adına havadan sudan konuştu bir süre. Sonunda Aja yanıma gelip benle özel konuşmak istediğini söyleyince ayrıldım yanlarından. Bana tüm sinirlerimi yok edecek bir şey söyledi. Çatık kaşlarım sakinleşti, kızın gözlerinin içine bakıp gülümsedim. "Birlikte yanacağız." dedim rahatlamış bir tavırla. Daha fazla konuşmama fırsat kalmadan yukarıdan çağırtıldık zaten. "Geliyoruz." dedikten sonra partili adam arkasını döndüğünde Aja'nın dudaklarına minik bir öpücük kondurup elini tuttum. Birlikte yukarı çıktık.

Kapının önüne varınca bıraktım elini. Bundan sonra tamamen sert bir ifadeye büründü yüzüm. Gerçek ifadelerime... İçine girdik röportajın verileceği odanın. Bir yanda gazeteci, bir yanda da Yike oturacak, ben de Yike'nin yanında duracağım. Aja karşıma, gazetecinin yanına geçince derin bir nefes aldım, onun da fark edebileceği bir şekilde. Bu hareketlerimi o kendi açısından düşünüyordu ancak benim aklımdan başka şeyler geçiyordu. Yangın olacaktı burada gerçekten. Eğer doğru hareketleri yapabildiysem, eğer piyonlarım doğru yerlerdeyse... İçeri girdiğimiz anda Aja ile göz temasından bilerek kaçınıyor, sürekli başkana bakıyordum gözlerimi ayırmadan. Röportajın başlangıcı klişe oldu. Gazeteci Yike'ye şaşırtmacalı bir soru sordu. Yike zeki bir adam. Kolayca kurtuldu bu sorudan. Irkçılığını gösterdi yine de. Yeterliydi. Biraz daha beklemeyeceğim. Belki bir şeyler söyleyip Aja'nın aklına girebilir çünkü.

Yike, sen bombanın kablosunu kestin belki ama ben ondan bir el bombası yarattım. Şimdi de pimini çekiyorum.

Kafamı kaldırıp Aja'ya baktım sadece. Gözlerinin içine bakıp kafamı milimlik hareket ettirerek işareti verdim. Biraz hareket ettim ama Aja'nın harekete geçmesini sağlamak için sadece. Yike'ye saldırmayacağım. Hatta Aja saldırmaz, beni beklerse sanki saldırmak istiyorum ancak götüm yemiyormuş gibi hareketler yapacağım ki kontrolü eline alsın. Ancak ben saldırmayacağım. Aja'nın saldırması gerekiyor. O saldırdığında ise kameraya kurşun atacağım. Arbadede yollanmış gibi. Bu şekilde olaylar kayıt altına alınamayacak. Aja'nın saldırısına izin vereceğim. Öldürmesini umsam da, yaralanması da işime gelir. Belki ona yardım ediyor gibi hareketler de yapabilirim ama Yike yeterince zarar görünce tutuklayacağım onu. Aja tek başına yanacak. Yanacak, kolayca güvendiği için yanacak. Duygusal olduğu için yanacak...
Image
Yaz geldi.
► Show Spoiler
Yan çar
Podosḧi Øfinuafeme

Re: [Ae Libjetütcha] Siyasi Kriz

#19
Aja, verdiğin sinyal ile birlikte gözlerini Yike'ye çeviriyor ve kısa bir bekleyişin ardından bir elinden Neon elementi ile kılıç çıkarıyor. Bunu o kadar hızlı yapıyor ki sadece gözlerin Aja'da olduğu için sen fark edebiliyorsun. Aja, anında Yike'ye doğru koşuyor ve Yike'nin sırtına kılıcı saplıyor. Kılıcın ucu Yike'nin derisinin içine girdiği anda Kurşun elementinin Mermi stilini kullanarak kameraya bir mermi fırlatıyorsun. Yike'nin acı çığlığının ardından önce parti üyeleri Yike'ye koşuyor, sonra da muhabir odadan hızlıca çıkıyor. Aja ise gözlerinden akan yaşları silmeye çalışıyor ve titrek elleriyle kılıcı daha da derine sokuyor. Yike "Frum ve Ser'in gücüyle!" dedikten sonra sırtına saplanmış kılıcı çıplak elleriyle tutuyor ve Aja'yı yukarıdan öne doğru fırlatıyor. Aja yere düştüğü anda parti elemanları geliyor ve kendisini bir ip yardımıyla bağlıyorlar. Parti elemanlarından biri sana bakıp "Kelepçe!" diyor. Yike ise Aja'nın boğazını sıkmaya başlıyor ve "Halkınızın tamamı böyle işte!" diye bağırıyor. Bağırmasının hemen ardından kahkaha atıyor ve daha sert boğmaya başlıyor. Aja'nın gözyaşları içinde yavaş yavaş boğulduğunu görebiliyorsun. Kelepçeni hazırlarken hiç beklemediğin bir anda Aja, Yike'nin testislerine tekme atıyor ve Yike kenara yığıldığında kalkıp depar atarak odadan çıkıyor. İki parti elemanı Aja'nın peşinden gidiyor. Aja'nın gittiği rotayı izliyorsun ve hızlıca alt kata inip uzaklaşmaya çalıştığını görüyorsun. Yike ise sana dönüp "Çabuk peşinden git onun! Ne bekliyorsun lan?" diye bağırıyor.

Sesleri duyan ekip arkadaşların üst kata çıkıyor ve içlerinden Rolud "Abi n'oluyor ya? Aja'nın topukladığını gördüm, bu ne amına koyayım?" diyor. Chiyom ise yanına gelip gergin bir ses tonuyla "Kaptan, şu an tam olarak ne oluyor?" diye soruyor.
Off Topic
Ae Libjetütcha, atom enerjin %100'den %75'e düştü.

Re: [Ae Libjetütcha] Siyasi Kriz

#20
Şu kısacık zamanda neler gerçekleşiyor? Frum, Jæm tarafından yok ediliyor.

Aja verdiğim işaret ile Yike'ye elindeki Neon kılıcı sapladığı gibi kurşun yolladım kameraya. O kadar ani gerçekleşti ki kendi yaptığım şeye ben bile şaşırdım. Aja'nın gözlerinden akan yaşları, Yike'nin bağırarak tanrı isimlerini sıralaması, içinden geçen kılıcı tutup çıkarması, bağlanmış Aja'nın boğazını sıkması ve kızın kaçması... Bir anlığına kamerayı kapatmasamıydım diye düşündüren bir zaman bütünü. Bana kelepçemi getirmem için bağırdıklarında belimdeki kelepçeyi çıkardım hemen ancak yeterince hızlı tepki vermediğim için Aja, Yike'yi tekmeleyerek kalktı ve koşmaya başladı. Bu benim işime gelecek bir şeydi. Onu yakalayayıp kahraman olabilir ya da kaçmasına izin verip kendimi dertten kurtarabilirdim. Kız koştururken Yike'nin bana bağırması ile "Emredersiniz!" dedim. Odadan hızla çıktıktan sonra yanıma gelen diğer polisleri "Aja! Aja, başkana saldırdı!" diye bilgilendirdim şok olmuş bir ifade ile. "Djurat'lıları sevdiğini söylemişti. Babasının Djurat'lı olduğunu söylemişti. Ne aptalım!" Böyle bir şey olacağını düşünememiş yeni yetme bir polis memuruydum artık ben. Kız benimle Yike'nin evinden beri özel olarak konuşuyor, kendisine güvenmemi sağlıyordu ne de olsa değil mi?

"Yakalamamız gerek!" dedikten sonra Matchoyit'liyi gösterdim. "Sen burada kal Yike'nin durumunu kontrol et. Telsizle bize her 10 dakikada 1 bildirirsin." diyerek emir verdikten sonra Jechi'li ile birlikte aşağı kata koşmaya başladım Aja'nın peşinden. Bu sırada da parti üyelerinin yanından geçerken "Teşkilat başkanının aklı neredeydi? Buraya Qardakh milliyetçisi yollanır mı?" gibi laflar ediyordum dedikodu çıkması adına. Binanın dışına çıktığımda etrafıma bakındım. Direkt daha demin kavga ettiğim çocuğu görürsem "Böyle mi bitireceksin kariyerimi? Kavgada o kız sakinleştirdi seni! Sen kesin suç ortağısın!" diye bağıracaktım kızla tanışıklığının olduğunu kast ederek. Aja biz bunla kavga ettiğimizde ilk ona gidip yardım etmişti ne de olsa. Partililer de şahitti buna. Üstelik herif çorba içeceğim ayağına her yere gitmiş olabilirdi. Bunu dedikten sonra yanımdaki adama onu tutuklamasını söyleyecektim. Böylece Aja'nın peşine tek takılabilirdim. Eğer kavga ettiğim herifi göremezsem Aja'nın peşinden Jechi'li ile koşacağım. Amacım kızı tek başıma yakalamak olduğu için ona dağılmamız gerektiğini söyleyecek, yanlış yerlere yollayacağım. Kızı yakaladıktan sonra da... Göreceğiz.
Image
Yaz geldi.
► Show Spoiler
Yan çar
Podosḧi Øfinuafeme
Locked

Return to “Jechi”

cron