Re: [Ana Kurgu - Dusha & Djurat] Sorgu Sual

#11
Bok'un istediği sigarayı verdi ve atılan sloganı dinlemeye başladı. Kafasıyla "hadi" dercesine işaret etti ve sigarasını ağzına alıp ellerini cebine attı. Önden yürümeye başladı. Elinde pankartla ölmeyi beklercesine bağıran bir çocuktu bu. Sanki Tihami polisi gelse kendini onlara karşı savunabilecekmiş gibi konuşuyordu ama dürüstlüğü saygıyı hak ediyordu. Böyle, yönetilmeye baştan eğilimli insanların kafası genç yaşta kesilirse her şey çok daha iyi olurdu. Buna tam olarak da katılmıyordu Shisha aslında. Sonuçta çocuk hiçbir zaman doğruları öğrenmemişti. Farklı şekilde düşünen insanlarla karşılaşmamıştı. Tihami polisi bu çocukla karşılaşırsa onu etkisiz hale getirmek yerine kendilerinden biri haline getirmeliydi. Ne de olsa genç jenerasyonları etkilemeden bir değişiklik yapabilmek mümkün değildi.

Saftirik çocuk, Dusha'yı bir Tihami polisi sanmıştı. Hemen ardından çocuğun annesi gelmişti. Annesi de Shisha'yı bir Tihami polisi sanmıştı. Bok araya kaynardı, tamam. Ancak Shisha'nın tipinden Dusha akıyordu. Bunu anlayamayacak kadar cahil insanların gerçekten var olup olmadığını düşündü. Gerçekten de bir yerde kendince paktı destekleyen ama paktın içindeki ülkeleri ve o ülkelerin insanını zerre bilmeyen insanlar vardı. Bu denli bir cehalet, Tihami gibi boş bir ülkenin insanına yakışırdı. Tarih sahnesine çıkmaya hazırlanıyorlardı ama ellerinden gelse bu devrimi durduracaklardı.

Bok, Shisha'yı tanıtıp çocuğun annesiyle konuşmaya başlayınca Shisa da elini kaldırıp gülümsedi. Kadına selam verdi ve çocuğun yanına gitti. Eğilip başını okşadı. Başkente gidilmesi gerektiğini söylüyordu Bok. Teşkilatta önemli biri olduğundan bahsetti. Değer verdiği biri. Bok'un duygusal tavırlarının ikiliyi kötü bir yola itebileceğini düşündü Shisha ama ses çıkarmadı. Çünkü başkentte yapacak daha çok iş vardı. Shisha'nın aklına uçuk fikirler geliyordu ama henüz konusunu açmak için çok erkendi.

"Ülkeni almasınlar diye geldik oğlum. Bu ülkeyi bozmaya çalışan herkesi tutuklayacağız...bir rehberimiz olmadan bunu yapamayız." Başını kaldırıp kadına döndü. "Rahat olabilirsiniz. Biz bu iş için özenle seçilmiş insanlarız. Bizim gibi onlarcası var. Bu ülkeyi kurtaracağımız çoktan garantilendi. Oğlunuz da şöyle..." parmaklarını kıstı ve kadına gösterdi. "minik yardımlarıyla kahraman olacak. Böyle gençlerin kaldığını görmek çok güzel."
"I know your anger, I know your dreams
I've been everything you want to be"
Image
► Show Spoiler

Re: [Ana Kurgu - Dusha & Djurat] Sorgu Sual

#12
Protestocuların ve polislerin karşı karşıya gelmesi. Kim haklı, kim haksız yorum yapamıyorum tam olarak. Ne polisin tavırları yapıcı bir şekilde ilerliyor, ne halkın. Bu durumda, kimin tarafını tutmalıyım? Kim korunmaya muhtaç ve kim burada üstünlük sağlıyor? Denge, her zaman gerekli olandır. Dengenin sağlanmasını sağlamalıyım. Kimin karşısında olduğum çokta umurumda olan bir konu değil, ancak bir tarafın orantısız bir güç kullanmasına izin vermek saçmalık. Her şey, gördüğüm Sezyum ateşinden sonra netleşmeye başladı kafamda. Yanında olmam gereken kişiler, kesinlikle element sahibi olmayanlar. Onların yanında, bir element sahibi olarak onların yanında durmam gerektiğini çok iyi anlıyorum. Bu polisler, gerekirse öldürebileceklerini söylüyorlar. Ancak iş bundan ibaret olmamalı. Biz element sahipleri, bu vatandaşlardan oldukça güçlüyüz ancak bu durum onları öldürme hakkını bize vermiyor.

Polis gelip beni ittirdiğinde, ben bir şey diyemeden Figa söze girmiş ve kolumdan tutmuştu. Figa'nın ardından ise Hera söze girmişti. Hera'nın sözlerinden sonra, polise bakarak gülümsemiş ve "Hatunlarım sizlerle baş edebilir şimdilik. Yalnız dikkatli olun, kolay lokma değiller. " dedikten sonra göz kırpmış ve arkaya birkaç adım attıktan sonra vatandaşlara doğru ilerlemeye başlamıştım. Figa ve Hera'nın onların hakkından geleceğine güvenim tam olduğu için, bu adamlarla konuşmak daha mantıklı geliyordu. Grubun sözcüsü gibi duran, sürekli konuşan adama ilerledim. Samimi bir şekilde gülümseyerek konuşmaya başladım.

"Selamlar, benim adım Hae Tumi. Dusha Krallığından geliyorum. Sizin tarafınızda olmanızı bilmenizi istiyorum. Bu polisler az önce gördüğünüz gibi element kullanıyor, o yüzden bu işi bize bırakmanız çok daha iyi olur. Bunu söylememin sebebi can güvenliğinizi düşünmem, adamı duydunuz, öldürmekten hiç çekinmeyeceğini söylüyor. Her ne kadar sizleri tanımasam dahi, can güvenliğinizden endişe ediyorum ve bir zarar almanızı istemiyorum. O yüzden, lütfen bu işleri bize bırakın ve güvenli bir şekilde bekleyişlerinizi sürdürün. Biliyorum, ülkeniz için sokaklardasınız ancak bizde sizin için buradayız."

Diyerek tamamladım cümlelerimi. Sivil vatandaşları buradan uzaklaştırmak en mantıklı çözüm olarak gözüktü gözüme. Ancak adamın veya diğerlerinin nasıl bir cevap vereceği konusunda hiç emin değilim.
Image

"Sende babanı görüyorum, Hae."
► Show Spoiler

Re: [Ana Kurgu - Dusha & Djurat] Sorgu Sual

#13
Bok ve Shisha: Kadın, sözlerinizi dinledikten sonra oğluyla olan muhabbetinden bekleyebileceğiniz gibi "Siktirin gidin lan ülkemizden, şeref yoksunu piçler!" diyor. "Siz şeref yoksunlarısınız! Sizin Pakt'ınıza ihtiyacımız yok lan! Yeter!" diye de devam ediyor. Oğlu ise tekrar annesine sinirleniyor ve bağırmaya başlıyor. "Kendine gel! Pakt ülkemizi ne gibi tehlikelerden koruyor sen biliyor musun? İşte bu olan şeylerden koruyor!" Annesi ise tekrar oğluna dönüyor ve oğlunu tehdit etmeye başlıyor. "Seni evlatlıktan reddederim köpek! Sen kim oluyorsun da ülkemiz hakkında böyle konuşuyorsun? Haysiyetsiz pezevenk!" Annesinin laflarına deli gibi sinirlenen genç adam annesini içeriye doğru itiyor, kapıyı kapatıyor ve size dönüp "Gelin benimle." dedikten sonra hızlıca yürümeye başlıyor. Siz de gencin peşinden ilerliyorsunuz. Genç sizi evinden çok uzak olmayan bir otoparka götürüyor ve anahtarlarıyla araçlardan birini açıyor. Siyah ve oldukça küçük, sadece iki kişinin sığabileceği bir arabayla karşı karşıyasınız. Bu sırada üçüncü kişiniz olan genç ise size dönüp "Hadi gidelim." diyor. Kendisiyle ne yapacağınız size kalmış gibi görünüyor.

Figa, Hera ve Hae: Figa, Kalsiyum - Kas stilini aktive edip paşasını adamın çenesine doğru yapıştırmak için gerekli pozisyonu alıyor ancak karşısındaki polis üstün kıvraklığıyla kaçınıyor ve Figa ile aynı yere kaçınıp tekrar bir Sezyum ateşi oluşturmak için yeterli zamanı buluyor. Figa ise bu sırada adamdan kaçınmak için kendini sağa atıyor ve hafifçe yere kapaklanıyor. Adam ise Sezyum ateşini kullanmayı amaçlıyor ancak kullanamadan Hera'nın kargısıyla karşılaşıyor. Hera, kargısını adamın sol omzuna saplayarak adamı yere indiriyor. Adam acı içinde bağırıyor ve omzundan akan kanı izleyip Hera ve Figa'ya küfürler ediyor. Bunu gören diğer polislerden en yakını arka cebinden bir cop çıkarıyor ve Hera'ya doğru ilerliyor. Hera ile arasında 1 metre bile olmayan polisin indireceği bir darbe Hera için hayati olabilir. Bu sırada Hae, vatandaşlarla konuşuyor ve vatandaşların büyük bir kısmı Hae'yi destekleyerek oradan uzaklaşıyorlar. Az önce polis ile it dalaşına giren adam ise Hae'nin omzuna dokunuyor ve "Element kullanıcısıyım kardeşim. Seninle kalıyorum." diyor. Element kullanıcısı olup olmadığını merak eden Hae'nin ise adamın kalmasına izin verip vermemek arasında bir seçim yapması gerekiyor gibi görünüyor.
Off Topic
Figa Ranushe; Atom enerjin %100'den %75'e düştü.

Re: [Ana Kurgu - Dusha & Djurat] Sorgu Sual

#14
Herkes, bana destek olup dağıldığında kendimi oldukça iyi hissettim. Amacım onların zarar görmemesini sağlamaktı ve buna ulaşmıştım. Ancak, bir kişiyi yollama konusunda başarılı olamadım. O kişi ise, polislerle it dalaşına giren o adam. Benim omzuma dokunup element kullanıcısı olduğunu ve burada kalacağını söylüyordu. Neden bir element kullanıcısı polis olmamıştı ki? Belki de gördüğü şeylerden, düşündüğü düşüncelerden dolayıdır. Tam emin olamıyordum bu konuda. Onun burada kalması bizim açımızdan belki iyi olabilirdi, ancak zarar görmesi durumunda suçlu olacak olan bendim. Hatta belki, bu düşüncelerimi adama aktarmam gerekiyordu. Biliyorum, bu adamın bebek bakıcılığını yapacak düzeyde birisi olmayabilirim ancak yine de o bir vatandaş, bense onu korumaya çalışan bir polisim. İşin bu kısmına baktığımız zaman, onun zarar görmesi benim hatam oluyor. Böyle bir şeyi üstlenmek istemiyorum.

"Eğer kendi can güvenliğini sağlayabileceksen yanımızda gel. Diğerlerine dediğim gibi, her ne kadar element kullanıcısı olsan bile zarar görmemen için buradayım. Zarar görmeyeceğine inancın varsa, hadi birlikte şu polisleri indirelim. Masum vatandaşlara saldırmanın ne olduğunu anlasınlar."

Diyerek yumruğumu uzattım tokuşturması için. Yumruğumu tokuşturduğu anda geri dönecek ve duruma göre nasıl bir plan yapacağımı düşüneceğim.
Image

"Sende babanı görüyorum, Hae."
► Show Spoiler

Re: [Ana Kurgu - Dusha & Djurat] Sorgu Sual

#15
Anası başlamıştı bu sefer sövmeye. Sıradan insanların saçma cesareti Shisha'yı gerçekten etkiliyordu. Oldukça kolay yönlendirilebilecek, oldukça sadık insanlardı bunlar. İsteseler kadını da çocuğu da oracıkta öldürebilirlerdi. Kadın bunu tahmin edemiyor muydu? Gerçekten polisine olan sadakati bu kadar fazla mıydı? Sonunda oğlan kadını susturup ikiliyi peşine takmıştı. Shisha elindeki izmariti yere attı ve ezip geçti. Üçü beraber yürümeye başladılar. Bir süre ilerledikten sonra bir otoparka varmışlardı. Gerçekten işe yaramıştı. Bir arabaya ulaşmayı başarmışlardı. Başkente gitmenin bu kadar kolay olacağını düşünmemişti. Gerçi henüz yola bile çıkmamışlardı. Muhtemelen yolda daha büyük sorunlar yaşayacaklardı. Bunları da düşünmek gerekiyordu.

Araba güzeldi. Siyahtı. Shisha'nın seveceği şekildeydi. Giysileriyle de uyumluydu. Normalde giydiği mavi takım ve sarı gömlekten sıkılmış ve çoğunlukla siyaha yönelmişti. Arabanın yalnızca iki kişilik olduğunu gördüğü gibi hızlıca direksiyona geçti. Çocuğa döndü.

"Genç sen atla bakalım şu abinin kucağına. Ya da tam tersi. Halledin aranızda. Sonra bana yol tarif edeceksin. Sana düşen iş büyük. Ülkeyi kurtaracaksın, kısmen." Bok'a da işaret etti yan koltuğa geçmesi için. Sonrasında çocuktan yol tarifi isteyecek ve dikkat çekmeden başkente doğru yol alacaktı. Ülke bu durumdayken nasıl dikkat çekmeyecekti bilmiyordu.
"I know your anger, I know your dreams
I've been everything you want to be"
Image
► Show Spoiler

Re: [Ana Kurgu - Dusha & Djurat] Sorgu Sual

#16
Kulağına dolan küfürleri ne kadar duymamaya çalışsa dahi, kendi kendine sormadan edemedi. Haketmedi mi şimdi yani? Basitçe bir bıçak yarası. Bir kesik, bir delik, bir lanet... Çok daha fazlasını haketmedi mi? Zorbalığın sonucuydu sadece. Hera, tereddüt etmeden planladığı üzere ileri doğru adım atmış ve Figa'nın saldırısından kolaylıkla kurtulan herifin Sezyum alevi kullanmasına izin vermeden omzuna kargısını geçirmişti. Küfürler devam ediyordu. Yerde acı içinde kıvrılan adama göz ucuyla baktı. İğrenircesine, kusmak istercesine baktı. Dudakları büzük, gözleri kısık ve pislik dolu bir çuvalı delmişcesine bekledi başında. Ardından sertçe çekti kargısını değersiz uzvundan adamın. Gözleri önündeki adama kitlendi. Nefret dolu bir bakış daha attı, gözlerini kıstı ve avının ona gelişini izleyen bir kaplan misali kitlendi adama.

Çok geçmeden karşısındaki polisin arka cebinden bir cop çıkarttığını farketmiş, az bir zamanının kaldığını da anlamıştı. Az bir zaman... Avlanmak için mi? Av olmak için miydi? Yoksa avcı olmak için miydi? Gülümsedi okka dudaklı kız. Gözlerini kısmaya devam etti. İpek kirpiklerinden döküldü zaferin melodileri. Saçları dalgalandı rüzgarla, ardından aktı sonsuzluğa. Yeri titreten ayaklarını daha da sağlam bir hale getirdi. O kadar sağlam bir stans aldı ki, karşısındaki herifi korkutup kaçırabilirdi dahi. Ancak bunu yapmak hoşuna gitmezdi. Bunu yapmayı istemezdi. Yapacağı şey belliydi. Görevi ile arasındaki her şeyi temizleyecekti. Yoluna çıkan her şeye kükreyecek, çekilmezlerse onları ezip geçecekti. Adamın ona saldıracağını anladığı vakit, ona bu fikrin pişmanlığını yaşatmaya kararını vermişti zaten. Şimdi sadece eyleme dökmesi gerekliydi. Hızlıca Kalsiyum: Sağlamlık stilini aktifleştirecekti. Ardından adamın cop tutan elinin karşısına denk gelen kolunun dirseğini cop ile buluşturacaktı. Yüksek miktarda sertleştireceği dirseği ile darbeyi engellemeyi düşünüyordu. Ardından ise, kaplan kükremeye hazırdı!

Darbeyi engellediği gibi adama doğru hareketlenip, sertleştirdiği kafatasını kullanarak adama kafayı gömecekti! Olur da darbeyi yerse, stili sayesinde pek etkilenmeyi beklemiyordu. O yüzden yine de bu bu kafayı koymak istiyordu. En azından ona saldırmaya niyetli olan bir tanesini daha aşağı alabilirse, diğerleri de onunla konuşmak konusunda daha istekli olurdu. Tihamili memuru aşağı aldıktan sonra kargısını bir tur daha etrafında tehditkar şekilde çevirecek, ardından tekrar konuşmaya girecekti.

"Başka canı çeken varsa, yardımcı olurum! Eğer yoksa, hepiniz beni dinleyeceksiniz!"
Image
► Show Spoiler

Re: [Ana Kurgu - Dusha & Djurat] Sorgu Sual

#17
Frum ve Ser kartım işe yaramayınca gülümsemem yok oldu. Kadının bizim içten içe desteklediğimiz fikirde olması hoşuma gitmişti gitmesine ama şu anlık bizi böyle terslemesi işimize gelmezdi ki. Üstelik ne biçim anneydi lan bu? Ben kendi annemin böyle konuştuğunu görmemiştim hiç. Siktirin gidin ne demek ya? "Hanımefendi cümlelerinize dikkat ederseniz..." dedim kibarca ama yanımızdaki çocuğun bağırması bastırdı cümlelerimi. Kafamı çevirip ona baktım. Pakt'ı ve bizi savunuyordu zavallı. Üstelik annesinin çocuğuna "köpek" ve "pezevenk" demesi beni aşırı üzmüştü. Benim ailem benimle ilgilenmezdi evet, ama hiç bir zaman beni aşağılamamışlardı. Özellikle de başkalarının yanında. Çocuk annesini kapıdan ittirince biraz telaş ettim. Kadının düşüp bir yerlerini çarpmasını istemezdim. Ancak çocuk Shisha ile bana onu takip etmemizi söylediğinde şaşkın bir şekilde Shisha'ya dönüp baktım. Sonra ikimiz de çocuğun peşine takıldık. Bu sırada da sigaradan 1-2 nefes çektim. Sonu aşırı çirkin bir tada sahip olduğu için arabaya geldiğimizde tamamı bitmeden attım yere ve üstüne bastım.

Siyah, minik, şık bir arabaydı. Genç bir çocuk için biraz lüks gelmişti gözüme. Tihami'nin ekonomisinin kuvveti burada belliydi. Teşkilata girebilmek için ehliyet almıştım ama evim ve işim o kadar yakındı ki birbirine her gün yürüyerek gidiyordum. Bu yüzden araba alma ihtiyacı hissetmemiştim. Sürmediğim için de şu an direksiyona otursam kullanmakta zorluk yaşardım. Bu yüzden Shisha sürücü koltuğuna kurulduğunda sorun çıkarmadım. Ancak çocuğu kucağıma oturtma konusunda çekincelerim vardı. Mahçup bir tonda "Kucakta oturmayalım ya..." dedim. Yani... Kucağıma sadece Livei'nin oturmasını istiyordum. Çocuğu önden geçmesi için elimle yönlendirdikten sonra "Sen arkana yaslan ben öne doğru oturayım." dedim. Çocuğun oturmasını bekledikten sonra bacaklarının yanına oturdum ve öne doğru eğildim. Bu şekilde sıkışmadan kapıyı kapatabildik.

Çocuk Shisha'ya yolu tarif ettikten, araba harekete geçtikten sonra konuşmaya başladım. Shisha ile konuşmayalı çok olmuştu. Üstelik başıma bir sürü olay da gelmişti. Yanımızdaki çocuğu bir daha görmeyeceğimiz için dediklerimi duymasını sorun etmeden "İlk vakama çıktım bir kaç hafta önce." diye başladım. Daha önce hep güvenlik işlerini falan yapmıştım çünkü. Üstelik tıpçıyım diye beni böyle vakalara göndermelerini de istemiyordum ama gitmiştim bir kere. "Pek beklediğim gibi gitmedi. Komiser bizi kaplıcaya götürdü lan. Sonra orada saldırıya uğradık, maskeli bir adam bana saldırdı. Ben de kendimi korumak için vurdum onu. Adam ölmüş. Tuplo'ymuş o da benim gibi... Hakkında tek bunu söylediler." O kadar süre geçti ki üstünden eskisi kadar üzülemiyormuş gibi hissediyordum olanlar için. "Yanlışlıkla yanımdaki polis memuruna da sıktım bi de. Adam beni bayılana kadar dövdü, gözümü hastanede açtım. Çabuk iyileşti, yoksa aynaya bakamıyordum iki hafta kadar önce."

Yolculuk uzun süreceği için sohbet etmek mantıklı gelmişti. Normalde kafamı cama koyup dışarıyı izlerdim ama hem biraz sosyal olmaya çalışıyordum, hem de çocukla aynı koltuğu paylaşıyorduk. Rahat rahat izleyemezdim yani. Döndüm Tihami'li çocuğa. "Element olarak kurşun kullanıyorum ben. Görmek ister misin?" diye sordum. Sonra da camı açtım. Sağ elimin işaret ve orta parmağını kaldırıp ucunda elementimi biriktirdim. Hafiften mavi bir renk oluşurken aşırı aşina olduğum kurşun oluşma sesi duyuldu arabanın içinde. Normalden bir saniye kadar daha uzun sürdü garip bir şekilde. Camdan sağ elimi çıkarıp havaya ateş ettim. Kurşun havayı keserek yukarıya doğru ilerledi. Mavilik yavaşça gecede kayboldu. Çocuğa döndüm. Sağ kolumu arabanın ön tarafına yasladım. Parmak uçlarım uyuşuyordu hafiften. "Kıyak bir şey ama daha geçen görev 2 kere kullandım diye zehirliyordu beni. Biraz fazla yan etkisi var. Geliştirmek gere- HASSSKKKKTTRRR!"

Elim neden uyuşuyor diyordum ben de. Anasını satayım! Boş olduğum bu haftalarda yaptığım çalışmalarla, tek seferde iki tane kurşun oluşturmaya başlamıştım. Yanlışlıkla iki tane oluşturduğum parmaklarımda bir tane daha kurşun varmış. Ben de bunu unuttuğum için odağımı kaybedince fırlayı verdi elimden. Çocuğa dönük olduğum, sağ elim de çocuğun kafasına baktığı için bu kurşun çocuğun yüzüne doğru ateşlenmez mi bi de?!

"Awww man, I shot Tihamian in the face..."
► Show Spoiler
Yan Çar/Podosḧi Øfinuafeme


Buraya kısa saçlı bok imzası gelecek
► Show Spoiler

Re: [Ana Kurgu - Dusha & Djurat] Sorgu Sual

#18
Çürük yumurtalar avvvvy. Biliyor musun: Çürük yumurtalar, taze yumurtalarla aynı sepete konulunca taze yumurtalar bozuluyorlarmış. Yaaaaaani çürüyorlarmış. Burada, Tihami'de ise bu duruma dikkat etmem gerekiyordu. Bunu bugün anladım. Hamlemi yapmadan önce bizim puşt gene bi' şeyler geveleyip, topukladı. Bu puştu bi' gün fena sopalıcam. Bi' kere de adam gibi yanımızda dur da bize sahip çık! Gidiyorsun bi' yere sonra götünü toplamaya gene biz geliyoruz! Puşt seni! Neyse, hamlem başarılı bir şekilde gerçekleşmedi avvvvvy. Bu küfürbaz puşt, hamlemden kaçındı. Ve bana karşın hamle yapma fırsatı eline geçti. Ben de hemen kendimi sağa doğru attım. Hafiften yere kapaklandım. Avvvvvy, canımın acısı dert değil de daha dün gece üniformamı ütülemiştim. Gitti onca uğraş. Adama doğru gözlerimi çevirdiğimde ise bizim delikanlı kızın kargısı adamın omzuna girmişti. Bu delikanlı iyi iş yaptı yapmasına ama adam hala küfürler ediyordu. HALA KÜFÜR EDİYOR! "Senin o dilini kesip, kedilere atacam puşt!"

Sonra, diğer bir adam copunu çıkartıp, bizim delikanlıya doğru yürümeye başlamıştı. E, ben ne yapacağım? Bakıyorum da avvvvvy. Pek bi' şey yapabilecek durumda değilim. Ama Dushanın yetiştirmiş olduğu MÜTHİŞ poliste çareler tükenmez! O polis ise evrenin en güzel, en hoş, en büyük memik.... Öhm, şeeey. Yaaaani yerimden hızla hareketlenmeye çalışarak bizim delikanlıya destek çıkmaya çalışırsam fena olmaz. Son polisin arkasına doğru sanki büyük bir ordu geliyormuş gibi, "AVVVVVVVVVVVY! GELİYORLAAAAR! İNANAMIYORUUUUM!" diye bağırarak dikkat dağıtacağım. Bu bağırışımın ardından ise hızla hareketlenerek bizim delikanlıya yardım etmeye çalışacağım. Olur da coplu elemana karşın bir şey yapamıyor ise coplu elemanın boynuna doğru paşamı sağdan sola doğru savuracağım. Delikanlı da her şey yoluna girdiğinde ise o küfür eden polise doğru hareketlenerek, ayakkabımın topuğunu alnına dayayacağım ve paşamı ağzının içine doğru sokacağım. Bastırarak "Şimdi küfret lan puşt! Agu bugu he? ABLAN ANANDIR PUŞT!!" diyeceğim. Paşamı adamın ağzında hareket ettirerek, dilini de kullanamaz hale getirmeye çalışacağım. Bunların dışında da yapabileceğim bi' şey varsa da o yerdeki adamın ani bir hareketine karşın diğer boşta kalan ayağımla o ellerini kullanmasını engellemek olacak. Tabii her şey yolunda gitmezse kaçınabilirsem de kaçınmaya çalışacağım avvvvy!
Image
► Show Spoiler

Re: [Ana Kurgu - Dusha & Djurat] Sorgu Sual

#19
Off Topic
Figa Ranushe, turlarda fazla hamle olasılığı yazmak GM'ler için de bir zorluk oluşturuyor. Hamlelerini tek yönlü, kısa ve öz tutmanı isteyeceğim senden. Çok yönlü olması durumunda ise olasılıklar halinde, "şöyleyse böyle, böyleyse şöyle yapacağım" tarzında değil, tek hamle şeklinde yazmanı isteyeceğim.
Hae: Adam, elini yumruk yapıyor ve yumruğunla tokuşturduktan hemen sonra aynı eliyle senin kolundan tutuyor ve hızlıca koşmaya başlıyor. Bir süre boyunca bedenini kontrol edemiyorsun ve adamla birlikte koşarak olay yerinden uzaklaşıyorsun. Ne olduğunu anlamaya çalışırken adam seninle birlikte bir ara sokağa giriyor ve seni duvara sertçe yapıştırıyor. Boğazını sıkıyor ve sağ eliyle sana yumruk atıyor. Yumruk darbesinin sertliğini iliklerine kadar hissedebiliyorsun. Hemen sonrasında sol işaret parmağını kafana tutuyor. "Tihami polisinin işine karışmak ne haddinize lan sizin, çöl maymunları?" Adam, sağ eliyle arka cebinden bir rozet çıkarıyor ve sana gösteriyor. Rozeti inceliyorsun ve adamın sivil polis olduğunu anlıyorsun. "Tihami Cumhuriyeti'nin iç işlerine müdahaleden tutuklusun. Sessiz kalma hakkına sahipsin." Tekrar arka cebine uzanıyor ve kelepçeleri eline alıyor. Sol eli hala kafana isabet eder durumda ve en küçük hareketinde Kurşun elementini kullanabilir gibi görünüyor ancak kendisini herhangi bir element kullanırken görmediğin için blöf yapıyor olma ihtimalini düşünüyorsun. Hızlı düşünmezsen tutuklanacaksın gibi görünüyor.

Hera ve Figa: Hera, Kalsiyum - Sağlamlık stilini başarılı bir şekilde aktive ediyor ve dirseğini karşısındaki polisin copuna karşılık olarak sallıyor. Cop darbesini başarılı bir şekilde engelliyor ve kafasını polisle tokuşturup polisi yere düşürüyor. Kargısını etrafa doğru sallıyor ve etrafındaki polisler bir adım da olsa geri çekiliyor. Figa ise kendisine küfür eden polise doğru hareket etmeye yelteniyor ancak hemen sağ tarafından gelen bir polisin çevik saldırısıyla tekrar yere kapaklanıyor ve planını gerçekleştiremiyor. Çevik polis hemen ayağa kalkıyor ve Figa'yı yerde sürükleyerek Hera'nın yanından uzaklaştırıyor. "Kurşuncular nerede lan?!" diye bağırdıktan sonra Hera'nın karşısında duran polislerden biri telsizini çıkarıyor ve "Kurşun lazım! Dudshes sokağı!" dedikten sonra işaret parmağını Hera'ya doğrultuyor. "Buradaki tek Kurşun kullanıcısı benim, yakında da burada olacaklar. Şu esmeri tutuklayın!" Figa, yere çakılmanın verdiği etkiyle afallıyor ve bir elinin çoktan kelepçelendiğini fark ediyor ancak ikinci eline kelepçe takılmadan kendine geliyor ve hareket etmeye hazır oluyor. Figa, yere kapaklandığı için Paşa'sını da yere düşürdüğünü fark ediyor ve etrafı gözlemeye başlıyor. Kendisinden yaklaşık 2 metre uzakta olan Paşa'sına el mesafesiyle ulaşamayacağını anladıktan sonra ikinci eli kelepçelenmeden ne yapabileceğini düşünmeye başlıyor. Hera ise ekipler gelene kadar ne yapacağına karar vermeye çalışıyor. O sırada polislerin hemen arkasında bulunan ara sokaktan 4 polis daha geliyor ve ekiplerin yanına geçiyorlar. İçlerinden biri "Merkezden ekip yolluyorlar, biz de çağrıyı duyup geldik." diyor. Şu an Hera'nın karşısında yere yatırdığı polis hariç 5 polis var.

Shisha ve Bok:
► Show Spoiler
Arabaya biniyorsunuz ve yolculuğa başlıyorsunuz. Yolculuk Bok'un hikayeleriyle geçiyor. Bir noktada ise her şey değişiyor. O noktada Bok, gösteriş maksadıyla yaptığı atışın ikincisini Tihamili gencin kafasına yapıştırıyor. İkiniz de kan içinde kalıyorsunuz. Bok Jemipech yüzünden. Tihamili genç bir çocuk ülkesi uğruna ölmüyor. Endud uğruna da ölmüyor. Hayır, gerzek bir Djuratlının utanç verici hatası yüzünden ölüyor. Evet, yanlış duymadınız. Bu Djuratlı, yanlışlıkla bir insanı öldürüyor. Dördüncü duvara esenlikler diliyorum.

Çocuk sizi başkentin eteklerinde bulunan Meclis Binası'na yönlendirdiği için yaklaşık 1 saat sürecek olan yolculuğa hazırlanıyorsunuz. Yanınızda peçete veya kanları silebileceğiniz herhangi bir madde yok. Bunun için ne yapmanız gerektiğini, 1 saatlik araba yolculuğunda kime nasıl yakalanmamanız gerektiğini ve Tihamili genç yanınızda olmadan yolunuzu nasıl bulacağınızı uzun bir süre boyunca düşünüyorsunuz ve arabayı durdurduktan sonra sağ tarafta bir hediyelik eşya dükkanı, bir de süpermarket görüyorsunuz. Süpermarket kapanmış gibi duruyor ancak kapı aralanmış durumda. Hediyelik eşya dükkanı ise açık ve içeriden yaşlı bir adam gözüküyor. Bok'un genci öldürmesinin üzerinden 15 dakika geçmiş durumda.
Off Topic
Hera Memuga; Atom enerjin %100'den %75'e düştü.
Bok Jemipech; Kafana so-Atom enerjin %100'den %75'e düştü.

Re: [Ana Kurgu - Dusha & Djurat] Sorgu Sual

#20
Avvvvy, ben neden bi' şey yapamıyorum? Bi' şeyler yapmak istiyorum ama olmuyo'. Hareketlenmem sonuç vermeyip, üzerine bi' başka polisin ani atağına karşın yere kapaklanıp, hareketsiz kaldım. Sonrası, kelepçe yedim. Bi'takım şeyler söylenmeye başlandı. Bla bla bla. Vızıltılar yükselirken paşamın çoktan ellerimin arasından kayıp gittiğini anladım. Paşam ulaşamayacağım bi' mesafedeydi. "Fantezi için erken değil mi, hızlı çocuk. Hı?" "Kalsiyum- Kas" stilimi kullanarak kelepçeli elimle atik polisi kendime doğru var gücümle çekmeye çalışacağım ve böylece onu çeksem de çekemesem de kendimi yer pozisyonundan kurtarmış ve ayaklanmış olacağım. Eh, ne kadar ayaklanabilirsem o kadar ayaklanacağım. Boşta kalan diğer elim ise o sırada yumru şeklini almış olacak ve beni kelepçeleyen polisin çenesine doğru yumruğumu hızla savuracağım. Mesafe kısalığı ve benim hızım, müthiş kas gücüm sayesinde bu polise karşın hamlemin başarılı bi' şekilde sonuçlanacağını düşünüyorum avvvvvy. Hamlem sonrasında ise bu polisi tamamen etkisiz hale getirip, paşamı yerden alacağım. Sonrasını sonradan düşünürüz avvvvvy, şimdilik götü kurtarmak lazım.
Image
► Show Spoiler
Locked

Return to “Diğer Bölgeler”

cron