Sonuncu olarak Tihami'nin çıktığını görünce ayağa kalktım ve kadın azınlık konularında fazla önemli olmayan şeylerden bahsederken mutfakta viski bardağı aramaya başladım. Tihami'nin kendisi azınlıktı bir kere, başka ülkelerin içindeki azınlıklara ettiği lafları gereksiz bulmuştum. Ben viski bardağımı yıkadığım bulaşıkların arasında bulup viskimi dolaptan çıkarırken yeni konuşulacak konunun Tihami olduğunu duydum. Tihami'li olarak Abu'yu tanıyordum. Ailemiz arkadaştı. Abu benim hiç olmamış ablam gibiydi. Harbi ya, bayadır arayıp sormamıştım onu. En son çocuğu olduğunda tebrik için aramıştım. Viski şişesini ağzımla açıp bardağa boşalttım. Televizyondan ülke liderlerinin Tihami'yi sevmesi ile ilgili sözleri geliyordu. Bu tatil olan bir ayımda Tihami'yi, daha doğrusu Abu'yu ziyaret etme kararı aldım. Şişenin kapağını kapatıp dolaba koydum. Jekot Tihami ile savaşsak da artık barış içindeyiz falan diyordu. Gözlerimi devirdim. Jüme'nin Tihami'li amcanın karısını siktiği hikaye hala kulaklarımda çınlıyordu. Tekrar yerime oturup viskimden bir yudum aldım. Tihami cumhurbaşkanı Una herkesin sevgi sözcüklerine atarlı cevap verince de gözlerimi devirdim.
Üçüncü konu milli bayramlardı. Neden böyle bir konu gündemde ki diye düşünürken Gedhilfe Kral'ı Aduri Gupuha adındaki bir adamı kutladıkları için Dusha'lılara laf etti. Ben bu konu hakkında okumuştum ve bu tarz durumları ben haklı buluyorum. Yani Dusha için önemli bir insan ve karşısındaki kişi Gedhilfe'li diye kutlamaktan kaldırmak ne? Ben size bir şey diyeyim mi? Djurat'lılar olarak Gedhilfe'lilerin götünü yaladığımız için Jekot'un bu konuda Gedhilfe kralına katılacağına çok eminim ve böyle diyerek deminki azınlıklar hakkındaki konuşmasını Dusha halkına uygulamayarak iki yüzlülüğünü belli edecek. Oynat bakalım.
Tabi Jekot'tan önce Himota Kralı çıktı ve başladı Himota'nın milli bayramlarını anlatmaya. 4 tane varmış da, birinde bedava yemek veriliyormuş, birinde avlanmak yasakmış falan. Ben yine yarısında uyuyacaktım zor tuttum kendimi. Konuşmanın sonunda milli bayramlar sırasında sınırların açılmasından bahsetti. Yoook! Himota'ya gitmem. O geceyi tekrar yaşamak istemiyorum.
Dusha kralı çıktı. Bu seferki konuşmasında çok da haklıydı anasını satayım. Milli bayramlarını söylemeden Ozæf adamın üstüne sürmüştü bayır aşağı. Sadece... Yine cevap vermemişti soruya. Bu Dusha ve Gedhilfe ikilisi çok gizli saklı takılıyorlardı lan. İki ülke de dışarıdan bir şeyler saklıyordu sanki. Dusha kralı belki bir şey saklamıyordur lan. Belki de sarayından dışarı çıkmayan bir sığır olduğu için bilmiyordur nerede ne olduğunu.
Jekot konuştuğunda beni şaşırtmadı. Başladı Ozæf'in kıçını yalamaya. Sonra da mantıklı birşekilde bizim Bağımsızlık Günümüzden bahsetti. Bu günü çok sevdiğini de dile getirdi. Gözlerimi devirdim. Eskiden bizimkilerle iken Qardakh komşularımızla kutlardık. Buraya taşındığımdan beri insanlarla sohbet etmeyi reddettiğim için sadece karşı komşum ölüp kalmadığımı görmek için Bağımsızlık Gününde kapımı çalıp bana sulu yemek veriyor. Bayramlar sikimde değil anlayacağınız.
Una Aseza Tihami bayramını anlattı. Bizimkinden fazla değişik değildi. Cumhuriyetlerini ilan ettikleri gündü. Una bu sefer de "Ay en ünlü bayram bizimki!" diyince "AAAAAAAA" diye hırlayıp kafamı arkaya attım. "He amına koyayım sik kadar ülkesiniz en iyisi sizsiniz."
Kadın sözünü bitirir bitirmez Ozæf lafa atlayınca kaldırdım kafamı. Sunucuyu beklememişti. Dusha'ya yargı dağıtacaktı sanırım.
Öyle bir konuştu ki "Oha oha iyice coştu bunlar." dedim. Dışarıdan da sesler geldiği için balkona çıktım bir kulağım evdeki televizyondaydı. Yan apartmanımın altındaki kahvehanede izliyordu insanlar. "Ozæf, Hafuru'nun karısını sikiyormuş lan biliyor musunuz?" diyordu bi adam. "Hafuru da Ozæf'in arkasından ibne diye laf çıkartmıştı."
Ozæf, Dusha'nın terörist için bayram düzenlediğini söylüyordu. Üstelik bu bayram olayını diğer ülkelere de söylemişti. Peki Jekot önce kabul edip şimdi neden Ozæf'in yanındaydı ki? Ne dönek adamdı bu. Sinir ediyordu beni. Eğer ülkeye bir yararı dokunuyorsa terörist sayılmazdı bu arada. Gedhilfe için sayılırdı belki ama konu Dusha'ydı.
Hafuru savunmaya girdi. Yine tamamen konuyu değiştirmeye yönelik bir konuşma yaptı. Ulan delirmiştim. Dışarıda "Savaş mı çıkacak?" diye bağıran Djurat'lıları duymamak için içeri geçtim ve kapattım balkonu. Tekrar viskimden yudum alıp koltuğuma oturdum. Dusha'nın kendi içinde terörist yakalayamadığını iddia ediyordu Ozæf, Hafuru da Gedhilfe'nin içindeki bir azınlıklardan birini sakladığını söylüyordu.
Jekot lafa atlayınca balkonum kapalı olsa bile duyabileceğim bir ses yükseldi dışarıda. Jekot atlamasaydı da bu ikisi birbirinin çamaşırlarını dökseydi diye düşünüyordum. Ortamı sakinleştirmek için konuşma yaptı. İçten içe "İnşallah başarılı olmaz." diyordum. Kaos görelim istiyordum.
Ozæf bir anda Jekot'a dönüp "Kes lan yaşlı bunak. Emekli maaşını sikeyim." içerikli bir şey diyince kahkaha attım. Ulannn!! Hiç güleceğim yoktu gerçekten. Bir savaş çıkarsa Livei'mi kaçırmak için Gedhilfe'ye gitmem gerekecekti sanırım. Lan ya beni ülkesini savunmak için reddederse? O zaman da yanında durup savaşırdım sanırım. Livei için yapardım bunu.
Re: Pakt Görüşmesi Canlı Yayını
#11Yan Çar/Podosḧi Øfinuafeme
Buraya kısa saçlı bok imzası gelecek
► Show Spoiler