Pakt Görüşmesi Canlı Yayını

#1
Pakt Görüşmesi tüm ülkelere canlı yayın olarak verilmektedir ve siz, polis memurları da bu canlı yayını izliyorsunuz!

Önümüzdeki 2-3 saat boyunca gerçekleşecek olan Pakt Görüşmesi'ni buradan canlı olarak yorumlayabilirsiniz.

• RP'nin uzunluğu önemli değildir.
• Flood yapabilirsiniz. (Ard arda mesaj atabilirsiniz.)
• Karakter olarak yazmak zorundasınız.
• Yorumlarınız RP içi karakteriniz herhangi bir yönden etkilemeyecektir.

İyi eğlenceler!

Re: Pakt Görüşmesi Canlı Yayını

#2
Elinde bir kase dolusu mısır gevreğiyle don-atlet vaziyette oturdu televizyonun başına. İşten çıkarıldığı gibi evin yolunu tuttuğu için babasıyla vakit geçirmesi gerekiyordu. Küçük çaplı bir depresyona girmişti ve niyeyse babasının yanına geldiğinde bunun düzeleceğine inanmıştı. Tek ortak noktaları vardı ve şimdi gözlerini dikmiş ona bakıyorlardı. Dünya liderleri bir aradaydı. Eşekçi puşta dikti gözlerini Shisha. Dusha'yı temsilen yollanan bu dalyarak, bu haysiyetsiz adamın yaşamaya hakkı yoktu. Programın başlamasını bekledi.
"I know your anger, I know your dreams
I've been everything you want to be"
Image
► Show Spoiler

Re: Pakt Görüşmesi Canlı Yayını

#3
Evimde televizyonun karşısına oturmuş bir elimde çorba, bir elimde kumanda "zapping" yapıyordum. Üstümde tişört + boxer ikilisi, saçlarımı arkamdan topuz yapmıştım. Yüzümde hala biraz bandaj vardı. Hala aşırı bir yüz ifadesi yapınca acıyan yaralarımı Elag'a borçluydum. Çorba içmem de iyiydi çünkü katı şeyleri yerken de acı çekiyordum. Özellikle de yutarken... Zorunlu aylık iznimin ilk haftalarıydı. Aileme haber vermemiştim olanları. Birini, özellikle de aynı ırkımdan olan biri öldürdüğümü de söylememiştim. Rüyalarıma giriyordu maskeli adam. Kim olduğunu bilmiyordum.

Kanalların arasında sörf yaparken bir anda Pakt Görüşmesini yayınlayan kanala denk geldim. Tabi ya, gazetede okumuştum geçen. Jekot oradaydı hatta. Her ne kadar muhabbetinden nefret etsem de genel kültürdür. İzlenmelidir düşüncesine sahiptim. Bu yüzden kumandayı yanıma bırakıp çorbamı kaşıklamaya başladım. Adamın teki çıkmış konuşuyordu. Sıra ile çıkaracaktı liderleri. Gülümsedim. "Önem sırasıdır o." dedim sakince. Jekot'un ilk çıkmayacağına emindim. Gedhilfe, Himota, Dusha, Djurat, Tihami. Ben sırayı verdim size. Yazın kenara.

İlk konu "Azınlıklar ve azınlıkların ihtiyaçları" idi. Hemen klasik başlangıcımızı yaptım ve "Azınlıkları ve azınlok ihtiyaçlarını sikeyim." dedim.

İlk Gedhilfe Kralı çıktı. 1'de 1 yapmış bulunuyorum.

Klasik herkesi selamlamalar falandan sonra azınlıklardan bahsetmeye başladı. Hatta bir azınlığın dilini konuşunca irkildim. "Alt yazısı ne zaman gelecek?" derken cümleyi kendisi çevirdi kralın. Kalbimde memleketimdeymiş gibi hissettiğim tek yer Livei'nin yanı. Gedhilfe'yi sikeyim o yüzden. Yarimle buluşmamı engelliyor. Kral Deith konuşmasını bitirince tek kaşımı kaldırdım acıyana kadar. Ne saçmaladı oğlum bu? Krallık yönetiyorsun diyorsun ki azınlıklar temsil edilmeye ihtiyaç duyuyor. Ne temsilcisi amına koyayım. Djurat'ta olsa tamam diyeceğim milletvekili seçiyoruz. Boş attın Deith, baya geçiştirmek için konuştun. Meinsu da demişti zaten bir şeyler sakladığınızı!

İkinci Himota İmparatoru çıktı. 2'de 2 sayın seyirciler.

Pisan ilk Himota'nın başarısından bahsedince ağız dolusu bir "Siktir lan!" çektim. En son Himota ziyaretimde Rodi tarafından ağzıma sıçılmış ve aşırı sikko bir gün geçirmiştim. Himota'nın şanına sıçayım. Tek bayrak, tek ulus demek azınlıkları siklemiyoruz herkesi asimile ediyoruz demek. Pisan öyle bir konuşma yaptı ki gözlerim kapanıyordu az kalsın. Uykum geldi amına koyayım. Çorbayı da üstüme döktüm! Yandığım için zıplayarak içeriye gidip üstümü değiştirip geldim. Pisan'ın konuşması "Azınlıklar bizim kanımız canımızdır!" dan "Kendinize gelin gerisine karışmayız!" a dönmüştü. Nasıl oldu bu hiç bir fikrim yok.

Üçüncü olarak Dusha Kralı çıkmazsa beni sikin!
Yan Çar/Podosḧi Øfinuafeme


Buraya kısa saçlı bok imzası gelecek
► Show Spoiler

Re: Pakt Görüşmesi Canlı Yayını

#4
"Hiçbirinden bi' sikim olmaz bunların." Diye geveledi ağzında. Az ötesinde pala bıyıklarıyla oynaya oynaya televizyonu dikkatle izleyen babası yüzünden rahat rahat sövemiyordu. Tek yapmak istediği buydu. Programı dinlemeden alınan tüm kararlara, tüm yöneticilere sövmek. Sinirini ancak bu şekilde çıkarabilirdi. Tihami'yi seviyordu ama onlara da sövecekti. "Kodumun etkisiz elemanları." dedi kendi kendine. Haklıydı. Tihami'yi sikine takan yoktu. Asla da olmayacaktı. Tihami yerine bir ülkenin azınlığına söz hakkı verseler daha iyi olurdu.

Gedhilfe temsilcisi çıktı ilk. Bir azınlık dilinde konuştu. Açıkçası diğer temsilcilere göre halkın gözünde daha karizmatik duruşlu biri gibiydi. Orada bulunanlar arasında eli ayağı tek düzgün elemandı. Bu da olabilirdi sebebi. Düşüncelere daldı. Livei denen kadını düşündü. Öyle biri lazımdı o sırada. Bütün hüznü, hayal kırıklığını alacak biri olduğundan değil, sevişecek biri lazımdı sadece. Ashe de olurdu yani.

Belki de bir kadın bulup bağlanmalıydı. Belki de Dusha'yı düzeltmekle kafayı fazla bozmuştu.

Yok ya. Daha vardı o günlere. Gençti henüz. İkinci konuşmacı başlayınca kaseyi bıraktı ve ayağa kalktı. Himota lideri mal mal konuşacaktı yine. Sürekli lafı uzatıyordu.

Giyindi. Bir şekilde evden çıktı. Yayının geri kalanını bir barda izleyecekti. Zaten umursadığı tek konuşmacı bizim eşekçiydi.
"I know your anger, I know your dreams
I've been everything you want to be"
Image
► Show Spoiler

Re: Pakt Görüşmesi Canlı Yayını

#5
Bu ülke çok garip kokuyor.

Uzun ve yorucu bir hafta geçirmişti. Vücudunun her zerresinde yorgunluk hissedilebilirdi. Başında hafif hafif hissettiren, geliyorum diyen bir baş ağrısı vardı. Eğer bir ağrı kesici içmezse ilerleyen saatlerde başı zangır zangır ağrıyacaktı. Ayrıca uzun bir gemi yolculuğu yapmıştı. En yakın arkadaşlarından birisi evleniyordu. Çok mu çok zengin bir kızdı. 38 Metrelik kocaman bir yatı vardı. Şımarık arkadaşı bütün arkadaşlarını toplayıp uzun bir gemi seyahatine çıkmıştı, tabi bu seyahat süresince tüm kıtayı gezeceklerini söylememişti Abu'ya.

Abu tabi insanları kıramıyordu, hayır demek pek zordu onun için. Tabi birazda evden ayrılmasının iyi geleceğini düşünmüştü, geçen ay geçirdiği sinir krizi yüzünden hala garip bir hava vardı evin içinde.

Dushaya gelmişlerdi. Diğer kızlar ortalığı gezmek için dışarı atmışlardı kendini. Abu çok yorgundu yatta kalmak istedi ve öyle yaptı. Tabi daha sonra yatın sallantısına dayanamayınca giyinip çıktı dışarı ve kendini ilk gördüğü bara attı. Beyaz kısa paçalı bir pantolonun üstüne lacivert bir tişört giymişti. Saçları açıktı ve biraz kabarıktı. Bir filtre kahve söyledi kendisine bistroya yaslanıp kahvesini beklerken televizyona kaydı gözü. Barmen çocuktan rica etti televizyonun sesini açması için ve izlemeye başladı. Himota İmparatoru bir hayli 'yüksek' konuşmuştu. Hafuru'nun konuşması ise gelen kahve ve barmenle yapılan küçük sohbetin arasında kaynayıp gitti. Yinede olacaklara karşı bir merak vardı içinde o yüzden tekrar çevirdi mavi gözlerini ekrana.
Image


怨み
► Show Spoiler

Re: Pakt Görüşmesi Canlı Yayını

#6
3'te 3 olarak Dusha Kralı çıktı.

Esmer erkekler çok güzel oluyor lan. Nedense çok yakışıklı buldum ben Toshohe'yi. Azınlıklar konusuna farklı bakyormuş beyefendi. Kendi içlerinde kendi kültürlerini yaşasınlar sikimde değil ama bize yansıtmasınlar tarzında bir konuşma yaptı. Sonra da dedi ki "Bana kimse gelip sorun olduğunu söylemedi diğer soruyu alalım." Ya deliricem. Bu krallar, imparatorlar hiç mi halklarının içine inmiyor ya? Ciddiyim Shisha haklıydı. Eğer ülkenin içindeki suçluları düzgün bir şekilde idam etmezse bu Toshohe denen piç hiç bir zaman adaleti düşünmeyecekti. Çünkü sarayında nargile içen bir pezevenkti.

4'üncü olarak Jekot'un çıkmasına kimse şaşırmamıştır eminim.

Ben Jekot'tan sevimlilik yapıp sağa sola gülücük saçmasını beklerken bir anda Dusha Kral'ına döndü ve ülkesindeki azınlıkların isteklerini değerlendirmesi gerektiğini söyledi. "Oha. Jekot ne yapıyorsun?" dedim kendi kendime. "Adamın bize savaş açması için söylemesi yetiyor. Senin ise koskoca bir meclisi ikna etmen gerekiyor." Bildiğim kadarı ile mutlak monarşi ile yönetiliyor Dusha. Toshohe'nin o gün siki istedi diye bir anda sınırlarımıza adam sokup Qardakhların içinden geçebilir yani. Hem başkentimiz de yakın.

Jekot Djurat'ta azınlıkların çok önemli olduğunu vurgularken Djurat'lılar kafayı yemiştir eminim. Sikimi de yesinler. Ben Qardakh'lılar hakkında bolca konuşma beklerken bir anda Tuplo lafını duydum ve kalbim hızlandı. Irkımın adını böyle bir yayında kullanmasını beklemiyordum. Güzel konuştu Jekot ama bir politikacının böyle konuşmaması gerekiyor diye düşünüyordum. Bariz olarak Dusha Kral'ına söylemişti cümlelerini.

Yutkundum şöyle bi. Vay anasını satayım.
Yan Çar/Podosḧi Øfinuafeme


Buraya kısa saçlı bok imzası gelecek
► Show Spoiler

Re: Pakt Görüşmesi Canlı Yayını

#7
Üç günlük sakalını kaşıya kaşıya indi merdivenlerden. Uzun zamandır ilk kez resmi giysiler yoktu üzerinde. Yani kumaş pantolondan başka bir pantolonu yoktu ama üzerine babasının bol, sarı siyah kazağını geçirmişti. Doğrusu bu renklere aşıktı ama böyle bir günde bu kazağı giymek monarşiyi destekleyen bir insan imajı çiziyordu. Umursamıyordu bunu. Babasının gençliğine benzemişti. Hoşuna gitmişti bu durum. İster istemez ona özeniyordu. Farkında değildi. Ona kalsa babasına kıyasla bambaşka bir insandı.

Evin yakınındaki bara girdi ve barmene doğru yürüdü hızlı adımlarla. "Naber lan?" dedi genç barmene. Çocukluk arkadaşı oldukları için aralarında gözle görünür bir samimiyet vardı haliyle. Bir sigara yaktı ve otomatik olarak önüne gelen içkisinden bir yudum aldı. Eşekçi kral konuşmaya başlayınca tüm bar birbirine işaretler yapmaya başladı. Herkes birbirini susturup kralı dinliyordu. Kral susunca herkes yeniden konuşmaya başladı. Shisha barmene döndü. "Kral iyi kurtardı. Bok gibi ülke. Nereden tutsan elinde kalıyor. Olmayan tek problemimiz azınlıklar." Şu günlerde ağzından çıkanlara dikkat etmiyordu. Monarşi yanlısı insanların dikkatini çekmişti sesli konuşarak.

Barmenle birkaç dakika konuştuktan sonra yanında oturan kadına kaydı gözleri. Kara kuru olmadığına göre Dusha'lı değildi. Bu sırada Djurat temsilcisi konuşmaya başladı. Fena da konuşmuyordu. Eşekçiye kaymak istiyormuş da mevzu çıkmasın diye kaymıyor gibiydi. İster istemez gülmeye başladı. "Bok kuduruyordur şimdi." dedi kendi kendine.

Yeniden kadına dikti gözlerini. Kabarık kısa saçları ve beyaz teniyle dikkatleri üzerine çekiyordu. Normalde geriye doğru kendini bırakıp düşerken götüne bakardı. Ancak farklı hissediyordu. Bitkinlik vardı üzerinde. Hayatı boyunca girmek için çalıştığı teşkilatın gözünden düşmek moralini oldukça bozmuştu.

Nereli olduğunu tahmin etmeye çalıştı. Barmene işaret verdi ve bir içki hazırlattı. Hazırlanan Totedasha'yı aldı ve ayağa kalkıp kadının arkasına geçti. En bakımsız haliyle çıkacaktı karşısına ama umursamıyordu. Soldan omzuna dokundu ve kadının sağına geçip içkiyi önüne koydu. "Totedasha. Dusha'ya gelip içmezsen döndüğünde dalga geçerler." Tebessüm etti ve sigarasını küllüğe koydu. "Ben Shisha. Cidden iç onu bu arada. O olmadan Dusha bok gibi bir ülke. Bir Totedasha bir de eşeğimiz var."
"I know your anger, I know your dreams
I've been everything you want to be"
Image
► Show Spoiler

Re: Pakt Görüşmesi Canlı Yayını

#8
Oturduğu barın televizyonunun önünde heyecanlı bir kalabalık vardı. Umursamadan birasını yudumlamakta olan tek kişi Livei ve karşısında bardakları silen barmendi. Bugün ülke liderleri arasında bir pakt görüşmesi yapılıyordu ve canlı yayın olarak tüm kıtaya aktarılıyordu. Konunun azınlıklar ve azınlıkların ihtiyaçları olması genç kızın ilgisini çekmiş olsa da muhtemelen kralının söyleyeceği her şey daha da sinirlerini bozacaktı. Oturduğu yerden televizyonu göremese dahi sesleri oldukça net duyabiliyordu. İlk konuşan Gedhilfe kralı Deith Ozæf olmuştu. Tahmin ettiği gibi yalnızca Deitwu ve Trald azınlıklarından bahsedip her birinin temsil edilmesi ve ihtiyaçlarının karşılanması gerektiğini söylemişti. Genç kız öfkeyle dişlerini birbirine kenetledi. Yok ettiği, hapse attırdığı, başka ülkelere sattığı ve görmezden gelip asimile ettiği Deinzei halkı hakkında elbette konuşmayacaktı. Kralın ağzından çıkan her sözcük onun ne kadar ikiyüzlü bir pislik olduğunu Livei'nin yüzüne tokat gibi çarpıyordu. Birasını kafasına diktiği gibi bardağı sertçe masaya bıraktı. Bu saçmalığa daha fazla tahammül edemeyecekti. Biranın ücretini masanın üzerine bıraktıktan sonra yerinden hışımla kalktı ve ellerini cebine yerleştirip bardan çıktı. Evine gitmeyi ve toplantının özeti hakkındaki bilgileri ertesi gün gazeteden öğrenmeyi istiyordu. Zira tek bir ses duymaya katlanamayacak kadar yorgunken o adamın sesini duymaktan hayli hayli tiksiniyordu.
Image
► Show Spoiler

Re: Pakt Görüşmesi Canlı Yayını

#9
Kahvesinden bir yudum aldı, bir yudum daha ve bir yudum daha. Kafeinin vücuduna girip bir nebze olsun ona enerji vermesine çok ihtiyacı vardı. Kahve bardağını bistroya koyduğunda sol omzunda bir el hissetti refleks olarak gardını alacaktı neredeyse. Tabi aşırı yorgun vücudu zamanında tepki vermekten çok uzaktı. Sol omzuna doğru bakarken sağ tarafından gelen sese döndü. Önce önüne konan içkiyi süzdü sonrada içkiyi koyan kirli sakallı adamı. Siyah kadife pantolonunun üstüne giydiği sarı kazağıyla yürüyen Dusha bayrağına dönmüş bir adam vardı karşısında. Adamın içkiyi ve kendisini tanıtmasını izledi. O kadar canlı bir anlatım yapıyorduki adam tebessüm etmeden duramadı. Doğrusu tüm bu keşmekeşin içinde birinin onla ilgilenmiş olması bir miktar hoşuna gitmişti. Lakin sadece bu kadardı, kışlık kıyafetin cebinde unutulmuş parayı bulmak gibi bir şeydi bu, anlık bir tebessüm, basit bir mutluluk.

"Teşekkür ederim, Abu bende."

Kibarlık olsun diye adamın önüne koyduğu içkiyi aldı eline. Bardağı göz hizasında kaldırıp şöyle bir inceledi. Sarımtırak renkte bir içkiydi ve fena kokmuyordu. Fondip yapmadan adama şöyle bir bakış attı sebepsizce ve ardından dikti kafaya. Baharatlı ve tatlı bir tadı vardı içkinin ağızda ilginç bir tat bırakıyordu. Tezat tatlar, güzel bir kokuyla pek hoş bir aroma veriyordu. Bugün buraya alkol almaya gelmemişti lakin güzel bir tat keşfetmiş olmaktanda memnundu.

Bardağı ters bir biçimde bistroya koyduğunda televizyonda Una Aseza belirdi. Bir zamanlar Abu'nun kurduğu hayalleri yaşayan kadını böyle bir kafadayken görmek pek yardımcı olmamıştı. İster istemez yüzü düştü. Sessizce televizyondaki kadını dinledi. Bazı şeyler yaşanmasaydı, bazı şeyler olmasaydı belki o koltukta Abu oturuyor olacaktı. Keşkelerle dolu bakışlarının kenarlarından hüzün akıyordu. " Bir tane daha lütfen." dedi barmene içkiyi göstererek. Parmaklarını bardağın üzerine götürüp yüzük parmağıyla bardağın kenarlarına dokunuyordu hazırlanan içkisini beklerken. Siyah ojeleri silinmişti hafif hafif. Sadece yüzük parmaklarına sürdüğü kırmızı oje bozulmamıştı ve parlaktı. Televizyonu gösterdi kirli sakallı adama " Bir zamanlar, çok uzak olmayan bir geçmişte şu kadının yerinde olabileceğime inanmıştım. " Haline acırcasına güldü. Acınacak bir hali yoktu ama kendine acıyordu.
Image


怨み
► Show Spoiler

Re: Pakt Görüşmesi Canlı Yayını

#10
Huysuzluğunu yorgun oluşuna bağlıyordu. Yediği yemek de biraz ağır gelmişti. Vaka dönüşü pek fazla şey düşünecek vakti olmadı. Yas tutmalı mıydı? Hayır, gereksiz. İnancı çelik gibi sert, kalbi ateşte pişen çömlekler gibi tazeydi. Fepo, onu bulacaktı. Kalbinden geçen her bir notanın onu götüreceği yer belliydi. Kollarında uyuyan, saçlarıyla nefes alabildiğini hissettiği sevgilisinin döneceğini biliyordu. Alevlere küsemezdi. Alevler onu almamıştı, tıpkı onu terketmedikleri gibi.

...

"Mmh.. Laflarınız çorba kasesini dahi doldurmuyor."

Kaç saattir açıktı acaba bu garip ve ışıklı kutu? Sesi oldukça kısık, ışığı pek sinir bozucuydu. Bugünün önemi neydi peki? Evet, Pakt toplantısı. Çok önemliydi, çok muazzam ve şatafatlı. Onları yöneten insanların gösteriş ve yalanlarını sürdürebilmesi için giriştikleri bir sirkten fazlası değildi. Gösterişi ve yalanı ne kadar sevmiyorsa, ülkesine gelen tepkileri de o derece sindiremiyordu. Bir süre daha izlemeye devam edecekti. Fakat şu ana kadar gördüklerinin erotik bir filmin giriş sahnesinden de farkı yoktu. Liderler hakkındaki düşüncelerini gözden geçirdi. Pek bir şey yoktu hafızasında. Çünkü ilgilenmiyordu. Onca savaş, kan ve gözyaşı... Vicdan ile yoğurulmamış yüreklerin vicdanlı kararlar verebilmesi ne mümkündü. Elini ağzına götürdü. Orta ve işaret parmaklarını dolgun ve ay ışığını sonuna kadar yansıtan parlak dudaklarına götürdü. Hafuru sözünü bitirdiğinde ise sessiz ancak kızgınlık dönemindeki asi kediler gibi mırıldandı.

"Hafuru, elinden gelenin en iyisi bu mu?"
Image
► Show Spoiler
Locked

Return to “Konsey Binası”

cron