Livei: Sabahın ilk ışıkları pencerenden süzülerek odanın karanlık köşelerini aydınlatıyor. Hafifçe titreşen toz zerrecikleri, güneşin altın sarısı ışınlarıyla dans ediyor. Gözlerini açtığında, olanlardan beri geçen zamanın ağırlığı yavaşça üzerine çöküyor. Mutlak Son ekibi olarak, dikkat çekmeme ve gözlerden uzak kalmayı tercih etmiştiniz. Ancak bu sessizlik, içinde biriken soruları ve endişeleri hafifletmemiş; aksine, onları daha da karmaşık bir hale getirmiş. Yatağından doğruluyor ve ayaklarını yere değdirdiğinde, odanın ahşap zemini hafifçe cızırdıyor. Tam bu düşüncelerle güne başlamanın nasıl bir his olacağını düşünürken, kapının sert bir şekilde çalındığını duyuyorsun. Kalbin bir an için duruyor; bu ses, sessizliğin bozulduğu anın habercisi gibi. Kapıyı açtığında, Gedhilfe Krallığı'nın zırhlı muhafızları seni karşılıyor. Yüzlerinde hiçbir ifade yok, gözleri soğuk ve mesafeli. "Livei Nyawodz, sizi kraliyet sarayına götürmemiz gerekiyor." diyor biri, ses tonu o kadar monoton ki, sanki bir makine konuşuyor. Ne olduğunu anlamadan, neye uğradığını şaşırmadan önce, bir muhafız elindeki küçük şişeden bir sıvıyı bezine döküyor ve hızla yüzüne bastırıyor. O an, tüm dünya dönüyor, renkler birbirine karışıyor ve bilincin yavaşça kayboluyor. Her şey bir anda kararıyor.
Gözlerini tekrar açtığında, kendini Gedhilfe Krallığı'nın kraliyet sarayında, muhteşem bir odada buluyorsun. Etrafın altın varaklar, zarif tablolar ve ihtişamlı heykellerle süslü. Ancak bu güzellikler, bu lüks, senin için bir anlam ifade etmiyor. Şu anda aklında tek bir soru var, yankılanıyor ve tekrar tekrar kendini sorguluyorsun: Burada ne oluyor? Muhafızlar seni yavaşça ayağa kaldırıyorlar, ellerindeki kılıçlar ve zırhlar soğuk bir ciddiyet yansıtıyor. Seni, sarayın karmaşık koridorlarından geçirerek ana kraliyet odasına doğru götürüyorlar. Her adımda, Gedhilfe Krallığı'nın tarihini anlatan duvar halıları, sırlarla dolu portreler ve göz alıcı sanat eserleri etrafını sarmış durumda. Ancak bu detaylar, şu anki belirsizliğin ve endişenin yanında önemsiz kalıyor.
Sonunda, büyük, ihtişamlı bir kapıya ulaşıyorsunuz. Muhafızlar kapıyı yavaşça açıyorlar ve seni içeri alıyorlar. Oda, tavanı yüksek, duvarları altın ve gümüş işlemelerle süslü, merkezde büyük bir taht var. Ancak taht boş; senin dikkatini çeken, odanın diğer ucunda duran, beklenmedik bir yüz oluyor. Sahi, burayı sana neden anlatıyorum ki? Buraya daha önce geldin sonuçta, kralın ta kendisi ile karşı karşıya durdun. Önemli olan şu an karşında kimin olduğu. Örgütünden bir üye, Mabi Chüimimuta.
Mabi: Sabahın ilk ışıkları Gedhilfe'nin sokaklarını aydınlatmaya başladığında, sokaklarda dolaşıyorsun. Etrafı dikkatlice gözlüyorsun, her zaman olduğu gibi, detayları yakalamak için. Ancak içinde, bu sessizliğin yakında bozulacağına dair bir his var. Tam bu düşüncelerle meşgulken, bir grup Gedhilfe muhafızı beliriyor. İçgüdülerin seni uyarıyor. Muhafızlar seni fark ediyor ve hızla yanına yaklaşıyorlar. Bir tür enerji alanı oluşturuyorlar. Etrafını saran bu enerji alanı seni hareketsiz kılıyor ve bir anda etraf kararıyor. Gözlerini açtığında, kendini Gedhilfe kraliyet şatosunda buluyorsun. Muhafızlar seni bir odaya götürüyorlar, kapı açılıyor ve içeri giriyorsun. Oda, kraliyetin ihtişamını yansıtan bir yer. Ancak senin dikkatini çeken şey, odada seni bekleyen kişi oluyor. Karşında, beklemediğin bir yüz; belki de bu oyunun kurallarını değiştirecek biri. Yakın ahbaplarından biri, Livei Nyawodz.
Livei & Mabi: Dışarıdan sert, kendini belli eden ayak sesleri duyuyorsunuz. Odaya giren kişi, Gedhilfe Kralı Deith Ozæf. Onun adım atışları odanın taş zemininde yankılanıyor, her adımıyla birlikte atmosfer daha da geriliyor. Kral, gözlerini önce Livei'ye, sonra Mabi'ye çeviriyor. Yüzünde tehditkar bir ifade var. "Görüyorsunuz." diye başlıyor. "Gedhilfe Krallığı'nın sınırları içinde ne kadar gizli olursanız olun, sonunda yakalanırsınız. Özellikle de sizin gibi... problemli unsurlar." Kral, etrafınıza bir göz atıyor ve devam ediyor. "Mutlak Son, öyle mi? İlginç bir isim. Ancak burada, bu odada, sizin için bir son olacak mı, yoksa yeni bir başlangıç mı, bu benim elimde." Kralın sözleri odada bir ağırlık yaratıyor, sanki her kelime havayı daha da yoğunlaştırıyor. "Şimdi, burada olma sebebinizi anlamak istiyorum. Ve unutmayın, burada yalan söylemek sadece sonunuzu hızlandırır." Ama nasıl? Gedhilfe hükümeti bu yeni oluşumu nasıl bu kadar kısa bir sürede öğrenmiş olabilir?
Deith Ozæf, yüzündeki tehditkar ifadeyi bir nebze yumuşatarak, ellerini sırtında birleştiriyor. "Livei Nyawodz." diye başlıyor, sesinde bir miktar karmaşık bir duygu yumağı yatıyor. "Son görüşmemizden bu yana zaman hızla akıp gitti. O zamanlar Vodhis'lere yardım etmekle meşguldün. Seninle ilgili fikirlerim hala karmaşık, itiraf etmeliyim. Ancak, şu anki durumumuzda, belki de bir işbirliği yapabiliriz." Gözleri Livei'den ayrılıp Mabi'ye kayıyor. "Ah, Mabi Chüimimuta, Djurat'lı genç adam. Seni de burada görmek ilginç. Frip bu yüzden mi kayıplara karıştı? Bu mu yani?" Kral tahtına geçiyor ve muhafızlara odadan çıkmalarını emrediyor. Tek başınıza kalıyorsunuz, eliniz kolunuz bağlı değil. İstediğinizi yapabilecek özgürlüğe sahipsiniz. Deith Ozæf son sözlerini söylüyor ve gerisini size bırakıyor. "Artık iki taraf da birbiri kadar bilgi sahibi olduğu konusunda hemfikirdir diye düşünüyorum. Bir şeyleri maskelemekle uğraşmayın. Baştan sona anlatın, amacınız ne? Ne istiyorsunuz?"
Gözlerini tekrar açtığında, kendini Gedhilfe Krallığı'nın kraliyet sarayında, muhteşem bir odada buluyorsun. Etrafın altın varaklar, zarif tablolar ve ihtişamlı heykellerle süslü. Ancak bu güzellikler, bu lüks, senin için bir anlam ifade etmiyor. Şu anda aklında tek bir soru var, yankılanıyor ve tekrar tekrar kendini sorguluyorsun: Burada ne oluyor? Muhafızlar seni yavaşça ayağa kaldırıyorlar, ellerindeki kılıçlar ve zırhlar soğuk bir ciddiyet yansıtıyor. Seni, sarayın karmaşık koridorlarından geçirerek ana kraliyet odasına doğru götürüyorlar. Her adımda, Gedhilfe Krallığı'nın tarihini anlatan duvar halıları, sırlarla dolu portreler ve göz alıcı sanat eserleri etrafını sarmış durumda. Ancak bu detaylar, şu anki belirsizliğin ve endişenin yanında önemsiz kalıyor.
Sonunda, büyük, ihtişamlı bir kapıya ulaşıyorsunuz. Muhafızlar kapıyı yavaşça açıyorlar ve seni içeri alıyorlar. Oda, tavanı yüksek, duvarları altın ve gümüş işlemelerle süslü, merkezde büyük bir taht var. Ancak taht boş; senin dikkatini çeken, odanın diğer ucunda duran, beklenmedik bir yüz oluyor. Sahi, burayı sana neden anlatıyorum ki? Buraya daha önce geldin sonuçta, kralın ta kendisi ile karşı karşıya durdun. Önemli olan şu an karşında kimin olduğu. Örgütünden bir üye, Mabi Chüimimuta.
Mabi: Sabahın ilk ışıkları Gedhilfe'nin sokaklarını aydınlatmaya başladığında, sokaklarda dolaşıyorsun. Etrafı dikkatlice gözlüyorsun, her zaman olduğu gibi, detayları yakalamak için. Ancak içinde, bu sessizliğin yakında bozulacağına dair bir his var. Tam bu düşüncelerle meşgulken, bir grup Gedhilfe muhafızı beliriyor. İçgüdülerin seni uyarıyor. Muhafızlar seni fark ediyor ve hızla yanına yaklaşıyorlar. Bir tür enerji alanı oluşturuyorlar. Etrafını saran bu enerji alanı seni hareketsiz kılıyor ve bir anda etraf kararıyor. Gözlerini açtığında, kendini Gedhilfe kraliyet şatosunda buluyorsun. Muhafızlar seni bir odaya götürüyorlar, kapı açılıyor ve içeri giriyorsun. Oda, kraliyetin ihtişamını yansıtan bir yer. Ancak senin dikkatini çeken şey, odada seni bekleyen kişi oluyor. Karşında, beklemediğin bir yüz; belki de bu oyunun kurallarını değiştirecek biri. Yakın ahbaplarından biri, Livei Nyawodz.
Livei & Mabi: Dışarıdan sert, kendini belli eden ayak sesleri duyuyorsunuz. Odaya giren kişi, Gedhilfe Kralı Deith Ozæf. Onun adım atışları odanın taş zemininde yankılanıyor, her adımıyla birlikte atmosfer daha da geriliyor. Kral, gözlerini önce Livei'ye, sonra Mabi'ye çeviriyor. Yüzünde tehditkar bir ifade var. "Görüyorsunuz." diye başlıyor. "Gedhilfe Krallığı'nın sınırları içinde ne kadar gizli olursanız olun, sonunda yakalanırsınız. Özellikle de sizin gibi... problemli unsurlar." Kral, etrafınıza bir göz atıyor ve devam ediyor. "Mutlak Son, öyle mi? İlginç bir isim. Ancak burada, bu odada, sizin için bir son olacak mı, yoksa yeni bir başlangıç mı, bu benim elimde." Kralın sözleri odada bir ağırlık yaratıyor, sanki her kelime havayı daha da yoğunlaştırıyor. "Şimdi, burada olma sebebinizi anlamak istiyorum. Ve unutmayın, burada yalan söylemek sadece sonunuzu hızlandırır." Ama nasıl? Gedhilfe hükümeti bu yeni oluşumu nasıl bu kadar kısa bir sürede öğrenmiş olabilir?
Deith Ozæf, yüzündeki tehditkar ifadeyi bir nebze yumuşatarak, ellerini sırtında birleştiriyor. "Livei Nyawodz." diye başlıyor, sesinde bir miktar karmaşık bir duygu yumağı yatıyor. "Son görüşmemizden bu yana zaman hızla akıp gitti. O zamanlar Vodhis'lere yardım etmekle meşguldün. Seninle ilgili fikirlerim hala karmaşık, itiraf etmeliyim. Ancak, şu anki durumumuzda, belki de bir işbirliği yapabiliriz." Gözleri Livei'den ayrılıp Mabi'ye kayıyor. "Ah, Mabi Chüimimuta, Djurat'lı genç adam. Seni de burada görmek ilginç. Frip bu yüzden mi kayıplara karıştı? Bu mu yani?" Kral tahtına geçiyor ve muhafızlara odadan çıkmalarını emrediyor. Tek başınıza kalıyorsunuz, eliniz kolunuz bağlı değil. İstediğinizi yapabilecek özgürlüğe sahipsiniz. Deith Ozæf son sözlerini söylüyor ve gerisini size bırakıyor. "Artık iki taraf da birbiri kadar bilgi sahibi olduğu konusunda hemfikirdir diye düşünüyorum. Bir şeyleri maskelemekle uğraşmayın. Baştan sona anlatın, amacınız ne? Ne istiyorsunuz?"
Off Topic
Esenlikler dilerim, bu konuda GM olarak ben, yani Barisu ile ilerleyeceksiniz. Pasiflik süresi 3 gündür.