Re: [Mutlak Son] İttifaklar ve Sırlar

#21
Thrao onlara sözleri için teşekkür etmiş ve desteklerinin onu mutlu ettiğini ifade etmişti. Tünelin sonuna geldiklerinde ise bundan sonrasını tek başlarına gideceklerini, kendisinin başka bir yoldan geri dönmesi gerektiğini ve muhafızlara yakalanmaması gerektiğini belirtmişti. Livei başını anladığını belirtir şekilde salladı. Bundan sonra bir süre mektuplaşarak haberleşeceklerdi. "Biz de sana teşekkür ederiz." dedi genç adamın teşekkürüne karşılık olarak. Thrao gitmeden evvel her ikisinin de omzuna elini koymuş ve minnettar bir bakış atmıştı. Krallığın bu hale gelmesi içler acısıydı, Livei üzülmeden edemiyordu.

Thrao gittikten sonra Mabi ile yalnız kalmışlardı. Geçmeleri gereken koca bir orman vardı. Ses çıkartmamaya özen göstererek ilerlemeye başladılar. O esnada Mabi acıktığını ve sandviç yemek istediğini söylemişti. "Yiyelim! Ben kahvaltı bile yapmadım. Açlığımı unuttum resmen olaylar yüzünden." Şimdi sakinleşince karnı zil çalmaya başlamıştı. Kahvaltı seçeneklerinin hayalleri ile yürürken şehrin gürültüsü ormandaki kuşların gürültüsünü yavaş yavaş bastırmaya başlamıştı. Kısa bir süre sonra da Gedhilfe meydanı ufukta görünür olmuştu. Meydan her zamanki gibi ana baba günüydü. Bu insanların işi gücü yok muydu ya? Biraz daha yaklaşınca normalin dışında bir etkinlik olduğunu fark etti. Meydanda kocaman bir sahne kurulmuştu. Mor takım elbiseli ve silindir şapkalı bir adam da sahnede bir şeyler anlatıyordu. Bu şapka... Bu tarz şapkaların Livei'de hiç güzel anıları yoktu. Adam demokratik ülkelerin seçim dönemindeki siyasetçilerine benzer laflar ediyordu. Diğer taraftan o adama karşıt bir grup protestocu gerçek liderin kim olduğunu sorguluyordu. Livei'nin aklı karmakarışık olmuştu.

Tam meydandan uzaklaşmaya karar vermişlerdi ki Livei arkasında bir el hissedip yerinden sıçradı. Arkasına döndüğünde bu elin Frip'e ait olduğunu fark etti. Oldukça endişeli gözlerle onları aradığını ve buranın tehlikeli olduğunu söylemişti. Livei bir şey söylemeden onu takip etmeye başladı. Daha az insanın olduğu, şehir meydanından uzakta bir yola sapmışlardı. Bir süre sonra Frip bir han önünde durmuş ve kapıyı tıklatıp içeri girmişti. Onları da içeri çağırmıştı. İçerisi pek kalabalık değildi. Frip onları ücra bir masaya doğru oturtmuştu. Meydandaki adamın isminin Vezir Elion olduğunu ve Dünya hakkında halka ayrıntılı şeyler anlattığını söylemişti. "Vezir Elion mu? Bu Ingeniumlu ismi değil, Dünyalı olsa gerek. Neden halka kendilerinden bahsediyorlar ki?" dedikten sonra aklına bir şey gelmiş gibi devam etti. "Halkın gücünü kendilerine çekmeye çalışıyorlar. Çıkaracakları savaşta kendilerini kurtarıcı gibi gösterip bizi birbirimize düşürecekler. Zaten içimizden insanları asker olarak kullanıyorlar." Mabi ayağa kalkmış ve tuvalete gidip geleceğini söylemişti. "Lütfen çabuk git gel Mabi, burası güvenli değil. Birbirimizden fazla ayrılmamalıyız." Parmaklarını gerginlikle masaya vurdu. "Bundan hoşlanmadım. Vaktimiz kalmadı. Derhal harekete geçmeliyiz. Bok nerede Frip? Onunla iletişime geçmemiz lazım. Çok büyük tehlike altındayız. Sadece Dünya değil Gedhilfe kralı da savaş hazırlığında."
Image
► Show Spoiler

Re: [Mutlak Son] İttifaklar ve Sırlar

#22
Mabi: Tuvalete gitmek için ayağa kalktığında, Livei'nin endişeli gözleriyle karşılaşıyorsun. Onun sözlerine kulak verip, hızla hareket etmeye karar veriyorsun. Hanın içindeki koridorlardan birine doğru ilerlerken, bir pencerenin önünden geçiyorsun. Pencerenin dışında, Gedhilfe'nin meydanındaki hareketliliği görebiliyorsun. Vezir Elion'dan ise eser yok. Pencereden çıkıyor, Elion'u son gördüğünüz yere gidiyor ve etrafa bakınmaya başlıyorsun. Gözlerini meydandaki kalabalığın arasında dolaştırıyor, onu arıyor ama bulamıyorsun. Yürürken aklında Vezir Elion'un nerede olduğu ve neden orada olmadığına dair soru işaretleri beliriyor. Sokakta ilerlerken fısıldaşan bazı kişilerin konuşmalarını duyuyorsun. "Vezir Elion meydanda bir şeyler anlattıktan sonra hızla ayrıldı." diye biri söylüyor. "Birkaç adamla birlikte şehrin dışına doğru gitti." diye ekliyor diğeri. Bu bilgi, kafandaki soru işaretlerini daha da artırıyor. Vezir Elion'un şehri terk etmesinin ardında yatan sebep ne olabilir? Gedhilfe'nin dar sokaklarında yürümeye başlıyorsun. Etrafta, tarihi evlerin arasından sızan hafif bir rüzgar, yüzüne serinlik getiriyor. Sokaklar, şehir meydanına göre daha sakin. Ancak, bir süre ilerledikten sonra, bir köşeyi döndüğünde karşına kırmızı ve mavi üniformalı bir grup adam çıkıyor. Üniformalarının üzerinde tanımadığın bir arma ve altında bir rozet bulunuyor. Bu adamların şehrin muhafızları olduğunu tahmin ediyorsun. Muhafızların yüzleri ciddi ve gözleri dikkatle etrafa bakıyor. Aralarında hızla konuşup, bazı talimatlar veriyorlar. Birkaçı, yakındaki evlerin kapılarını tıklıyor ve içeridekilerle konuşuyor. Diğerleri ise, sokakta yürüyen vatandaşları durdurup, onlara bazı sorular soruyor. Bu durum seni endişelendiriyor. Muhafızların ne aradığını veya neden bu kadar telaşlı olduklarını bilmiyorsun. Ancak, onların dikkatini çekmemek için, sokakta dikkatlice ve hızla ilerlemeye karar veriyorsun. Arka sokaklara doğru yönelerek, muhafızların gözünden uzak kalmaya çalışıyorsun. Tam da hepsini atlattığını düşündüğün bir anda karşına bir muhafız çıkıyor ve seninle konuşmaya başlıyor. "Esenlikler dilerim bayım, acaba yakınlarda sihirbaz şapkalı bir adam gördünüz mü? Halkı rahatsız eden yasadışı bir gösteri yapmış, ihbar geldi."

Livei: Mabi'nin tuvalete gitmesiyle birlikte, baş başa kaldığın Frip'in endişeli yüz ifadesi seni daha da tedirgin ediyor. Frip soruna cevap veriyor. "Bok daha birkaç saat önce Lujein amcanın evindeydi, hala oradadır. Yani sanırım. İstersen Mabi gelince hemen geçelim vakit kaybetmeyelim." Mabi'nin tuvalete gitmesinin üzerinden epey bir süre geçiyor ve hala geri dönmediğini fark ediyorsun. Endişelenmeye başlarken, yanında oturan Frip de bu durumu fark ediyor ve sana doğru yaklaşıyor. "Mabi nerede? Uzun sürdü, değil mi?" diye soruyor. Bir anda hanın kapısı hızla açılıyor ve görmek isteyeceğin ilk adam karşına çıkıyor, Friks! Kapıdan girdiği gibi seni görüyor ve bir şarkı patlatıyor. "Elmayı yedirir misin? Ben çilek, muz severim. Aşk adamıyım, züğürt gezerim. Yılanını boynuma dolama!" Sana doğru koşuyor ve bir anda seni kucaklayıp "Sabah neden evde yoktun? Ne kadar korktum anlatamam. Hükümetten orospu çocukları her yerde kol geziyor zaten, kafam sikildi sabahtan beri amına koyayım." diyor. Frip gülümsüyor ve "Ben de bir lavaboya gideyim ve siz aşk böceklerini yalnız bırakayım, ehehe." diyor. Kalkıyor ve kalktığı yere Friks oturuyor. "Eee, anlat bakalım sevgilim. Her şey yolunda mı?"

Re: [Mutlak Son] İttifaklar ve Sırlar

#23
Zaten gerginlikten patlamak üzere olan Frip, Livei'nin sözleriyle birlikte daha da endişelenmeye başlamıştı. Bok'un patron Lujein'in evinde olduğunu söylemişti. Mabi geldikten sonra hemen oraya geçmelerini önermişti. Livei başını salladı ve gerginlikle sağını solunu kontrol etti. Mabi'nin de tuvaletteki işi amma uzun sürmüştü. Sabah kakasını yapmamış mıydı acaba? Frip de bunu fark etmiş olacaktı ki Mabi'nin nerede olduğunu sormuştu. "Gerçekten uzun sürdü." dedi kızı daha da germekten korkarak. "Tuvalette hep böyle uzun mu kalır?" Cümlesini yeni bitirmişti ki hanın kapısı büyük bir gürültü ile açılmıştı. Livei başını kaldırıp bu şatafatlı girişi kimin yaptığına bakarken şu anda en çok yanında olmasını dilediği kişiyi gördü. Sevgilisi Friks nihayet onu bulmuştu. Bugün her zamankinden daha da yakışıklı görünüyordu.

Friks hana şöyle bir baktıktan sonra varlığını direkt fark etmiş ve Livei'nin daha önce hiç duymadığı bir şarkıyı söyleyerek yanına doğru hızla yaklaşmıştı. Livei kahkaha atarak onu sarılmak için oturduğu yerden kalktığı esnada genç adam bir anda ona doğru koşmaya başlamış ve onu kucaklamıştı. Livei ona sımsıkı sarılırken şakayla karışık sataştı. "O şarkı ne öyle Molchut Serthad yeni bir single çıkardı da haberim mi yok?" Friks sabah neden evde olmadığını sormuştu. Demek onu kontrol etmek için gelmişti. Geldiyse evdeki manzaradan şüphelenmiş olmalıydı. Hükümetin adamlarının ortalıkta kol gezmesinden duyduğu rahatsızlığı oldukça Friks ağzıyla dile getirmesine genç kız istemeden kıkırdadı. Ah şu Livei'nin keko sevdası!

Frip ikilinin bu haline gülümseyip lavaboya gideceğini söylemişti. Livei onun ne için gittiğini biliyordu. "Mabi'yi de kontrol et lütfen, eminim bir şeyi yoktur ama ne olur ne olmaz." dedi kız giderken ona el sallayarak. Başına bir şey gelmediğini ummaktan başka elinden gelen bir şey yoktu bu saatten sonra. Frip'in kalktığı sandalyeye Friks oturmuş ve ona her şeyin yolunda olup olmadığını sormuştu. Livei ona ilk kez aşık oluyormuş gibi dirseğini masaya, elini çenesine götürerek uzun uzun gözlerinin içine daldı, tıpkı bir hülyaya dalmış gibi. "Senin kadar yakışıklı birisini nasıl kaptım anlamıyorum bazen." Friks ile uğraşmayı ve onu utandırmayı seviyordu. Yüzünün domates gibi kızarmış hali çok tatlıydı. Domates demişken... Livei amma da acıkmıştı artık! "Ne olsun hayatım, her zamanki işler işte. Sabah saray muhafızları tarafından bayıltılarak kaçırıldım. Kral beni ve Mabi'yi huzuruna çağırmış. Morukla sohbet ettik biraz. Dedi benim için çalışacaksınız, Gedhilfe bütün gezegene ve kıtaya hakim olan tek ülke olacak. Biz de dedik pışık paşam yok öyle şey. Oldu yani bir de sütlü kahve yapalım istersen dedik. Biraz zoruna gitti galiba öfkeli gözüküyordu. Neyse bu işte sonra bizi kelepçeletti, ne bok yapmaya götürüyordu bilmiyorum ama yolda Thrao ile karşılaştık o kurtardı bizi. Bizim Thrao değil prens var ya o Thrao. Neyse bu kurtardı bizi, dedik senin baban hayırdır n'oluyor. İşte anlayacağın bizim kral biraz delirmiş. Kıtasal savaş çıkarıp herkesi demir yumrukla yönetmek istiyor. Ama Thrao bizden, bize yardım edecekmiş. Dışarıda da adının Elion olduğunu söyleyen bir adam bütün halka Dünya'yı oldukça ayrıntılı bir şekilde anlatıyormuş. Özetle sıçtık cafer bez getir durumu. Klasik, alıştığımız şeyler. Ama diyoruz ki bir an önce Bok ile buluşup harekete geçelim artık çünkü zaman kalmadı gibi görünüyor. Öyle yani minnoşum. Senden naber sen neler yaptın?" dedikten sonra oldukça oyuncu bir şekilde Friks'in burnundan hafifçe makas aldı.
Image
► Show Spoiler

Re: [Mutlak Son] İttifaklar ve Sırlar

#24
Tuvalete gittiğimde Livei'nin endişeli gözleriyle karşılaştım. Ancak vicdanım rahattı. Her ne kadar ekipte olsak Thomas'ın en azından konumunu tespit etmek benim işimdi, böyle olmalıydı. Daha önce aynı şeyi yaşadık ve onları çok büyük bir tehlikeye sürükledim. Bu yüzden, tek başıma halletmek için koridorlarda ilerlemeye başladım. Gördüğüm pencereden dışarı fırladım, Elion'u gördüğüm son yere doğru ilerlemeye başladım ancak meydandaki kalabalığın arasında onu bulamadım. Gitmiş miydi, yoksa başka bir yerde miydi? Sokakta ilerlemeye devam ederken fısıldaşan kişileri duydum. Anlattığı şeylerden sonra hızlıca ayrılmış, diğeri ise birkaç adamla birlikte şehrin dışına gittiğini söylüyordu.

Elimden kaçırmıştım. Buradan hızlıca neden kaçmıştı ki? Yaptığı propaganda belki Gedhilfe'nin işine yarayabilirdi. Gedhilfe'nin dar sokaklarında ilerlemeye başladım, tarihi evler etrafımı sarmışken yüzüme yüzüme vuran hafif rüzgarın esintisinde ilerledim. Sokaklar meydana göre oldukça sakindi. Bir süre sonra ise, kırmızı ve mavi üniformalı bir grup adam karşıma çıkıyordu. Üniformalarının üzerinde tanımadığım bir arma ve rozet vardı. Şehrin muhafızları olmalıydılar. Yüzleri oldukça ciddiydi ve gözleri dikkatle etrafı tarıyordu. Birkaçı evlerin kapılarını tıklatıp içeridekilerle konuşuyordu. Diğerleri ise insanları durdurup sorular soruyordu. Muhafızların ne aradığını, neden bu kadar telaşlı olduklarına dair bilgim olmaması beni endişelendiriyordu.

Dikkat çekmemek adına sokakta hızlıca ilerlemeye karar verdim. Arka sokaklardan geçtim, hepsini atlattığımı düşündüğüm anda bir muhafız karşıma çıktı ve bana sihirbaz şapkalı bir adam görüp görmediğimi, halkı rahatsız eden yasadışı bir ihbar yaptığını söylüyordu. Keskin gözlerle muhafızın yüzüne baktım. "Tarif ettiğin şekilde birini görmedim. Sadece sirklerde görürüm öyle şeyleri." diyerek cevap verdim. Sağ yumruğumu itinayla hazırladım, bana karşı herhangi bir şey yaparsa çenesine yumruğu oturtarak kaçacağım. Eğer bir şey yaparsa Frip'in ve Livei'nin yanına kaçamam, kaçabileceğim en uzak yere kaçacağım onlardan.
► Show Spoiler
Image
GERIR BIREJ
Image
Image
image

Re: [Mutlak Son] İttifaklar ve Sırlar

#25
Livei: Friks'in burnundan makas alman, onun yüzünde kocaman bir gülümsemeye neden oluyor. "Seninle her anımda eğleniyorum, biliyor musun?" diye mırıldanıyor. Hemen ardından "Sen neler diyorsun amına koyayım? Kaçırıldın ve bundan yeni mi haberim oluyor? Bu saçmalık. Çok özür dilerim." diyor. Ancak konuşmanızın ortasında hanın kapısı tekrar hızla açılıyor ve içeriye kırmızı ve mavi üniformalı bir grup muhafız giriyor. Muhafızların lideri hana adımını atar atmaz "Burada Vezir Elion'u gören var mı?" diye bağırıyor. Hanın içindeki herkes bir an için donup kalıyor. Ardından muhafızların lideri sana doğru ilerliyor ve "Sen! Vezir Elion'u gördün mü?" diye soruyor. Friks, hemen araya giriyor ve "Hayır, onu burada görmedik. Kim olduğunu bile bilmiyoruz. Ancak eğer yardımcı olabileceğimiz bir şey varsa lütfen bize söyleyin." diye ekliyor. Muhafızlar bir süre etrafa bakındıktan sonra hızla hanın dışına çıkıyorlar. Friks, sana dönüp "Kimden bahsediyordu onlar? Ne oluyor?" diyor. Bu adam kim ve neden her yerde onu arıyorlar?

Mabi: Muhafızın gözleri senin yüzünde dolaşıyor, sanki yüzündeki her bir ifadeyi okumaya çalışıyor. "Sirklerde mi?" diye tekrarlıyor, biraz alaycı bir tonla. "Bu şehirde sirk yok, bayım. Ancak, eğer bu adamı görmüşseniz, lütfen bize bildirin. Tehlikeli olabilir." Muhafızın sözleri, senin içini biraz daha sıkıyor. Ancak, hazırladığın yumruk, her an harekete geçmeye hazır. Muhafız, bir an seni süzüyor, ardından başını sallayarak geri çekiliyor. "Eğer bu adamı görürseniz, lütfen bize haber verin." diye ekliyor ve ardından diğer muhafızların yanına doğru ilerliyor. Sen de bu fırsatı değerlendirip hızla oradan uzaklaşıyorsun. Bir anda Frip ile çarpışıyorsunuz ve Frip elinden tutup "Burada olduğunu biliyordum! Ah salak oğlan." diyor. Seni tekrardan hana doğru sürüklüyor.

2 Hafta Sonra

Livei: Günlerden bir gün sabahın köründe kapın çalıyor. Yarı uyanık bir halde kapıyı açıyor ve postacı ile karşılaşıyorsun. Postacı sana bir mektup veriyor ve evinden uzaklaşıyor. Sen de koltuğa geçiyor ve sana gelen mektubu okumaya başlıyorsun.

"Sevgili Livei,

Umarım bu mektubu aldığında her şey yolundadır. Gedhilfe'deki olaylardan sonra, babamın planlarına karşı koymak için birçok kişiyle bir araya geldik. Ancak son zamanlarda ortaya çıkan bir adamın Gedhilfe'nin seyrini değiştirdiğini sen de biliyorsun. Protestolarla başladı, hükümetin açıklamalarıyla biraz da olsa duruldu. Her yer teşkilat polisiyle dolu, her an işler karışabilir. Bu adam kim? Vezir Elion. Hükümetin araştırmalarına bir süredir gizlice de olsa göz atıyorum. Fark ettim ki bu adam hükümetin tanıdığı veya Dünyalı falan değil. Önce düşündüm, kimin nesi olabilir? Bizden başka kim Dünya ile ilgili bu kadar bilgiye sahip olup bir de sorumsuzca bunu insanlara yayma gibi bir harekette bulunabilir? Sonra cevabın çok yakınımızda olduğunu fark ettim. Mavi Yıldız. Hemen devletin olayla ilgili kayıtlarını araştırdım ve Vezir Elion denen adamın uyruğunun Djurat olduğunu öğrendim. Bingo. Mavi Yıldız sonunda harekete geçti. Ama asıl planları bu değildi. Şu ana kadar yaptıkları her şeyi gizlice yapıyorlardı. Neden bir anda ellerindeki bilgileri halka duyurmayı seçtiler? Bilmediğimiz çok şey var ama öğrendiğimiz bir şey var. Tek düşmanımız bu gezegenin dışındakiler değil. İçten de çok ama çok fazla düşmanımız var. Yakında bir bölge belirleyip buluşalım. Tekrardan seninle iletişime geçeceğim. Bana mektup yollamak istersen lütfen aşağıdaki adresi kullan.

Saygılarımla,
Thrao Ozæf"


Mabi: Frip'in yanında gözlerini açıyorsun. Kollarını vücuduna sarmış kızı az da olsa uzaklaştırıp yataktan kalkıyorsun. Frip uyumaya devam edecek gibi görünüyor, bir şeyler atıştırmanın iyi olacağını düşünüp aşağıya iniyorsun. Frip'in evi hep derli toplu, sen ise bu yaşam tarzına hiç alışık değilsin. Bir yandan da şu Elion olayları yüzünden işlerin devam etmemesinin verdiği bir sinir harbi var. Bir anda kapının çaldığını fark ediyorsun. Bu garip, Frip'te kalmaya başladığından beri bir insan bile Frip'in kapısını çalmamıştı. Ne oluyor ne bitiyor diye düşünürken kapıyı açıyorsun. Karşında sırılsıklam, mavi gözlü, sarışın bir adam var. Yok artık. Nasıl yani? Adam konuşmaya başlıyor.

"Monsieur... Hemen konuşmalıyız."

Image
Off Topic
Konu sonlanmıştır.

Ödüller
Livei Nyawodz
• 200 IP

Mabi Chüimimuta
• 200 IP
Off Topic
Bir sonraki konunuz zaman atlaması sonrasında açılacaktır.
Locked

Return to “Kraliyet Şatosu”