Gök mavisinden eser kalmamış bulutlu bir günün sabahının köründe uyanıyor ve naçizane ülkenin başkentinin kalabalık düzeninin tadını çok geçmeden çıkarmaya başlıyorsun. Malum seni uyandıran şey bir alarm veya korkunç bir kabustan ziyade sokaktan geçen insanların çok sesli sohbet etmesi oluyor. Oldukça sıcak bir günü geride bırakıp gece camı açık bıraktığın için pişman olmuş bir şekilde kalkıyorsun. Niye pişman olduğuna gelirsek, sadece öksürmekle kalmıyor, boğazında bir hayli balgam biriktiğini fark edip lavaboya koşuyorsun. Oldukça rahatsız edici bir uyanma merasiminin ardından kahvaltını yapıyor ve kapına bırakılmış olan gazeteyi de kahvaltı eşliğinde okuyorsun. Gazete içerisinde Tihami'de yaşanan olaylar dışında neredeyse hiçbir şey yer almıyor. Sevgilinden ayrıldığın ve ilk defa gerçek bir savaş alanını gördüğün bu günlerin geçip gitmesini, ve hatta yok olmasını istiyorsun ancak nereye baksan bu günleri hatırlatacak bir şeyler buluyorsun.
Savaşın üstünden geçen günlerin huzursuzluğu enerjini günbegün azaltsa da memleketinde bir amaca ve bu amacı seninle sırtlanmış olan arkadaşların olduğunu kendine sürekli hatırlatarak acını azaltıyorsun. Her gün onların sana nasıl ulaşacaklarını, kim aracılığıyla ulaşacaklarını ve ne zaman ulaşacaklarını sorguluyor, maviyi ve diğerlerini hatırlayıp acı tatlı hislerle kalakalıyorsun. Savaş sırasınca onlara ne olup ne bittiğini öğrenmek için can atsan da yaşadığın değişim ve savaşın sende bıraktığı kalıntıların aranızdaki henüz tam olarak başlamamış olan ilişkiyi zedeleme ihtimalinden korkuyorsun. Gazeteyi masaya bırakıp kahvaltı masanı toplamaya karar verdiğin anda dairenin dış kapısı çalıyor. Kapıya doğru ilerliyor ve delikten bakıp karşında hiç beklemediğin ama en akılda kalıcı kişiliğe ve görünüşe sahip olan Mavi'yi buluyorsun. Hemen kapıyı açıyor ve Mavi ile selamlaşıyorsun. Kendisi etrafına dikkatli bir şekilde baktıktan sonra senden izin istemeden evine giriyor ve kapıyı kapatıp konuşmaya başlıyor.
"Tihami'de gerçekleşen olaylardan sonra mektupları sıkı bir şekilde kontrol etmeye başladılar. Asıl planımız seni başka bir mekana yönlendirmek ve bu mekanda buluşmaktı ancak normal arkadaşlar gibi ev ziyareti yaparcasına buluşmanın daha doğru olacağını düşündük. Rahatsız ettiysem kusura bakma ama dışarıda birlikte görülmemiz pek doğru olmaz." Cebinden bir sigara çıkarıyor ve tam yakacakken tekrar cebine atılıyor ve bir sigara daha çıkarıp sana uzatıyor. "Kusura bakma, kullanıyor musun?" Evinde bulunan koltuklardan birine oturuyor ve olup biteni anlatmaya başlıyor. "Örgütte bulunan Polis Memuru arkadaşlarımız Tihami'deki savaşa gittiler ve her biri kurtuldu ancak ne yazık ki bir tanesinin kolu kırıldı. İyileşmesi biraz sürecek gibi görünüyor, o yüzden şimdilik o arkadaşı planlarımıza dahil etmeyeceğiz. Açıkçası o olaylar sırasında bizimle ilgili pek bir gelişme yaşanmadı ancak şimdi çok fazla şey yaşanıyor. Hükümet her türlü isyanı ve örgütü bastırma konusunda kararlı gibi görünüyor. Bizi bastıramayacakları kesin tabii. Eee, sen neler yaptın? Bir şeyin yok ya?" Sigarasını yakmaya çalışırken "Bu arada Mavi demeni tercih etsem de adım Thrao. Thrao Krenstodz. Umarım birbirimizi daha iyi tanıyacak kadar zaman geçirebiliriz." diyor ve gülüyor.
Savaşın üstünden geçen günlerin huzursuzluğu enerjini günbegün azaltsa da memleketinde bir amaca ve bu amacı seninle sırtlanmış olan arkadaşların olduğunu kendine sürekli hatırlatarak acını azaltıyorsun. Her gün onların sana nasıl ulaşacaklarını, kim aracılığıyla ulaşacaklarını ve ne zaman ulaşacaklarını sorguluyor, maviyi ve diğerlerini hatırlayıp acı tatlı hislerle kalakalıyorsun. Savaş sırasınca onlara ne olup ne bittiğini öğrenmek için can atsan da yaşadığın değişim ve savaşın sende bıraktığı kalıntıların aranızdaki henüz tam olarak başlamamış olan ilişkiyi zedeleme ihtimalinden korkuyorsun. Gazeteyi masaya bırakıp kahvaltı masanı toplamaya karar verdiğin anda dairenin dış kapısı çalıyor. Kapıya doğru ilerliyor ve delikten bakıp karşında hiç beklemediğin ama en akılda kalıcı kişiliğe ve görünüşe sahip olan Mavi'yi buluyorsun. Hemen kapıyı açıyor ve Mavi ile selamlaşıyorsun. Kendisi etrafına dikkatli bir şekilde baktıktan sonra senden izin istemeden evine giriyor ve kapıyı kapatıp konuşmaya başlıyor.
"Tihami'de gerçekleşen olaylardan sonra mektupları sıkı bir şekilde kontrol etmeye başladılar. Asıl planımız seni başka bir mekana yönlendirmek ve bu mekanda buluşmaktı ancak normal arkadaşlar gibi ev ziyareti yaparcasına buluşmanın daha doğru olacağını düşündük. Rahatsız ettiysem kusura bakma ama dışarıda birlikte görülmemiz pek doğru olmaz." Cebinden bir sigara çıkarıyor ve tam yakacakken tekrar cebine atılıyor ve bir sigara daha çıkarıp sana uzatıyor. "Kusura bakma, kullanıyor musun?" Evinde bulunan koltuklardan birine oturuyor ve olup biteni anlatmaya başlıyor. "Örgütte bulunan Polis Memuru arkadaşlarımız Tihami'deki savaşa gittiler ve her biri kurtuldu ancak ne yazık ki bir tanesinin kolu kırıldı. İyileşmesi biraz sürecek gibi görünüyor, o yüzden şimdilik o arkadaşı planlarımıza dahil etmeyeceğiz. Açıkçası o olaylar sırasında bizimle ilgili pek bir gelişme yaşanmadı ancak şimdi çok fazla şey yaşanıyor. Hükümet her türlü isyanı ve örgütü bastırma konusunda kararlı gibi görünüyor. Bizi bastıramayacakları kesin tabii. Eee, sen neler yaptın? Bir şeyin yok ya?" Sigarasını yakmaya çalışırken "Bu arada Mavi demeni tercih etsem de adım Thrao. Thrao Krenstodz. Umarım birbirimizi daha iyi tanıyacak kadar zaman geçirebiliriz." diyor ve gülüyor.
Mavi / Thrao Krenstodz
► Show Spoiler
Off Topic
Esenlikler dilerim, bu konuda GM olarak ben, yani Barisu ile ilerleyeceksiniz. Pasiflik süresi 168 saattir. (7 gün)