Re: [Livei Nyawodz] Cenaze

#21
Shira sinir olduğunu belli eden bir yüz ifadesiyle sana bakıyor ve ağzını bile açmadan başını sallayıp eve gidiyor. Kol ise "Oh, çok iyi. O zaman benimle gel." diyor ve elinden tutup hızlıca yürümeye başlıyor. Yürürken Kol'un sallanan memelerini görebiliyorsun. Arkanızdan da Dwuth ve Grilwo geliyor. Kol'un çok da uzakta olmayan siyah ve eski model olduğunu düşündüğün arabasına biniyorsunuz. Sen öne geçiyorsun, Dwuth ise Grilwo ile birlikte arkaya geçiyor. Kol arabayı sürerken sana liderle ilgili birkaç bilgi veriyor. "Liderimiz biraz aksi olabiliyor, sana da öyle olursa lütfen katlanmaya çalış, hazır böyle bir birliktelik içindeyiz ortalık karışmasın. Bir de senden birkaç şey isteyebilir, örgüte yardım etmeni isteyebilir falan filan onları da yaparsın canım." Dwuth arkadan "Yok canım, neden örgüt için bir şey yapmayı kabul etsin? Hanımefendi bizim örgütümüzde değil. Onu sırf aramızda bir anlaşma var diye iş yapmaya zorlayamayız." diyor. Kol ise "Hayatım bunu lidere de anlat istersen. Sence aynı gözle bakabilecek bir liderimiz mi var? İstediğine istediğini yaptırır o adam, manyağın teki." diyor. Grilwo ise "Manyak dediğini söyleyeyim mi lidere?" diyor ve gülüyor. Kol da "Şimdi arabayı çarparım bir ağaca görürsün ha." diyor ve kıkırdıyor.

Çok geçmeden Kızıl Kan Cemiyeti'nin binasına varıyorsunuz. Daha önce Mavi'yi kurtarmak için geldiğin binayı anında tanıyorsun. Arabadan yavaşça iniyorsun ve diğerlerinin arkasına geçip binaya doğru yürümeye başlıyorsun. Binaya adımını attığın anda iş yapan ve boş boş takılan tüm elemanlar gözlerini sana doğrultuyor. Bazıları Dwuth'u ve Kol'u selamlıyor, bazıları ise sessizce sana bakmaya devam ediyor. Oldukça rahatsız edici birkaç dakikanın ardından diğerleriyle birlikte üst kata çıkıyorsun. Üst kata çıktığın gibi gözlüklü, gri saçlı bir eleman seni görüyor ve sana doğru koşup "Merhabalar, merhabalar. Siz...?" diyor ve diğerlerine bakıyor. Kol hemen seni tanıtmaya başlıyor. "Deinzei Özgürlük Hareketi'nin en yetenekli üyelerinden biri, Livei Nyawodz." Adam hemen elini uzatıyor ve "Çok memnun oldum efendim. Sizinle birlikte çalışmak çok eğlenceli olacak. Ben de burada bilimsel çalışmalar yapıyorum." diyor. Adam arkasına dönüyor ve yürümeye başlıyor. Grilwo ise "İsmini söylemedin." deyince adam "Dur hele bakalım, henüz o kadar güvenmiyorum kimseye." diye cevap veriyor ve gülümsüyor. Liderin odasına doğru ilerliyorsunuz ve girdiğiniz gibi karşında zamanında korkuyla ve öfkeyle maskesine baktığın adamı görüyorsun. Maskesi hala yüzünde olan adam Kol, Grilwo ve Dwuth'u görünce maskesini çıkarıyor ve herkese selam verdikten sonra gözlerini sana çeviriyor. "Livei Nyawodz." diyor ve ayağa kalkıp elini uzatıyor. Adamın masasına doğru ilerliyorsun ve elini sıkıyorsun. "Seninle daha önce de karşılaşmıştık diye hatırlıyorum. Söyle bana. Thrao ile aranızda bir şey mi var? Çıkıyor musunuz?" Odadaki herkes şaşkınlıkla liderin yüzüne bakıyor. "Adım Reisil bu arada." diye ekliyor.


Reisil
► Show Spoiler

Re: [Livei Nyawodz] Cenaze

#22
Kol'un iki kocaman kişiliği, genç kızın ellerini tutup arabasına doğru ilerlerken bir o yana bir bu yana bıngıl bıngıl sallanmaya devam etmişti. Livei onların ahenkli ritmini hipnotize olmuş gibi seyrediyordu. Dwuth ve Grilwo da arkalarındaydı. Dwuth neyse de Grilwo gibi ergenliğinin başlarında olan bir çocuk için bu iki koca kişilik biraz fazla olmuyor muydu? Livei arabaya giden yol boyunca memeler diyarında dehşet, merak, korku ve haz dolu maceralar yaşadı. Kol'un arabası eski model siyah bir arabaydı. Friks'in muhteşem kırmızı arabasının yanında külüstür duruyordu. Gördüğü memelerden ötürü özgüveninin düşmesinden mi yoksa libidosunun yükselmesinden mi bilmiyordu ancak zihnini Friks ile arabasında sevişme fikirleri doldurmaya başlamıştı. Arabaya otururken hafifçe öksürür gibi boğazını temizledi ve tüm heyecan verici düşünceleri halı altına süpürdü.

Kol ona yolda liderlerinin aksi birisi olabileceğini ve kendisinden bir şeyler talep edebileceğini söyledi. Onları yapması gerektiğini belirtti. Genç kız buna itiraz edecek gibi olmuştu ki Dwuth onun yerine kendisini savunmuştu. Evet, onların örgütünün bir üyesi değildi ve yardım etmeye niyeti yoktu. Elbette her iki tarafın da iyiliğine yarayacak bir şey olursa yardım ederdi. Üçlü kendi aralarında liderlerini çekiştirip şakalaşırken hafifçe tebessüm etmekle yetindi. Kendini bu ortamda yabancı hissetmeye başlamıştı aniden. Belki de Shira'nın lafını dinlemeliydi. Bir bildiği vardı belli ki. Üstelik onu kızdırdığı için kendisini kötü hissediyordu. Elini can sıkıntısı ile saçlarına götürerek uçları ile oynamaya başladı. Bir ara yeniden boya atsa fena olmazdı.

Cemiyetin binasına vardıkları anda mekanı tanımıştı. Daha önce Friks ile Mavi'yi kurtarmak için geldikleri çok katlı binaydı burası. Mavi en üst katındaydı. Bu odada birilerini ateşe vererek öldürmüştü. İkinci kişi ise kaçmıştı. Bunları hatırlamak daha da canının sıkılmasına sebep oldu. Muhtemelen burada istenmeyecek ve nefret edilecekti. Neden gelmişti ki? Merak hep kediyi öldürürdü. Diğerlerinin arkasında yavaş yavaş binaya doğru ilerlerken çevreden kendisine yöneltilen garip bakışları görmemeye çalıştı. Burada fazla dikkat çekiyordu. Nihayet binaya girip üst kata çıktıklarında gözlüklü bir eleman ile tanıştı. Adamın elini sıkarken "Ben de çok memnun oldum." dedi gülümseyerek. Bilimsel çalışmalar yaptığını söylemişti. Hükümetin deneyleri ile ilgisi olup olmadığını merak etti istemsizce Livei ancak hiçbir şey söylemedi. Adam ona ismini de söylememişti. Garip insanlardı bu cemiyettekiler. Kendi örgütü hiç böyle değildi. Mavi de ona ilk başta ismini söylememişti ancak sonra onu bizzat ziyarete gelmişti ve yeniden tanışmışlardı.

Liderin odasından içeriye girdikleri anda yüzünün kısa bir an için renkten renge girmesine engel olamadı. Tahmin ettiği gibiydi. O adamdı. Mavi'nin yüzünü çizen, onu ağlatan, babasının ölümüne sebep olan adamdı. Friks'in dahi adını bilmediği, uzak durması gerektiğini söylediği, tehlikeli olduğunu söylediği adamdı. Annesi ideallerine karşı çıkacak olsa onu bile öldürebilecek olan adamdı. Yüzünde yine o korkunç maskesi vardı. Fazlasıyla rahatsız olmuş bir yüzle maskeyi incelerken adamın maskesini çıkartması karşısında hayretler içerisinde kaldı. Yüzünü bu kadar çabuk ifşa etmesini beklemiyordu. Beklemediği diğer şey ise adamın elini uzatıp onunla tokalaşması ve ismini söylemesiydi. Livei neye uğradığını şaşırmış bir vaziyette yavaşça adamın ona uzatılan elini sıktı ve zorlukla gülümsedi. "Memnun oldum." Buz gibi bir ifade ve ruhsuz gözlerle bakıyordu ona adam. Ancak yine de... normal bir insandı. Aynı onun gibi ve diğerleri gibiydi. Ondan o kadar çok korkmuş ve kafasında o kadar çok büyütmüştü ki şimdi böyle olması ona garip gelmişti. Elbette tehlikeli olduğu kesindi, ona diyecek laf yoktu ama... insandı işte. "H-Hayır, Thrao ile çok yakın arkadaşız sadece." dedi şaşkınlığını gizleyemeyen bir tonda. Hakkında merak ettiği ilk şey bu muydu? Rahmetli Kot ona bir keresinde Mavi'nin kendisinden hoşlandığını söylemişti ancak Livei bunun doğru olduğunu pek düşünmüyordu. Ki zaten şu anda Friks ile birlikteydi o yüzden doğru olmaması işine gelirdi. Örgütte drama çıkması üzücü olurdu.
Image
► Show Spoiler

Re: [Livei Nyawodz] Cenaze

#23
"Anladım." diyor ve ayağa kalkıyor. "Önceki karşılaşmamızda biraz kaba davranmış olabilirim, senden özür diliyorum." diyor. "Mavi çok sorunlu bir çocuktur. Aramızda geçenleri sana nasıl anlattı bilmiyorum ama babasının verdiği yanlış kararları üstüme yıkmak gibi bir huyu vardır. Mesela sana daha önce Kızıl Kan Cemiyeti için çalıştığını söyledi mi? Babası da o da bizim cemiyetteydi. Malum olaydan sonra ayrılmaya karar verdi cemiyetimizden. Kendisini suçlamadım, babasına başsağlığı diledim ve vedalaştım onunla. Sonrasında ne oldu? Beni işimin başındayken öldürmeye çalıştı. Bir suikast girişimiydi bu Livei. O gün bugündür aramız soğuktur ama affettim kendisini. Şu an iki tarafın da başında kişisel problemlerden daha büyük bir sorun var. Durum buyken bir veletin takıntısı yüzünden bu birlikteliği bir kenara mı atacağım? Ben onurlu bir adamım Livei." Bir süre boyunca bir sola bir sağa yürüyor. Senin yanına geliyor ve "Seninle ilgili de bilgi sahibiyimdir, çok yetenekli olduğunu duydum." diyor. Elini çenene koyuyor ve sen tepki veremeden "Unutma Livei, artık birlikteyiz. Birlikteyiz yahu! Bu bundan sonra iki evin olduğu anlamına gelmektedir. Sen bu davaya kendini adamış onurlu bir kadınsın. Sana önerim ne olur, biliyor musun? Şöyle bir etrafına bak, cemiyetimizde vakit geçir. İnsanlarla tanış ve nasıl olduklarını gör. Kim bilir, belki tüm bunlar bittikten sonra bizimle kalmayı tercih edersin. Unutma, sadece daha fazla para ve ekipmana sahip değiliz. Aynı zamanda seni koruyacak ve kollayacak yüzlerce insana sahibiz." diyor. Elini çekiyor ve "Elbette Deinzei Özgürlük Hareketi de çok sevdiğim ve saydığım bir harekettir. Lujein benim de bir abimdir. Kendisine saygısızlık etmek istemem. Ben sadece yetenek gördüğümde onu almak için elimden geleni yaparım, bu benim prensiplerimden biridir Livei." diyor.

"Ne istersen sor bana! Hatta gel, seninle biraz cemiyeti dolaşalım." diyor ve hemen ardından odada bulunan diğer üyelere dönüp "Toz olun ya, burada Livei ile kaliteli vakit geçirmeye çalışıyorum ya!" diyor şakayla karışık bir ses tonuyla. Herkes odadan hızlıca çıkarken Dwuth Reisil'e selam verip çıkıyor. Koridorda yürümeye başlıyorsunuz. Öncelikle sana koridorun sağında bulunan bir odayı gösteriyor. Odanın içine baktığında büyük bir kara tahta ve bir sürü masa ve sandalye olduğunu görüyorsun. "Bu odayı teorik eğitimler vermek için kullanıyoruz. Üniversite okuyamamış, gerekli eğitimi alamamış üyelerimizin bilgi sahibi olması için onlara olanak sağlıyoruz." diyor. Bir süre sessiz kalıyor. Sürekli yüzüne bakıp duruyor.

Re: [Livei Nyawodz] Cenaze

#24
nE?

Kızıl Kan Cemiyeti'nin lideri, herkesin inanılmaz korktuğu, adını anmaktan çekindiği adam az önce ondan özür mü dilemişti?

Livei bugün bir yaşına daha girmişti. Duyduğu cümlenin beyninde işlenip idrak edilme süreci devam ederken Reisil ona Mavi ile ilgili hiç bilmediği şeyleri anlatmaya başlayarak genç kızı şoktan şoka uğratmıştı. Görünüşe göre Mavi ve babası önceden bu örgüt için çalışıyorlardı ancak belli bir olay sonucu Mavi'nin babası vefat etmişti ve Mavi yine belli bir sebepten Reisil'e kızgındı ve onu suçluyordu. Hatta ona suikast bile düzenlemişti. Livei, Mavi'nin böyle bir davranışı mantıksız yere yapacağına ihtimal vermediği için hikayeyi bir de onun ağzından dinlemeyi çok isterdi. Friks ile son yaşananlardan sonra onlara daha fazla güven duyacağına dair kendi kendine bir söz vermişti. Bu yüzden Reisil'in söylediklerini başını sallayarak dinlerken içinde bir yerlerde Mavi'nin başını okşayıp ona iyi olup olmadığını sormayı ihmal etmedi.

Livei gözlerini liderden başka yere çevirmemeye gayret ederken o da ne kadar onurlu olduğunu ve bu birlikteliğin önemini anlatıyordu. Tam bu esnada, nasıl olduysa genç kız fark etmeden onun dibine girmiş ve eliyle çenesini tutmuştu. Livei bu ani yakınlaşmadan inanılmaz rahatsız olmuş bir biçimde geriye doğru kaçmak istedi ancak herhangi bir tepki veremeden adam konuşmasını sürdürdü. Ona izin istemeden dokunmuş olması genç kızın canını öyle sıkmıştı ki Reisil'in söylediklerine odaklanmakta zorluk yaşıyordu. Başını sıkıntıyla başka yöne çevirip bu temastan kurtulma güdüsünü zorlukla bastırabildi. Reisil ona karşı inanılmaz bir sıcaklık gösteriyordu. Ona iki evi olduğunu, adamları ve parası olduğunu ve dilerse kendisini aralarına katmak istediğini söylemişti. Livei tam şu anda bu odadan kaçmak ve eve gitmek istiyordu. Nabzı yükselmiş ve elleri titremeye başlamıştı. Reisil hakkında şu ana kadar duyduğu hikayelerle bu davranış asla denk düşmüyordu. Bu da genç kızın şüphelenmesine sebep oluyordu. Bir şeyler planlıyor olmalıydılar. Ne yapacaklardı? Mavilerden intikam almak için ona bir zarar mı vereceklerdi? Mavi ile arasındaki ilişkiyi neden sormuştu ki? Hatta ona aniden "Mavi" diye hitap etmeye başlamıştı. Bunca zamandır Deinzei Özgürlük Hareketi ile omuz omuza savaşmıştı. Mavi neredeyse bu adamlarla iş birliği yapıldığı için grubu terk edecekti, Livei onları zorla tutmuştu. Bu nefret Reisil'in bahsettiği kadar basit olmamalıydı. Başka bir şeyler olmalıydı. Kalbinin derinlerinden gittikçe yükselmekte olan "koruma içgüdüsü"nü hissetti. Kot ölmüştü, onu koruyamamıştı. Bu konuda hala kendisini berbat hissediyordu. Ama Mavileri korumak zorundaydı. Mavi, Friks, Eidhæn, Shira, Huld, patron, Neist... Onlara zarar gelmesine izin veremezdi. Ne olursa olsun onları korumalıydı. Almaya yemin ettiği intikamdan bile daha önemliydi bu. Bir kayıp daha veremezlerdi.

Emin olduğu bir şey vardı ki Reisil denen bu adam onu süslü sözleri ve parası ile satın alamazdı. Bu işten kurtulmanın bir yolunu bulması gerekiyordu.

Adamın ona cemiyeti dolaştırmayı teklif etmesi üzerine herhangi bir cevap veremeden kendini yine başka bir duruma sürüklenirken buldu. İşin kötü tarafı, diğerlerini kovmuştu. Onların varlığı kendisini bir nebze de olsa güvende hissetmesini sağlıyordu halbuki. Bu adamla yalnız kalmak istemiyordu. Korkuyordu. Gerginlikle sağını solunu kolaçan ederek herhangi bir acil durumda kaçacak delik aradı. Koridorda ilerlerken sağda bulunan bir odayı işaret etti lider. Sınıfa benziyordu. Burada eğitim alamamış olanlara teorik eğitim verdiklerini söyledi. Hangi konuda eğitim veriyorlardı acaba? Temel dil bilgisi, matematik, coğrafya gibi dersler olmalıydı. Bu gerçekten güzeldi. "Üyelerinizin eğitimini önemsiyor olmanız gerçekten çok hoş. Özellikle de hükümetin size yaptıklarını düşününce..." Sözcükler ağzından istemsizce çıkmıştı. Anında da pişmanlık duymuştu. Gergince bakışlarını onun gözlerinden kaçırdı ve hafifçe boğazını temizledi. Bir süre sessiz kaldıktan sonra cesaretini topladı ve gözlerini ona dikti. Ne istediğini net bir şekilde belirtmeliydi. Burada durup cemiyeti gezmek ve insanlarla tanışmak hoş olsa da Reisil bunu onlara katılması için yaptığını açıkça dile getirmişti. O halde adamı boşu boşuna oyalamak büyük haksızlık olurdu. "Size karşı dürüst olmak istiyorum, değerli vaktinizi harcamak istemem. Mavi bana aranızda ne yaşandığını anlatmadı bu yüzden iki örgüt arasındaki gerginlik hakkında bir bilgim yok. Yaptığınız işe saygı duyuyorum, insanlarınızı önemsediğinizi biliyorum. Bunu çok takdir ediyorum. Ama ben bu işi sadece Deinzei halkı için, onların haklarını savunmak için yapmıyorum. Elbette sebeplerden birisi bu ama ben onları önemsiyorum. Yani özgürlük hareketindeki arkadaşlarımı... Onlara kendimi çok bağlı hissediyorum ve onları ne olursa olsun korumak istiyorum. Sizin örgütünüz ile ortak çıkarlarımız doğrultusunda çalışmak ve her iki tarafa da yardımcı olmayı her şeyden çok isterim ancak lütfen benden arkadaşlarımı terk edip size katılmamı istemeyin. Ne kendime ne de onlara bunu yapamam. Umarım anlayışla karşılarsınız." Adamın agresif olabildiğini çokça duyduğu için kelimelerini özenle seçmeye dikkat etmişti. Ters tarafına gelmemeyi umarak ne cevap vereceğini beklemeye başladı.
Image
► Show Spoiler

Re: [Livei Nyawodz] Cenaze

#25
Reisil gülümsüyor ve "Seni çok iyi anlıyorum, merak etme. Zaten artık iki organizasyon arasında böyle bir ilişki yok, biliyorsun. Hep birlikte bir adım atıyoruz ve bu birliktelik sonucunda bizimle de kaynaşacaksın. Yani merak etme, tüm bunları bize katıl, onları bırak diye göstermiyorum. Yanında yer alacak insanlarla ilgili bir önyargın kalmasını istemiyorum." diyor. Bulunduğunuz odadan çıkıyor ve koridorda ilerlemeye başlıyor. Sen de onun arkasından ilerlerken arkasına dönüyor ve "Ama fikrinin büyük ihtimalle değişeceğini de söyleyeyim." diyor. Bunu derken soğuk bir yüz ifadesi takınıyor. Tekrar önüne dönüyor ve sana birkaç farklı oda gösteriyor. Tur bittikten sonra binanın terasına geçiyorsunuz. Terasta bir sürü farklı üye ile karşılaşıyorsun ancak tanıdığın elemanlardan kimseyi göremiyorsun. Reisil terasta bulunan masalardan birine geçiyor ve seni de yanına davet ediyor. Davete icabet ediyor ve karşısına oturuyorsun. Reisil bir sigara yakıyor ve cebinden maskesini çıkarıp masaya koyuyor. "Bu maskeyi yaklaşık yirmi yıldır takıyorum Livei. Burada olmadığım her anda kimliğimi gizlemem şart. Bu ülkeyi yöneten çarpık zihniyeti kızdıracak o kadar çok şey yaptım ki. Ama yaptığım hiçbir şey onların yaptıklarıyla eşdeğer olamaz Livei. Gedhilfe hükümeti yıllar boyunca bize acı çektirdi. Sıra bizde. İnsanların gerçeği bilmesi şart. Bunun için birkaç ölüm olması şart ise o şartı yerine getirmeye hazır olmamız lazım. Söyle bana Livei, masum insanları öldürebilir misin?" Ağzını açamadan tekrar konuşuyor. "Bu soruyu şimdi cevaplamana gerek yok. Zamanı geldiğinde nasıl davranacağını göreceğiz." Bir süre sessizce oturuyorsunuz ve sigarasını bitirdiğinde "Neyse Livei, tanıştığıma memnun oldum. Buraya kadar zahmet ettin, teşekkür ederim. Çok yakında tekrar görüşmek üzere." diyor ve elini uzatıyor. Ayağa kalkıyorsun ve senin ardından o da kalkıyor. Reisil ile tokalaşıyor ve kapıya yöneliyorsun. Kapıda Dwuth ile karşılaşıyorsun. Sana başıyla selam veriyor ve onu da geçip ilerliyorsun. Nedense kendini oldukça yalnız hissediyorsun. Sanki etrafında kimse yokmuş gibi. Sanki seni seven kimse yokmuş gibi. Sanki seni gerçekten kendi kadar seven kimse yokmuş gibi. Binadan çıktığın gibi düşünceler iyice yoğunlaşıyor. Ama kendine gelmen gerektiğini biliyorsun. Kendine gelmezsen başına neler gelebileceğinin de farkındasın. Sokağın başına kadar yürüyorsun ve sana doğru koşan birkaç kişiyi görüyorsun. En önde Mavi'nin olduğunu fark ediyorsun. Maviye doğru ilerlemeye başlıyorsun. İlerlediğinde arkasında Shira ve Neist'in de olduğunu görüyorsun. Maviler yolculuklarından dönmüş olsa gerek. Hem de bu kadar kısa sürede. Ama bir şeyler doğru değil. Bir şeyin eksikliğini hissediyorsun. Ve o anda Mavi'nin yüzüne bakıyorsun.

Mavi ağlıyor.
Off Topic
Konu sonlanmıştır.

Ödüller:

Livei Nyawodz
• 75 IP


Bir sonraki konu 4 gün sonra açılacaktır.
Locked

Return to “Konutlar”

cron