#10
by Hae Tumi
Hera'nın iyi olup olmadığımı sorması ve arkamda olduğunu belirtmesi beni biraz daha kendime getiriyor. Olayın ciddiyetinden çıkamıyorum ancak duygularımı tekrardan elde etmeye başlıyorum. Biliyorum, o benim arkadaşım. Beni koruyabileceğini biliyorum. Figa'da güvenmem gereken kişilerden. Peki ya diğerleri? Aynı tarafta olduğumuz ve Domates Mei hariç tanımadığım o kadar kişi? Onlar hakkında bir şey düşünmek istemiyorum şimdilik. Soğuk rüzgar suratıma vururken ilerlemeye devam ediyorum. İçimde bir kararlılık var. Karşıma kim çıkarsa çıksın, orta yolu bulmaya çalışmayacağım. Kendimi bir daha ihanete uğratmayacağım. Terk edilmiş bir sokakta üç kişi ilerliyoruz, evler ve arabalar zarar görmüş. Şiddet, sınırlarını aşmış. Dükkanlar yağmalanmış durumda. İnsanlar, bilinçsiz birer hayvanlardan farksız durumda. Özgürlük için savaşabilmenizi anlayabilirim, ancak hakkıyla bir şeyler kazanmaya çalışan insanların dükkanlarını yağmalamak, arabaları hurdaya çevirmek, hepsi sadece basit zihinli insanların yapacağı şeyler. Sizler bir avuç aptalsınız, başka hiçbir şey değil.
Dokuz kişilik Asgama Bölüğü tarafından pusuya düşürüldüğümüzü anlamak çok uzun sürmüyor. Asgama Bölüğü bize yaklaşırken, hepsinin ellerinde kılıç olduğunu görüyorum. Önümdeki üç kişi, sağdan soldan ve ortadan olmak üzere bir anda üzerime çullanmak istiyorlar. Üç kişiye karşı tek başıma ne yapabileceğimi bilmiyorum. Belki Hera ya da Figa gibi fiziksel olarak güçlü olsaydım, hepsine direnebilirdim. Ancak benim yapabileceklerim çok sınırlı. Düşünüyorum, bana bahşedilmiş yeteneği düşünüyorum. Bu bir nimet, aynı zamanda bir lanet. Ellerim polis teşkilatının verdiği dört adet takviye tüpüne gidiyor. Dördünü de, biri işaret parmağım ile orta parmağım arasında, öbürünü orta parmağım ile yüzük parmağım arasında olacak şekilde tutuyorum sıkıca. İçimdeki bu gücü olabildiğince dengesizleştirmeyi başarabilirsem, kendimi öldürebilirim. Ancak nasıl öleceğimi bilmiyorum. Ben en tehlikeli elemente sahip kişilerden biriyim. Ölmeden önce, bir şeyler yapabileceğimi umut ediyorum. Kendi lanetimle bedenimi zehirlerken, onların üstüne bir lanet gibi çökebileceğim ihtimali zihnimde canlanıyor.
Sol elimdeki iki takviye tüpünü tüm hızımla boynumun sol kısmına, sağ elimdekileri ise sağ kısma saplıyorum. Avuç içimle bastırıyorum tüpleri enjekte etmek için. Atom enerjimi en yüksek dengesizliğinde kullanmak için dördünü birden kullanıyorum. Büyük ihtimal, çok büyük kötülüklere yol açacak. Şimdiye kadar arkadaşlarımı bırakıp, dayak yemek zorunda kaldım. Neden? Çünkü güçsüzdüm. Onların yanında olamadım, benden daha güçlü birisini beni aldı götürdü ve ben arkadaşlarıma yardımcı olamadım. Onlar, bana hep yardımcı oldular. Şimdi sırada ben varım. Bunu, Hera ve Figa'nın yolunu açmak için yapacağım, meslektaşlarım için yapacağım, bunu herkes için yapacağım. Sevdiğim insanlar için yapacağım. Hep seveceğim insanlar için yapacağım. Atom enerjim beni öldürmezse bile fiziksel hasar bırakabilir. Ancak dayanmak zorundayım, sevdiğim insanları kurtarana kadar ölmeden dayanmak zorundayım! Sonrasında ölecek olmam önemli değil, onlara ayak bağı olmadan destek çıkmam önemli sadece. Bu yüzden tüpleri bastıktan sonra, uraninit oluşturup sağdaki adama fırlatacağım tüm gücümle. Ardından Yanık stilimi kullanarak, ortadaki adamın yüzüne elimi basmayı deneyeceğim. Ancak kılıç hareketlerine dikkat ederek bunu yapmaya çalışacağım.
Hep beni babama benzettiğimi söylemiştin anne. Güvendiğim insanlar, benim güvenimi hep boşa harcadı. Ama çok iyi arkadaşlar edindim anne. Ben yaşamasam bile, bu yaptığım şeyden sonra onlar yaşayacaktır. Beni hatırlayacak arkadaşlar edindim. Başka bir ülkede bile beni hatırlayacak bir arkadaşım var. Domates Mei diyorum ona, çünkü kızarıp duruyor. Gedhilfe'de olmasına rağmen saçları beyaz anne. Bu yüzden ortama uyum sağlamak için yüzü kızarıyor. Hera var, erkek gibi ama çok iyi birisi. Birde Figa var. Çocuk gibi duruyor ama çok delikanlıdır. Hepsini çok seviyorum, onları her zaman çok seveceğim. Eminim, onlarda beni çok sevecektir. Eğer bana bir şey olursa, onlardan tek isteğim seni mezarıma getirmeleri. Belki babamla beni yan yana görürsen, hatırlayabilirsin anneciğim. Bu belki bir intihar gibi duruyor anneciğim, ama değil. Yapacağım şey, sevdiğim insanlar için küçük bir fedakarlık sadece. Biliyorum, onlar yerimde olsalardı benim için canlarını ortaya atarlardı. Bu yüzden, kendine iyi bak anneciğim, bende babamın yaptığını yapmaya gidiyorum. Senin belki aklında olmayacağım ama, her zaman kalbinin derinliklerinde olacağım. Seni seviyorum...
"Sende babanı görüyorum, Hae."
► Show Spoiler
İsim: Hae Tumi
Yaş: 19
Cinsiyet: Erkek
Ülke: Dusha
Element: Uranyum
Rütbe: Polis Memuru
Para: 350 PBF
IP: 125 IP
Statlar:
Kuvvet: 2
Kıvraklık: 3
Kavrama: 5
Stiller:
Uranyum - Uraninit
Uranyum - Yanık
Eşyalar: Hançer x1