Adamı yüreklendirmek için ne kadar yanında olsam da içinde bir şeyleri halletmesi gerektiği belliydi. Bu yüzden ikinci denemesine geçtiğinde tepki vermedim. Bu sefer söylediği türküye eşlik edip derin bir nefes aldım. Her ne kadar kendimi ezikleyip dursam da, aşırı bencil olduğumu fark etmiştim. Tek başıma yaşayıp tamamen kendime yönelik davranıyordum. Kendimden çok fazla şey bekliyor, yapamayınca sürekli kendime ceza veriyordum. Şimdi ise burada bir grubun yanında, Shisha ile birlikte bir amaç uğruna bulunuyordum. Artık bencillik yapmamalıydım gerçekten. Bu insanları, düşüncelerini, duygularını kendimin önüne geçirmeliydim. Gözlerimi kapattım. Türküye eşlik etmeye mırıltı ile devam ettim. Arabada bizimle gelen bu yitirdiğimiz Tihamilileri gözümün önüne getirdim. Gülen, eşeklerle ilgili espri yapan yüzlerini... Kızı olan adamı düşündüm. Asgama denen orospu çocuğu bu insanları özgürlükleri için savaştırıp, iç savaş çıkararak ne amaçlıyordu ki? Tihami Pakt'ın gücünü geri savurabilecek kuvvette miydi? Darbe, politika artık çok kötü durumdaysa yapılacak bir şeydir ve Tihami hakkında böyle bir şey bilmiyoruz. Asgama'ya en ufak güvenim yok. Tihami, Pakt'tan kurtulup, başka bir tuzağın içine düşecek bundan çok eminim.
Türküyü bitiremeyen Tihamili adam bana döndüğünde gözlerimi açıp baktım yüzüne. O da belli ki bazı kararlar vermişti benim gibi. Özür dileyince kafamla onayladım onu. Ayağa kalktı. Diğer Tihamilerin karşısına güçlü bir şekilde dönüp ülkesi uğruna ölmek istediğini, artık harekete geçme vakti geldiğini söyledi. Gülümsedim onun bu laflarını duyunca. Diğerlerinin birbirlerine baktığını ve bir şeyler ile yüzleştiklerini görmek, adamla gurur duymamı sağlamıştı. Ben de doğruldum. Bu kısa sakinlik benim de bazı şeyleri kafamda oturtmama yardım etmişti. Shisha'nın yanına yürüdüm kararlı adımlarla. Karşısında dimdik durup "Shisha." dedim. Artık aptallık yoktu. Aptal aptal bir şeyleri saklamak yoktu. Madem Shisha ile daha sağlam bir bağ istiyordum. Madem onun bana tamamen açık olmasını istiyordum. O zaman ben de bir şeyleri aşmalıydım. "İlk tanıştığımızdan beri daha farklı bakmaya çalışıyorum hayata. Artık sadece durup olayların yanımdan geçmesini izlemeyeceğim. Oturup kendime acımak yerine, ayağa kalkıp bir şeyleri değiştireceğim. Bunu yaparken işleri sıçıp batırabilirim evet, ama emin ol deniyorum ve bana güvenmeni istiyorum. Senin bana güvenmen ve desteklemen, bir çok şeyden daha önemli." Şu zamana kadar kimse bana güvendiğini, bir şeyleri başarabileceğimi söylemedi. Livei dışında beni sevdiğini söyleyen bile olmadı. Belki de bu yüzden bana ilgi gösteren herkes bir hazine gibi geliyor. Çok değerliler. Livei de, Shisha da...
Yanımızdaki adamlar duygusal olarak bir çöküşe girince dönüp baktım bunlara. Onları anlayabiliyordum. Bazı şeyleri fark etmek gerçekten yıkıcı olabiliyor. Gidip bir kaç tanesini sakinleştirmeye ve acılarını, pişmanlıklarını dindirmeye çalıştım. Bu insanlar benden büyüklerdi. Büyük ihtimalle Tihami'nin kuruluşunu, Pakt'ın kuruluşunu gören bile olmuştur. Bu ülke kurulduğundan beri savaş görmemiş, bu insanlar barış içinde yaşamışlar senelerce. Belki bu insanların babaları, onların da babası, hatta ve hatta 4 kuşak ataları bile burada barış içinde yaşamış olabilir. Pakt'ın ve Asgama'nın amacını gerçekten anlamıyorum. "Sakin olun." dedim. "Size ölmeyeceksiniz, canınız yanmayacak diyemem. Belki ben öleceğim bir kaç gün içinde. Ancak dediğiniz gibi, bunu tam özgür Tihami için, belki de başka ülkelerin Pakt'tan kurtulmasına ön ayak olmak için yapacağız."
Destek ekipler yanımıza ulaşınca insanların arabalara binmesine yardım ettim. Sonra da Shisha'nın olduğu arabaya atlayıp yanına oturdum. Yüzümü ellerimin arasına alıp dirseklerimi bacaklarıma koydum. Bu şekilde bir süre durduktan sonra aşırı tanıdık bir sesle kafamı kaldırdım. "Livei!" diye adını sayıkladım ilk. Sağıma soluma bakıp arabanın içinde kırmızı saçlar arasam da sevgilimin sesinin telsizimden geldiğini anlamam bir kaç saniyemi almadı. Elimi götüme büyük gelen şortumun arka cebine attım ve telsizi çıkarttım. Tüm arabanın içi Livei'nin sesi ile yankılandı. Yaşayıp yaşamadığımı soruyordu. Livei buradaydı! Sesindeki üzüntü, yaşamam için yalvarışı... Sıcak savaşta mıydı? Kafamdan aşağı kaynar sular dökülüyor gibi hissettim bunu hayal edince. Kafamı kaldırıp çevreme baktım. Gülen Tihami'ler bunun yavuklum olup olmadığını sordu. Kafamı salladım ancak endişemi saklamaya gerek görmedim. Neden ayrı bölüklerdeydik? "O Gedhilfe'li." diye cevapladım dalgın bir şekilde. Neden güldüklerini anlamıyordum. Livei'ye iyi olduğumu söylemek istiyordum, nasıl olduğunu sormak istiyordum ama yapamazdım. Bir plana ihtiyacım vardı. "Cevap vermek saçmalık olur." dedim. "Aynı tarafta değiliz. Zaten birazdan Djurat'takiler karşılarında beni gördüklerinde bir daha ülkeme dönebileceğimi sanmıyorum." Shisha'ya dönüp baktım. "Artık eski Bok'a dönüş yok." dedikten sonra hafiften gülümsedim. Dediğim gibi, onun desteğine gerçekten ihtiyacım vardı. Kafamda bir plan oluşmuştu ve başarabilmem için tüm içtenliğimi, doğru kelimelerle dile getirmemle başarılı olabilecek bir durumdu. Hayatım boyunca çok iyi yalan söylemiştim ancak gerçek duygularımı yansıtmak... Pek yapmadığım bir şeydi.
Telsizi ağzıma yaklaştırıp Livei'nin bana ulaşmaya çalıştığı kanala "Sevgilim." dedim ciddi bir şekilde. "Ortak kanala geç."
Sonra da telsizimi tüm Pakt askerlerinin duyabileceği bir şekilde ayarladım. Derin bir nefes alıp verdim. Sonra da düğmeye basıp konuşmaya başladım.
"Bütün Pakt birimlerinin dikkatine. Ben Bok Jemipech. Djurat Polis Memuru. Size bir asker olarak değil, bir birey olarak sesleniyorum. Tüm Gedhilfe'lilere, Himota'lılara, Dusha'lılara ve Hemşehrilerime. Tihami insanları savaş istemiyor. Sadece özgürlüklerini istiyorlar. Buraya bu savaşı Pakt getiriyor ve siz de bu savaşın bizim savaşımız olmadığını biliyorsunuz. Bilmediğiniz, tanımadığınız, tanımayacağınız kişilerin çıkarları uğruna ölmek istemediğinizi biliyorum. Kendinizi Tihami'lilerin yerine koyun. Kendi ülkeleri için kendi kararlarını vermeliler. Pakt'ın amacı barış ise, Tihami'ye bu özgürlüğü sunmak yerine neden saldırıyor? Bir dakikalığına asker olmaktan vazgeçin ve sadece insan olun. Elinizi kalbinize koyun ve bu savaşı sonlandırın. İki taraf da boşuna kayıp vermesin."
Re: [Ana Kurgu] Asgama Bölükleri
#11Yan Çar/Podosḧi Øfinuafeme
Buraya kısa saçlı bok imzası gelecek
► Show Spoiler