Söyleşi II.

#1
Demek yeniden karşılaştık.

Image


Kuş bakışıyla, dışarıdan bakıldığında ne kadar aptalca göründüğünüzün farkına varsanız eminim siz de benim kadar güleryüzlü ve mutlu olurdunuz. Kahramancılığınızı oynayıp kendinizi tatmin etmek dışında yarar sağladığınız tek şey belki de etraftaki birkaç insanın yüzünü güldürmek diyeceğim, ama onu bile yapamıyorsunuz. Orada burada o karanlık, çekicilikle uzaktan yakından alakası olmayan üniformalarınızla ve kendi benliğinizi başkalarına dikte etmenizi sağlayan dairesel şapkalarınızla koşturup etrafta özgürlük sahibi olmak isteyip de bir şeyleri başarmaya çalışan insanları dizginliyorsunuz. Bekleyin, şarabımı doldurup geliyorum.

Image


Bir de o durum var tabii. En sevdiğim şarabımdan sadece iki şişe kaldı ve doldurduğum her kadehte daha çok sinirleniyorum. Sebebini sorarsanız, planımı kayda değer seviyede yavaşlatıyor olmanız diyebilirim. Bunu yapmakla kalmıyorsunuz, aynı zamanda da o narsist ve megalomanyak kişiliğinizin her yerde karşıma çıkmasına izin veriyorsunuz. Bunu hiç hoş bulmuyorum ve bir sürü farklı yanlışın üst üste gelmesinden hiç hoşlanmam. Tüm bu yaptıklarınız aynen sigara ve alkol kullanmaya benziyor. Önce kendinizi paralıyor, sonra da kazandığınız paracıklarla kendini daha çok paralamak için daha çok satın alıyorsunuz.

Image


Belki de yaptığınız şeyin tek bir iyi yanı var diyebiliriz. O da tüm bu iğrenç davranışları sergilerken başka insanların yüzünü güldürüyor olmanız. Gerçi böyle de dememek lazım, düşününce onu da başaramadınız, değil mi? Size gerçekten acıyorum ve şunu düşünüyorum. Bir gün karşılaştığımızda, acaba şu an gözünüze kenetlenmiş olan at gözlüklerini bir kenara atıp her şeye daha da geniş bir açıyla bakabilecek misiniz? Çünkü biliyorum ki, benim geniş görüşümün aksine, sizin görüşünüz bir vazodan ibaret.

Image

Sizce de öyle değil mi?
Locked

Return to “Söyleşi”

cron